Burhan Yaman
Köşe Yazarı
Burhan Yaman
 

" Kaosa adım adım "

Murat Karayalçın 'nın 1300000 CHP'li üyelere yazdığı mektup'u okudum, hiçbir satırında duymak istediğim satırlara rastlamadım. Kendinden beklediğim tanıdık ortalama vurgular yapmış, yapısal reformlar vs.gibi.  Peki neydi beklenecek o satırlar peki neydi Ülke gerçeğine, Ülke somutuna ilişkin çözüm önerileri. Öncelikli meselelerin ülkemizin politik ve siyasi analizinin yapılması sonrasında nasıl bir Demokrasi istiyoruz, bunu hayata geçirecek parti bunu yaşamla buluşturacak topyekun örgüt yapılanması.  Ülkemiz 2012 referandum ile liberal sömürü düzeninin miadını doldurması ile faşizm sürecine girdiği ve Öncelikli bu saptama sonrasında buna karşı mücadele eden edecek yurt savunması yani emperyalizmin kendisinin hedeflendigi, elbette bunun içinde Emperyalizmin koloni atama valisinin içinde olduğu faşist gerici muhafazar diktatörlüğünde içinde olduğu topyekun bir mücadele perspektifi ile donandığı bir mücadele anlayışıdır.  Murat Karayalçın nedense sadece ilkokulda öğrencilere ders veren öğretmen edası ile bir mektup yazmış. Sorunun bütünlüğü yerine meselenin sadece bir partinin proje sunularak değişeceği safdilligi yada genel kitleleri bu safdillik kategorinde görmektedir.  Bugün iç savaş senaryolarının farklı zeminlerde konuşulduğu gerçeği üzerine tek bir satır başları görmemekteyiz. Satır aralarında olası bir mülteci ayaklanması ve bunun üzerine inşa edilecek bir iç kaos ortamı üzerine nasıl bir ülke savunması yapılmalı saptamaları görmemekteyiz.  Mültecilik artık misafirlikten çıkmış AB ile yapılan anlaşmalara baktığımızda kalıcı bir işgalci güruhun ülkeye daimi olarak entegrasyon süreci olduğunu ve bunun kanlımı kansızmı olacağı senaryoları üzerine yoğunlaştığını görmekteyiz.  Klasik parti değişikliği yada genel başkan değişikliği ülkenin özgürleşmesi yolunda maalesef Karayalçın 'nın mektup'unda karşılık bulmamaktadır.      Faşizme ve onun efendisi Emperyalizme karşı savaşacak bir direniş cephesi zorunlu olmaktadır.  Faşizme karşı kavga verecek Agresif bir lider ve kadrolara ihtiyaç vardır.  AB ülkelerinin mültecilere yapılan projeler karşılığında vaadedilen altı milyar Avro ne yazıkki tükenmiş durumdadır... Verilen düzenli aylıklar uluslararası yükümlülükler gereği milyonlarca mülteciye verilme durumundadır.  Olası bu yükümlülükler yerine getirilmediği noktasında yüzbinlerce işgalci güruhun sokak eylemleri başlayacağı gün gibi aşikardır.  Karayalçın oldu bitti ve aceleciliği anlayışı içindedir. İhtiyaç olan şey reformist uzlaşmacı ortacı bir yönetici değildir, İhtiyaçolan şey Ülke savunmasına Kuvay-i Milliye ruhuyla canını kanını hiç tereddüt etmeden feda edecek gerçek bir komutandır. Acil olarak Partinin yada oluşturulacak bir direniş Cephesinin tüm bu gerçekler ışığında ivedi olarak mahallelerde, sokaklarda Olası iç savaş senaryolarına karşı mücadele verecek vatanseverleri bir araya getiren örgütlülük yaratmasıdır.    Acaba Karayalçın yada ortaya kendini atmış reformist anlayışla egemen sınıfın rahatlamasına hizmet edecek geçmişte  onlara hizmet etmiş kişilerde ülkeyi savunacak irade ve kararlılık varmı? ,hiç sanmıyorum. . Burhan Yaman
Ekleme Tarihi: 13 Ağustos 2023 - Pazar
Burhan Yaman

" Kaosa adım adım "

Murat Karayalçın 'nın 1300000 CHP'li üyelere yazdığı mektup'u okudum, hiçbir satırında duymak istediğim satırlara rastlamadım.
Kendinden beklediğim tanıdık ortalama vurgular yapmış, yapısal reformlar vs.gibi. 

