EVVEL ZAMAN İÇİNDE
EVVEL ZAMAN İÇİNDE
Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Yener BOZKURT “Evvel Zaman İçinde” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı.
Bağımsızlık Partisi Genel Başkanı Yener BOZKURT “Evvel Zaman İçinde” başlıklı yeni bir açıklama yayınladı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 64 yıllık Avrupa Birliği’ne katılım sürecini ele alan Yener BOZKURT, Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Avrupa Birliği Başkanlığı’nın resmi sayfasında yer almakta olan “Türkiye’nin üyeliği AB için önem ve gerekliliğini korumaktadır” ifadesine tepki gösterdi.
Üyelik sürecini “kendisi uzun anlatımı kısa bir masala” benzeten BOZKURT açıklamasında şu hususlara yer verdi.
EVVEL ZAMAN İÇİNDE…
Bugün size uzun bir masalın en kısa biçimde nasıl anlatılacağının örneğini vereceğiz.
Masalımızın adı “Türkiye AB Diyarında”.
Mealen “uluslararası alanda, büyük karmaşanın yaşandığı günümüzde, AB mevcut ortaklıklarını güçlendirmeye, yeni işbirlikleri geliştirmeye her zamankinden daha fazla mecburdur. Bu yüzden, Türkiye’nin AB üyeliği onlar adına hala önemli ve gereklidir” yazıyor.
Nerede mi? T.C Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı’nın resmi sayfasında.
Yani asrın Dışişleri Bakanı’nı saymazsak,
1 Bakan Yardımcılığı, 2 Genel Müdürlük, 2 Genel Müdür Yardımcılığı, 1 Başkanlık, 17 Daire Başkanlığı, 2 Müşavirlikten oluşan,
Yurtiçi ve yurtdışındaki yüzlerce personeline binlerce Avroluk maaş ödeyen,
Avrupa Birliği Başkanlığı hala ve ısrarla, “Türkiye olmadan Avrupa Birliği olmaz” demeye getiriyor.
Atalarımızın ilk imzayı tee 1959’da attığı, hazırlık dönemini anca 14 yılda geçebildiğimiz,
28.nci yılda tam üyelik başvurusu yaptığımız, bu başvuruya ilk olumsuz yanıtın bile 2 sene sonra verildiği,
37 yıl sonra, 1996 tarihli Gümrük Birliği Anlaşması’yla son aşamaya geldiğimiz,
Adaylığımızı resmen 40 yıl, katılım ortaklığı belgemizi ise 42 yıl sonra onaylayan, lütfedip onayladığı bu belgeyi, sonraki 7 sene boyunca, tam 4 kez daha gözden geçiren,
46 yılın sonunda müzakerelere başlama kararı alan,
Müzakere sürecinde, “yok Kıbrıs Meselesi”, “yok 15 Temmuz Darbesi” “yok Kaşının Üstünde Gözün” gibi makul gerekçelerle bir 14 yıl daha bekleten,
Müzakere Süreci’nin 19.ncu, ilk başvurunun ise tam 60.ncı yılında, bir ileri iki geri taktiğiyle, imzalanan bazı müzakereleri dahi askıya alan,
Covid-19 Salgını, Ukrayna-Rusya savaşı gibi gelişmeleri, gökte ararken yerde bulan Avrupa Birliği için,
“Türkiye’nin üyeliği önemli ve gereklidir” diyorsunuz öyle mi?
Yuhh size… İnsan biraz utanır be!
Yok mu aranızda bir tane vatan evladı çıksın da “bu kadar soytarılık yeter” desin.
Avrupa Birliği Başkanlığı’nın kapısına kilit vurup, tüm personelini, aracını, demirbaş malzemesini, herhangi bir sosyal sorumluluk projesine, örneğin evde hasta ve yaşlı bakım hizmetlerine versek,
Yeminle söylüyorum vatana, millete daha faydalı bir iş yapmış olurlar.
Ama onlar da haklı.
64 yılın sonunda, Devletin Bakanının çıkıp da gururla “AB’den vize kolaylığı sözü aldık” dediği yerde, susmayıp da ne yapsınlar?
Analarının ak sütü gibi helal maaşlarını riske mi atsınlar?
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
VAR OLSUN TÜRK MİLLETİ