Milletvekili Sarıçam’dan Kırklareli'ndeki Sel Felaketi Hakkında Açıklama

ÖZEL HABER 15.06.2024 - 11:38, Güncelleme: 15.06.2024 - 11:54 7411 kez okundu.
 

Milletvekili Sarıçam’dan Kırklareli'ndeki Sel Felaketi Hakkında Açıklama

Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam Kırklareli'nde yaşanan 6 vatandaşın hayatını kaybettiği sel felaketiyle ilgili yaptığı açıklamada; geçmişte yapılmış, Büyükşehir kontrolünde, özel idare kontrolünde olan alanlarda ciddi anlamda kaçak binalar vardır ve bunların belli bir sıra çerçevesinde yıkılması şarttır fakat bunlar geçmiş dönemdeki belediyelerin, il genellerin takipsizliğinden dolayı önemli bir miktara ulaştığına dikkat çekti.

Zehra Ünal Sayın Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım, aziz milletim; hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.* 5 Eylül 2023 tarihinde, Kırklareli Demirköy ilçesi İğneada beldesinin hemen yanında Sislioba diye belirtilen ormanın içindeki bir alanda bir konaklama tesisinin, o gece son yıllarda, onlarca yıldır görülmemiş bir yağışın neticesinde sular altında kalması, oradaki bungalovların sele kapılması neticesinde bungalovlarda o gece ikamet eden 10'a yakın vatandaşımızdan 6'sı hayatını kaybetmiştir. Bu afet esnasında kara yolundaki yolun çökmesinden de anlaşılacağı gibi, tahminlerin ötesinde ve yağış rejimlerinin çok ötesinde bir felaket söz konusudur. Elbette, böyle bir afetin yaşanmasıyla birlikte, o bölgede daha önce bu tür bir turizm tesisini hayata geçirmek isteyen insanların başvuruları bunlar öngörülerek idare tarafından reddedilmiştir. Kurumlardan alınması gereken görüşlerin hiçbirisi olumlu olarak gelmemiş fakat bu esnada o tatil konaklama yerlerini kaçak olarak yapan firma, burada daha önce aldığı bir gıda üretimine yönelik işletmenin ruhsatını bahane ederek yanında böyle konaklama tesislerini kurmuş ve kullanmıştır. Bununla ilgili yapılan şikâyetler üzerine oraya gidilmiş, konaklama tesislerinin tamamı mühürlenmiştir. Bu konaklama tesislerinin kaçak yapılmasıyla ilgili olarak hem sahada jandarmanın yaptığı tespitler hem de çevrenin vermiş olduğu uyarılar neticesinde tesisler mühürlenmiş ve burada kesinlikle çalışma yaptırılmamış, orada talep edilen turizm imar düzenlemesi yapılmamıştır. Bu tesis kaçak olarak kullanılmıştır, bu bir vaka fakat kaçak olarak kullanıldığına ve çalıştırıldığına dair herhangi bir yazılı ihbar ve şikâyette bulunulmamıştır. Bundan dolayı bu bölgede buna benzer birçok kaçak yapı mevcuttur. Bu kaçak yapılar Tekirdağ'da da mevcuttur, büyük şehir belediyesinin kontrolünde Edirne'de, yine, özel idarenin bünyesinde yapılmıştır. Özellikle son dönemde ekoturizmin ön plana çıkması, pandemi döneminde insanların biraz da kırsal hayata turizm ve kişisel yerleşim amacıyla yönelmesiyle bunlar maalesef Trakya Bölgesi'nin genelinde çok önemli bir miktarda ruhsatsız ve kaçak olarak oluşturulmuş ve yapılmaktadır. Bununla ilgili olarak, milletvekilliği görevimin başlamasından itibaren bölgede kendi ilim dâhilinde bütün kamu kurumlarını uyardım ve her birinde turizm imarı noktasında daha hassas davranılması ve bunların kesinlikle durdurulması noktasında çalışmaları başlattık. Şu anda ilimizin genelinde son bir yıldır kesinlikle tarımsal alanların turizm imarına açılması noktasında yaptırım uygulanmakta ve kesinlikle izin verilmemekte. Yine, Tarım Bakanlığımla yaptığım görüşmeler neticesinde tüm Trakya pilot bölge ilan edildi. Marjinal alanlar, tarım alanları ve turizme geçilecek alanlarla ilgili uçaklarla düzenlemeler, fotoğraflar ve bilimsel çalışmalar yapılmakta, bu çalışmalar neticelenene kadar da Trakya genelinde bu tip şeylere izin verilmemektedir. Ama geçmişte yapılmış, Büyükşehir kontrolünde, özel idare  kontrolünde olan alanlarda ciddi anlamda kaçak binalar vardır ve bunların belli bir sıra çerçevesinde yıkılması şarttır fakat bunlar geçmiş dönemdeki belediyelerin, il genellerin takipsizliğinden dolayı önemli bir miktara ulaşmıştır. Bunların her birisini el ele vererek, birer birer ortadan kaldırmamız acil bir sorun hâlindedir. Bir şey daha söyleyerek kapatmak istiyorum, bilgilendirme açısından. Şu anda “dere yatağına yapıldı." denilen kaçak tesisler resmî evraklara bakıldığında tamamen kadastro çalışmaları ile tapulandırılmış  şahıs arazileridir . Orman hazine veya Dereyatağı olarak gözükmemektedir  .Bunun da altını özellikle çizmek isterim. Hepinize saygılar sunarım. Kamuoyunun Şaşkınlığı: Sel Felaketi ve Kaçak Yapılar Kırklareli'nin İğneada beldesinde meydana gelen sel felaketi, sadece bölge halkını değil, tüm Türkiye'yi derin bir üzüntüye boğdu. Yaşanan bu felaketin ardından pek çok kişi, olayın ardındaki sebepler ve ihmaller konusunda şaşkınlık ve merak içinde. Felaketin yaşandığı bölgenin, turizm imarı talep edilip alınamayan tapulandırılmış araziler olduğu ve orman, dere yatağı ya da hazine arazisi olmadığı yetkililerce açıklandı. Bunun yanı sıra, CHP milletvekillerinin olayla ilgili yapılan Meclis oturumunda bulunmadıkları, konuyla ilgili konuşmayı CHP adına bir İstanbul milletvekilinin yaptığı belirtildi. Sel felaketinin yaşandığı gün sabah saat sekizden itibaren, Sayın Valimiz ve Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’ın, AFAD ile birlikte kurtarma çalışmalarına bizzat katıldıkları bildirildi. Bu bilgiler, kamuoyunun konuya dair doğru bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıyor.  Yaşananlar, kaçak yapılaşma ve doğal afetlere karşı alınması gereken önlemlerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye genelinde bu tür yapılaşmaların önlenmesi için atılacak adımların titizlikle takip edilmesi ve uygulanması, benzer felaketlerin önüne geçilmesi açısından hayati önem taşıyor.  
Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam Kırklareli'nde yaşanan 6 vatandaşın hayatını kaybettiği sel felaketiyle ilgili yaptığı açıklamada; geçmişte yapılmış, Büyükşehir kontrolünde, özel idare kontrolünde olan alanlarda ciddi anlamda kaçak binalar vardır ve bunların belli bir sıra çerçevesinde yıkılması şarttır fakat bunlar geçmiş dönemdeki belediyelerin, il genellerin takipsizliğinden dolayı önemli bir miktara ulaştığına dikkat çekti.

