Cezmi Orkun
Köşe Yazarı
Cezmi Orkun
 

TARİHİN TEKRARI

Değerli vatandaşlar, AKP 2002 seçimler öncesi, yaşanan deprem olayları yanında yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının sebep olduğu siyasi ve iktisadi açmazları milletin ve ülkenin menfaatleri doğrultusunda ortadan kaldıracağını, ekonomiden adalete, sağlıktan eğitime, yoksulluktan yolsuzluğa ve yasaklara kadar her konudaki eleştirilerini ve çözüm olacak vaatlerini yerine getirmek bir yana arttırarak kalıcı hale getirdiğini yaşayarak gördük. Örnek mi, Reza Zarrab olayı, 4 bakana çantalarla rüşvet verildiği, bakan çocuklarının evlerinde bulunan paralar. Sonuç ne derseniz, üstü kapatıldı, bakanın biri büyükelçilikle ödüllendirildi ve rüşvet paraları faizleriyle birlikte iade edildi. İktidar aleyhinde olan toplumun her kesimi için yasaklar ve yargı üzerinden tutuklamalar, KHK ile yoksulluğa mahkum edilen vatandaşlar vs. Akıl ve bilimden uzak ekonomik politikaları ile her alanda çöküş gerçekleşti. Yoksulluk sınırı %20’lere, işsizlik %10’lara yükseldi. Üretim ve istihdama dayalı tüm cumhuriyet değerleri satıldı, stratejik özellikli kuruluşlar özelleştirildi, enerjide dışa bağımlılığı azaltıcı tedbirler alınmadı, yol, köprü, havaalanları ve tünel gibi hizmetler karşılığı hazine garantisi verilerek gelecek 25 yılımız ipotek altına alındı. Değerli vatandaşlar, AKP her fırsatta yapılan yollar, havaalanları ile övünürken son deprem olayında bu yolların ve Hatay hava alanının çökmesi ulaşımdaki ciddi aksaklıklara neden olduğundan birçok vatandaşımız kurtarılamadı. Yolların etkilenmesini anlarım da havaalanı pistinin çökmesi görülmüş şey değildir. Tabi malzemeden çalınmamışsa ! Belli ki paydaş/yandaşlar bu hizmetleri yaparken ülke ve millet menfaatlerini değil gözü doymaz anlayışla sadece karlılığı esas almışlardır. AKP iktidarının liyakat değil  sadakat anlayışı sonucu; kurumlar arası koordine ve kurumlara olan güven yok edildi, deprem ve doğal afetleri önleyici tedbir ve önlemler alınmadı, ülkemiz milyonlarca sığınmacının merkezi haline getirilerek demografik yapının değişikliğine öncülük etti, ulus devlet üniter yapının değişikliğe uğratılması konusundaki çabaları ile ülkemizin birlik ve bütünlüğü açısından beka sorunu oldu. AKP’nin, Seçim meydanlarında verdiği sözleri tutmadığı ve her sözünün tersini yapma becerisine sahip olduğu ortadadır. Ülkemiz kötü yönetiliyor, işsizlik-yoksulluk-yasaklaryolsuzluk-adaletsizlik bu milletin, Arap ülkeleri başta olmak üzere dış ülkelere avuç açma ise ülkemizin kaderi oldu. İtibardan tasarruf olmaz diyerek kaynakları israf eden, Lüks ve şatafattan vaz geçmeyen, beton ekonomisine yapılan yatırımlarla torunlarımızı dahi borçlandırmaktan imtina etmeyen bu hükümete oy veren seçmenler bunların böyle yapacağını bilselerdi inanın bu anlayışa asla oy vermezlerdi. AKP yönetimi;   Şehir hastaneleri ile sağlığın, her ile bir üniversite ile eğitimin  yapılan yüzlerce hapishane ve adliye binaları ile adaletin, imar barışı adı altında affedilen yapılarla yaşamın iyileştirilmesi konularında çözüm olamamış ve sonuçta; hastaneler doktorsuz, üniversiteler hocasız, adliye binaları sarayın kontrolündeki bağımsızlığını yitirmiş yargı mensuplarıyla adaletsizliğin sembolü, imar barışı sonucu yapılaşmalar vatandaşın mezarı olmuştur. Değerli vatandaşlar; verilen garantiler nedeniyle geleceği borçlandırılmış bir nesil, hayalleri dahi çalınan bir gençlik, umutları yok edilen milyonlar, dağılmış aileler, mağdur edilmiş ve onurları ayaklar altına alınmış insanlar var. Yargı, yasama ve yürütmenin yok olduğu ancak, yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların kök saldığı bir Türkiye, ülkemizde otoriter bir anlayışı hakim kılan ucube bir sistem var. Peki ya sorumlular, işte o YOK. AKP İktidarı; Küresel güçler karşısında boyun eğerken, uygulamaları ile vatandaşlarımıza zulmetmektedir. Güçlünün yanında olan ancak güçsüzü vahşice, acımasızca ezen bir anlayış. Deprem ve 3Y ile iktidara gelen AKP; deprem ve 3Y ile iktidardan gidecektir. 2002 yılında yapılan seçimler öncesi Erdoğan o günün iktidarına ”Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi bile çok görüyor” demişti. Hayret tam da söylediği sözün aynısını bugün kendi yönetimi 21 yıllık iktidarları sonucunda bu millete yaşatıyor. Öyle ya tarihten ders almazsanız, tarihin tekrarı kaçınılmaz olur. Selam ve Saygılarımla Cezmi Orkun Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı (Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başk.
Ekleme Tarihi: 09 Mart 2023 - Perşembe
Cezmi Orkun

