Burhan Yaman
Köşe Yazarı
Burhan Yaman
 

" Futbol - Ekonomik sömürü - Apolitik kitleler "

Futbolun tarihçesi ve bu gününü irdelediğimizde başlangıç gelişim ve sonuçları boyutunda son derece vahim bilgiler ortaya çıkmaktadır.       Futbol 18.yüzyılda sanayi devrimi ile birlikte  liverpol, Newcastle liman kentlerinde  , Birminghom imalat sanayi kentlerinde işçi sınıfının yoğun olduğu alanlarda, çalışanların aralarında tek düze futbol topu ile eğlenip spor anlayışı ile başlamıştır.      Finans kapital o zamanlarda futbolun ekonomik sömürüye ne denli katkı koyacağını keşfi ile tüm dünyaya ingiltereden Afrikaya,  Güney Amerika'daki bir çok ülkeye, sonraları ise Asya kıtasına ihracı sonrasında başka bir boyut kazandı.       1848 yılında Cambricdge üniversite ileri gelenleri kendilerine verilen misyon ile futbolun tüzüğü, kuralları üzerine uzun çalışmalar sonunda bir kitap yayınlayıp bu günkü futbol hatlarını işçilerin kendi kurdukları, oynadıkları anlayışın dışına çıkarmışlardır.      Futbolun dünyadaki finansal yapısı 150 milyar dolar bizdeki değeri ise 600 milyon Euro dur.       Futbolun genel kitleleri sömürme boyutunun en önemli göstergesi İspanya Diktatörü Franco 'dur. Ülkeyi faşist iktidarı ile tam 36 yıl büyük bir totaliter, baskı ve katliamlarla idare etmiştir. Franco futbolu büyük bir ustalıkla kendi egemenliği için kullanmıştır. Barcelona bu imtiyazdan büyük oranda nasibini alan kulüpler arasına girmiş, Francoya tüm ülkede katilam ve baskılar sürerken Onur ve Şeref altın madalyasını verecek kadar ileri gitmiştir.      Elbette Güney Amerika'daki ülkelerde durum farklı olmayıp Diktatörler dönemi yaşayan Şilide Pinoşe Arjantinde durum bu çerçevede futbol ile geniş kitlelerin asimilasyonu uyutulup ekonomik sömürüye katkı sunması sağlanmıştır.       Ülkemize indirgendiğinde durum dahada vahim bir durumdur.  Diktatörü Kenan Evren 12 Eylül askeri diktatörlüğünde futbol üzerinden kendine çıkar sağlayıp küme düşen Ankara kulübünü kümede kalması için talimat vermiştir.       Üç büyükler takımları irdeleğendiğinde kulüp başkanlarının ilginç kişilerden oluşmaktadır. Örneğin BJK kulüp başkanlarından Süleyman Seba kamuoyuna devlet memuru ile lanse edilmekte iken, asıl devlet memurluğu görevinin MİT Marmara bölge sorumlusu olduğu sonraları deşifre olup,  30 1970  mart Askeri faşizmi döneminde meşhur Ziverbey köşkünde yapılan sorgu ve işkencelere katıldığı, işkence gören Aydın ilerici gazetecilerden Ilhan Selçuk 'un anılarında ifade edilir.       Diğer kulüplerde durum farklı değildir Örneğin FB Kulübünde Ali Şen,  Aziz Yıldırım,, Nihat Özdemir sözde müteahhitlik konsepti ile Nato,  pentagondan büyük meblağ içeren işler ama esas olarak farklı alanlarda Amerika adına farklı görevleri olduğu rivayet edilir.     Nedense bu kulüplere zorda kaldıklarında özel kanun hükümleri ve devletin en tepesinden gelen talimatlar ile Devlet bankaları tarafından tarihi belli olmayan geri ödeme muğlaklığı çerçevesinde krediler verilir ki bu oranlar milyon dolarlara tekabül edilmektedir.      Yeni Dünya düzeninde artık geniş kitlelerin, yoksulları, futbol taraftarlarını dejarz eden   kitleleri apolitik zeminlerde siyasetten uzak sürüler halinde sistemin köleleri olarak görmekteyiz.      Sonuç: Futbol sanayi devrimi ile birlikte gelişip büyüyen,  futbol dünyada ve ülkemizde ekonomik sömürüye hizmet veren ve geniş kitleleri özgürlük ve ekmek kavgası verme yerine Kulüp başkanlarının emrinde olan tribün liderleri adı altında istedikleri sloganları attıran boş yığınlar olarak görmekteyiz..
Ekleme Tarihi: 16 Haziran 2023 - Cuma
Burhan Yaman

