HaticeTopçu
Köşe Yazarı
HaticeTopçu
 

Eğitimin Geleceğini Düşünmek-5

Yaşadığı Dünyaya Yabancılaşan İnsan İnsan dünyaya neden yabancılaşır? Bu sorunun yanıtlanabilmesi için çağımızda çocuklara öğretilen şeylerin kime göre, neye göre belirlendiğinin bilinmesine ihtiyaç vardır.   Dünyanın erişi düzeyine göre mi? Yönetenlerin oluşturmak istedikleri insan tipine göre mi? Çocukların ilgi, istek ve yeteneklerine göre mi?   Yazı dizimin önceki bölümlerinde alıntıladığım eğitim bilimcilerinin görüşleri öğrenmenin çocuğu merkeze alması gerektiği yönündedir. Ancak uygulamada hiç de böyle olmamıştır. Ne yazık ki çocuklara öğretilenler onların gereksindikleri değil, tam tersi dünya düzeninin istedikleridir. Öyleyse gereksindikleri şeyleri öğrenemeyen çocukların geleceğin dünyasındaki yeri ne olacaktır? Sanıyorum bu durumun açıklaması sanayi devrimi sürecinde insan-makine ilişkisinden pek farklı değildir. İşte insanlığın asıl çözmesi gereken sorunda budur. Aksi Gelecekte oluşacak Endüstri 6.0, 7.0 Toplum 7.0, 8.0 erişi düzeyleri yine gelişmişlik olarak değerlendirilecek ancak dünyada yaşayan insanların çoğunluğunun mutsuzluğu bugün olduğu gibi devam edecektir. 2050’nin dünyasında eğitimde zaman ve mekân, yaş olmayacak, eğitim her yerde ve yaşam boyu olacak, isteyen herkes gerekli becerilere sahip olması halinde -dil, iletişim, öğrenmeyi öğrenme vb. gibi- dünyanın en iyi hocalarından ders alabilecek. Bireyler eskiyen mesleklerin yerine kendilerine en uygun olan yeni meslekleri koyabilecek. Peki, bütün bu gelişmeler bireyi mutlu edebilecek mi? Benim yanıtım hayır. Öyleyse olması gerekene bakmalıyız.Olması gereken insanın özgünlüğünü, biricikliğini kabul eden bir eğitim sistemidir. Yani insanın kendini tanıması, potansiyelinin farkında olması ve kendine uygun öğrenmeler gerçekleştirmesinin önü açılmalıdır.   Bütün bunların sağlanabilmesi eğitimin işlevlerinin uyumlaştırılması ile mümkün, aksi ilerleme bütünden kopuk olacaktır. Son noktayı çok karmaşık şeyler söyleyerek değil, basitleştirerek koymak istiyorum. Değişimin iki boyutuna değinmiştik. Öyleyse bu iki boyutun birbirini tamamlaması gerekiyor. Osho’nun belirttiği gibi:“Zıtlıkları, tamamlayıcılar olarak kullan. Yaşamın çok daha dolu olacak, bütün olacak.” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “En uzakta zannettiğimiz bir olayın bize bir gün temas etmeyeceğini bilemeyiz. Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve her milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir. Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne dememeliyiz.” Sözleri bütünü görerek ve o bütünle birlikte  yol alınabileceğine yöneliktir. Öyleyse önce insan! İnsanı merkeze almayı başaramayan yönetimler onu kendine, yaşadığı topluma yabancılaştırmaktadır. Kendine, yaşadığı topluma yabancılaşan insan hızla tükenmektedir. Dolayısıyladünya büyük bir tükenişin eşiğindedir. Bireyselliğin oluşturduğu tükeniş ise mutsuzluğu derinleştirmektedir. Çağımızda hızla yayılan ve müdahale edilemeyen hastalık mutsuzluktur. Bu bağlamda ülkemin ve dünyanın geleceğinde sevgi, huzur ve barışı umut ediyorum. Özetle dışsal ile kuşatılmış bir dünyada içselin yerini alması gerektiğini düşünüyorum. Tıkanan sistemlerin insan odaklı yeniden yapılandırılmasını zorunlu ve kaçınılmaz görüyorum.  İnsanlığın devamı için bu zor olmayan ama çıkar grupları tarafından zorlaştırılan sürecin aşılmasının olanaksız olmadığına inanıyorum. KAYNAKÇA – Aydın, Ayhan, “Eğitim Politikaları” (2015) PegemA Akademi, Ankara – Khan Salman, “Dünya Okulu” (2017) Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. – Topçu, Hatice, “Eğitim Politikaları” 28 Ocak 2020 tarihli ‘Ticari Hayat Gazetesi” Köşe Yazısı, Ankara. –  Türk Dil Kurumu Sözlükleri, https://sozluk.gov.tr/ –  Harari, Yuval Noah, “21 Yüzyıl için 21 Ders” (2018), Kolektif Kitap, İstanbul –  Ratner, Joseph, “Günümüzde Eğitim Jhon Dewey” 2010, PegemA Akademi, Ankara. –  Russell, Bertrand, “Eğitim Üzerine” (1999), Say Yayınları, İstanbul. –  Sönmez, Veysel “Sevgi Eğitimi”(1997), Anı Yayıncılık, Ankara. –  Özdemir, Servet, “Eğitimde Örgütsel Yenileşme” (2000), PegemA Akademi, Ankara. –  Sözcü Gazetesi, Haber Eğitim: “Prof. Michio Kaku, bilim dünyasındaki son gelişmeleri açıkladı! https://www.sozcu.com.tr/2016/egitim/prof-michio-kaku-bilim- dunyasindaki-son-gelismeleri-acikladi-1165903/ (Alınma Tarihi: 30.11.2021). –  Osho, “Değişim, İnsanlık İçin En Büyük Mücadele” 2008, Butik Yayıncılık ve Kişisel Gelişim Hizmetleri Tic. Ltd, Şti, İstanbul. –  Dünyanın önde gelen bilim insanlarından Profesör Stephen Hawking yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.            https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141202_hawking_yapay_zeka (Alınma Tarihi: 30.11.2021). Eğitimin Geleceğini Düşünmek 4 Eğitimin Geleceğini Düşünmek 3 Eğitimin Geleceğini Düşünmek2 Eğitimin Geleceğini Düşünmek 1  
Ekleme Tarihi: 05 Eylül 2023 - Salı
HaticeTopçu