TARİHİN TEKRARI

Değerli vatandaşlar, AKP 2002 seçimler öncesi, yaşanan deprem olayları yanında yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının sebep olduğu siyasi ve iktisadi açmazları milletin ve ülkenin menfaatleri doğrultusunda ortadan kaldıracağını, ekonomiden adalete, sağlıktan eğitime, yoksulluktan yolsuzluğa ve yasaklara kadar her konudaki eleştirilerini ve çözüm olacak vaatlerini yerine getirmek bir yana arttırarak kalıcı hale getirdiğini yaşayarak gördük.

Örnek mi, Reza Zarrab olayı, 4 bakana çantalarla rüşvet verildiği, bakan çocuklarının evlerinde bulunan paralar. Sonuç ne derseniz, üstü kapatıldı, bakanın biri büyükelçilikle ödüllendirildi ve rüşvet paraları faizleriyle birlikte iade edildi.

İktidar aleyhinde olan toplumun her kesimi için yasaklar ve yargı üzerinden tutuklamalar, KHK ile yoksulluğa mahkum edilen vatandaşlar vs. Akıl ve bilimden uzak ekonomik politikaları ile her alanda çöküş gerçekleşti. Yoksulluk sınırı %20’lere, işsizlik %10’lara yükseldi. Üretim ve istihdama dayalı tüm cumhuriyet değerleri satıldı, stratejik özellikli kuruluşlar özelleştirildi, enerjide dışa bağımlılığı azaltıcı tedbirler alınmadı, yol, köprü, havaalanları ve tünel gibi hizmetler karşılığı hazine garantisi verilerek gelecek 25 yılımız ipotek altına alındı.

Değerli vatandaşlar, AKP her fırsatta yapılan yollar, havaalanları ile övünürken son deprem olayında bu yolların ve Hatay hava alanının çökmesi ulaşımdaki ciddi aksaklıklara neden olduğundan birçok vatandaşımız kurtarılamadı. Yolların etkilenmesini anlarım da havaalanı pistinin çökmesi görülmüş şey değildir. Tabi malzemeden çalınmamışsa ! Belli ki paydaş/yandaşlar bu hizmetleri yaparken ülke ve millet menfaatlerini değil gözü doymaz anlayışla sadece karlılığı esas almışlardır.

