Bu gün dünyada yaşanan bunalım, çok ciddi boyutlara ulaşmıştır. Dünyanın geleceği tehlikededir ve bunalımları ortaya çıkaran da çözümleri bulacak olan da insandır.
Bu gün ortaya çıkan insanlık bunalımının arkasında, gelişen ve uygulanan sosyo-ekonomik sistemler vardır. Bu sistemlerin zaman içindeki gelişimi, insanın özdeğerleri düşünülmeden, doğaya vereceği zararlar dikkate alınmadan gelişmiştir. Başka bir deyişle, dünya 21.yy başında karşı karşıya kalınan bunalımların temeli, bu gün ortaya çıkan "yanlış bir uygarlık"tan kaynaklanıyor diyebiliriz.
Mevcut Uygarlığın yanlış temeller üzerine kurulması, yeni bir uygarlık arayışını zorunlu hale getirmiştir. Özellikle bilim dünyasında sadece insana odaklı bir Uygarlığın dünyadaki yaşama verdiği zararlar fark edilmiş her alanda çözüm arayışları başlamıştır. Bugün dünyada çok sayıda yeni yöntem ve teknolojiler gelişmiştir. Bunlardan bazıları devreye girerken, birçokları da, uygulamaya geçemiyor. Ancak bütün bu çabaların olumlu sonuç verdiği söylenemez. Bilim dünyasında insanlığı kurtaracak çözümler bulunmuş olsa da, olumlu yönde gelişmeyi engelleyen bir çok faktör vardır.
Gelişmeyi engelleyen faktörleri en önemlisi, şüphesiz ki Bugün yaşanan uygarlığın bizzat kendisidir. Biz bu uygarlığa Batı kökenli, yada kısaca "Batı Uygarlığı" diyebiliriz.
Batı Uygarlığı, dünyadaki diğer uygarlıklardan yararlanarak gelişmiştir. Dünya Uygarlığına önemli katkılar yapmıştır. Özellikle, pozitif Bilimin gelişmesi, çok daha gelişmiş bir yaşam biçimi ortaya çıkarmıştır. Ancak bu Uygarlığının insan ve doğaya verdiği zararlar çok yıkıcı sonuçlar doğurmuştur.
1. Sömürgeciliğe dayalı yönetimler
Batı uygarlığının en önemli sorunu, Sömürgeciliktir. Sadece kendini, kendi vatandaşları ve ülkesini düşünen sistemler kurulmuş, insanlığın büyük bölümünü dışlayan 300 yıl boyunca, dünyayı köleleştiren sistemler kurmuşlardır. Bu sömürge sistemi, farklı yöntemlerle bugün de devam ettiriliyor.
2. Kapitalizmin negatif etkileri
Kapitalizm denen ekonomi modeli, tüketime dayalı bir üretim sistemidir. Ancak ayni zamanda kişisel bir sömürü sistemidir. Sadece insan sömüren değil, doğal kaynakları da tüketen bir sistemdir. Diğer önemli bir sorun, çöp üreten bir sistem olmasıdır. Dünyayı kirlentmesi, toprağı, suyu, havayı kirletmesi, dünyaya büyük zarar vermekte, insanlığın geleceğini tehlikeye atmaktadır. Sonuç olarak diyebiliriz ki insanlık Kapitalist sistemden kurtulmak istiyor ama henüz alternatif bir çözüm de üretebilmiş değil.
3. Sömürü Düzeni
Batı Uygarlığın en büyük yanlışı, anormal düzeyde gelişmiş sömürü düzenidir. Dünyanın bütün zenginlikleri birtakım güç odakları tarafından yönetilmektedir. Bu düzen nedeniyle, hem açlık yaygınlaşmıştır hem de insanlar ve ülkeler büyük ölçüde özgürlüklerini kaybetmişlerdir. Demokrasiye, insan haklarına aykırı olan bu ekonomik sistem kesinlikle değiştirilmelidir
4. Yanlış Dünya Görüşü ve Materyalist Felsefe
Yukarıda sözü edilen sorunların temelinde, benimsenen dünya görüşü yatmaktadır. Materyalist felsefe, madde odaklı dünya görüşüdür. Yani madde herşeyden, hatta Yaşamdan bile değerli hale gelen bu dünya görüşüne felsefe bile demek yanlıştır. Çünkü, yaşam aslında madde değil, maddeyi de kullanan bir enerji biçimidir. Başka bir deyişle, yaşamı bilmeyen, yaşam değerlerinin farkında olmayan insanlar, toplumlar oluşmuştur.
Materyalist felsefe maddeyi ön plana çıkarmış, maddeyi, eşyaları seven, maddeye paraya tapan insanlar, toplumlar oluşturmuştur. Dünyada gelişen felaketlerin arkasında yasama bu yanlış bakış vardır, değiştirilmelidir.
5. İnsan İnsani değerlerden uzaklaştı
Dünyadaki gelişmeler, insanın artık insan olmadığını, insanlıktan uzaklaştığını gösteriyor. Diğer insanlara, toplumlara saldıran, başka ülkeleri sömürmek için işgal eden, milyonlarca insanı ölüme sürükleyen insana insan topluluklarına "insan" demek mümkün mü? İnsanın yeniden insan olması insanlık değerlerine kavuşması, yeni bir insanlık felsefesini, “Güneş Bilinci’ne (2) dayalı gerçekçi bir yaşam felsefesiyle mümkündür.
Modern denilen Batı uygarlığından vazgeçmek, Dünyadaki yaşama uygun, onu tüketmeyen aksine geliştiren, “Yeni Bir Uygarlık Modeline” ihtiyaç olduğu açıktır.(3)
.........
- Bu Makalede, Atatürk ve Türk Güneş Uygarlığı eserinden yararlanılmıştır. Barış Yayınevi, Ankara 2023
- Bak “Güneş Bilinci” eseri, Ankara 2000.
- Geçmişin Anadolu ve Türk uygarlıkları bir çözüm olabilir mi? Bu konu ilerleyen günlerde ele alınacaktır