Burhan Yaman
Köşe Yazarı
Burhan Yaman
 

Orta sınıf Elitlerin partisi CHP..

Yüzyılın krizini yaşayan ve gittikçe dip dalganın şiddetini tünelin sonundaki ışığın üzerimize gelen trenin çarpması olarak görmek sanırım en doğru saptama olacaktır.  CHP tüm nesnel koşullar uygun olmasına rağmen partideki misyoner ele geçirilmiş ve buna uygun bilinçli olarak hayata geçirilen sığ ve tamamen iktidar olmamaya yönelik politikalar nedeniyle çeyrek parti olarak siyasi hayatına devam etmektedir.  Ülke somutuna baktığımızda oy tabanının önemli bölümü geleneksel olarak Alevi kesinden olduğunu bununda ailesel, geleneksel bir yönelişten olduğunu herkesçe bilinmektedir. Geriye kalan oy potansiyeli ise sadece CHP 'nin niteliksel yanından öte ehveri - şern yani kötünün iyisi biçiminde sandığa yansıtmakta olup, dayatılan listelere gözü kapalı oy veren elit kitleler olarak görmekteyiz.  Bugün yok hükmünde olan partiyi işgal etmiş, geniş kesimlerce kabul görmeyen hatta görsel medyada tahammül edilmeyen varlıklar olarak yer almaktadır.    CHP  kangren olmuş çürüm çürüm çürümüş geniş kitlelerin umudu olmaktan çıkmış, adeta faşizmin en sadık destekçisi durumundadır. Elbette değişim dönüşüm ivedilikle hayata geçirilmelidir, ancak bu alternatif modeli olarak ortaya çıkan İmamoğlu ve onun etrafında kümeleşen ve nerdeyse partiyi yirmi yıldan bu yana Baykal ve Kılıçdaroğlu ile yönet (emeyen) basiretsiz, teslim olmuş duygusunu ilke edinmiş, vizyonsuz kadro ile olması ancak kısa süreli gaz alma durumudur.   Sorunu sadece CHP içinde bir doku değişikliği bir nöbet değişimi olarak el almak, hem partinin hala kirlenmemiş geniş tabanına büyük haksızlık hemde gittikçe uçuruma doğru yuvarlanan Ülke için son derece vahim bir durumdur.    Ne yazıkki politik konjöktöre baktığımızda kendini Sol Sosyalist olarak ifade eden partilerin tümünün durumu içler acısıdır  , Ülke derin bir krizin içindeyken hemen hemen hepsinin adeta yaz tatili içinde olduğunu dirhemde olsa sokaklarda adeta hayalet ruhiyeti içinde olduklarını var sayıyoruz.. Bu ülke bizim tek vatanımızdır. Gidecek başka bir yerimiz yoktur. Ülkenin ihtiyacı olan tek şey tek yapı, omurgasını, beynini geniş emekçi kitlelerin, köylülerin, işsiz yurttaşların oluşturduğu, ekonomik eşitsizliklikten tüm yaşamı boyunca eziyet çekmiş, kimsesizlerin kimsesi olan blok yani ezilenler cephesi olmalıdır.  Sonuç: CHP'nin sorunu Ülkenin sorunudur. Nerdeyse temsiliyet boyutunda çatının tamamının % 99 'nun elitlerden, varsıllardan oluştuğu işgalci yapı ivedilikle terkedilmeli. İçinde kirlenmemiş Aydın ilerici akademisyenler, içinde emekçi kadınlar, emekçi yurttaşların olduğu, halkla içiçe, yurttaşın acısını acısı sevincini sevinci sayan temsilciler olmalı. Ülkenin ihtiyaç duyduğu Ülkenin sorunlarını çözecek yegane yapı, her türlü milliyetçiliği her türlü mezhepsel dinsel dayatmaların olmadığı, her kesimin kendinden renkler bulduğu, tıpkı Hasankeyf 'te mini bir tünelden girilen ve sağda cami solda kilisenin bir arada yaşadığı ve olağanüstü hoşgörü bütünlüğü olmalıdır. Anadolu Kültürler Diyarıdır Anadolu medeniyetler kardeşliği topraklarının. Yeterki biz kafamızı yüzyıllar boyunca biraraya gelip savaşsız yaşamış insanların seslerini tekrar duyalım... İstersek yeniden bu ülkeyi emperyalizmin işgalinden kurtarıp yeniden medeniyetler yurdu Büyük Anadolu toprakları yapabiliriz.  Burhan Yaman
Ekleme Tarihi: 21 Ağustos 2023 - Pazartesi
Burhan Yaman

Orta sınıf Elitlerin partisi CHP..

