Cezmi Orkun
Köşe Yazarı
Cezmi Orkun
 

HER DUAYA “AMİN” DEME…

Değerli vatandaşlar, her alanda yıkıma sebep olan ve yirmi bir yıldır iktidarda olan AKP, milleti yoksulluk ve açlığa mahkum eden parti olarak tarihin tozlu sayfalarında hak ettiği yeri alacaktır. Ancak; AKP’nin hala algı operasyonları ile milletimizi, milli ve dini hassasiyetleri üzerinden istismar ederek aldatma uğraşına şahit olmaktayız. Bunlardan biri, sosyal medyada servis edilen Erdoğan'ın ses verdiği bir klip özelinde yaşatılmaktadır. Klibi izlediğimde bu kadar da olmaz demekten kendimi alamadım. Allah diyerek dinimizin nasıl istismar edildiğini ve kendi ifadelerinin doğru olup olmadığını birlikte irdeleyelim; Erdoğan "Bizi, ailemizi bütün yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru Allah’ım.” diyor. Bu duaya amin demiyoruz. Çünkü, bahsedilen yol, saray ve eşrafı tarafından tuzaklarla donatılmış, kime karşı milletimize. Bizler, “Önce vatanımızı, sonra bayrağımızı ve daha sonra da milletimizi AKP’nin tuzaklarından koru Allah’ım” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan, Cumhuriyetin kurucusu, bağımsız ve bağlantısız bir millet olmanın onurunu yaşatan Atatürk’ün adını anmazken; Selçuklu Sultanı Alpaslan, Selahaddin Eyyubi ve Tarık Bin Ziyad özelinde “Bir yolculuğa çıktık….dileğimiz odur ki bu milleti bir defa daha zaferle müjdele YA RAB" söylemi gerçekten de oldukça manidar. Oysa bugün oturduğu o koltuğa M. Kemal Atatürk sayesinde sahip olduğunu unutuyor. Bizler, “Karanlıklar içerisindeki Ülkemizi, yoksulluğa mahkum edilen milletimizi bu iktidardan kurtar YA RAB” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın, “Bu davayı, hareketi ve mücadeleyi bugünlere eriştiren Rabbime sonsuz hamdu senalar olsun. Çıktığımız bu kutlu yolculukta Rabbim ayaklarımızı doğruluk üzere sabit kılsın.” duasına amin demiyor ve kendisine soruyoruz. Söz konusu dava ve mücadelenin içeriğinde; kurucu değerlerin yok edilmesi, yargı, yasama ve yürütmenin ortadan kaldırılması, demokratik ve laik Cumhuriyetin yok edilmesi vs. yani 1924 anayasamızın verdiği özgürlük ve bağımsızlığın 1921 anayasası esas alınarak çöpe atılması mı doğruluk, vatanseverlik! Değil elbette. Bizler, “Temelinde halka ve hakka hizmet olmayan bu zihniyetin zulmünden ülkemizi ve milletimizi koru YA RAB” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın “Bizi kibirden muhafaza eyle ya Rab!” duasına da amin diyemeyiz. Neden mi? ülkemizde başta siyasal, sosyal ve ekonomik olmak üzere hemen hemen her alanda halkımıza yaşatılan sorunlar gerçeğine rağmen bu gerçekleri inkar etmek kibir değil midir?, AKP yönetiminin iktidarlarında kul hakkının yenmesi ve toplumun birçok kesiminin dışlanıp kötü sözlerle hedef gösterilmesi ve küçüksenmesi, hor görülmesi kibir değil mi? tabi ki kibir. Bizler,“ Halkımızı, kibir abidesi zalimlerin zulmünden koru YA RAB ” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın “Bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, zulümden