Eğitimin Geleceğini Düşünmek-5

Yaşadığı Dünyaya Yabancılaşan İnsan

İnsan dünyaya neden yabancılaşır?

Bu sorunun yanıtlanabilmesi için çağımızda çocuklara öğretilen şeylerin kime göre, neye göre belirlendiğinin bilinmesine ihtiyaç vardır.

 

Dünyanın erişi düzeyine göre mi?

Yönetenlerin oluşturmak istedikleri insan tipine göre mi?

Çocukların ilgi, istek ve yeteneklerine göre mi?

 

Yazı dizimin önceki bölümlerinde alıntıladığım eğitim bilimcilerinin görüşleri öğrenmenin çocuğu merkeze alması gerektiği yönündedir.

Ancak uygulamada hiç de böyle olmamıştır. Ne yazık ki çocuklara öğretilenler onların gereksindikleri değil, tam tersi dünya düzeninin istedikleridir.

Öyleyse gereksindikleri şeyleri öğrenemeyen çocukların geleceğin dünyasındaki yeri ne olacaktır?

Sanıyorum bu durumun açıklaması sanayi devrimi sürecinde insan-makine ilişkisinden pek farklı değildir. İşte insanlığın asıl çözmesi gereken sorunda budur. Aksi Gelecekte oluşacak Endüstri 6.0, 7.0 Toplum 7.0, 8.0 erişi düzeyleri yine gelişmişlik olarak değerlendirilecek ancak dünyada yaşayan insanların çoğunluğunun mutsuzluğu bugün olduğu gibi devam edecektir.

2050’nin dünyasında eğitimde zaman ve mekân, yaş olmayacak, eğitim her yerde ve yaşam boyu olacak, isteyen herkes gerekli becerilere sahip olması halinde -dil, iletişim, öğrenmeyi öğrenme vb. gibi- dünyanın en iyi hocalarından ders alabilecek. Bireyler eskiyen mesleklerin yerine kendilerine en uygun olan yeni meslekleri koyabilecek.

Peki, bütün bu gelişmeler bireyi mutlu edebilecek mi?

Benim yanıtım hayır.

Öyleyse olması gerekene bakmalıyız.Olması gereken insanın özgünlüğünü, biricikliğini kabul eden bir eğitim sistemidir.

