Burhan Yaman
Köşe Yazarı
Burhan Yaman
 

"Kemalizm yada Atatürk'çü kavramlar Ülkedeki Sorunların çözümüne yeter mi ?

1919 ve öncesinde Anadolu işgal altında iken şüphesiz Mustafa Kemal gibi bir dehanın olağanüstü zeka ve pragmatik önsezgi, öngörüsü ancak böylesi bir kurtuluş mücadelesini örgütler ,özgürlük mücadelesi kazanılırdı ,nitekimde öyle oldu Kuvay-i Milliye destanı yazıldı.  Anadolu halklarının hiç şüphesiz Sosyolojik, Dinsel, etniksel boyutunda temel bir gerçeklik varsa Emperyalizmin ayrıştırma, bölme, yönetme refleksleri bu denli kitleler üzerinde etki ve sonuçları yoktu. Elbette Anadolu yoksuldu elbette zulüm en az bugünkü kadar hadsafhada elbette varsıllık yoksulluk yine vardı.        Mustafa Kemal Atatürk büyük bir destan yazdı hem yüksek zekası, büyük komuta becerisi ve iyi bir takımdan oluşma takım arkadaşları, en önemlisi de arkasında ona inanmış Mazlum Anadolu halklarının desteği vardı. Böyle bir cepheye böylesine inanmış bir güce şüphesiz kimsenin dayanma becerisi olamazdı.        Büyük bir direniş sonunda Anadolu Halkları bir Ulus olma yolunda yani Türk Ulusunu yaratma yolunda tarihsel bir başarıya imza attı. Hilafetin, monarşinin ardından devrimleri geçişi şüphesiz hiç tartışılmayacak kadar değerli hiçbir şekilde bizi var eden inanılmaz derecede kıymetlidir Cumhuriyet kazanımları ve sonuçlar ta ki 1935 lerde Mason localarının kapatılma sürecine kadar ki son derece doğru bir karardı, ancak bu denli güçlü ve karanlık örgütün sebep Sonuç boyutunda hesaplamalarda Mustafa Kemal Atatürk 'ün ne denli yalnız olduğu Zehirlenerek öldürülmesi Ülkedeki tarihsel değişime son derece olumsuz bir sürecin yeni bir başlangıcı yani Cumhuriyet'in bir anlamda sonun başlangıcı olarak ifade edilmesi gibi görülebilir. ( Mustafa Kemal Atatürk nasıl ve kimler tarafından planlanarak desteklendi.Bu konuyu ayrıca farklı bir başlıkta detayları ile birlikte Gazetemizde ele alacağım.)       Şüphesiz ki Mustafa Kemal Atatürk bugün yaşasaydı temel olarak ülke işgal altından kurtulur çözümü modelinde bugünki Aydın ve Akademisyenler 'den farklı düşünür, farklı bir Cephe perspektifi ortaya koyardı.        Öncelikli olarak analiz edilmesi gereken mesele " hangi durumda olduğumuz yani hastalığın teşhisi konusudur ".Emperyalizm yaklaşık 1935 lerden bu yana Türkiye Cumhuriyeti nasıl savaşsız ele geçirilir nasıl işgal edilir çalışma notlarında hep bu başlıkla hareket etti ve sonunda 1945 lerde bunun somut adımlarını atarak işbaşına getirdiği Mason orijinli Celal Bayar ve arkadaşları yardımı ile ülkemizi savaşsız ele geçirip kolonisi yapmayı başarmıştır. Gerisi gittikçe kolaylaşmıştır, Marşal yardımları, CIA eliyle kurdurulan Cemaat ve Tarikatlar, ele geçirilen Sendikalara kendi tezgahlarında palazlanmış Ajanlar. Gittikçe herşey daha kolay oluyordu işgalci güçler için, herşeyi dizayn ediyorlardı, Cumhuriyetin ordusuna darbeler yaptırma, ele geçirilmiş istihbarat yapısının verdiği bilgiler neticesinde Devletin tüm bilgi ve belgerine hakim bir sömürge anlayışı.        Artık ülke onlarca renkten oluşan, ayrıştırlmış, birbirine mesafeli ve hasım ( Kürt'ler  Türk'ler Lazlar Çerkezler Göçmenler, Aleviler Sunniler  Şiiler vs vs vs..) Bu ayrıştırma projesi hiç şüphesiz örgütlenme yaşamına girdi. Buna uygun etnik ayrımcı partiler buna bağlı Dinsel renkler içeren partiler, Sendikalar ve Dernekler  sivil toplum kuruluşları..Bu yapıların tüm kontrolleri CIA-Mossad- görece olarak Ele geçirilmiş Devlet kontrollündedir.        "  Çözüm " Bugün koloni Yönetimi olan işgal edilmiş Türkiye Kemalizm gibi Atatürk'çü anlayış ve felsefe kuramları ile örgütlenip bir Cephe oluşmasına yetmeyecek bir bakış açısıdır. Çünki Emperyaliz yaklaşık 70 yıldır büyük bir öngörü ve çalışmalar sonuncunda bu kavramlarla Ülkedeki yani Türk ulusunu oluşturan zenginliklerin biraraya gelmemesi için her türlü önlemi alıp kolonisini ona göre şekillendirmiştir. Ülkedeki genel sorun Emperyalizmin ve Finans kapitalin yarattığı Ekonomik sömürü ve Sosyolojik Demografik işgaldir.Adeta kan emici vampirler gibi Ülkenin Doğusundan batısına kadar her karışı lime lime edilerek talan edilip paramparça edilip sonucunda, aynı topraklarda yeni etnik mezhepsel koloniler planının son aşamasına gelinmiş durumundayız  Ülkedeki tüm ezilenlerin yani ekonomik sömürü düzeninden nasibini almış %80 lik niceliksel kesimin ortak bir dile, ortak bir programa, yeni Cephe yada partiye ihtiyaç vardır. Ele geçirilmiş CHP şüphesiz tabanı dışında Çatısı ve yapısı artık bu çözümün adresi değildir. Anadolu'daki tüm ezilenlerin birleşecek yeni bir Ruh yeni Dil, bu topraklarda ezilenlerin Cephesinin yüreği ve bedenindeki acıların dili, sesi. Ssdece Kemalizm yada Atatürk'çü bir perspektif sadece ve sadece toptancı yaklaşımdan ibaret bakış açısı olup, ayrıştırlmış kitlelerin birbirine daha mesafeli durmasına yardımdan başka bir şey olmayacaktır. Ekonomik ve Sosyal sömürüye ve işgale karşı Topyekun Anti emperyalist bir duruş, % 80'lik ezilen Hakların ezen sınıfa karşı sınıf mücadelesi Cephesidir, elbette bu anlayışa sahip Tutarlı program ve Kadrolar   
Ekleme Tarihi: 04 Ekim 2023 - Çarşamba
Burhan Yaman