AKP iktidarının liyakat değil  sadakat anlayışı sonucu; kurumlar arası koordine ve kurumlara olan güven yok edildi, deprem ve doğal afetleri önleyici tedbir ve önlemler alınmadı, ülkemiz milyonlarca sığınmacının merkezi haline getirilerek demografik yapının değişikliğine öncülük etti, ulus devlet üniter yapının değişikliğe uğratılması konusundaki çabaları ile ülkemizin birlik ve bütünlüğü açısından beka sorunu oldu. AKP’nin, Seçim meydanlarında verdiği sözleri tutmadığı ve her sözünün tersini yapma becerisine sahip olduğu ortadadır. Ülkemiz kötü yönetiliyor, işsizlik-yoksulluk-yasaklaryolsuzluk-adaletsizlik bu milletin, Arap ülkeleri başta olmak üzere dış ülkelere avuç açma ise ülkemizin kaderi oldu.

İtibardan tasarruf olmaz diyerek kaynakları israf eden, Lüks ve şatafattan vaz geçmeyen, beton ekonomisine yapılan yatırımlarla torunlarımızı dahi borçlandırmaktan imtina etmeyen bu hükümete oy veren seçmenler bunların böyle yapacağını bilselerdi inanın bu anlayışa asla oy vermezlerdi.

AKP yönetimi;  

Şehir hastaneleri ile sağlığın, her ile bir üniversite ile eğitimin  yapılan yüzlerce hapishane ve adliye binaları ile adaletin, imar barışı adı altında affedilen yapılarla yaşamın iyileştirilmesi konularında çözüm olamamış ve sonuçta; hastaneler doktorsuz, üniversiteler hocasız, adliye binaları sarayın kontrolündeki bağımsızlığını yitirmiş yargı mensuplarıyla adaletsizliğin sembolü, imar barışı sonucu yapılaşmalar vatandaşın mezarı olmuştur.

Değerli vatandaşlar; verilen garantiler nedeniyle geleceği borçlandırılmış bir nesil, hayalleri dahi çalınan bir gençlik, umutları yok edilen milyonlar, dağılmış aileler, mağdur edilmiş ve onurları ayaklar altına alınmış insanlar var. Yargı, yasama ve yürütmenin yok olduğu ancak, yolsuzluk, yoksulluk ve yasakların kök saldığı bir Türkiye, ülkemizde otoriter bir anlayışı hakim kılan ucube bir sistem var. Peki ya sorumlular, işte o YOK. AKP İktidarı; Küresel güçler karşısında boyun eğerken, uygulamaları ile vatandaşlarımıza zulmetmektedir.

Güçlünün yanında olan ancak güçsüzü vahşice, acımasızca ezen bir anlayış. Deprem ve 3Y ile iktidara gelen AKP; deprem ve 3Y ile iktidardan gidecektir. 2002 yılında yapılan seçimler öncesi Erdoğan o günün iktidarına ”Bu zalim yönetim, bu aziz millete bir bardak çay ile bir simidi bile çok görüyor” demişti. Hayret tam da söylediği sözün aynısını bugün kendi yönetimi 21 yıllık iktidarları sonucunda bu millete yaşatıyor. Öyle ya tarihten ders almazsanız, tarihin tekrarı kaçınılmaz olur.

Selam ve Saygılarımla

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı (Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başk.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

02
Haziran
07
Ocak
01
Aralık
29
Kasım
04
Kasım
29
Eylül
26
Eylül
21
Eylül
20
Eylül
19
Eylül
18
Eylül
16
Eylül
11
Eylül
09
Eylül
08
Eylül
05
Eylül
29
Ağustos
24
Ağustos
22
Ağustos
19
Ağustos
15
Ağustos
04
Ağustos
01
Ağustos
19
Temmuz
12
Temmuz
06
Temmuz
19
Haziran
16
Haziran
08
Haziran
06
Haziran
31
Mayıs
29
Mayıs
21
Mayıs
14
Mayıs
12
Mayıs
07
Mayıs
04
Mayıs
30
Nisan
18
Nisan
16
Mart
14
Mart
10
Mart
04
Mart
28
Şubat
23
Şubat
18
Şubat
05
Şubat
02
Şubat
29
Ocak
17
Ocak
11
Ocak
05
Ocak
04
Ocak
02
Ocak