Doç.Dr. Çetin Göksu
Köşe Yazarı
Doç.Dr. Çetin Göksu
 

ANKARA’NIN “UYGARLIK BAŞKENTİ MİSYONU” ve KENTLERİN GELECEĞİ

Ankara, 1920’lerde Türk Uygarlığını başlatan, geliştiren Türkiye Cumhuriyetinin başkenti olmuştur. Ancak, bu Türk  Devrimini yöneten özelliğini kaybetmiş, zamanla sıradan bir kente dönüşmüştür. Son yıllarda Ankara, rantçıların spekülatörlerin eline geçti. Kent parsel parsel satıldı. Cumhuriyetin kazanımları, başta kitler olmak üzere, büyük ölçüde yok edildi. Daha da kötüsü, bankalar, ticaret, sermaye piyasası, tarafsız basın, yabancıların kontrolüne girmiştir. Ankara adeta, küresel güçlerin kontrol ettiği bir merkez haline geldi. Atatürk’ün öngördüğü gibi Türkiye’nin en önemli kalesinin kontrolü büyük ölçüde yabancıların ve işbirlikçilerinin eline geçti . Ancak Ankara ileri bir yaşam düzeyine de ulaşamadı, işsizlik, hayat pahalılığı hızla arttı, normal vatandaşın gelir düzeyi azaldı, açlık perişanlık yaygınlaştı. Ankara’da artan çevre kirliliği ise ayrı bir sorun oldu. Kentliler, evlerde, sokaklarda, kullanılan fosil enerjiler nedeniyle, zehirli gaz solumadan yürüyemez hale geldi. Ankara, yeni başlayan Türk uygarlığının başkenti olmaktan çok uzaklaştı. Kısaca söylersek Ankara kendisini kurtaracak, tekrar devrim özelliği kazandıracak kurtarıcısını bekliyor. Son mart yerel seçimleri, yeni bir umut olabilir mi? Ankara yeniden, Türk uygarlığını geliştiren, yöneten bir merkez haline gelebilir mi? Son dönemde, bazı umut verici gelişmelere tanık olduk. Rantçılık büyük ölçüde azaldı, ihalelerden yolsuzluklar kaldırıldı. Köye köylüye, öğrencilere, yoksullara azda olsa yardımlar yapıldı, Tarikatlara aktarılan kaynaklar durduruldu. Şüphesiz ki bu destekler yeni dönemde de artarak devam edecek gibi görünüyor.   Ancak bütün bu olumlu gelişmeler, Ankara için yeterli mi ? Elbette hayır, açlık çaresizlik sürüyor, emekliler perişan durumda, pahalılık derseniz nerdeyse dünya şampiyonu olduk. Belediyenin bu sorunları çözebilmesi, ancak ve ancak hızlı bir “YEREL KALKINMA HAREKETİNİ” başlatmasıyla mümkün. Ancak Belediye yönetimi bu önemli hareketi başlatabilir mi? Ankara’nın asıl misyonu “TÜRK DEVRİMİNİ gerçekleştirmek değilmidir? Hani nerde Türk Devrimi, hani nerde, dünyanın büyük umutlarla beklediği, antiemperyalist TÜRK UYGARLIĞI? Hani nerde Devrim yapan, geliştiren, yöneten  Ankara? Bugün Ankara, 1920'lere göre çok daha yüksek potansiyellere sahiptir. Bin bir güçlükle başlatılan Türk Devriminin koşullarından bin kere daha yüksek imkanları vardır. Hızlı bir kalkınma hareketini başlatacak olanaklar elinin altındadır. Ancak bu imkanları kullanmıyor, kullanamıyor. Sanırım işte asıl sorun bu? Ankara yeniden Türk Devriminin Başkenti, Türk Uygarlığının itici gücü olmalı, Türkiye’nin dünyanın ileri uygarlığı düzeyine ulaşmasına öncülük edebilmelidir. Ankara’nın, yeniden Türk Devriminin başkenti olabilmesi için gereken güç ve kudret, onun beyninde, Bilim dünyasında (1) saklıdır. Yönetimin görevi, bu muazzam gücü ortaya çıkaracak yolu ve yöntemi bulmaktır. Ankara’nın Türk Uygarlığına yapacağı yeni katkılar , diğer kentlerin gelişimine ışık tutacaktır. ....... Ankara’nın beyni, Bilim Kenti olma özelliği ile yakından ilgilidir. Kent çok sayıda üniversiteye sahiptir. Ankara yönetimi, tekrar bir devrim kenti özelliklerine sahip olmak için, bugüne kadar bu büyük bilgi ve bilim kaynağından yararlanamaması, anlaşılması zor bir durumdur..
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2024 - Pazartesi
Doç.Dr. Çetin Göksu

ANKARA’NIN “UYGARLIK BAŞKENTİ MİSYONU” ve KENTLERİN GELECEĞİ

Ankara, 1920’lerde Türk Uygarlığını başlatan, geliştiren Türkiye Cumhuriyetinin başkenti olmuştur. Ancak, bu Türk  Devrimini yöneten özelliğini kaybetmiş, zamanla sıradan bir kente dönüşmüştür.