beri eyle ya Rab!” duasına da amin demiyoruz. Sanki ülkede hak, hukuk, Adalet varmış, millete zulmetmezmiş gibi söylemlerle milletimizin safiyane duygularıyla adeta alay ediyor. Bu söylem bana adaletin, hakkın sadece ve sadece saray ve eşrafı için var olduğu halkımızın kıyısından dahi geçmediği değerleri ifade ediyor. Bizler, “Ülkemize, dinimize ve milletimize ihanet eden bir anlayışın mensubu olmaktan koru YA RAB”. Duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın “…kutlu yolculuğu Türkiye, milletimiz ve insanlık için hayırlara vesile eyle ya Rab! …Ekonomisiyle güçlü, demokrasisiyle örnek, kardeşliği ile muazzam bir Türkiye inşa ediyoruz.” ifadesine ne denir bilemem ama vatandaş olarak sormak isterim yirmi bir yıldır iktidardasınız. Elinizi kolunuzu bağlayan mı vardı. Ekonomiyi çökerten, demokrasiyi rafa kaldıran, halkımızı ayrıştıran ve söylemleriyle kutuplaştıran siz değil miydiniz? Bizler, “Akıl ve bilimden uzak anlayışa fırsat verme, YA RAB” duasına AMİN diyoruz. Klibin sonunda Erdoğan “Bu bir hatime değil, bir Fatiha'dır” ifadesiyle de yeni bir başlangıç istiyor. Ancak; her yönden bu iktidara yeter artık diyen halkımızı, dini söylemlerle baskılayarak yok oluşunun önünü almaya çalışıyor. Ancak halkımızın büyük bir bölümü bu ifadeyi AKP için bir başlangıç değil, bir veda-bir kapanış yani AKP’nin SONU olarak görüyor. Bizler, ” İktidarlarını sürdürmek için halkımızı Allah ile aldatanlardan cümlemizi koru Allah’ım” duasına AMİN diyoruz. AKP’nin bugünkü dualarını gerçekleştirsin diye milletimiz 2002 yılından beri desteğini esirgemedi. Ancak yirmi bir yıllık iktidarlarına rağmen ülkemiz ve halkımızın sorunları çözemediği gibi kendileri sorun oldular. Halkımız, bunların hatalarını çoğu zaman görmezden geldi, ancak AKP halkı KÖR sandı. Artık gözlerinizi açmanın ve kör olmadığı nızı ispat etmenin zamanı gelmiştir. Erdoğan’ın söylemlerinde istediği şeyler dinle alakalı olmayan, yapılması gereken hizmetlerdir ki AKP bunu yapamamıştır. Şimdi de olmayacak duaya amin denmesini bekliyor. İşte tam da bu yüzden bizler, “Ülkemizi, Bayrağımızı ve Milletimizi AKP zihniyetine mahkum etme YA RAB…” duasına AMİN diyoruz. Değerli vatandaşlar, ülkemizin en büyük şanssızlığı, yanlışlarından dönmeyi kendine yediremeyen yani “dediğim dedik” inadıyla yanlışlarına kılıf uydurmaya çalışan kibirli yönetimler tarafından idare edilmesidir. Kurucu önderimiz Atatürk’ün “Bizi yanlış yola sevk eden alçaklar, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir. Saf ve dürüst halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve alçaklıktan gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar.” uyarısı herkesin kulaklarına küpe olmalı, yarınlarımız ve sağlıklı geleceğimiz için referans alınmalı ve asla unutulmamalıdır. Selam ve saygılarımla Cezmi Orkun Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı (Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
Ekleme Tarihi: 19 Mart 2023 - Pazar
Cezmi Orkun

