M. Sabri SİPAHİOĞLU
Köşe Yazarı
M. Sabri SİPAHİOĞLU
 

Harbiye Marşı Dünyaca Hep Bir Ağızdan Söylenecektir!

Değerli Dostlarım, hepinizi en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.        Günümüzdeki KÜRESEL KAOS’u ve TÜRKLÜĞÜ bu kaosun içine çekme gayretlerinin iç yüzünü, haddimi aşmadan arz etmeye çalışacağım.            Niyetim tarih ve dinler tarihi dersi vermek ve Yaradan’a inanç sistemlerini taraflı olarak sorgulamak değil!..                        Şeytan’ı , Yaradan’ın bir görevlisi ve İDEAL İNSAN’ın DÜŞMANI olarak görüyorsak, temelde doğru bir yerden başlamış oluyoruz.                   TUFAN’ı , Yaradan’ın , Şeytan’ın İdeal İnsan’ı yenmesi karşısında bir sıfırlama olarak kabullenebiliyorsanız; benim tezim olan yazımın devamını okuyun derim. Bu konuda hemfikir değilsek, yazımın bundan sonrasını okumanıza gerek yok!..              Tufan’dan sonra , Hz. Nuh ile , Yaradan’ın yolundan çıkanlara peygamberler geldiğine ve Şeytan’ın bu peygamberleri düşman edindiğinde mutabıksak devam edelim!..    Tufan öncesi; Yaradan’ın Anakara Mu’daki TEKAMÜL SINAVI’nı kazanarak , Yaradan’ın Temel , Evrensel ve Sevgi Merkezli Öğretileri’ni dünyaya hakim kılan Kavimler birliği ve yarattığı medeniyetin; BÜYÜK TAURAK/ TURAK/ TÜRK KOLONİ İMPARATORLUĞU olduğunu iddia ettiğime göre; ŞEYTAN’ın  düşmanı TÜRK olmuştur. Bu medeniyeti, Tufan’dan sonra yıkmak ve yerine kendi medeniyet ve hakimiyetini oluşturmak ise Şeytan’ın hedefi olmuştur.  Bunun için, Şeytanlığın merkezi haline getirdiği ATLANTİS’ten THOTH’u , 16.000 yıl önce, Atlantis’te dejenere ettiği  OSİRİS İnancını, TENGRİ Dini’ni yok etmek ve yeni dini yaymakla görevlendirmiştir. Dönemin Türk yönetimi; Şeytani hedefi bilmediğinden,  iyi niyetle karşıladığı bu şeytani uygulama için GİRİT’i tahsis etmiştir. Güven oluşturarak gizlice MÜRİT ‘lerini oluşturup, onlara başta büyü becerisini kazandırarak, bölgelerine göndermiş ve kanaat önderleri olmalarını sağlayarak GİZLİ TEŞKİLATLANMASINI tamamlamıştır.  Takiye yaparak, güvenini kazandığı Türk yönetiminden izin alarak, Kuzey Mısır’a SAİS bölgesine geçerek ,Büyük TAPINAĞI’nı kurmuştur. Bölgedeki Türk Koloni İmparatorluğu olan SÜMER Devleti üzerinden, gizlice bu devletin Türk Töre Yönetimi’nin kodlarını bozarak , ŞEHİR DEVLETLERİ oluşturarak ÇOK TANRILI İnanış Sistemi’ni hakim kılmıştır. Bu sistem Yaradan tarafından TUFAN ile sıfırlanmıştır!..       Tufan’dan sonra , Şeytan’ın yoldan çıkardığı kavimler, Tufan Öncesi Stratejisi ile yine SÜMER Türk Alt Koloni İmparatorluğu ‘nda ŞEHİR DEVLETLERİ’ni oluşturmuş ve TÜRK DİLİ’ni dejenere ederek, her Şehir Devleti’ne bir alfabe ve dil oluşturmuştur . Aynı Şehir Devletlerine öncelikle birer Tanrı atayarak, bunların kontrolünde Krallar tayin ederek/ seçtirterek, istediği KAOS dönemini başlatmış ve BÜYÜK TÜRK KOLONİ İMPARATORLUĞU’nu kendince parçalamıştır.        Tufan’dan en çok etkilenen SARI ve BEYAZ TÜRK ALT KAVİMLERİ, Orta Asya denilen bölgede tekrar kavimsel varlıklarını toparlayarak, bu Şehir Devletleri ile en güçlü olan Türk Alt Kavimi’nin etrafında toplanarak, mücadeleye başlamış ve askeri dehaları ile hepsini surlar ve kaleler içine hapsederek, tekrar, Yaradan’ın Temel , Evrensel ve Sevgi Merkezli TENGRİ DİNİNİ dünyaya hakim kılmışlardır.              