Yüzyılın krizini yaşayan ve gittikçe dip dalganın şiddetini tünelin sonundaki ışığın üzerimize gelen trenin çarpması olarak görmek sanırım en doğru saptama olacaktır. 

CHP tüm nesnel koşullar uygun olmasına rağmen partideki misyoner ele geçirilmiş ve buna uygun bilinçli olarak hayata geçirilen sığ ve tamamen iktidar olmamaya yönelik politikalar nedeniyle çeyrek parti olarak siyasi hayatına devam etmektedir. 

Ülke somutuna baktığımızda oy tabanının önemli bölümü geleneksel olarak Alevi kesinden olduğunu bununda ailesel, geleneksel bir yönelişten olduğunu herkesçe bilinmektedir. Geriye kalan oy potansiyeli ise sadece CHP 'nin niteliksel yanından öte ehveri - şern yani kötünün iyisi biçiminde sandığa yansıtmakta olup, dayatılan listelere gözü kapalı oy veren elit kitleler olarak görmekteyiz. 

Bugün yok hükmünde olan partiyi işgal etmiş, geniş kesimlerce kabul görmeyen hatta görsel medyada tahammül edilmeyen varlıklar olarak yer almaktadır. 
 

CHP  kangren olmuş çürüm çürüm çürümüş geniş kitlelerin umudu olmaktan çıkmış, adeta faşizmin en sadık destekçisi durumundadır. Elbette değişim dönüşüm ivedilikle hayata geçirilmelidir, ancak bu alternatif modeli olarak ortaya çıkan İmamoğlu ve onun etrafında kümeleşen ve nerdeyse partiyi yirmi yıldan bu yana Baykal ve Kılıçdaroğlu ile yönet (emeyen) basiretsiz, teslim olmuş duygusunu ilke edinmiş, vizyonsuz kadro ile olması ancak kısa süreli gaz alma durumudur. 
 Sorunu sadece CHP içinde bir doku değişikliği bir nöbet değişimi olarak el almak, hem partinin hala kirlenmemiş geniş tabanına büyük haksızlık hemde gittikçe uçuruma doğru yuvarlanan Ülke için son derece vahim bir durumdur. 
 
Ne yazıkki politik konjöktöre baktığımızda kendini Sol Sosyalist olarak ifade eden partilerin tümünün durumu içler acısıdır  , Ülke derin bir krizin içindeyken hemen hemen hepsinin adeta yaz tatili içinde olduğunu dirhemde olsa sokaklarda adeta hayalet ruhiyeti içinde olduklarını var sayıyoruz..

Bu ülke bizim tek vatanımızdır. Gidecek başka bir yerimiz yoktur. Ülkenin ihtiyacı olan tek şey tek yapı, omurgasını, beynini geniş emekçi kitlelerin, köylülerin, işsiz yurttaşların oluşturduğu, ekonomik eşitsizliklikten tüm yaşamı boyunca eziyet çekmiş, kimsesizlerin kimsesi olan blok yani ezilenler cephesi olmalıdır. 

Sonuç: CHP'nin sorunu Ülkenin sorunudur. Nerdeyse temsiliyet boyutunda çatının tamamının % 99 'nun elitlerden, varsıllardan oluştuğu işgalci yapı ivedilikle terkedilmeli. İçinde kirlenmemiş Aydın ilerici akademisyenler, içinde emekçi kadınlar, emekçi yurttaşların olduğu, halkla içiçe, yurttaşın acısını acısı sevincini sevinci sayan temsilciler olmalı. Ülkenin ihtiyaç duyduğu Ülkenin sorunlarını çözecek yegane yapı, her türlü milliyetçiliği her türlü mezhepsel dinsel dayatmaların olmadığı, her kesimin kendinden renkler bulduğu, tıpkı Hasankeyf 'te mini bir tünelden girilen ve sağda cami solda kilisenin bir arada yaşadığı ve olağanüstü hoşgörü bütünlüğü olmalıdır.

Anadolu Kültürler Diyarıdır Anadolu medeniyetler kardeşliği topraklarının. Yeterki biz kafamızı yüzyıllar boyunca biraraya gelip savaşsız yaşamış insanların seslerini tekrar duyalım...
İstersek yeniden bu ülkeyi emperyalizmin işgalinden kurtarıp yeniden medeniyetler yurdu Büyük Anadolu toprakları yapabiliriz. 

Burhan Yaman

Yazıya ifade bırak !