Son yıllarda Ankara, rantçıların spekülatörlerin eline geçti. Kent parsel parsel satıldı. Cumhuriyetin kazanımları, başta kitler olmak üzere, büyük ölçüde yok edildi.

Daha da kötüsü, bankalar, ticaret, sermaye piyasası, tarafsız basın, yabancıların kontrolüne girmiştir. Ankara adeta, küresel güçlerin kontrol ettiği bir merkez haline geldi. Atatürk’ün öngördüğü gibi Türkiye’nin en önemli kalesinin kontrolü büyük ölçüde yabancıların ve işbirlikçilerinin eline geçti .

Ancak Ankara ileri bir yaşam düzeyine de ulaşamadı, işsizlik, hayat pahalılığı hızla arttı, normal vatandaşın gelir düzeyi azaldı, açlık perişanlık yaygınlaştı.

Ankara’da artan çevre kirliliği ise ayrı bir sorun oldu. Kentliler, evlerde, sokaklarda, kullanılan fosil enerjiler nedeniyle, zehirli gaz solumadan yürüyemez hale geldi.

Ankara, yeni başlayan Türk uygarlığının başkenti olmaktan çok uzaklaştı. Kısaca söylersek Ankara kendisini kurtaracak, tekrar devrim özelliği kazandıracak kurtarıcısını bekliyor.

Son mart yerel seçimleri, yeni bir umut olabilir mi? Ankara yeniden, Türk uygarlığını geliştiren, yöneten bir merkez haline gelebilir mi?

Son dönemde, bazı umut verici gelişmelere tanık olduk. Rantçılık büyük ölçüde azaldı, ihalelerden yolsuzluklar kaldırıldı. Köye köylüye, öğrencilere, yoksullara azda olsa yardımlar yapıldı, Tarikatlara aktarılan kaynaklar durduruldu. Şüphesiz ki bu destekler yeni dönemde de artarak devam edecek gibi görünüyor.
 

Ancak bütün bu olumlu gelişmeler, Ankara için yeterli mi ? Elbette hayır, açlık çaresizlik sürüyor, emekliler perişan durumda, pahalılık derseniz nerdeyse dünya şampiyonu olduk. Belediyenin bu sorunları çözebilmesi, ancak ve ancak hızlı bir “YEREL KALKINMA HAREKETİNİ” başlatmasıyla mümkün. Ancak Belediye yönetimi bu önemli hareketi başlatabilir mi?

Ankara’nın asıl misyonu “TÜRK DEVRİMİNİ gerçekleştirmek değilmidir? Hani nerde Türk Devrimi, hani nerde, dünyanın büyük umutlarla beklediği, antiemperyalist TÜRK UYGARLIĞI? Hani nerde Devrim yapan, geliştiren, yöneten  Ankara?

Bugün Ankara, 1920'lere göre çok daha yüksek potansiyellere sahiptir. Bin bir güçlükle başlatılan Türk Devriminin koşullarından bin kere daha yüksek imkanları vardır. Hızlı bir kalkınma hareketini başlatacak olanaklar elinin altındadır. Ancak bu imkanları kullanmıyor, kullanamıyor. Sanırım işte asıl sorun bu?

Ankara yeniden Türk Devriminin Başkenti, Türk Uygarlığının itici gücü olmalı, Türkiye’nin dünyanın ileri uygarlığı düzeyine ulaşmasına öncülük edebilmelidir.

Ankara’nın, yeniden Türk Devriminin başkenti olabilmesi için gereken güç ve kudret, onun beyninde, Bilim dünyasında (1) saklıdır. Yönetimin görevi, bu muazzam gücü ortaya çıkaracak yolu ve yöntemi bulmaktır.

Ankara’nın Türk Uygarlığına yapacağı yeni katkılar , diğer kentlerin gelişimine ışık tutacaktır.

.......

  1. Ankara’nın beyni, Bilim Kenti olma özelliği ile yakından ilgilidir. Kent çok sayıda üniversiteye sahiptir.

Ankara yönetimi, tekrar bir devrim kenti özelliklerine sahip olmak için, bugüne kadar bu büyük bilgi ve bilim kaynağından yararlanamaması, anlaşılması zor bir durumdur..

Yazıya ifade bırak !