İzmir'de eko kırıma karşı 'yaşam zinciri': Rantçı değil, ekolojik düzen

GÜNDEM (Gazete Duvar) - Gazete Duvar | 15.03.2023 - 23:59, Güncelleme: 15.03.2023 - 23:59 9444+ kez okundu.
 

İzmir'de eko kırıma karşı 'yaşam zinciri': Rantçı değil, ekolojik düzen

Doğanın Çocukları'nın çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, eko kırıma karşı yaşam zinciri oluşturarak, "Daha büyük doğa tahribatlarına engel olalım. Yaşam zincirleri kuralım" mesajı verdi.

Doğanın Çocukları'nın çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, eko-kırıma karşı yaşam zinciri oluşturdu. Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanarak zincir oluşturan İzmirliler, "Rant hiç birşey yaşam her şey", "Çevreyi zehirleyen bakanlık istifa", "Yaşam alanlarına moloz dökmeyi bırak" ve "Deprem yıkımı asbest ile sürüyor" yazılı dövizlerle Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamada, sık sık "Faillerden hesabı halk soracak", "Deprem değil katliam, afet değil cinayet" ve "Rantçı değil ekolojik düzen" sloganları atıldı. Grup adına açıklama yapan Emir Saraçoğlu, 6 Şubat'ta meydana gelen Maraş merkezli depremde yaşanan yıkıma ve bugün Urfa'da yaşanan sel afetinin sonuçlarına dikkat çekti. 'DEPREMDE YALNIZ BIRAKTIKLARI HALKI ŞİMDİ ZEHİRLEMEYE BAŞLADILAR' Doğayla barışık yaşam alanları talebinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Saraçoğlu, "Yıkılan kentleri birer dolar tarlası gibi gören müteahhit akıllı iktidar yayınladığı 126 nolu kararname ile kentleri, sulak alanları hızlı bir şekilde imara açmayı, doğayı ve yıkımım yaşandığı şehirleri betona boğmak istiyor. Bunun yanında bilinçsizce yapılan enkaz kaldırmalarla birlikte oluşan silika ve asbest gibi maddelerin halk sağlığını ne ölçüde tehdit ettiğini biliyoruz. Depremde yalnız bıraktıkları halkı şimdi de zehirli maddelerle zehirlemeye başladılar. Bizler hakları olan yurttaşlarız ve kanser olmak istemiyoruz. Ayrıca kaldırılan molozların Mileyha Kuş Cenneti'ne, Altınözü'ne dökülmesi, doğanın tahribatına hız kazandırmış ve egemenlerin insan yaşamına düşman oldukları kadar doğaya da düşman olduklarını bir kez daha göstermiştir" dedi. 'YAŞAM ZİNCİRİMİZİ HER ALANDA BÜYÜTELİM' Onurlu, güvenceli ve doğayla barışık bir yaşam için mücadele çağrısında bulunan Saraçoğlu, "Deprem değil rantçı sistem yüzünden ölen, yaralanan ve evlerinden olan yurttaşların sesi olmak için yaşam zincirine katıl. Yaratılan yıkım sonunda enkazların önem alınmadan kaldırılması asbestin halk sağlığına bir tehdit oluşturmasına neden oluyor. Biz Aliağa’da İzmir depreminden asbestin halk sağlığa zararlarını iyi biliyoruz. Halk sağlığının korunması için yaşam zincirine katıl. Ortaya çıkan molozları hiçbir önemler alınmadan Milehya Kuş Cenneti'ne, Altınözü'ne dökülüyor. Doğayı moloz yığınlarıyla kaplamak isteyen egemenlere karşı yaşam zincirine katıl. Depremden sonra kurulacak kentleri bir avuç müteahhidin eline bırakmayalım. Mücadelemizi, yaşam zincirimizi bulunduğumuz her alanda büyütelim. Egemenlerin bu süreci kendi lehlerine çevirmek için aldıkları kararları tanımayalım, daha büyük doğa tahribatlarına engel olalım. Yaşam zincirleri kuralım" diye konuştu.       
Doğanın Çocukları'nın çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, eko kırıma karşı yaşam zinciri oluşturarak, "Daha büyük doğa tahribatlarına engel olalım. Yaşam zincirleri kuralım" mesajı verdi.

