Doç.Dr. Çetin Göksu
Köşe Yazarı
Doç.Dr. Çetin Göksu
 

HANGİ DEVRİM? HANGİ UYGARLIK?

Dünyada gerçekleşen birçok devrim arasında Dünyayı sarsan, değiştiren üç büyük devrim ön plana çıkıyor. Fransız, Rus ve Türk Devrimleri.   Hangi devrim insanlık için daha yararlıdır? Acaba hangisi insanlığın geleceğini şekillendirecektir? Fransız Devrimi, monarşilerin yıkılmasını, Cumhuriyetlerin kurulmasını başlatan, tartışmasız en büyük devrimlerden birisidir.   Ancak Fransız devriminin getirdiği hürriyetler dönemi, birçok olumlu yanlarına karşın, kapitalizmin gelişmesine, zenginler sınıfının oluşmasına, emperyalizmin yaygınlaşmasına neden oldu. Batının dünyaya egemen olmasının yolunu açtı. Bugün yaşanan dünya sömürüsü sisteminin ve sürekli bir kaos ortamının oluşmasında Fransız devriminin etkileri olduğunu söylemek yanlış değildir. Rus Devrimi ise Halklara özgürlük getirilmesi amacıyla yapıldı. Rus Kominist sistemi, aslında işçi sınıfının haklarını koruyan bir parti olarak kuruldu. Ama zaman içinde bürokratik bir diktatörlüğe dönüştü  ve sonunda dağıldı. Türk Devrimine gelince, belki de hem Fransız, hem de Rus devrimlerinden yararlanan, ama onlar gibi herhangi bir sınıfa dayanmayan, bütün ulusu bir ve bütün kabul eden,  bağımsız, laik, yeni bir “Ulus Devlet Modelini” hayata geçirilmiştir. Emperyalizme karşı savaşarak gerçekleşen bu bağımsız devlet modeli, tıpkı Fransız ve Rus devrimleri gibi, dünyayı değiştiren etkileri oldu. Esaret altında inleyen devletlere örnek oldu, çok kısa zamanda, onların bağımsız devlet olmalarının yolunu açtı. Bütün iç ve dış saldırılara karşın ayakta kalmayı başardı. Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleşen Türk Devrimi, 20.yüzyılın en büyük devrimleri arasında yer almasına rağmen, insanlık ve insanlığın geleceği açısından yeterli düzeyde değerlendirildiği söylenemez. Öncelikle Türk Devrimini, diğer devrimlerden farklı kılan özelliklerini inceleyelim.      Türk Devrimi bir İnsanlık Projesidir. Türk Devrimi yakından incelendiğinde, dünya çapında özellikler taşıdığı, bir “İnsanlık Projesi” olduğu görülüyor. Nitekim, 20. yy başında, Dünyaya bir göz atıldığında, hemen bütün ülkelerin batılı güçler tarafından işgal edilmiş olduğu, bir ikisi hariç, küresel odaklar tarafından sömürge haline getirildiği görülüyor. Başka bir deyişle, “Batı denilen “tek dişi kalmış canavar”, hemen hemen bütün insanlığı kontrol altına almıştı. İşte Türk devrimi ile dünyayı sömürgeleştiren  küresel güçlere karşı kazanılan savaş, aynı zamanda diğer ülkelere örnek olmuş, bütün insanların özgürleşmesinin yolunu açmıştır, bu nedenle Türk devrimi bir insanlık projesidir, diyebiliriz.       Türk Devrimi bir Cumhuriyet Projesidir      Osmanlı devletine de saldıran batılı güçlere karşı, Türkler, ölüm kalım savaşını başlatmışlar, küresel güçleri yenerek bağımsız bir devleti “Türkiye Cumhuriyetini” kurmuşlardır. Dünyada da ilk defa Türkler, batılı saldırganları yenmiştir. Bu başarı, sömürge altında inleyen ülkelere ilham kaynağı olmuş, ülkeler kısa zamanda bağımsızlığına kavuşmuştur. Batı’ya, sömürgeci ülkelere korku salan, Türk Devriminin dünya çapında başarısı asla inkar edilemez.       Türk Devrimi Özgündür, dünyada eşi benzeri yoktur. Batılı, küresel güçleri iliklerine kadar korkutan Türk Devrimi, yüzyılı aşkın saldırılara rağmen, ayakta kalmış olması, devrimin  “sağlam temellere” dayandığını gösteriyor. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti, küresel sömürüye karşı geliştirilmiş, kendine özel felsefesi, ilkeleri, hedefleri olan,  bir “Özgün Cumhuriyettir”.       Türkiye Cumhuriyeti Modeli Evrensel Değerlere Dayanır. Türkiye Cumhuriyetinin, ayakta kalmasının nedeni, evrensel insanlık değerleri üzerine oturtulmasıyla ilgilidir. Nitekim, kendi çıkarları için, diğer milletlere saldıran, onları sömüren ülkelere karşın, “Yurtta ve Dünyada Barışı” hedefleyen, gerçekleşmesi için çalışan tek ülkedir. Bu temel özellikleri ile, Türkiye Cumhuriyeti ile başlatılan Türk Uygarlık Projesi, emperyalizme ve dünya sömürü sistemine karşı değerlendirilmesi gereken en etkili seçenek olduğu görülüyor. Dünya sömürü sistemini başlatan Fransız Devrimi ve İşçi diktatörlüğü sistemini kuran ve dağılan Rus Devrimi karşısında,  İnsancıl (humanist) Türk Devrimi, ve onun başlattığı, insan ve doğa ile barışık “Türk Güneş Uygarlığı” sadece Türkiye’nin değil, insanlığın da tek seçeceği olduğu artık anlaşılmıştır. Cumhuriyetin 2. Yüzyılı, bilimin rehberliğinde, Türk Uygarlığının, bir “Dünya Uygarlığına” dönüştüğü, insanlığın huzura kavuştuğu “bir yüzyıl  olacaktır. Başka da ciddi bir seçenek yoktur. ..... Kaynak: Türk devriminin İnsanlık İçin Önemi: Türk Güneş Uygarlığı, s16  
Ekleme Tarihi: 20 Eylül 2023 - Çarşamba
Doç.Dr. Çetin Göksu