Bunun üzerine şeytan, kendi kontrolünde Tek Tanrılı Sistemi kurma safhasına geçmiştir.                 Kendisinin yoldan çıkardığı bir kavime, Mısır’da kurduğu sistem üzerinden büyük bir zulüm uygulamıştır. Tapınaklarını yıkıp, bunları sürgüne göndermiştir. Bu halkı kadın erkek, Tanrı’nın gönderdiğine inandırdıkları ve sadece kavim dilinde yazdıkları dini bir üslup kullandıkları yazılar ile RAHİPLER tarafından haftalık toplantılar ile eğitime alarak, eğitmişlerdir.   Bu Kutsallaştırılan yazılar üzerinde yapılan ciddi çalılmalar ve derin tefekkürler, SÜRGÜNDEKİ  TOPLULUK için, morali koruyan ve onları başkalarından farklılaştıran bir aidiyet sağlamıştır. Böylece onlar, SEÇİLMİŞ oldular. Onlara gelecekte en bereketli topraklar vadedildi. Şeytan’ın kontrolünde bir millet, bir devlet ve Tek Tanrı’ya inanılan bir inanç sistemi ile bu sistemin fedaileri , korsanları ve şövalyeleri oluşturuldu. Etki alanı Asya, Avrupa, Afrika olarak, Akdeniz merkezli her yere bu seçilmişler gönderildi!..            M.Ö. 6. yüzyılda ise PERS İMPARATORLUĞU’nun Doğu Eyaletlerinde, ZERDÜŞ adlı birine inen VAHİY; Kutsal Yazıların Otoritesi’ne dayanan başka bir Tek Tanrılı İnancı başlattı.      Şeytan  İKİLİ SİSTEMİ’ni kurmuş oldu!….     Bu geçmişi ve günümüzde yaşananları; ŞEYTAN’ın TÜRK ile savaşı olarak değerlendirdiğimizde TÜRK DÜNYASI’mı, DÜNYA TÜRKLÜĞÜ ‘mü tezimizi ve Türk Kurmay Aklı’nın , Son Başbuğ Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 19 mayıs 1919 da başlattığı KUTSAL İSYAN’ın ŞEYTAN’a karşı yapıldığını ve 29 ekim 1923’te kurulan Son TÜRK DEVLETİ’nin misyonunun YARADAN’ın Temel, Evrensel ve Sevgi Merkezli Öğretileri’ni dünyaya hakim olduğunu anlamış olacağız.                      Onun öldürüldüğü, 10 kasım 1938 saat 09.05 den itibaren Şeytan’ın başlattığı KARŞI DEVRİM’in karargahının o’nu öldürmek üzere yine MISIR’da kurulduğunu bileceğiz. Düşmanı doğru tanımlarsak; 10 kasım 1938 saat  09.06 ‘dan sonra Şeytan’ın yerel işbirlikçilerinin kimler olduğunu anlayıp , kendi kaderimizi kendimizin belirleyeceği seçimleri doğru yapacağız!..            Yerel Seçimlerle bu seçim, bu hassasiyette ve partilerüstü yapılmıştır!..            Şeytan’ın senaryosu; dünyanın her bir tarafında Son Başbuğumuzca tohumlanan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürkler tarafından, yırtılıp atılmış, DÜNYA TÜRKLÜĞÜ’nün önlenemez yükselişi hızlanmıştır!..        Bunun teminatı , herbiri asker doğan TÜRK MİLLETİ ve O’nun sinesinden çıkan HARBİYELİ ‘lerin yönettiği TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’dir!.                      HARBİYE MARŞI; çok değerli bir büyüğümün ifadesiyle, DÜNYACA HEP BİR AĞIZDAN SÖYLENECEKTİR!..                          Aydınlandık!..         Aydınlatıyoruz!..    Aydınlatacağız!  Hep beraber BAŞARACAĞIZ!. GELDİK    Yedi kat arştan indik, Topraktan, sudan aynı suret geldik.   Ona, buna kulluğa değil, Aleme sultan olmaya geldik.   Renk renk açıp şu cennette, Solmaz gülistan olmaya geldik.   Birbirimizi sevmeye, sevilmeye, Can ile canan olmaya geldik.   Şu üç günde, Kardeşten, Dosttan tat almaya geldik.   Elbet çok çalışmaya, terlemeye, Bakıp arıdan, karıncadan feyz almaya geldik.   El ele verip cehaleti yıkmaya, Ebedi barışı, huzuru kurmaya geldik.    Bir Cahil 18.05.2024, Cumartesi
Ekleme Tarihi: 22 Mayıs 2024 - Çarşamba
M. Sabri SİPAHİOĞLU