"Kemalizm yada Atatürk'çü kavramlar Ülkedeki Sorunların çözümüne yeter mi ?

1919 ve öncesinde Anadolu işgal altında iken şüphesiz Mustafa Kemal gibi bir dehanın olağanüstü zeka ve pragmatik önsezgi, öngörüsü ancak böylesi bir kurtuluş mücadelesini örgütler ,özgürlük mücadelesi kazanılırdı ,nitekimde öyle oldu Kuvay-i Milliye destanı yazıldı. 

Anadolu halklarının hiç şüphesiz Sosyolojik, Dinsel, etniksel boyutunda temel bir gerçeklik varsa Emperyalizmin ayrıştırma, bölme, yönetme refleksleri bu denli kitleler üzerinde etki ve sonuçları yoktu. Elbette Anadolu yoksuldu elbette zulüm en az bugünkü kadar hadsafhada elbette varsıllık yoksulluk yine vardı. 
     

Mustafa Kemal Atatürk büyük bir destan yazdı hem yüksek zekası, büyük komuta becerisi ve iyi bir takımdan oluşma takım arkadaşları, en önemlisi de arkasında ona inanmış Mazlum Anadolu halklarının desteği vardı. Böyle bir cepheye böylesine inanmış bir güce şüphesiz kimsenin dayanma becerisi olamazdı. 
     
Büyük bir direniş sonunda Anadolu Halkları bir Ulus olma yolunda yani Türk Ulusunu yaratma yolunda tarihsel bir başarıya imza attı. Hilafetin, monarşinin ardından devrimleri geçişi şüphesiz hiç tartışılmayacak kadar değerli hiçbir şekilde bizi var eden inanılmaz derecede kıymetlidir Cumhuriyet kazanımları ve sonuçlar ta ki 1935 lerde Mason localarının kapatılma sürecine kadar ki son derece doğru bir karardı, ancak bu denli güçlü ve karanlık örgütün sebep Sonuç boyutunda hesaplamalarda Mustafa Kemal Atatürk 'ün ne denli yalnız olduğu Zehirlenerek öldürülmesi Ülkedeki tarihsel değişime son derece olumsuz bir sürecin yeni bir başlangıcı yani Cumhuriyet'in bir anlamda sonun başlangıcı olarak ifade edilmesi gibi görülebilir. ( Mustafa Kemal Atatürk nasıl ve kimler tarafından planlanarak desteklendi.Bu konuyu ayrıca farklı bir başlıkta detayları ile birlikte Gazetemizde ele alacağım.)
     
