Kriz Bilgece Çözülmelidir...

ÖZEL HABER 04.03.2023 - 14:40, Güncelleme: 04.03.2023 - 16:51 11160+ kez okundu.
 

Kriz Bilgece Çözülmelidir...

Altılı Masa, Kalbî, Akılcı, Hakkaniyetli ve İtidalli Olmalıdır!..

Altılı Masa zemininde olanlar iki gun icinde, gayet anlaşılır bir çizgide olarak masaya umutlarını bağlamış milyonları, yalnız şaşırtmakla ve hayal kırıklığına uğratmakla kalmadı, aynı zamanda, bir anlamda, yardı.   Bir defa, Masa'nın Milliyetçi Kanadı'nı temsil eden ve CHP'den sonra masanın en güçlü seçmen kitlesine sahip olan, İyi Parti'nin, Masa'da görünür bir dayatmayla karşı karşıya bırakılması, anlaşılır gibi değildir; kabul edilebilir hiç değildir. Aslolan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, adaylığını, öteki dört parti genel başkanına, sanki öncesinde belli bir kurgu eylenmişcesine,  söyletmesi değil... Hele evveliyatı itibariyle, onca uyarıda bulunmuş, İyi Parti'nin Genel Başkanı Akşener'in gönül rızasını istihsal ederek, gündeme getirmesiydi. Kılıçdaroğlu bunu yapmadı ve Akşener'i ister istemez bir emr-i vaki ile karşı karşıya bıraktı. Bunu yaparken, parti örgütlerinin ve seçmeninin emeklerini, "bol keseden", diyecegim, artık, söz konusu dört partiye "20'şer milletvekilliği", nasıl olacaksa, "eşit yönetim iradesi", "birer bakanlık" olarak, hediye etmekten geri durmadı. Onların (1921 Anayasası'na dönmek gibi, sahte deliller üstüne kurgulandığı mahkeme kararlarıyla sübut bulmuş, Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesi gibi, Anayasa'dan Türk sözcüğünün çıkartılması gibi, gerçekten hafsalaysa sığmaz), olmadık projelerine ve laflarına, ses çıkartmaması, cabası olarak...   Masada dört genel başkanın, belli bir emr-i vakiyle Kılıçdaroğlu'nun adaylığını Akşener'e dayatmaları ne kadar kabul edilmez ise... O açıdan, Akşener'in; yaşadığı "isyan duygusu" ne denli anlaşılır olursa olsun, belki de, birileri tarafından hesap edilmiş "provokasyona" gelip, ağır tahrik altında olsa da, dememesi gereken sözleri demesi... Masayı, "kumar masası", "noter masası" olarak zemmetmesi, giderek, CHP'li İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları'nı aday olmaya davet etmesi, bir o derecede provokasyoncuların ekmeklerine yağ sürer mahiyette, tezahür etti.     Sonuçta, masaya umut bağlamış milyonlar, şaşkınlık ile yarılmayı beraber yaşadılar... Yarılma ilk bakışta Kılıçdaroğlu'nun lehine, Akşener'in aleyhine çalışmış görünüyor... İktidar'ın ise, iyice lehine çalışmış olarak...   İyi Parti olmadan, Millet İttifakı amacına ulaşamaz.   İyi Parti'nin, kimi iddialarla uyumlu olarak, ikrtidara sokulması, Akşener'e karşı gelişmiş infilaallere hem hak kazandırır, hem onları azdırır ki, söz konusu iddialara, Akşener'i uzun bir süredir izleyen birisi olarak, katiyen prim vermem...   Bu durumda, İyi Parti, ortaya çıkan çok boyutlu resmi itidalle ortaya koyarak, masaya dönmelidir.    Bir de şu var bakın allaşkına, anketlerle insanlar, önlerine konulan iki üç isimden birini seçmeye icbar ediliyorlar... Birçok kez işaret ettiğim şekliyle, oysa, böylesi bir cendereden çıkmamıza, imkan bahşedecek,  bir "yarışmanın" önünü açmamız gerekiyordu. Müthiş bir fikrî zenginlik olacaktı... Türkiye'de rüzgar estirecektik... Coşku doruğa çıkacaktı... Yöntem elbette ayrıntılandırılabilirdi... Ancak işte, Türkiye'ye ve bölgeye dönük, giderek Dünyamız'a dönük, diyeceği olanlar, mırın kırın etmenin ötesinde, diyeceklerini derlerdi... Anlatmaya çalıştığım çerçevede, bir siyasi rüzgarı, coşkuyu arkasına alamayan, bir Türkiye'nin, kim seçilirse seçilsin, üstündeki boyunduruğu kopartıp atması, imkansızlaşacaktı...     Hala vakit çok geç değil...     **   Altılı Masa, Kalbî olmuş mudur? Hayır!..   Akılcı olmuş mudur? Hayır!..   İtidalli  olmuş mudur? Hayır!..   Hakkaniyetli olmuş mudur? Hayır!    Herkes aklını başına almalıdır!..   Kriz  bilgece çözülmelidir...    Omuzdaşları adına, Prof. Dr. Tolga Yarman CHP Kurultay Onur Üyesi
Altılı Masa, Kalbî, Akılcı, Hakkaniyetli ve İtidalli Olmalıdır!..
Altılı Masa zemininde olanlar iki gun icinde, gayet anlaşılır bir çizgide olarak masaya umutlarını bağlamış milyonları, yalnız şaşırtmakla ve hayal kırıklığına uğratmakla kalmadı, aynı zamanda, bir anlamda, yardı.
 
