Cehalet kelimesini yazarak google’dan sorguladığımda genellikle önüme cehaletin mutluluk getirdiği cümlesini içeren yazılarla karşılaştım. Evet gerçekten de derin düşündüğümüzde çok doğru bir tespit! Düşünsenize her konuda fikriniz var ve sadece sizin gibi düşünenler haklı! Tabii siz de bu düşünceyle kendiniz gibi düşünmeyen herkesi düşman ilan edip; kendinizde  karşı tarafa hakaret etme hatta küfür etme, tehdide dayanan cümleler kurma hakkını görüyorsunuz.  Öyle ya en doğru bilen sizsiniz!Tartışmak sizin için kavga anlamına geliyor, kafanızda hiç ‘’Acaba?’’ yok!Acaba doğru mu söylüyor? Bir araştırayım? Bunu söylüyor ama yeterli bilgi birikimi var mı? …Bir de cahil olmayıp sırf haklı çıkabilmek için her hakkı kendine mübah görenler var ki; işte cahillerden sonra en tehlikeli ikinci tür. Her konuyu manipüle ederek bir şekilde kendini haklı gösterenler! Savunduğu düşünce doğru olmasa da ne gam?? Çünkü pişkinlikte üzerlerine yok bu türlerin. Yarın çıkıp yüzü kızarmadan bu gün savunduğu düşünce için külliyen yalan diye tepinmekten çekinmezler. Bu gün sosyal medyada Prof.Dr. Tolga Yarman’ın kendi hakkında haddini aşan cümleler kurarak kendince haklı çıkmaya çalışan bir vatandaşın diyaloglarını da içeren, cevaben yazdığı bir metni yayımladım. Okurken nutkum tutuldu desem yeridir. Yukarıda tanımladığım iki tehlikeli türden hangisine mensup, kimdir bilemem ama haddini bilmediği kesin! Karşısında belki de yaşı kadar akademik ve siyasi kariyeri olan, dünyanın tanıdığı bir değer olduğunu ya unutmuş, ya da Prof.Dr. Tolga Yarman’dan ve mücadelesinden, çalışmalarından habersiz...Düşüncelerine katılmayabilirsin, savunduğu fikre muhalif olabilirsin ama karşındaki muhatabının bilgi ve birikimini; akademik ve siyasi kariyerini yok sayamazsın. Diyaloglardan kesitleri sizinle paylaşıyorum. Normalde bu tarz insanlara cevap vermek önemsemek anlamına geliyor diye düşünsem de son zamanlarda bu tip insanlar oldukça çoğaldı. Bizler sessiz kaldıkça cüretleniyorlar. Bu çerçeve de Tolga Yarman tüm nezaketiyle ve sabırla yanıtlamış bu arkadaşı. Tolga Yarman’ın kendisini anlatmaya ihtiyacı var mı? Tabii ki hayır. Google’dan ismin yazıp aratmanız yeterli! Tolga Yarman’ın beni görün demeye ihtiyacı olmadığını son kurultayda CHP yönetiminin kendisini susturmak uğruna harcadıkları çabadan anlayabiliriz. Şöyle ki; salt gerçekleri dillendirdiği efsane konuşmasını engellemek için ellerinden geleni yaptılar. O gün demokrasi adına kara bir leke olarak tarihte yerini aldı…  Günümüz siyaset anlayışında kendilerini suyun akışına bırakanlar parlatılıyor ne yazık ki tehlikeyi görüp akışın tersine kulaç atanlar değil! Günümüzde cehaletin prim yaptığı düşünülse de aslolan liyakattir. Prof.Dr. Tolga Yarman ve Tolga Yarman gibi değerlerimiz kolay yetişmiyor. Bilim için, ülkemizin ve dünyanın refahı için bir ömür adayan bu kıymetli insanlarımız bizler için partiler üstü değerlerdir ve siyasi çekişmeler uğruna hoyratça kırılmayı değil, el üstünde tutulmayı hak ediyorlar. Muhalif ol, cahil ol, hadsiz olma! Yazıdan alıntıladığım diyaloglar: Prof.Dr.Tolga Yarman'ın 37. Olağan CHP Kurultayı Efsane Konuşması