Suay Karaman
Köşe Yazarı
Suay Karaman
 

PROGRAMI YENİLEMEK

  AKP iktidarı ve ona destek olanların sayesinde ülkemiz yangın yerine döndü. Hayat pahalılığı inanılmaz boyutlara ulaştı. Ormanlarımızda yangınlar sürerken, Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırları içindeki Akbelen Ormanı’ndaki ağaç katliamı da devam etmektedir. Yöre halkı Mart 2021 tarihinden beri kömür madeni için ağaç kesimi yapılan Akbelen Ormanı’nda, bu kesime karşı mücadele vermektedir. Son zamanlarda büyük bir topluluk ve kitle örgütlerinin de destek vermesine karşın, siyasi iktidar, yandaşlarına peşkeş çekmek için halkı güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmekten çekinmemektedir. CHP yöneticilerinin günler sonra bu alana gelerek gösteriş amaçlı bulunmalarının da bir yararı olmadığı görüldü.   Ülkemizde birçok önemli sorun varken, gündem CHP ile meşgul durumda bulunmaktadır. CHP’de değişim mi, yenilenme mi tartışmaları sürmektedir. İdeoloji olmayınca, parti kuruluş ayarlarına dönmeyince değişse ne olur, yenilense ne fark eder? Bugün ülkemizin en önemli sorunlarının başında laiklik gelmektedir ki, CHP’nin Altı Ok’undan birisi laiklik ilkesidir. 8 Ocak 2016 tarihinde Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde yayımlanan genelge ile cuma namazının çalışma saatlerine denk gelmesi durumunda, isteyenler için çalışma kaybına neden olmaksızın izin verilmesi kararı alınmıştı. Bu konuda Danıştay’a gitmeyen CHP yönetimi, AKP’nin önünü açtı. Diyanet İşleri Başkanlığı, 4 Ağustos günü cuma hutbesinde mesai ve okul saatlerinin cuma namazına göre ayarlanması çağrısı yaparak, cuma namazı sırasındaki alışverişi de haram olarak niteledi. “Laiklik tehlikede değildir” diyen CHP genel başkanı, üç gün geçti yine sessiz kaldı bu konuda. Diyanet Akademisi ve türban yasası da laikliğe aykırı oluşumlardı ama CHP’nin bu konulara verdiği desteği unutanlar, bu yasalarda imzası olanlar şimdi CHP genel başkanı olabilmek için sıraya girdiler. Şu an CHP’de genel başkanlığa aday olanların hepsi, bunca yıldır yapılan yanlışlıklara, hatalara ses çıkarmamışlar, parti ilkelerine karşı yapılanlara tavır koymamışlar, laikliğin yok edilmesine destek olmuşlardır. Hiç birinden Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkılacağı, Altı Ok çizgisinde yol alınacağı, tam bağımsızlığın korunacağı, emperyalizme karşı dik duruş gösterileceği hakkında bir açıklama gelmemiştir. Aday olanların hepsi Kılıçdaroğlu ile birlikte çalışmışlar, Kılıçdaroğlu’nun tüm kararlarına katılmışlardır. Onların Kılıçdaroğlu’ndan ne farkları vardır? Arkasında 5 Nisan 1994 kararları, 6 Mart 1995 tarihli gümrük birliği anlaşması olan, partide ağabeylik yapmaya soyunan ve seksene merdiven dayayanından tutun da, Fetö’ye aracılık eden, laf ebeliği yapan, sözde partinin yeniden yenilgi yaşamaması için göreve talip olan, laikliği önemsemeyen ilkesiz, ideolojisiz kişilerden CHP’ye genel başkan olmaz, olmamalıdır. Kemalizm ile sosyal demokrasinin farkını anlamayanların, Atatürk’ün partisinde ne işleri olduğu sorgulanmalıdır. CHP’nin günümüzdeki sorunu ideolojiktir; kuruluş ilkelerine dönerek yeniden umut olması sağlanmalıdır. CHP’de seçim sonrası tüzüğün ardından programı yenilemek için de harekete geçildi. CHP’nin yeni Merkez Yönetim Kurulu’nun yeni bir parti programının hazırlanmasına karar verdiği açıklandı. Bu hazırlanacak yeni program için çağrı metni gönderilerek, hem vatandaşlardan, hem de parti üyelerinden şu beş soruya yanıt vermeleri isteniyor: * CHP’nin yüz yıllık tarihi ve Türk siyasi hayatındaki yeri hakkındaki görüşleriniz nelerdir? * CHP, Türkiye’nin geleceğini şekillendirmede nasıl bir rol oynamalıdır? * CHP’nin programına yön vermesi gerektiğini düşündüğünüz ana prensip ve temel değerler nelerdir? * Türkiye’nin öncelikli olduğunu düşündüğünüz üç sorununu yazınız. Bu sorunların çözümü için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini kısaca açıklayınız. * CHP’nin politikalarını uygulaması ve ilkelerini hayata geçirmesi için gereken iktidar stratejisi hakkındaki görüşlerinizi yazınız. Vatandaşlardan ve üyelerden gelecek bu beş sorunun yanıtlarını, kısa sürede kimler, nasıl değerlendirecektir? Ortada yeni bir göz boyama ve aldatmaca olduğu kesindir. Parti programı için öncelikle parti örgütleri, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, sendikalar,  üniversiteler gibi kurumlardan görüş alınır. Alınan görüşler değerlendirilir, yeni program hazırlanır ve kurultayın onayına sunulur. Bu iş için en az iki yıla gereksinim vardır; şimdiki gibi iki, üç ayda olmaz. CHP’nin, bu ilkesiz duruşuyla parti programını yenilemesi neye yarar?  Görsel ve yazılı basında sürekli CHP’nin durumu konuşulmaktadır. Laikliğe karşı yapılanlar ve çok ağır ekonomik koşullar hep gündemin arkasına itilmektedir. Son altı ayda 70 bin işyerinin kapandığı Türkiye, %47,83 enflasyon oranıyla Avrupa’nın en yüksek ülkesi durumundadır; dünyada da 8. sıradadır. Bu sıralama resmi açıklanan verilere göredir; yoksa gerçek verilere göre dünyada 3. sıraya yerleşiriz. Ülkemizde bu ve benzer sorunlar hep ötelenerek, gizli olarak siyasi iktidarın ekmeğine yağ sürülmektedir. CHP yönetimi ilke ve ideolojiye sarılmalı, bir an önce yönetimi gerçek Atatürkçülere bırakarak, ülkemizin sorunlarına çözüm üretmek için çalışmalıdır.   Azim ve Karar, 7 Ağustos 2023.
Ekleme Tarihi: 07 Ağustos 2023 - Pazartesi
Suay Karaman