Harbiye Marşı Dünyaca Hep Bir Ağızdan Söylenecektir!

Değerli Dostlarım, hepinizi en içten saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.       
Günümüzdeki KÜRESEL KAOS’u ve TÜRKLÜĞÜ bu kaosun içine çekme gayretlerinin iç yüzünü, haddimi aşmadan arz etmeye çalışacağım.           
Niyetim tarih ve dinler tarihi dersi vermek ve Yaradan’a inanç sistemlerini taraflı olarak sorgulamak değil!..                       
Şeytan’ı , Yaradan’ın bir görevlisi ve İDEAL İNSAN’ın DÜŞMANI olarak görüyorsak, temelde doğru bir yerden başlamış oluyoruz.                   TUFAN’ı , Yaradan’ın , Şeytan’ın İdeal İnsan’ı yenmesi karşısında bir sıfırlama olarak kabullenebiliyorsanız; benim tezim olan yazımın devamını okuyun derim. Bu konuda hemfikir değilsek, yazımın bundan sonrasını okumanıza gerek yok!..           
 

Tufan’dan sonra , Hz. Nuh ile , Yaradan’ın yolundan çıkanlara peygamberler geldiğine ve Şeytan’ın bu peygamberleri düşman edindiğinde mutabıksak devam edelim!..   

Tufan öncesi; Yaradan’ın Anakara Mu’daki TEKAMÜL SINAVI’nı kazanarak , Yaradan’ın Temel , Evrensel ve Sevgi Merkezli Öğretileri’ni dünyaya hakim kılan Kavimler birliği ve yarattığı medeniyetin; BÜYÜK TAURAK/ TURAK/ TÜRK KOLONİ İMPARATORLUĞU olduğunu iddia ettiğime göre; ŞEYTAN’ın  düşmanı TÜRK olmuştur. Bu medeniyeti, Tufan’dan sonra yıkmak ve yerine kendi medeniyet ve hakimiyetini oluşturmak ise Şeytan’ın hedefi olmuştur.  Bunun için, Şeytanlığın merkezi haline getirdiği ATLANTİS’ten THOTH’u , 16.000 yıl önce, Atlantis’te dejenere ettiği  OSİRİS İnancını, TENGRİ Dini’ni yok etmek ve yeni dini yaymakla görevlendirmiştir. Dönemin Türk yönetimi; Şeytani hedefi bilmediğinden,  iyi niyetle karşıladığı bu şeytani uygulama için GİRİT’i tahsis etmiştir.