HER DUAYA “AMİN” DEME…

Değerli vatandaşlar, her alanda yıkıma sebep olan ve yirmi bir yıldır iktidarda olan AKP, milleti yoksulluk ve açlığa mahkum eden parti olarak tarihin tozlu sayfalarında hak ettiği yeri alacaktır.

Ancak; AKP’nin hala algı operasyonları ile milletimizi, milli ve dini hassasiyetleri üzerinden istismar ederek aldatma uğraşına şahit olmaktayız. Bunlardan biri, sosyal medyada servis edilen Erdoğan'ın ses verdiği bir klip özelinde yaşatılmaktadır. Klibi izlediğimde bu kadar da olmaz demekten kendimi alamadım. Allah diyerek dinimizin nasıl istismar edildiğini ve kendi ifadelerinin doğru olup olmadığını birlikte irdeleyelim; Erdoğan "Bizi, ailemizi bütün yol arkadaşlarımızı yolların tuzaklarından koru Allah’ım.” diyor.

Bu duaya amin demiyoruz. Çünkü, bahsedilen yol, saray ve eşrafı tarafından tuzaklarla donatılmış, kime karşı milletimize. Bizler, “Önce vatanımızı, sonra bayrağımızı ve daha sonra da milletimizi AKP’nin tuzaklarından koru Allah’ım” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan, Cumhuriyetin kurucusu, bağımsız ve bağlantısız bir millet olmanın onurunu yaşatan Atatürk’ün adını anmazken; Selçuklu Sultanı Alpaslan, Selahaddin Eyyubi ve Tarık Bin Ziyad özelinde “Bir yolculuğa çıktık….dileğimiz odur ki bu milleti bir defa daha zaferle müjdele YA RAB" söylemi gerçekten de oldukça manidar.

Oysa bugün oturduğu o koltuğa M. Kemal Atatürk sayesinde sahip olduğunu unutuyor. Bizler, “Karanlıklar içerisindeki Ülkemizi, yoksulluğa mahkum edilen milletimizi bu iktidardan kurtar YA RAB” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın, “Bu davayı, hareketi ve mücadeleyi bugünlere eriştiren Rabbime sonsuz hamdu senalar olsun. Çıktığımız bu kutlu yolculukta Rabbim ayaklarımızı doğruluk üzere sabit kılsın.” duasına amin demiyor ve kendisine soruyoruz. Söz konusu dava ve mücadelenin içeriğinde; kurucu değerlerin yok edilmesi, yargı, yasama ve yürütmenin ortadan kaldırılması, demokratik ve laik Cumhuriyetin yok edilmesi vs. yani 1924 anayasamızın verdiği özgürlük ve bağımsızlığın 1921 anayasası esas alınarak çöpe atılması mı doğruluk, vatanseverlik! Değil elbette. Bizler, “Temelinde halka ve hakka hizmet olmayan bu zihniyetin zulmünden ülkemizi ve milletimizi koru YA RAB” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın “Bizi kibirden muhafaza eyle ya Rab!” duasına da amin diyemeyiz. Neden mi? ülkemizde başta siyasal, sosyal ve ekonomik olmak üzere hemen hemen her alanda halkımıza yaşatılan sorunlar gerçeğine rağmen bu gerçekleri inkar etmek kibir değil midir?,

AKP yönetiminin iktidarlarında kul hakkının yenmesi ve toplumun birçok kesiminin dışlanıp kötü sözlerle hedef gösterilmesi ve küçüksenmesi, hor görülmesi kibir değil mi? tabi ki kibir. Bizler,“ Halkımızı, kibir abidesi zalimlerin zulmünden koru YA RAB ” duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın “Bizi haksızlıktan, adaletsizlikten, zulümden beri eyle ya Rab!” duasına da amin demiyoruz. Sanki ülkede hak, hukuk, Adalet varmış, millete zulmetmezmiş gibi söylemlerle milletimizin safiyane duygularıyla adeta alay ediyor. Bu söylem bana adaletin, hakkın sadece ve sadece saray ve eşrafı için var olduğu halkımızın kıyısından dahi geçmediği değerleri ifade ediyor.