Zehra Ünal

Sayın Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım, aziz milletim; hepinizi saygıyla ve sevgiyle selamlıyorum.*

5 Eylül 2023 tarihinde, Kırklareli Demirköy ilçesi İğneada beldesinin hemen yanında Sislioba diye belirtilen ormanın içindeki bir alanda bir konaklama tesisinin, o gece son yıllarda, onlarca yıldır görülmemiş bir yağışın neticesinde sular altında kalması, oradaki bungalovların sele kapılması neticesinde bungalovlarda o gece ikamet eden 10'a yakın vatandaşımızdan 6'sı hayatını kaybetmiştir. Bu afet esnasında kara yolundaki yolun çökmesinden de anlaşılacağı gibi, tahminlerin ötesinde ve yağış rejimlerinin çok ötesinde bir felaket söz konusudur.

Elbette, böyle bir afetin yaşanmasıyla birlikte, o bölgede daha önce bu tür bir turizm tesisini hayata geçirmek isteyen insanların başvuruları bunlar öngörülerek idare tarafından reddedilmiştir. Kurumlardan alınması gereken görüşlerin hiçbirisi olumlu olarak gelmemiş fakat bu esnada o tatil konaklama yerlerini kaçak olarak yapan firma, burada daha önce aldığı bir gıda üretimine yönelik işletmenin ruhsatını bahane ederek yanında böyle konaklama tesislerini kurmuş ve kullanmıştır. Bununla ilgili yapılan şikâyetler üzerine oraya gidilmiş, konaklama tesislerinin tamamı mühürlenmiştir. Bu konaklama tesislerinin kaçak yapılmasıyla ilgili olarak hem sahada jandarmanın yaptığı tespitler hem de çevrenin vermiş olduğu uyarılar neticesinde tesisler mühürlenmiş ve burada kesinlikle çalışma yaptırılmamış, orada talep edilen turizm imar düzenlemesi yapılmamıştır. Bu tesis kaçak olarak kullanılmıştır, bu bir vaka fakat kaçak olarak kullanıldığına ve çalıştırıldığına dair herhangi bir yazılı ihbar ve şikâyette bulunulmamıştır. Bundan dolayı bu bölgede buna benzer birçok kaçak yapı mevcuttur. Bu kaçak yapılar Tekirdağ'da da mevcuttur, büyük şehir belediyesinin kontrolünde Edirne'de, yine, özel idarenin bünyesinde yapılmıştır.