HANGİ DEVRİM? HANGİ UYGARLIK?

Dünyada gerçekleşen birçok devrim arasında Dünyayı sarsan, değiştiren üç büyük devrim ön plana çıkıyor. Fransız, Rus ve Türk Devrimleri.  

Hangi devrim insanlık için daha yararlıdır? Acaba hangisi insanlığın geleceğini şekillendirecektir?

Fransız Devrimi, monarşilerin yıkılmasını, Cumhuriyetlerin kurulmasını başlatan, tartışmasız en büyük devrimlerden birisidir.   Ancak Fransız devriminin getirdiği hürriyetler dönemi, birçok olumlu yanlarına karşın, kapitalizmin gelişmesine, zenginler sınıfının oluşmasına, emperyalizmin yaygınlaşmasına neden oldu. Batının dünyaya egemen olmasının yolunu açtı. Bugün yaşanan dünya sömürüsü sisteminin ve sürekli bir kaos ortamının oluşmasında Fransız devriminin etkileri olduğunu söylemek yanlış değildir.

Rus Devrimi ise Halklara özgürlük getirilmesi amacıyla yapıldı. Rus Kominist sistemi, aslında işçi sınıfının haklarını koruyan bir parti olarak kuruldu. Ama zaman içinde bürokratik bir diktatörlüğe dönüştü  ve sonunda dağıldı.

Türk Devrimine gelince, belki de hem Fransız, hem de Rus devrimlerinden yararlanan, ama onlar gibi herhangi bir sınıfa dayanmayan, bütün ulusu bir ve bütün kabul eden,  bağımsız, laik, yeni bir “Ulus Devlet Modelini” hayata geçirilmiştir. Emperyalizme karşı savaşarak gerçekleşen bu bağımsız devlet modeli, tıpkı Fransız ve Rus devrimleri gibi, dünyayı değiştiren etkileri oldu. Esaret altında inleyen devletlere örnek oldu, çok kısa zamanda, onların bağımsız devlet olmalarının yolunu açtı. Bütün iç ve dış saldırılara karşın ayakta kalmayı başardı.

Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleşen Türk Devrimi, 20.yüzyılın en büyük devrimleri arasında yer almasına rağmen, insanlık ve insanlığın geleceği açısından yeterli düzeyde değerlendirildiği söylenemez. Öncelikle Türk Devrimini, diğer devrimlerden farklı kılan özelliklerini inceleyelim.

     Türk Devrimi bir İnsanlık Projesidir.

Türk Devrimi yakından incelendiğinde, dünya çapında özellikler taşıdığı, bir “İnsanlık Projesi olduğu görülüyor. Nitekim, 20. yy başında, Dünyaya bir göz atıldığında, hemen bütün ülkelerin batılı güçler tarafından işgal edilmiş olduğu, bir ikisi hariç, küresel odaklar tarafından sömürge haline getirildiği görülüyor. Başka bir deyişle, “Batı denilen “tek dişi kalmış canavar”, hemen hemen bütün insanlığı kontrol altına almıştı. İşte Türk devrimi ile dünyayı sömürgeleştiren  küresel güçlere karşı kazanılan savaş, aynı zamanda diğer ülkelere örnek olmuş, bütün insanların özgürleşmesinin yolunu açmıştır, bu nedenle Türk devrimi bir insanlık projesidir, diyebiliriz.

      Türk Devrimi bir Cumhuriyet Projesidir

     Osmanlı devletine de saldıran batılı güçlere karşı, Türkler, ölüm kalım savaşını başlatmışlar, küresel güçleri yenerek bağımsız bir devleti “Türkiye Cumhuriyetini” kurmuşlardır. Dünyada da ilk defa Türkler, batılı saldırganları yenmiştir. Bu başarı, sömürge altında inleyen ülkelere ilham kaynağı olmuş, ülkeler kısa zamanda bağımsızlığına kavuşmuştur. Batı’ya, sömürgeci ülkelere korku salan, Türk Devriminin dünya çapında başarısı asla inkar edilemez.

      Türk Devrimi Özgündür, dünyada eşi benzeri yoktur.

Batılı, küresel güçleri iliklerine kadar korkutan Türk Devrimi, yüzyılı aşkın saldırılara rağmen, ayakta kalmış olması, devrimin  “sağlam temellere” dayandığını gösteriyor. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti, küresel sömürüye karşı geliştirilmiş, kendine özel felsefesi, ilkeleri, hedefleri olan,  bir “Özgün Cumhuriyettir”.

      Türkiye Cumhuriyeti Modeli Evrensel Değerlere Dayanır.

Türkiye Cumhuriyetinin, ayakta kalmasının nedeni, evrensel insanlık değerleri üzerine oturtulmasıyla ilgilidir. Nitekim, kendi çıkarları için, diğer milletlere saldıran, onları sömüren ülkelere karşın, “Yurtta ve Dünyada Barışı” hedefleyen, gerçekleşmesi için çalışan tek ülkedir.

Bu temel özellikleri ile, Türkiye Cumhuriyeti ile başlatılan Türk Uygarlık Projesi, emperyalizme ve dünya sömürü sistemine karşı değerlendirilmesi gereken en etkili seçenek olduğu görülüyor.

Dünya sömürü sistemini başlatan Fransız Devrimi ve İşçi diktatörlüğü sistemini kuran ve dağılan Rus Devrimi karşısında,  İnsancıl (humanist) Türk Devrimi, ve onun başlattığı, insan ve doğa ile barışık “Türk Güneş Uygarlığı” sadece Türkiye’nin değil, insanlığın da tek seçeceği olduğu artık anlaşılmıştır.

Cumhuriyetin 2. Yüzyılı, bilimin rehberliğinde, Türk Uygarlığının, bir “Dünya Uygarlığına” dönüştüğü, insanlığın huzura kavuştuğu “bir yüzyıl  olacaktır. Başka da ciddi bir seçenek yoktur.

.....

Kaynak: Türk devriminin İnsanlık İçin Önemi: Türk Güneş Uygarlığı, s16

 

Yazıya ifade bırak !