Değerli dostlarım, bayramımızı en içten duygularımla kutluyorum.
Sonuçları; Devletimizin bekası ile ilgili olacağına inandığım seçimlere günler kala, bu büyük bayramı kutlayan ile kutlamamak için bahane arayan iki adayı oylayacağız.
Şeytan’ın Tufan sonrası 10.500 yıllık Türklüğü yok etmek üzere , son Türk Devleti Osmanlı’yı savaşta yenip, Sevr Anlaşması ile parçaladığına inandığı bir ortamda; Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşının başlatıldığı bu günü kutlayan mı, kutlamayan mı Türktür?. Türklüğe hizmet edebilir?..
Bu bayramı kutlayanlar, bu günkü coşkuyu, sandığa taşımak ve kutlayamayanları , demokratik ve anayasal yolla sandığa gömmek zorundadırlar.
Bu bayramı kutlayamayanlar; her sandığın başında bir Mustafa Kemal Atatürk olacağını bilerek , hillelerinizi kurgulayın. Zira suç üstü yakalanacaksınız !….
Seçimlerde,son sözü devlet adına söylemeye yetkili makam sahibi (aynı aileden veya hasım akrabadan başka önemli makamlara atanmış olanlar ); halkın iradesi ve şerefine halel gelirse, suçüstü yapılacaksınız !.. Asil Türk Milleti, kendi namusu olan oyunu, kendisi korumaya karar verdi!….
15 mayıs sabahı da sizlere bu mesajını açıkca iletti !….
Devletin tüm görevlileri, o gün sadece son Başbuğunuz Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürkümüzün Gençliğe Hitabı’nda sizlere verdiği görevi yerine getireceksiniz!..
Sahte MİLLİ ŞEF ve BAŞBUĞ’ların sizleri bölen ve birbirinize kırdıranları anlayışı o sandıklara gömeceksiniz!…Siz o gün; Şeytan’ın Anadolu’daki işbirlikçilerini , demokratik olarak bitireceksiniz!.. 2023 ‘e endekslenen yüz yıllık hesabı kapatacaksınız!. Tüm Türk Milleti; Mustafa Kemal Atatürkler olarak, o kutsal Anadolu’nun her karışında olacağız!…..
Birbirimize sımsıkı sarılıp, kadın erkek, genç yaşlı, fakir zengin.BAĞIMSIZLIK BENİM KAREKTERİMDİR diyen son Başbuğumuza tekmilimizi vereceğiz.
Aydınlandık!….Aydınlatıyoruz!. Aydınlatacağız!.
DOĞRUYU SÖYLEYEN ADAM
Susmazdı, susturulamazdı,
Hep doğruyu söylerdi.
Yılmazdı, usanmazdı,
Sonuna kadar direnirdi.
Kimseden çekinmezdi,
Diyeceğini, lafını esirgemezdi.
Kavak gibiydi,
Zerre bükülmezdi, eğilmezdi.
Çoğunlukla sessizdi,
Gönül gözü ile dinlerdi.
Olur olmaza sinirlenmezdi,
Güler geçerdi.
Kalabalıklarda sıkılırdı,
Köşesinde yalnızlığı yeğlerdi.
Kimi karıncaya, arıya kimi,
Dalıp giderdi.
Yoktu eşi, benzeri,
Zengindi, Karun sanki.
Kırlarda gezerdi,
Aradığı sevgi çiçeğiydi.
Türkülere bayılırdı,
Dilinden düşürmezdi.
Aklı, bilimi önde tutardı,
Cehlini iyi bilirdi.
Hemen ayırırdı,
Kutsal sayardı emeği, teri.
Darasızlara kulak asmazdı,
Cımbızla seçerdi.
Okurdu fikirden niyeti,
Yırtar atardı perdeyi.
Dedikodudan, gevezelikten oldu olası,
Nefret ederdi.
Her sofraya oturmazdı,
Haram lokma yemezdi.
Havadan, cakadan yaka silkerdi,
Hemen şehri terk ederdi.
Görülmüş şey değildi,
Kötüyle aynı kareye girmezdi.
Halden anlardı,
Destur ile gelirdi.
Uyuyamazdı geceleri,
Gererdi, el alemin derdi.
İstemezdi pusu, isi,
Berrak içerdi.
Haksızlık mı?
Asla “Bana ne!” demezdi.
Tabansızlara pabuç bırakmazdı,
Eyvallah etmezdi.
Hiç korkmazdı,
Virandır çakalların, yılanların ini.
Kavgadan kaçmazdı,
Yüz kişi olsalar da girerdi.
“Doğruyu Söyleyen Adam”,
Benim Dostumdu, en kadimi.
Bir Cahil
15.05.2023, Pazartesi
GÖLBAŞI/ANKARA
Hepberaber başaracağız!..