Yaşar Geler
Köşe Yazarı
Yaşar Geler
 

KAPATIN GİTSİN

Vallahi kapatın gitsin kardeşim. En azından insanların umutları boşa çıkmaz. Düşünün bir kere yüz yıllara dayanan bir yerleşim yeri. Yakın tarihi dikkate alırsak Osmanlı Devleti’nin Eyaletliğini yapmış bir yer. Sancak beyliği yapmış bir yer. Hatta yaklaşık elli yıla yakın Rus işgalinde kalmış ama yılmamış varlık mücadelesi yapmış bir ilçe. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yaklaşık bir asırdır yılmaz hudut bekçiliği yapmış bir sınır karakolu. Neredeyse hiç suç sabıkası olmamış ve buna bağlı olarak önce hapishanesi yıkılmış sonra adliyesi kapatılmış bir yer. Bu durum, suçsuzluğundan dolayı sevindirici olmakla beraber diğer sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan kötü sayılabilecek bir duruma sahip bir yer. İlk zamanlarına göre iş yükü hafifliğinden dolayı hacmi küçültülmüş bir PTT hizmeti alan bir ilçe. İşsizlikten dolayı genç nüfusun terk etmiş olduğu ve nüfusun hızla azaldığı, göçün hızla yoğunlaştığı bir ilçe. Genç nüfus kalmadığından dolayı Askerlik şubesinin bile kapatıldığı bir ilçe. Bu hizmete erişim için bile il merkezine mecbur bırakılmış bir ilçe. Yirmi birinci yüz yıla uymayan bir şekilde halen bazı köylerinin yol ve içme suyunun bile çözüme kavuşturulamamış olduğu bir ilçe merkezi. Her ne kadar yerleşik nüfusunun üç katı kadarının dışarda olmasına karşın, nefesimizin ve aşkımızın hiç bitmediği, tabiri caiz ise orayla yatıp orayla kalktığımız, gidemezsek de aklımızın ve gönlümüzün orada olduğu bir yer Çıldır. Onlarca turizm alanı olmasına karşın halen turizmden gerekli payı alamayan bir ilçe. İki sınır kapısı olmasına karşın sınır ticaretinin halen geliştirilemediği hatta bir antreponun yapılmasının bile gerçekleşmediği ve gümrükleme işlemlerinin bile Kars ve Erzurum’da yapıldığını bildiğimiz bir ilçe. Sınırına kadar dayanmış ancak Ardahan sınırları içerisine kadar uzatamadığımız Doğu Ekspresine uzaktan bakabildiğimiz bir ilçe. Yirminci yüzyılın en hızlı ulaşım aracı olan havacılık ulaşımından asgari ölçüde yararlanabilen ve onca mücadeleye rağmen bir havaalanı bile yaptıramadığımız bir ilçe. Ve son olarak yaklaşık beş yılı bitirmeye az bir süre kalan, adeta yapımı yılan hikâyesine dönen, bu ana kadar üç müteahhitin aldığını alıp ve yarım bırakıp gittiği bir Çıldır Devlet Hastanesini Çıldır halkının erişimine sunamayan, hastalarının Ardahan, Kars, Erzurum ve İstanbul gibi kentlere gitmek zorunda bırakıldığı talihsiz bir ilçe Çıldır. Madem Çıldır halkı çok çok sağlıklıdır diyorsunuz ya da hasta yok diye acil yapımına gerek duyulmuyor hatta zaten yakın zamanda mühür de vurulmuştu; bırakın hastane yapımını adliye gibi, hapishane gibi, askerlik şubesi gibi, PTT gibi bu hastaneyi de bitirmeden kapatın gitsin. En azından Çıldır halkının moralini bozmamış ve beklenti içerisine de sokmamış olursunuz.  Yaşar GELER ]]>
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2022 - Cumartesi
Yaşar Geler

KAPATIN GİTSİN

Vallahi kapatın gitsin kardeşim. En azından insanların umutları boşa çıkmaz.

Düşünün bir kere yüz yıllara dayanan bir yerleşim yeri.

Yakın tarihi dikkate alırsak Osmanlı Devleti’nin Eyaletliğini yapmış bir yer.

Sancak beyliği yapmış bir yer.

Hatta yaklaşık elli yıla yakın Rus işgalinde kalmış ama yılmamış varlık mücadelesi yapmış bir ilçe.

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yaklaşık bir asırdır yılmaz hudut bekçiliği yapmış bir sınır karakolu.

Neredeyse hiç suç sabıkası olmamış ve buna bağlı olarak önce hapishanesi yıkılmış sonra adliyesi kapatılmış bir yer. Bu durum, suçsuzluğundan dolayı sevindirici olmakla beraber diğer sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan kötü sayılabilecek bir duruma sahip bir yer.

İlk zamanlarına göre iş yükü hafifliğinden dolayı hacmi küçültülmüş bir PTT hizmeti alan bir ilçe.

İşsizlikten dolayı genç nüfusun terk etmiş olduğu ve nüfusun hızla azaldığı, göçün hızla yoğunlaştığı bir ilçe.

Genç nüfus kalmadığından dolayı Askerlik şubesinin bile kapatıldığı bir ilçe. Bu hizmete erişim için bile il merkezine mecbur bırakılmış bir ilçe.

Yirmi birinci yüz yıla uymayan bir şekilde halen bazı köylerinin yol ve içme suyunun bile çözüme kavuşturulamamış olduğu bir ilçe merkezi.

Her ne kadar yerleşik nüfusunun üç katı kadarının dışarda olmasına karşın, nefesimizin ve aşkımızın hiç bitmediği, tabiri caiz ise orayla yatıp orayla kalktığımız, gidemezsek de aklımızın ve gönlümüzün orada olduğu bir yer Çıldır.

Onlarca turizm alanı olmasına karşın halen turizmden gerekli payı alamayan bir ilçe.

İki sınır kapısı olmasına karşın sınır ticaretinin halen geliştirilemediği hatta bir antreponun yapılmasının bile gerçekleşmediği ve gümrükleme işlemlerinin bile Kars ve Erzurum’da yapıldığını bildiğimiz bir ilçe.

Sınırına kadar dayanmış ancak Ardahan sınırları içerisine kadar uzatamadığımız Doğu Ekspresine uzaktan bakabildiğimiz bir ilçe.

Yirminci yüzyılın en hızlı ulaşım aracı olan havacılık ulaşımından asgari ölçüde yararlanabilen ve onca mücadeleye rağmen bir havaalanı bile yaptıramadığımız bir ilçe.

Ve son olarak yaklaşık beş yılı bitirmeye az bir süre kalan, adeta yapımı yılan hikâyesine dönen, bu ana kadar üç müteahhitin aldığını alıp ve yarım bırakıp gittiği bir Çıldır Devlet Hastanesini Çıldır halkının erişimine sunamayan, hastalarının Ardahan, Kars, Erzurum ve İstanbul gibi kentlere gitmek zorunda bırakıldığı talihsiz bir ilçe Çıldır.

Madem Çıldır halkı çok çok sağlıklıdır diyorsunuz ya da hasta yok diye acil yapımına gerek duyulmuyor hatta zaten yakın zamanda mühür de vurulmuştu; bırakın hastane yapımını adliye gibi, hapishane gibi, askerlik şubesi gibi, PTT gibi bu hastaneyi de bitirmeden kapatın gitsin. En azından Çıldır halkının moralini bozmamış ve beklenti içerisine de sokmamış olursunuz.

 Yaşar GELER

]]>
Yazıya ifade bırak !