Özellikle son dönemde ekoturizmin ön plana çıkması, pandemi döneminde insanların biraz da kırsal hayata turizm ve kişisel yerleşim amacıyla yönelmesiyle bunlar maalesef Trakya Bölgesi'nin genelinde çok önemli bir miktarda ruhsatsız ve kaçak olarak oluşturulmuş ve yapılmaktadır.

Bununla ilgili olarak, milletvekilliği görevimin başlamasından itibaren bölgede kendi ilim dâhilinde bütün kamu kurumlarını uyardım ve her birinde turizm imarı noktasında daha hassas davranılması ve bunların kesinlikle durdurulması noktasında çalışmaları başlattık. Şu anda ilimizin genelinde son bir yıldır kesinlikle tarımsal alanların turizm imarına açılması noktasında yaptırım uygulanmakta ve kesinlikle izin verilmemekte.

Yine, Tarım Bakanlığımla yaptığım görüşmeler neticesinde tüm Trakya pilot bölge ilan edildi. Marjinal alanlar, tarım alanları ve turizme geçilecek alanlarla ilgili uçaklarla düzenlemeler, fotoğraflar ve bilimsel çalışmalar yapılmakta, bu çalışmalar neticelenene kadar da Trakya genelinde bu tip şeylere izin verilmemektedir.

Ama geçmişte yapılmış, Büyükşehir kontrolünde, özel idare  kontrolünde olan alanlarda ciddi anlamda kaçak binalar vardır ve bunların belli bir sıra çerçevesinde yıkılması şarttır fakat bunlar geçmiş dönemdeki belediyelerin, il genellerin takipsizliğinden dolayı önemli bir miktara ulaşmıştır.

Bunların her birisini el ele vererek, birer birer ortadan kaldırmamız acil bir sorun hâlindedir.

Bir şey daha söyleyerek kapatmak istiyorum, bilgilendirme açısından. Şu anda “dere yatağına yapıldı." denilen kaçak tesisler resmî evraklara bakıldığında tamamen kadastro çalışmaları ile tapulandırılmış  şahıs arazileridir . Orman hazine veya Dereyatağı olarak gözükmemektedir 
.Bunun da altını özellikle çizmek isterim.

Hepinize saygılar sunarım.

Kamuoyunun Şaşkınlığı: Sel Felaketi ve Kaçak Yapılar

Kırklareli'nin İğneada beldesinde meydana gelen sel felaketi, sadece bölge halkını değil, tüm Türkiye'yi derin bir üzüntüye boğdu. Yaşanan bu felaketin ardından pek çok kişi, olayın ardındaki sebepler ve ihmaller konusunda şaşkınlık ve merak içinde.

Felaketin yaşandığı bölgenin, turizm imarı talep edilip alınamayan tapulandırılmış araziler olduğu ve orman, dere yatağı ya da hazine arazisi olmadığı yetkililerce açıklandı. Bunun yanı sıra, CHP milletvekillerinin olayla ilgili yapılan Meclis oturumunda bulunmadıkları, konuyla ilgili konuşmayı CHP adına bir İstanbul milletvekilinin yaptığı belirtildi.

Sel felaketinin yaşandığı gün sabah saat sekizden itibaren, Sayın Valimiz ve Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam’ın, AFAD ile birlikte kurtarma çalışmalarına bizzat katıldıkları bildirildi. Bu bilgiler, kamuoyunun konuya dair doğru bilgilendirilmesi açısından büyük önem taşıyor. 

Yaşananlar, kaçak yapılaşma ve doğal afetlere karşı alınması gereken önlemlerin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye genelinde bu tür yapılaşmaların önlenmesi için atılacak adımların titizlikle takip edilmesi ve uygulanması, benzer felaketlerin önüne geçilmesi açısından hayati önem taşıyor.
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.