Yani insanın kendini tanıması, potansiyelinin farkında olması ve kendine uygun öğrenmeler gerçekleştirmesinin önü açılmalıdır.   Bütün bunların sağlanabilmesi eğitimin işlevlerinin uyumlaştırılması ile mümkün, aksi ilerleme bütünden kopuk olacaktır.

Son noktayı çok karmaşık şeyler söyleyerek değil, basitleştirerek koymak istiyorum. Değişimin iki boyutuna değinmiştik. Öyleyse bu iki boyutun birbirini tamamlaması gerekiyor. Osho’nun belirttiği gibi:“Zıtlıkları, tamamlayıcılar olarak kullan. Yaşamın çok daha dolu olacak, bütün olacak.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “En uzakta zannettiğimiz bir olayın bize bir gün temas etmeyeceğini bilemeyiz. Bunun için insanlığın hepsini bir vücut ve her milleti bunun bir organı saymak gerekir. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan diğer bütün organlar etkilenir. Dünyanın filan yerinde bir rahatsızlık varsa bana ne dememeliyiz.” Sözleri bütünü görerek ve o bütünle birlikte  yol alınabileceğine yöneliktir.

Öyleyse önce insan!

İnsanı merkeze almayı başaramayan yönetimler onu kendine, yaşadığı topluma yabancılaştırmaktadır. Kendine, yaşadığı topluma yabancılaşan insan hızla tükenmektedir. Dolayısıyladünya büyük bir tükenişin eşiğindedir. Bireyselliğin oluşturduğu tükeniş ise mutsuzluğu derinleştirmektedir. Çağımızda hızla yayılan ve müdahale edilemeyen hastalık mutsuzluktur.

Bu bağlamda ülkemin ve dünyanın geleceğinde sevgi, huzur ve barışı umut ediyorum. Özetle dışsal ile kuşatılmış bir dünyada içselin yerini alması gerektiğini düşünüyorum. Tıkanan sistemlerin insan odaklı yeniden yapılandırılmasını zorunlu ve kaçınılmaz görüyorum.  İnsanlığın devamı için bu zor olmayan ama çıkar grupları tarafından zorlaştırılan sürecin aşılmasının olanaksız olmadığına inanıyorum.

KAYNAKÇA

– Aydın, Ayhan, “Eğitim Politikaları” (2015) PegemA Akademi, Ankara

– Khan Salman, “Dünya Okulu” (2017) Yapı Kredi Yayınları, İstanbul.

– Topçu, Hatice, “Eğitim Politikaları” 28 Ocak 2020 tarihli ‘Ticari Hayat Gazetesi”

Köşe Yazısı, Ankara.

–  Türk Dil Kurumu Sözlükleri, https://sozluk.gov.tr/

–  Harari, Yuval Noah, “21 Yüzyıl için 21 Ders” (2018), Kolektif Kitap, İstanbul

–  Ratner, Joseph, “Günümüzde Eğitim Jhon Dewey” 2010, PegemA Akademi, Ankara.

–  Russell, Bertrand, “Eğitim Üzerine” (1999), Say Yayınları, İstanbul.

–  Sönmez, Veysel “Sevgi Eğitimi”(1997), Anı Yayıncılık, Ankara.

–  Özdemir, Servet, “Eğitimde Örgütsel Yenileşme” (2000), PegemA Akademi, Ankara.

–  Sözcü Gazetesi, Haber Eğitim: “Prof. Michio Kaku, bilim dünyasındaki son gelişmeleri açıkladı! https://www.sozcu.com.tr/2016/egitim/prof-michio-kaku-bilim-

dunyasindaki-son-gelismeleri-acikladi-1165903/ (Alınma Tarihi: 30.11.2021).

–  Osho, “Değişim, İnsanlık İçin En Büyük Mücadele” 2008, Butik Yayıncılık ve Kişisel Gelişim Hizmetleri Tic. Ltd, Şti, İstanbul.

–  Dünyanın önde gelen bilim insanlarından Profesör Stephen Hawking yapay zekanın insanlığın sonunu getirebileceği uyarısında bulundu.            https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/12/141202_hawking_yapay_zeka (Alınma Tarihi: 30.11.2021).

Eğitimin Geleceğini Düşünmek 4
Eğitimin Geleceğini Düşünmek 3
Eğitimin Geleceğini Düşünmek2
Eğitimin Geleceğini Düşünmek 1


 

Yazıya ifade bırak !