Doğanın Çocukları'nın çağrısıyla bir araya gelen yaşam savunucuları, eko-kırıma karşı yaşam zinciri oluşturdu. Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde toplanarak zincir oluşturan İzmirliler, "Rant hiç birşey yaşam her şey", "Çevreyi zehirleyen bakanlık istifa", "Yaşam alanlarına moloz dökmeyi bırak" ve "Deprem yıkımı asbest ile sürüyor" yazılı dövizlerle Türkan Saylan Kültür Merkezi önüne yürüdü. Yürüyüşün ardından yapılan açıklamada, sık sık "Faillerden hesabı halk soracak", "Deprem değil katliam, afet değil cinayet" ve "Rantçı değil ekolojik düzen" sloganları atıldı. Grup adına açıklama yapan Emir Saraçoğlu, 6 Şubat'ta meydana gelen Maraş merkezli depremde yaşanan yıkıma ve bugün Urfa'da yaşanan sel afetinin sonuçlarına dikkat çekti.

'DEPREMDE YALNIZ BIRAKTIKLARI HALKI ŞİMDİ ZEHİRLEMEYE BAŞLADILAR'

Doğayla barışık yaşam alanları talebinin yükseltilmesi gerektiğini vurgulayan Saraçoğlu, "Yıkılan kentleri birer dolar tarlası gibi gören müteahhit akıllı iktidar yayınladığı 126 nolu kararname ile kentleri, sulak alanları hızlı bir şekilde imara açmayı, doğayı ve yıkımım yaşandığı şehirleri betona boğmak istiyor. Bunun yanında bilinçsizce yapılan enkaz kaldırmalarla birlikte oluşan silika ve asbest gibi maddelerin halk sağlığını ne ölçüde tehdit ettiğini biliyoruz. Depremde yalnız bıraktıkları halkı şimdi de zehirli maddelerle zehirlemeye başladılar. Bizler hakları olan yurttaşlarız ve kanser olmak istemiyoruz. Ayrıca kaldırılan molozların Mileyha Kuş Cenneti'ne, Altınözü'ne dökülmesi, doğanın tahribatına hız kazandırmış ve egemenlerin insan yaşamına düşman oldukları kadar doğaya da düşman olduklarını bir kez daha göstermiştir" dedi.



'YAŞAM ZİNCİRİMİZİ HER ALANDA BÜYÜTELİM'
Onurlu, güvenceli ve doğayla barışık bir yaşam için mücadele çağrısında bulunan Saraçoğlu, "Deprem değil rantçı sistem yüzünden ölen, yaralanan ve evlerinden olan yurttaşların sesi olmak için yaşam zincirine katıl. Yaratılan yıkım sonunda enkazların önem alınmadan kaldırılması asbestin halk sağlığına bir tehdit oluşturmasına neden oluyor. Biz Aliağa’da İzmir depreminden asbestin halk sağlığa zararlarını iyi biliyoruz. Halk sağlığının korunması için yaşam zincirine katıl. Ortaya çıkan molozları hiçbir önemler alınmadan Milehya Kuş Cenneti'ne, Altınözü'ne dökülüyor. Doğayı moloz yığınlarıyla kaplamak isteyen egemenlere karşı yaşam zincirine katıl. Depremden sonra kurulacak kentleri bir avuç müteahhidin eline bırakmayalım. Mücadelemizi, yaşam zincirimizi bulunduğumuz her alanda büyütelim. Egemenlerin bu süreci kendi lehlerine çevirmek için aldıkları kararları tanımayalım, daha büyük doğa tahribatlarına engel olalım. Yaşam zincirleri kuralım" diye konuştu. 

 
 
 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.