Bizler, “Ülkemize, dinimize ve milletimize ihanet eden bir anlayışın mensubu olmaktan koru YA RAB”. Duasına AMİN diyoruz. Erdoğan’ın “…kutlu yolculuğu Türkiye, milletimiz ve insanlık için hayırlara vesile eyle ya Rab! …Ekonomisiyle güçlü, demokrasisiyle örnek, kardeşliği ile muazzam bir Türkiye inşa ediyoruz.” ifadesine ne denir bilemem ama vatandaş olarak sormak isterim yirmi bir yıldır iktidardasınız. Elinizi kolunuzu bağlayan mı vardı. Ekonomiyi çökerten, demokrasiyi rafa kaldıran, halkımızı ayrıştıran ve söylemleriyle kutuplaştıran siz değil miydiniz? Bizler, “Akıl ve bilimden uzak anlayışa fırsat verme, YA RAB” duasına AMİN diyoruz. Klibin sonunda Erdoğan “Bu bir hatime değil, bir Fatiha'dır” ifadesiyle de yeni bir başlangıç istiyor. Ancak; her yönden bu iktidara yeter artık diyen halkımızı, dini söylemlerle baskılayarak yok oluşunun önünü almaya çalışıyor. Ancak halkımızın büyük bir bölümü bu ifadeyi AKP için bir başlangıç değil, bir veda-bir kapanış yani AKP’nin SONU olarak görüyor. Bizler, ” İktidarlarını sürdürmek için halkımızı Allah ile aldatanlardan cümlemizi koru Allah’ım” duasına AMİN diyoruz. AKP’nin bugünkü dualarını gerçekleştirsin diye milletimiz 2002 yılından beri desteğini esirgemedi. Ancak yirmi bir yıllık iktidarlarına rağmen ülkemiz ve halkımızın sorunları çözemediği gibi kendileri sorun oldular.

Halkımız, bunların hatalarını çoğu zaman görmezden geldi, ancak AKP halkı KÖR sandı. Artık gözlerinizi açmanın ve kör olmadığı nızı ispat etmenin zamanı gelmiştir. Erdoğan’ın söylemlerinde istediği şeyler dinle alakalı olmayan, yapılması gereken hizmetlerdir ki AKP bunu yapamamıştır. Şimdi de olmayacak duaya amin denmesini bekliyor. İşte tam da bu yüzden bizler, “Ülkemizi, Bayrağımızı ve Milletimizi AKP zihniyetine mahkum etme YA RAB…” duasına AMİN diyoruz. Değerli vatandaşlar, ülkemizin en büyük şanssızlığı, yanlışlarından dönmeyi kendine yediremeyen yani “dediğim dedik” inadıyla yanlışlarına kılıf uydurmaya çalışan kibirli yönetimler tarafından idare edilmesidir.

Kurucu önderimiz Atatürk’ün “Bizi yanlış yola sevk eden alçaklar, biliniz ki çok kere din perdesine bürünmüşlerdir. Saf ve dürüst halkımızı hep şeriat sözleriyle aldata gelmişlerdir. Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz, görürsünüz ki milleti mahveden, esir eden, harap eden fenalıklar hep din kisvesi altındaki küfür ve alçaklıktan gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar.” uyarısı herkesin kulaklarına küpe olmalı, yarınlarımız ve sağlıklı geleceğimiz için referans alınmalı ve asla unutulmamalıdır.

Selam ve saygılarımla

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı (Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

02
Haziran
07
Ocak
01
Aralık
29
Kasım
04
Kasım
29
Eylül
26
Eylül
21
Eylül
20
Eylül
19
Eylül
18
Eylül
16
Eylül
11
Eylül
09
Eylül
08
Eylül
05
Eylül
29
Ağustos
24
Ağustos
22
Ağustos
19
Ağustos
15
Ağustos
04
Ağustos
01
Ağustos
19
Temmuz
12
Temmuz
06
Temmuz
19
Haziran
16
Haziran
08
Haziran
06
Haziran
31
Mayıs
29
Mayıs
21
Mayıs
14
Mayıs
12
Mayıs
07
Mayıs
04
Mayıs
30
Nisan
18
Nisan
16
Mart
14
Mart
10
Mart
04
Mart
28
Şubat
23
Şubat
18
Şubat
05
Şubat
02
Şubat
29
Ocak
17
Ocak
11
Ocak
05
Ocak
04
Ocak
02
Ocak