Murat Ağırel, Cumhuriyet TV'de anlattı: Asıl bu saatten sonra çok büyük feryatlar duyacağız

GÜNDEM 08.02.2023 - 00:00, Güncelleme: 08.02.2023 - 00:00 9554+ kez okundu.
 

Murat Ağırel, Cumhuriyet TV'de anlattı: Asıl bu saatten sonra çok büyük feryatlar duyacağız

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, deprem bölgesinden izlenimlerini Cumhuriyet TV'de anlattı. Bölgede su dahi olmadığını söyleyen Ağırel, "Umutların azaldığı durumu yaşıyoruz. Asıl bu saatten sonra çok büyük feryatlar duyacağız" dedi. Ağırel tabloyu "Biz daha önce enkazın üstünden seslenirdik 'sesimizi duyan var mı?' diye, insanlar şimdi enkazın altından 'sesimizi duyan var mı?' diye sesleniyor" sözleriyle özetledi.

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, Adana'dan Gaziantep'e Hatay'dan Kahramanmaraş'a depremden etkilenen illere tek tek gidip bölgeden izlenimlerini aktardı. Deprem bölgesindeki her yere gidip gözlemleme şansı bulduğunu belirten Gazeteci Murat Ağırel, "Büyük bir rezalete ve yurttaşların çaresizliğine tanık oluyoruz" dedi. Binlerce kişinin hala enkaz altında ve çaresiz şekilde beklediğini aktaran Ağırel, "Antakya'da durum çok kötü. Hala birçok ilçeye gidilemedi. Şu anda şehrin girişinde çok fazla iş makinesi bekletiliyor. Neden bekletiliyor bilmiyorum. Çünkü şehrin içinde insanlar bir tane demir kesiciye bile muhtaçken neden bekletiliyor iş makinelerini aklım almıyor" diye konuştu.  "İNSANLAR DEVLETTEN UMUDUNU KESTİ" İnsanların devletten umudunu kestiğini, herkesin kendi imkânıyla enkaz altındaki yakınını çıkarmaya çalıştığını anlatan Ağırel, "Herkes buraya yardım etmek için geliyor ama hala koordinasyonsuzluk söz konusu. Yurt dışından gelen ekipler de var. Buradaki acı tarif edilebilecek gibi değil. Hiç ekiplerin ulaşmadığı yerler var ne yazık ki. Samandağ ile ilgili hiç haber alınamıyor" dedi.  Ağırel yaşananları şöyle anlattı: Gece çalışmalar duruyor çünkü elektrik yok, benzin yok, mazot yok. Tuvalet ihtiyacı çok büyük bir sorun. İnsanlar geceyi yıkıntıların arasından topladıkları ahşapları yakarak geçiriyor. Yakacak odun getirmişti bir tır ama çok çabuk bitti. Çadır sayısı da çok azdı. Eminim bugün çok daha fazla olacaktır. Herkes enkazın altında bulunan yakınlarının yanında sabahlamaya çalıştı. Gündüz hava koşulları biraz da iyiydi ama gece çok soğuk bir ayaz oldu.  "GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜ İNSANLAR!" Bölgede su ve elektrik en temel ihtiyaçların olmadığını belirten Ağırel, durumu anlatmaya şöyle devam etti: "İnsanlar buldukları çok az sayıdaki jeneratörle ekiplere ışık tutmaya çalışıyor. Ekipler insanüstü bir gayretle çalışıyor. Ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar ama alet edevat yok. Umutların azaldığı durumu yaşıyoruz. Asıl bu saatten sonra çok büyük feryatlar duracağız. Çünkü göz göre göre öldü insanlar. Biz daha önce enkazın üstünden seslenirdik 'sesimizi duyan var mı?' diye, insanlar şimdi enkazın altından 'sesimizi duyan var mı?' diye sesleniyor. Temel sorun koordinasyonsuzluk, temel sorun 'cumhurbaşkanımızın tensipleriyle' zihniyeti, temel sorun devlet kurumlarının bir araya gelerek çalışmaları koordineli şekilde yürütememesi.  Depremlerden ders alamamışız. Bunun bedeli eğer siyasetçiler öderse sorun yok. Ama halk canıyla, malıyla ödüyor. Enkazın başında 13 yaşında çocuğu bekleyen Feride Hanıma gelin de anlatın. Esma Teyzenin 3 çocuğu enkazın altında ve yaşıyor, gelin ona anlatın. Burada bekleyen Gülçin'e anlatın. Hemşire Gülçin'in hem eşi, hem annesi ve babası, hem de bir çocuğu enkazın altında. Gelsinler ona anlatsınlar."
Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, deprem bölgesinden izlenimlerini Cumhuriyet TV'de anlattı. Bölgede su dahi olmadığını söyleyen Ağırel, "Umutların azaldığı durumu yaşıyoruz. Asıl bu saatten sonra çok büyük feryatlar duyacağız" dedi. Ağırel tabloyu "Biz daha önce enkazın üstünden seslenirdik 'sesimizi duyan var mı?' diye, insanlar şimdi enkazın altından 'sesimizi duyan var mı?' diye sesleniyor" sözleriyle özetledi.

