M. Sabri SİPAHİOĞLU
Köşe Yazarı
M. Sabri SİPAHİOĞLU
 

Mustafa Kemal Atatürkler olarak hep beraber başaracağız!..

Değerli Dostlarım, hepinizi en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.          Dünkü yazıma gösterdiğiniz ilgi ve sorularınız beni çok mutlu etti.                              Özellikle; Türklüğün, batıda Nato, doğuda  Rusya ve Çin’e emanet edildiği tespitime verdiğiniz destek ve ardından Anadolu ve özellikle İstanbul’da Türklük kime emanet sorusu son derece önem arzeden ve 28 mayısta yapılacak, beka seçimimizle direkt ilgiliydi.          Fatih Sultan Mehmet Han, 1453 de  Konstantinopolis’i fethederek yeni bir çağ açmıştı. Roma İmparatorluğu, dönemin süper gücüyken, önce ikiye ayrıldı. Kalan son parçayıda  Türkler tarihin derinliğine gömdü.                    Bin yıllık son Roma Şehir Devleti fethedilip, Türk Başkenti haline getirildi. Tarihi akış hepimizin malumu. Birinci Dünya Savaşı sonunda , Osmanlı’yı yıkan Sevr Anlaşması ile İstanbul tekrar ellerine geçmişken, 19 mayıs 1919 da son Başbuğumuzun , halkı ile başlattığı  Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı sonrasında; İstanbul ve Anadolu Türklüğünü yeniden kazanmış oldu.        Atatürkümüzün öldürüldüğü andan itibaren, İstanbul merkezli karşı devrim başlatıldı. Zira İstanbul yeniden Konstantinopolis haline dönüştürülerek Yeni Roma kurulacaktı.            Bunun simgesi de Ayasofya olacaktı.                 Bu operasyon ise İstanbul Fener  Rum Ortadoks Patrikanesi üzerinden yürütülecekti.          Oysa 1923 tarihli Lozan Antlaşmasına göre Türkiye’deki Yunan Ortadoks Hristiyan azınlık ile Yunanistan’daki  Müslüman azınlığın oluşması ve kuralları belirlenmişti. İstanbul’daki şahıs; İstanbul Fatih Kaymakamlığı’na bağlı Fener Rum Kilisesinde Hristiyan bir din görevlisiydi.              Gerçek durum ise ;Lozan’a uyulmayarak, İstanbul ‘u Konstantinopolis olarak tanımlayan, kendisini de “İstanbul Ortodoks Patrikanesi EKÜMENİK PATRİĞİ ve İstanbul Baş Piskoposu “ olarak takdim ediyordu. Bununlada yetinmeyip, kasım 2022 ‘de Bahreyn’de gerçekleştirilen “Uluslararası Diyalog Formu” na katılan bu din adamı, kendini “Konstantinopolis Yeni Romanın Baş Psikoposu ve Ekümenik Patrik” olarak takdim edebilyordu.            Yeni Roma vurgusunu; kendi web sitesinde hiç çekinmeden, ifade edebiliyordu. Kendisine verilen ünvan, Türkiye’de kabullenilmiş olmalıydı!….            Zira bu zat, Bahreyn’deki Türk konsolosluğunda ağırlandı.              Ekümenik olunca ne mi oluyor?                      Ekümenik olunca toprağa sahip olma sonra da devletleşebilmenin ve dünyada tanınmanın kapısı açılmış oluyor!….                    Şimdi gelelim Ayasofya’ya!….      Sen adama ekümenik hakkını vermişsin. Başta tüm vakıflarını ve vakfa bağlı topraklarını vermişsin. Haritalarda yayınladığı ve Kanal İstanbul ile sınırlarını çizdiği bölge için projeni başlatmışsın!….    Ayasofya’da; Bizans İmparatorlarının taç giyme törenlerinin yapıldığı en kutsal yeri Ekümenik yapıya teslim etmişsin; kalkıp bu zavallılaştırdığın halka anlaşmalı cami oyununu oynuyorsun!….        İstanbul’da tek bir Türk bırakmamak adına başlatılan projenin Eş Başkanı olarak, neden seni İstanbul’un Belediye Başkanıyken seçtiler ve bu güne taşıdılar?….                Kılıcı , Diyanet İşleri Başkanı’nın eline kim verdi?..                        İstanbul , Dünya Başkenti olarak kimler için hazırlanıyor?….        Anakara’dan Ankara’ya Türklüğün başkentini taşıyanlara ne diyeceksin?..          Aydınlandık! Aydınlatıyoruz!.. Aydınlatacağız!. Mustafa Kemal Atatürkler olarak hep beraber başaracağız!.. DÜŞÜNMEK ZAMANI     Artık düşünmek zamanı, Dünü, yarınları...   Şimdi geldi yüzleşme anı, Yok kaçarı...   Hiç suçlu aramayalım, değil başkası, Elimizle yapacağız tahtı, sarayı.   Dostlar çattı yol ayrımı; Ya cehalet, ya ATATÜRK aydınlığı.     Bir Cahil 23.05.2023, Salı GÖLBAŞI/ANKARA
Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2023 - Çarşamba
M. Sabri SİPAHİOĞLU

Mustafa Kemal Atatürkler olarak hep beraber başaracağız!..