Şüphesiz ki Mustafa Kemal Atatürk bugün yaşasaydı temel olarak ülke işgal altından kurtulur çözümü modelinde bugünki Aydın ve Akademisyenler 'den farklı düşünür, farklı bir Cephe perspektifi ortaya koyardı. 
     

Öncelikli olarak analiz edilmesi gereken mesele " hangi durumda olduğumuz yani hastalığın teşhisi konusudur ".Emperyalizm yaklaşık 1935 lerden bu yana Türkiye Cumhuriyeti nasıl savaşsız ele geçirilir nasıl işgal edilir çalışma notlarında hep bu başlıkla hareket etti ve sonunda 1945 lerde bunun somut adımlarını atarak işbaşına getirdiği Mason orijinli Celal Bayar ve arkadaşları yardımı ile ülkemizi savaşsız ele geçirip kolonisi yapmayı başarmıştır. Gerisi gittikçe kolaylaşmıştır, Marşal yardımları, CIA eliyle kurdurulan Cemaat ve Tarikatlar, ele geçirilen Sendikalara kendi tezgahlarında palazlanmış Ajanlar. Gittikçe herşey daha kolay oluyordu işgalci güçler için, herşeyi dizayn ediyorlardı, Cumhuriyetin ordusuna darbeler yaptırma, ele geçirilmiş istihbarat yapısının verdiği bilgiler neticesinde Devletin tüm bilgi ve belgerine hakim bir sömürge anlayışı. 
     
Artık ülke onlarca renkten oluşan, ayrıştırlmış, birbirine mesafeli ve hasım ( Kürt'ler  Türk'ler Lazlar Çerkezler Göçmenler, Aleviler Sunniler  Şiiler vs vs vs..) Bu ayrıştırma projesi hiç şüphesiz örgütlenme yaşamına girdi. Buna uygun etnik ayrımcı partiler buna bağlı Dinsel renkler içeren partiler, Sendikalar ve Dernekler  sivil toplum kuruluşları..Bu yapıların tüm kontrolleri CIA-Mossad- görece olarak Ele geçirilmiş Devlet kontrollündedir. 
     
"  Çözüm " Bugün koloni Yönetimi olan işgal edilmiş Türkiye Kemalizm gibi Atatürk'çü anlayış ve felsefe kuramları ile örgütlenip bir Cephe oluşmasına yetmeyecek bir bakış açısıdır. Çünki Emperyaliz yaklaşık 70 yıldır büyük bir öngörü ve çalışmalar sonuncunda bu kavramlarla Ülkedeki yani Türk ulusunu oluşturan zenginliklerin biraraya gelmemesi için her türlü önlemi alıp kolonisini ona göre şekillendirmiştir. Ülkedeki genel sorun Emperyalizmin ve Finans kapitalin yarattığı Ekonomik sömürü ve Sosyolojik Demografik işgaldir.Adeta kan emici vampirler gibi Ülkenin Doğusundan batısına kadar her karışı lime lime edilerek talan edilip paramparça edilip sonucunda, aynı topraklarda yeni etnik mezhepsel koloniler planının son aşamasına gelinmiş durumundayız 

Ülkedeki tüm ezilenlerin yani ekonomik sömürü düzeninden nasibini almış %80 lik niceliksel kesimin ortak bir dile, ortak bir programa, yeni Cephe yada partiye ihtiyaç vardır. Ele geçirilmiş CHP şüphesiz tabanı dışında Çatısı ve yapısı artık bu çözümün adresi değildir. Anadolu'daki tüm ezilenlerin birleşecek yeni bir Ruh yeni Dil, bu topraklarda ezilenlerin Cephesinin yüreği ve bedenindeki acıların dili, sesi. Ssdece Kemalizm yada Atatürk'çü bir perspektif sadece ve sadece toptancı yaklaşımdan ibaret bakış açısı olup, ayrıştırlmış kitlelerin birbirine daha mesafeli durmasına yardımdan başka bir şey olmayacaktır. Ekonomik ve Sosyal sömürüye ve işgale karşı Topyekun Anti emperyalist bir duruş, % 80'lik ezilen Hakların ezen sınıfa karşı sınıf mücadelesi Cephesidir, elbette bu anlayışa sahip Tutarlı program ve Kadrolar 

 

Yazıya ifade bırak !