PROGRAMI YENİLEMEK

 

AKP iktidarı ve ona destek olanların sayesinde ülkemiz yangın yerine döndü. Hayat pahalılığı inanılmaz boyutlara ulaştı. Ormanlarımızda yangınlar sürerken, Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırları içindeki Akbelen Ormanı’ndaki ağaç katliamı da devam etmektedir. Yöre halkı Mart 2021 tarihinden beri kömür madeni için ağaç kesimi yapılan Akbelen Ormanı’nda, bu kesime karşı mücadele vermektedir. Son zamanlarda büyük bir topluluk ve kitle örgütlerinin de destek vermesine karşın, siyasi iktidar, yandaşlarına peşkeş çekmek için halkı güvenlik güçleriyle karşı karşıya getirmekten çekinmemektedir. CHP yöneticilerinin günler sonra bu alana gelerek gösteriş amaçlı bulunmalarının da bir yararı olmadığı görüldü.  

Ülkemizde birçok önemli sorun varken, gündem CHP ile meşgul durumda bulunmaktadır. CHP’de değişim mi, yenilenme mi tartışmaları sürmektedir. İdeoloji olmayınca, parti kuruluş ayarlarına dönmeyince değişse ne olur, yenilense ne fark eder?

Bugün ülkemizin en önemli sorunlarının başında laiklik gelmektedir ki, CHP’nin Altı Ok’undan birisi laiklik ilkesidir. 8 Ocak 2016 tarihinde Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde yayımlanan genelge ile cuma namazının çalışma saatlerine denk gelmesi durumunda, isteyenler için çalışma kaybına neden olmaksızın izin verilmesi kararı alınmıştı. Bu konuda Danıştay’a gitmeyen CHP yönetimi, AKP’nin önünü açtı.

Diyanet İşleri Başkanlığı, 4 Ağustos günü cuma hutbesinde mesai ve okul saatlerinin cuma namazına göre ayarlanması çağrısı yaparak, cuma namazı sırasındaki alışverişi de haram olarak niteledi. “Laiklik tehlikede değildir” diyen CHP genel başkanı, üç gün geçti yine sessiz kaldı bu konuda. Diyanet Akademisi ve türban yasası da laikliğe aykırı oluşumlardı ama CHP’nin bu konulara verdiği desteği unutanlar, bu yasalarda imzası olanlar şimdi CHP genel başkanı olabilmek için sıraya girdiler.

Şu an CHP’de genel başkanlığa aday olanların hepsi, bunca yıldır yapılan yanlışlıklara, hatalara ses çıkarmamışlar, parti ilkelerine karşı yapılanlara tavır koymamışlar, laikliğin yok edilmesine destek olmuşlardır. Hiç birinden Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkılacağı, Altı Ok çizgisinde yol alınacağı, tam bağımsızlığın korunacağı, emperyalizme karşı dik duruş gösterileceği hakkında bir açıklama gelmemiştir. Aday olanların hepsi Kılıçdaroğlu ile birlikte çalışmışlar, Kılıçdaroğlu’nun tüm kararlarına katılmışlardır. Onların Kılıçdaroğlu’ndan ne farkları vardır?