Bir defa, Masa'nın Milliyetçi Kanadı'nı temsil eden ve CHP'den sonra masanın en güçlü seçmen kitlesine sahip olan, İyi Parti'nin, Masa'da görünür bir dayatmayla karşı karşıya bırakılması, anlaşılır gibi değildir; kabul edilebilir hiç değildir. Aslolan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, adaylığını, öteki dört parti genel başkanına, sanki öncesinde belli bir kurgu eylenmişcesine,  söyletmesi değil... Hele evveliyatı itibariyle, onca uyarıda bulunmuş, İyi Parti'nin Genel Başkanı Akşener'in gönül rızasını istihsal ederek, gündeme getirmesiydi. Kılıçdaroğlu bunu yapmadı ve Akşener'i ister istemez bir emr-i vaki ile karşı karşıya bıraktı. Bunu yaparken, parti örgütlerinin ve seçmeninin emeklerini, "bol keseden", diyecegim, artık, söz konusu dört partiye "20'şer milletvekilliği", nasıl olacaksa, "eşit yönetim iradesi", "birer bakanlık" olarak, hediye etmekten geri durmadı. Onların (1921 Anayasası'na dönmek gibi, sahte deliller üstüne kurgulandığı mahkeme kararlarıyla sübut bulmuş, Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesi gibi, Anayasa'dan Türk sözcüğünün çıkartılması gibi, gerçekten hafsalaysa sığmaz), olmadık projelerine ve laflarına, ses çıkartmaması, cabası olarak...
 
Masada dört genel başkanın, belli bir emr-i vakiyle Kılıçdaroğlu'nun adaylığını Akşener'e dayatmaları ne kadar kabul edilmez ise... O açıdan, Akşener'in; yaşadığı "isyan duygusu" ne denli anlaşılır olursa olsun, belki de, birileri tarafından hesap edilmiş "provokasyona" gelip, ağır tahrik altında olsa da, dememesi gereken sözleri demesi... Masayı, "kumar masası", "noter masası" olarak zemmetmesi, giderek, CHP'li İstanbul ve Ankara Belediye Başkanları'nı aday olmaya davet etmesi, bir o derecede provokasyoncuların ekmeklerine yağ sürer mahiyette, tezahür etti.  
 
Sonuçta, masaya umut bağlamış milyonlar, şaşkınlık ile yarılmayı beraber yaşadılar... Yarılma ilk bakışta Kılıçdaroğlu'nun lehine, Akşener'in aleyhine çalışmış görünüyor... İktidar'ın ise, iyice lehine çalışmış olarak...
 
İyi Parti olmadan, Millet İttifakı amacına ulaşamaz.
 
İyi Parti'nin, kimi iddialarla uyumlu olarak, ikrtidara sokulması, Akşener'e karşı gelişmiş infilaallere hem hak kazandırır, hem onları azdırır ki, söz konusu iddialara, Akşener'i uzun bir süredir izleyen birisi olarak, katiyen prim vermem...
 
Bu durumda, İyi Parti, ortaya çıkan çok boyutlu resmi itidalle ortaya koyarak, masaya dönmelidir. 
 
Bir de şu var bakın allaşkına, anketlerle insanlar, önlerine konulan iki üç isimden birini seçmeye icbar ediliyorlar... Birçok kez işaret ettiğim şekliyle, oysa, böylesi bir cendereden çıkmamıza, imkan bahşedecek,  bir "yarışmanın" önünü açmamız gerekiyordu. Müthiş bir fikrî zenginlik olacaktı... Türkiye'de rüzgar estirecektik... Coşku doruğa çıkacaktı... Yöntem elbette ayrıntılandırılabilirdi... Ancak işte, Türkiye'ye ve bölgeye dönük, giderek Dünyamız'a dönük, diyeceği olanlar, mırın kırın etmenin ötesinde, diyeceklerini derlerdi... Anlatmaya çalıştığım çerçevede, bir siyasi rüzgarı, coşkuyu arkasına alamayan, bir Türkiye'nin, kim seçilirse seçilsin, üstündeki boyunduruğu kopartıp atması, imkansızlaşacaktı...  
 
Hala vakit çok geç değil...  
 
**
 
Altılı Masa, Kalbî olmuş mudur? Hayır!..
 
Akılcı olmuş mudur? Hayır!..
 
İtidalli  olmuş mudur? Hayır!..
 
Hakkaniyetli olmuş mudur? Hayır! 
 
Herkes aklını başına almalıdır!..
 
Kriz  bilgece çözülmelidir... 
 
Omuzdaşları adına,
Prof. Dr. Tolga Yarman
CHP Kurultay Onur Üyesi
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.