" Futbol - Ekonomik sömürü - Apolitik kitleler "

Futbolun tarihçesi ve bu gününü irdelediğimizde başlangıç gelişim ve sonuçları boyutunda son derece vahim bilgiler ortaya çıkmaktadır. 
     Futbol 18.yüzyılda sanayi devrimi ile birlikte  liverpol, Newcastle liman kentlerinde  , Birminghom imalat sanayi kentlerinde işçi sınıfının yoğun olduğu alanlarda, çalışanların aralarında tek düze futbol topu ile eğlenip spor anlayışı ile başlamıştır. 
    Finans kapital o zamanlarda futbolun ekonomik sömürüye ne denli katkı koyacağını keşfi ile tüm dünyaya ingiltereden Afrikaya,  Güney Amerika'daki bir çok ülkeye, sonraları ise Asya kıtasına ihracı sonrasında başka bir boyut kazandı. 
     1848 yılında Cambricdge üniversite ileri gelenleri kendilerine verilen misyon ile futbolun tüzüğü, kuralları üzerine uzun çalışmalar sonunda bir kitap yayınlayıp bu günkü futbol hatlarını işçilerin kendi kurdukları, oynadıkları anlayışın dışına çıkarmışlardır. 
    Futbolun dünyadaki finansal yapısı 150 milyar dolar bizdeki değeri ise 600 milyon Euro dur. 
     Futbolun genel kitleleri sömürme boyutunun en önemli göstergesi İspanya Diktatörü Franco 'dur. Ülkeyi faşist iktidarı ile tam 36 yıl büyük bir totaliter, baskı ve katliamlarla idare etmiştir. Franco futbolu büyük bir ustalıkla kendi egemenliği için kullanmıştır. Barcelona bu imtiyazdan büyük oranda nasibini alan kulüpler arasına girmiş, Francoya tüm ülkede katilam ve baskılar sürerken Onur ve Şeref altın madalyasını verecek kadar ileri gitmiştir. 
    Elbette Güney Amerika'daki ülkelerde durum farklı olmayıp Diktatörler dönemi yaşayan Şilide Pinoşe Arjantinde durum bu çerçevede futbol ile geniş kitlelerin asimilasyonu uyutulup ekonomik sömürüye katkı sunması sağlanmıştır. 
     Ülkemize indirgendiğinde durum dahada vahim bir durumdur.  Diktatörü Kenan Evren 12 Eylül askeri diktatörlüğünde futbol üzerinden kendine çıkar sağlayıp küme düşen Ankara kulübünü kümede kalması için talimat vermiştir. 
     Üç büyükler takımları irdeleğendiğinde kulüp başkanlarının ilginç kişilerden oluşmaktadır. Örneğin BJK kulüp başkanlarından Süleyman Seba kamuoyuna devlet memuru ile lanse edilmekte iken, asıl devlet memurluğu görevinin MİT Marmara bölge sorumlusu olduğu sonraları deşifre olup,  30 1970  mart Askeri faşizmi döneminde meşhur Ziverbey köşkünde yapılan sorgu ve işkencelere katıldığı, işkence gören Aydın ilerici gazetecilerden Ilhan Selçuk 'un anılarında ifade edilir. 
     Diğer kulüplerde durum farklı değildir Örneğin FB Kulübünde Ali Şen,  Aziz Yıldırım,, Nihat Özdemir sözde müteahhitlik konsepti ile Nato,  pentagondan büyük meblağ içeren işler ama esas olarak farklı alanlarda Amerika adına farklı görevleri olduğu rivayet edilir. 
   Nedense bu kulüplere zorda kaldıklarında özel kanun hükümleri ve devletin en tepesinden gelen talimatlar ile Devlet bankaları tarafından tarihi belli olmayan geri ödeme muğlaklığı çerçevesinde krediler verilir ki bu oranlar milyon dolarlara tekabül edilmektedir. 
    Yeni Dünya düzeninde artık geniş kitlelerin, yoksulları, futbol taraftarlarını dejarz eden   kitleleri apolitik zeminlerde siyasetten uzak sürüler halinde sistemin köleleri olarak görmekteyiz. 
    Sonuç: Futbol sanayi devrimi ile birlikte gelişip büyüyen,  futbol dünyada ve ülkemizde ekonomik sömürüye hizmet veren ve geniş kitleleri özgürlük ve ekmek kavgası verme yerine Kulüp başkanlarının emrinde olan tribün liderleri adı altında istedikleri sloganları attıran boş yığınlar olarak görmekteyiz..

Yazıya ifade bırak !