Cumhuriyet yazarı Murat Ağırel, Adana'dan Gaziantep'e Hatay'dan Kahramanmaraş'a depremden etkilenen illere tek tek gidip bölgeden izlenimlerini aktardı.

Deprem bölgesindeki her yere gidip gözlemleme şansı bulduğunu belirten Gazeteci Murat Ağırel, "Büyük bir rezalete ve yurttaşların çaresizliğine tanık oluyoruz" dedi. Binlerce kişinin hala enkaz altında ve çaresiz şekilde beklediğini aktaran Ağırel, "Antakya'da durum çok kötü. Hala birçok ilçeye gidilemedi. Şu anda şehrin girişinde çok fazla iş makinesi bekletiliyor. Neden bekletiliyor bilmiyorum. Çünkü şehrin içinde insanlar bir tane demir kesiciye bile muhtaçken neden bekletiliyor iş makinelerini aklım almıyor" diye konuştu. 

"İNSANLAR DEVLETTEN UMUDUNU KESTİ"

İnsanların devletten umudunu kestiğini, herkesin kendi imkânıyla enkaz altındaki yakınını çıkarmaya çalıştığını anlatan Ağırel, "Herkes buraya yardım etmek için geliyor ama hala koordinasyonsuzluk söz konusu. Yurt dışından gelen ekipler de var. Buradaki acı tarif edilebilecek gibi değil. Hiç ekiplerin ulaşmadığı yerler var ne yazık ki. Samandağ ile ilgili hiç haber alınamıyor" dedi. 

Ağırel yaşananları şöyle anlattı:

Gece çalışmalar duruyor çünkü elektrik yok, benzin yok, mazot yok. Tuvalet ihtiyacı çok büyük bir sorun. İnsanlar geceyi yıkıntıların arasından topladıkları ahşapları yakarak geçiriyor. Yakacak odun getirmişti bir tır ama çok çabuk bitti. Çadır sayısı da çok azdı. Eminim bugün çok daha fazla olacaktır. Herkes enkazın altında bulunan yakınlarının yanında sabahlamaya çalıştı. Gündüz hava koşulları biraz da iyiydi ama gece çok soğuk bir ayaz oldu. 

"GÖZ GÖRE GÖRE ÖLDÜ İNSANLAR!"

Bölgede su ve elektrik en temel ihtiyaçların olmadığını belirten Ağırel, durumu anlatmaya şöyle devam etti:

"İnsanlar buldukları çok az sayıdaki jeneratörle ekiplere ışık tutmaya çalışıyor. Ekipler insanüstü bir gayretle çalışıyor. Ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar ama alet edevat yok. Umutların azaldığı durumu yaşıyoruz. Asıl bu saatten sonra çok büyük feryatlar duracağız. Çünkü göz göre göre öldü insanlar. Biz daha önce enkazın üstünden seslenirdik 'sesimizi duyan var mı?' diye, insanlar şimdi enkazın altından 'sesimizi duyan var mı?' diye sesleniyor. Temel sorun koordinasyonsuzluk, temel sorun 'cumhurbaşkanımızın tensipleriyle' zihniyeti, temel sorun devlet kurumlarının bir araya gelerek çalışmaları koordineli şekilde yürütememesi. 

Depremlerden ders alamamışız. Bunun bedeli eğer siyasetçiler öderse sorun yok. Ama halk canıyla, malıyla ödüyor. Enkazın başında 13 yaşında çocuğu bekleyen Feride Hanıma gelin de anlatın. Esma Teyzenin 3 çocuğu enkazın altında ve yaşıyor, gelin ona anlatın. Burada bekleyen Gülçin'e anlatın. Hemşire Gülçin'in hem eşi, hem annesi ve babası, hem de bir çocuğu enkazın altında. Gelsinler ona anlatsınlar."

Haber Detay Altı LOGO

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.