Peki neydi beklenecek o satırlar peki neydi Ülke gerçeğine, Ülke somutuna ilişkin çözüm önerileri. Öncelikli meselelerin ülkemizin politik ve siyasi analizinin yapılması sonrasında nasıl bir Demokrasi istiyoruz, bunu hayata geçirecek parti bunu yaşamla buluşturacak topyekun örgüt yapılanması. 

Ülkemiz 2012 referandum ile liberal sömürü düzeninin miadını doldurması ile faşizm sürecine girdiği ve Öncelikli bu saptama sonrasında buna karşı mücadele eden edecek yurt savunması yani emperyalizmin kendisinin hedeflendigi, elbette bunun içinde Emperyalizmin koloni atama valisinin içinde olduğu faşist gerici muhafazar diktatörlüğünde içinde olduğu topyekun bir mücadele perspektifi ile donandığı bir mücadele anlayışıdır. 

Murat Karayalçın nedense sadece ilkokulda öğrencilere ders veren öğretmen edası ile bir mektup yazmış. Sorunun bütünlüğü yerine meselenin sadece bir partinin proje sunularak değişeceği safdilligi yada genel kitleleri bu safdillik kategorinde görmektedir. 

Bugün iç savaş senaryolarının farklı zeminlerde konuşulduğu gerçeği üzerine tek bir satır başları görmemekteyiz. Satır aralarında olası bir mülteci ayaklanması ve bunun üzerine inşa edilecek bir iç kaos ortamı üzerine nasıl bir ülke savunması yapılmalı saptamaları görmemekteyiz. 

Mültecilik artık misafirlikten çıkmış AB ile yapılan anlaşmalara baktığımızda kalıcı bir işgalci güruhun ülkeye daimi olarak entegrasyon süreci olduğunu ve bunun kanlımı kansızmı olacağı senaryoları üzerine yoğunlaştığını görmekteyiz. 

Klasik parti değişikliği yada genel başkan değişikliği ülkenin özgürleşmesi yolunda maalesef Karayalçın 'nın mektup'unda karşılık bulmamaktadır. 
   

Faşizme ve onun efendisi Emperyalizme karşı savaşacak bir direniş cephesi zorunlu olmaktadır. 
Faşizme karşı kavga verecek Agresif bir lider ve kadrolara ihtiyaç vardır. 

AB ülkelerinin mültecilere yapılan projeler karşılığında vaadedilen altı milyar Avro ne yazıkki tükenmiş durumdadır... Verilen düzenli aylıklar uluslararası yükümlülükler gereği milyonlarca mülteciye verilme durumundadır. 

Olası bu yükümlülükler yerine getirilmediği noktasında yüzbinlerce işgalci güruhun sokak eylemleri başlayacağı gün gibi aşikardır. 

Karayalçın oldu bitti ve aceleciliği anlayışı içindedir. İhtiyaç olan şey reformist uzlaşmacı ortacı bir yönetici değildir, İhtiyaçolan şey Ülke savunmasına Kuvay-i Milliye ruhuyla canını kanını hiç tereddüt etmeden feda edecek gerçek bir komutandır. Acil olarak Partinin yada oluşturulacak bir direniş Cephesinin tüm bu gerçekler ışığında ivedi olarak mahallelerde, sokaklarda Olası iç savaş senaryolarına karşı mücadele verecek vatanseverleri bir araya getiren örgütlülük yaratmasıdır. 
 

Acaba Karayalçın yada ortaya kendini atmış reformist anlayışla egemen sınıfın rahatlamasına hizmet edecek geçmişte  onlara hizmet etmiş kişilerde ülkeyi savunacak irade ve kararlılık varmı? ,hiç sanmıyorum. .

Burhan Yaman

Yazıya ifade bırak !