Değerli Dostlarım, hepinizi en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.         

Dünkü yazıma gösterdiğiniz ilgi ve sorularınız beni çok mutlu etti.                             

Özellikle; Türklüğün, batıda Nato, doğuda  Rusya ve Çin’e emanet edildiği tespitime verdiğiniz destek ve ardından Anadolu ve özellikle İstanbul’da Türklük kime emanet sorusu son derece önem arzeden ve 28 mayısta yapılacak, beka seçimimizle direkt ilgiliydi.         

Fatih Sultan Mehmet Han, 1453 de  Konstantinopolis’i fethederek yeni bir çağ açmıştı. Roma İmparatorluğu, dönemin süper gücüyken, önce ikiye ayrıldı. Kalan son parçayıda  Türkler tarihin derinliğine gömdü.                   

Bin yıllık son Roma Şehir Devleti fethedilip, Türk Başkenti haline getirildi. Tarihi akış hepimizin malumu. Birinci Dünya Savaşı sonunda , Osmanlı’yı yıkan Sevr Anlaşması ile İstanbul tekrar ellerine geçmişken, 19 mayıs 1919 da son Başbuğumuzun , halkı ile başlattığı  Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşı sonrasında; İstanbul ve Anadolu Türklüğünü yeniden kazanmış oldu.       

Atatürkümüzün öldürüldüğü andan itibaren, İstanbul merkezli karşı devrim başlatıldı. Zira İstanbul yeniden Konstantinopolis haline dönüştürülerek Yeni Roma kurulacaktı.           

Bunun simgesi de Ayasofya olacaktı.                
Bu operasyon ise İstanbul Fener  Rum Ortadoks Patrikanesi üzerinden yürütülecekti.         

Oysa 1923 tarihli Lozan Antlaşmasına göre Türkiye’deki Yunan Ortadoks Hristiyan azınlık ile Yunanistan’daki  Müslüman azınlığın oluşması ve kuralları belirlenmişti. İstanbul’daki şahıs; İstanbul Fatih Kaymakamlığı’na bağlı Fener Rum Kilisesinde Hristiyan bir din görevlisiydi.             
Gerçek durum ise ;Lozan’a uyulmayarak, İstanbul ‘u Konstantinopolis olarak tanımlayan, kendisini de “İstanbul Ortodoks Patrikanesi EKÜMENİK PATRİĞİ ve İstanbul Baş Piskoposu “ olarak takdim ediyordu. Bununlada yetinmeyip, kasım 2022 ‘de Bahreyn’de gerçekleştirilen “Uluslararası Diyalog Formu” na katılan bu din adamı, kendini “Konstantinopolis Yeni Romanın Baş Psikoposu ve Ekümenik Patrik” olarak takdim edebilyordu.           

Yeni Roma vurgusunu; kendi web sitesinde hiç çekinmeden, ifade edebiliyordu. Kendisine verilen ünvan, Türkiye’de kabullenilmiş olmalıydı!….           

Zira bu zat, Bahreyn’deki Türk konsolosluğunda ağırlandı.             

Ekümenik olunca ne mi oluyor?                     
Ekümenik olunca toprağa sahip olma sonra da devletleşebilmenin ve dünyada tanınmanın kapısı açılmış oluyor!….                   

Şimdi gelelim Ayasofya’ya!….     

Sen adama ekümenik hakkını vermişsin. Başta tüm vakıflarını ve vakfa bağlı topraklarını vermişsin. Haritalarda yayınladığı ve Kanal İstanbul ile sınırlarını çizdiği bölge için projeni başlatmışsın!….   

Ayasofya’da; Bizans İmparatorlarının taç giyme törenlerinin yapıldığı en kutsal yeri Ekümenik yapıya teslim etmişsin; kalkıp bu zavallılaştırdığın halka anlaşmalı cami oyununu oynuyorsun!….       

İstanbul’da tek bir Türk bırakmamak adına başlatılan projenin Eş Başkanı olarak, neden seni İstanbul’un Belediye Başkanıyken seçtiler ve bu güne taşıdılar?….               

Kılıcı , Diyanet İşleri Başkanı’nın eline kim verdi?..                       

İstanbul , Dünya Başkenti olarak kimler için hazırlanıyor?….       
Anakara’dan Ankara’ya Türklüğün başkentini taşıyanlara ne diyeceksin?..         

Aydınlandık! Aydınlatıyoruz!.. Aydınlatacağız!.

Mustafa Kemal Atatürkler olarak hep beraber başaracağız!..

DÜŞÜNMEK ZAMANI
 
 
Artık düşünmek zamanı,
Dünü, yarınları...
 
Şimdi geldi yüzleşme anı,
Yok kaçarı...
 
Hiç suçlu aramayalım, değil başkası,
Elimizle yapacağız tahtı, sarayı.
 
Dostlar çattı yol ayrımı;
Ya cehalet, ya ATATÜRK aydınlığı.
 
 
Bir Cahil
23.05.2023, Salı
GÖLBAŞI/ANKARA

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

23
Nisan
10
Kasım
05
Kasım
03
Temmuz
26
Mayıs