Arkasında 5 Nisan 1994 kararları, 6 Mart 1995 tarihli gümrük birliği anlaşması olan, partide ağabeylik yapmaya soyunan ve seksene merdiven dayayanından tutun da, Fetö’ye aracılık eden, laf ebeliği yapan, sözde partinin yeniden yenilgi yaşamaması için göreve talip olan, laikliği önemsemeyen ilkesiz, ideolojisiz kişilerden CHP’ye genel başkan olmaz, olmamalıdır. Kemalizm ile sosyal demokrasinin farkını anlamayanların, Atatürk’ün partisinde ne işleri olduğu sorgulanmalıdır. CHP’nin günümüzdeki sorunu ideolojiktir; kuruluş ilkelerine dönerek yeniden umut olması sağlanmalıdır.

CHP’de seçim sonrası tüzüğün ardından programı yenilemek için de harekete geçildi. CHP’nin yeni Merkez Yönetim Kurulu’nun yeni bir parti programının hazırlanmasına karar verdiği açıklandı. Bu hazırlanacak yeni program için çağrı metni gönderilerek, hem vatandaşlardan, hem de parti üyelerinden şu beş soruya yanıt vermeleri isteniyor:

* CHP’nin yüz yıllık tarihi ve Türk siyasi hayatındaki yeri hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

* CHP, Türkiye’nin geleceğini şekillendirmede nasıl bir rol oynamalıdır?

* CHP’nin programına yön vermesi gerektiğini düşündüğünüz ana prensip ve temel değerler nelerdir?

* Türkiye’nin öncelikli olduğunu düşündüğünüz üç sorununu yazınız. Bu sorunların çözümü için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğini kısaca açıklayınız.

* CHP’nin politikalarını uygulaması ve ilkelerini hayata geçirmesi için gereken iktidar stratejisi hakkındaki görüşlerinizi yazınız.

Vatandaşlardan ve üyelerden gelecek bu beş sorunun yanıtlarını, kısa sürede kimler, nasıl değerlendirecektir? Ortada yeni bir göz boyama ve aldatmaca olduğu kesindir. Parti programı için öncelikle parti örgütleri, demokratik kitle örgütleri, meslek odaları, sendikalar,  üniversiteler gibi kurumlardan görüş alınır. Alınan görüşler değerlendirilir, yeni program hazırlanır ve kurultayın onayına sunulur. Bu iş için en az iki yıla gereksinim vardır; şimdiki gibi iki, üç ayda olmaz. CHP’nin, bu ilkesiz duruşuyla parti programını yenilemesi neye yarar?

 Görsel ve yazılı basında sürekli CHP’nin durumu konuşulmaktadır. Laikliğe karşı yapılanlar ve çok ağır ekonomik koşullar hep gündemin arkasına itilmektedir. Son altı ayda 70 bin işyerinin kapandığı Türkiye, %47,83 enflasyon oranıyla Avrupa’nın en yüksek ülkesi durumundadır; dünyada da 8. sıradadır. Bu sıralama resmi açıklanan verilere göredir; yoksa gerçek verilere göre dünyada 3. sıraya yerleşiriz. Ülkemizde bu ve benzer sorunlar hep ötelenerek, gizli olarak siyasi iktidarın ekmeğine yağ sürülmektedir. CHP yönetimi ilke ve ideolojiye sarılmalı, bir an önce yönetimi gerçek Atatürkçülere bırakarak, ülkemizin sorunlarına çözüm üretmek için çalışmalıdır.

 

Azim ve Karar, 7 Ağustos 2023.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

02
Aralık
25
Kasım
12
Kasım
07
Kasım
04
Kasım
28
Ekim
14
Ekim
30
Eylül
16
Eylül
26
Ağustos
19
Ağustos
12
Ağustos
22
Temmuz
15
Temmuz
08
Temmuz
24
Haziran
10
Haziran
27
Mayıs
20
Mayıs
13
Mayıs
29
Nisan
24
Nisan
08
Nisan
01
Nisan
25
Mart
11
Mart
27
Şubat
12
Şubat
06
Şubat
09
Ocak
25
Aralık
18
Aralık
12
Aralık
04
Aralık
26
Kasım
20
Kasım
07
Kasım
30
Ekim
23
Ekim
02
Ekim
28
Ağustos
30
Temmuz
18
Temmuz
10
Temmuz
04
Temmuz
19
Haziran
14
Haziran
30
Mayıs
23
Mayıs
08
Mayıs
30
Nisan
23
Nisan
20
Mart