31 mart yerel seçimleri, Türkiye’de yeni bir uyanışı başlatmıştır.  Seçimler CHP ve YRP’nin başarısıyla sonuçlanmıştır. Diğer partilerin gerilemesine karşın, CHP, altı parti ile yapamadığını TEK BAŞINA başardı, birinci parti oldu. YRP, Yeni Refah Partisi de çok önemli bir çıkış yakaladı. Önemli bir konuma geldi. Bu şaşırtıcı sonuçlar, Türk siyasetinde oldukça önemli bir değişikliğin ayak sesleridir. Her iki partiyi de kutluyoruz. Umarız ki bu iki parti, omuzlarına yüklenen bu ulusal görevi başarıyla devam ettirebilirler. Türkiye'yi öncelikle, Akp’nin yarattığı kaos ortamından, sonra da, halkın beklediği "Halkçı Devrimleri" yaparak onları düştükleri çaresizlik ortamından kurtarırlar. Her iki partiye başarılar diliyoruz 31 mart seçimlerin en çarpıcı özelliği, Türk siyasetinde Atatürkçülüğün yeniden gündeme gelmesidir. Nitekim Ecevit’in tasfiyesi ile başlayan, Amerika’nın BOP projesi ile , 22 yıl boyunca Atatürkçülük, sistematik bir şekilde yok edilmeye çalışıldı. ılımlı İslam adı altında dine dayalı   antilayik bir rejim kurulmaya çalışıldı. Diğer taraftan, ırkçılık hortlatıldı, tıpkı ırakta olduğu gibi, Güneydoğuda, ırkçılığa dayalı özerk bölge ya da bir devlet kurulmaya çalışıldı. 31 mart seçimleri, bütün bu, ırkçı ve dinci gelişmelere dur demiştir. Türk Milleti, yaratılan kavram kargaşasına, soygun düzenine siyasal olarak karşı çıkmıştır. Türk siyasetinde ortaya çıkan bu yeni gelişme, geçmişte yaşanan olumsuzluklar ve ortaya çıkan ekonomik kriz nedeniyle, seçim sonuçlarına yansımıştır. Ama asıl sorun, bu yeni olumlu gelişmenin devam edebilmesiyle ilgilidir. Kentlerde elde edilen iktidar korunup geliştirilemez ise, bugünün kazançları yarının kayıplarına dönüşür. İktidar da yerel yönetimlerin başarısızlığı için elinden geleni yapacaktır. Bütün bu olumsuz gelişmelere şimdiden hazır olmak gerekir. O halde ne yapmalı, kazanılan yerel yönetimlerin başarılı olması için nasıl bir siyaset izlenmeli? Her ne kadar, Chp genel Bşk. Özgür Özel, seçim sonrası yaptığı konuşmada, ayrıştırıcı değil birleştirici olduğunu, Ankara ve İstanbul’da elde edilen başarılı çalışmaların devam edeceğini söylese de, bunlar, güçlü bir iktidarın imkanları karşısında yeterli olmayabilir. Çok daha güçlü, çok daha etkili politikalara ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Benim naçizane önerim. Atatürkçülükle başlayan ve dünyada eşi benzeri görülmemiş bir kalkınma ivmesi yakalayan yerel yönetim politikalarını, çağdaş gelişmeler ışığında yeniden değerlendirmek olmalıdır (1).  Eğer Türk Devriminin amaçlarına uygun “Türk Uygarlık Kent  Modeli” geliştirilebilirse, hem Atatürk döneminde olduğu gibi, yerel yönetimlerde, çok yüksek kalkınma hızları yakalanabilir, hem de ekonomik ve sosyal her açıdan perişan durumda bulunan, bu yüzden de, Chp ve muhalefet partilerine oy veren, halkımızın sorunları kalıcı olarak çözülebilir.(2). (3) Halkımıza saygıyla duyurulur Doç. Dr. Çetin Göksu Yerel Yönetimler ve Kent Planlama uzmanı. .... 1. Atatürk ve Türk Güneş Uygarlığı, Barış yayınları, 2023, Ankara 2. Güneşkentler ve Güneş Mimarisi, Planlama, Tasarım, Uygulama. 2013, Ankara 3. Köy Kalkınma Modeli için. bkz. Yükselen Güneş, Bir Güneşköy Efsanesi