Güven oluşturarak gizlice MÜRİT ‘lerini oluşturup, onlara başta büyü becerisini kazandırarak, bölgelerine göndermiş ve kanaat önderleri olmalarını sağlayarak GİZLİ TEŞKİLATLANMASINI tamamlamıştır.  Takiye yaparak, güvenini kazandığı Türk yönetiminden izin alarak, Kuzey Mısır’a SAİS bölgesine geçerek ,Büyük TAPINAĞI’nı kurmuştur. Bölgedeki Türk Koloni İmparatorluğu olan SÜMER Devleti üzerinden, gizlice bu devletin Türk Töre Yönetimi’nin kodlarını bozarak , ŞEHİR DEVLETLERİ oluşturarak ÇOK TANRILI İnanış Sistemi’ni hakim kılmıştır. Bu sistem Yaradan tarafından TUFAN ile sıfırlanmıştır!..     

 Tufan’dan sonra , Şeytan’ın yoldan çıkardığı kavimler, Tufan Öncesi Stratejisi ile yine SÜMER Türk Alt Koloni İmparatorluğu ‘nda ŞEHİR DEVLETLERİ’ni oluşturmuş ve TÜRK DİLİ’ni dejenere ederek, her Şehir Devleti’ne bir alfabe ve dil oluşturmuştur . Aynı Şehir Devletlerine öncelikle birer Tanrı atayarak, bunların kontrolünde Krallar tayin ederek/ seçtirterek, istediği KAOS dönemini başlatmış ve BÜYÜK TÜRK KOLONİ İMPARATORLUĞU’nu kendince parçalamıştır.       

Tufan’dan en çok etkilenen SARI ve BEYAZ TÜRK ALT KAVİMLERİ, Orta Asya denilen bölgede tekrar kavimsel varlıklarını toparlayarak, bu Şehir Devletleri ile en güçlü olan Türk Alt Kavimi’nin etrafında toplanarak, mücadeleye başlamış ve askeri dehaları ile hepsini surlar ve kaleler içine hapsederek, tekrar, Yaradan’ın Temel , Evrensel ve Sevgi Merkezli TENGRİ DİNİNİ dünyaya hakim kılmışlardır.             

Bunun üzerine şeytan, kendi kontrolünde Tek Tanrılı Sistemi kurma safhasına geçmiştir.               
 Kendisinin yoldan çıkardığı bir kavime, Mısır’da kurduğu sistem üzerinden büyük bir zulüm uygulamıştır. Tapınaklarını yıkıp, bunları sürgüne göndermiştir. Bu halkı kadın erkek, Tanrı’nın gönderdiğine inandırdıkları ve sadece kavim dilinde yazdıkları dini bir üslup kullandıkları yazılar ile RAHİPLER tarafından haftalık toplantılar ile eğitime alarak, eğitmişlerdir.   Bu Kutsallaştırılan yazılar üzerinde yapılan ciddi çalılmalar ve derin tefekkürler, SÜRGÜNDEKİ  TOPLULUK için, morali koruyan ve onları başkalarından farklılaştıran bir aidiyet sağlamıştır. Böylece onlar, SEÇİLMİŞ oldular. Onlara gelecekte en bereketli topraklar vadedildi. Şeytan’ın kontrolünde bir millet, bir devlet ve Tek Tanrı’ya inanılan bir inanç sistemi ile bu sistemin fedaileri , korsanları ve şövalyeleri oluşturuldu. Etki alanı Asya, Avrupa, Afrika olarak, Akdeniz merkezli her yere bu seçilmişler gönderildi!..           

M.Ö. 6. yüzyılda ise PERS İMPARATORLUĞU’nun Doğu Eyaletlerinde, ZERDÜŞ adlı birine inen VAHİY; Kutsal Yazıların Otoritesi’ne dayanan başka bir Tek Tanrılı İnancı başlattı.     

Şeytan  İKİLİ SİSTEMİ’ni kurmuş oldu!….   

 Bu geçmişi ve günümüzde yaşananları; ŞEYTAN’ın TÜRK ile savaşı olarak değerlendirdiğimizde TÜRK DÜNYASI’mı, DÜNYA TÜRKLÜĞÜ ‘mü tezimizi ve Türk Kurmay Aklı’nın , Son Başbuğ Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK’ün 19 mayıs 1919 da başlattığı KUTSAL İSYAN’ın ŞEYTAN’a karşı yapıldığını ve 29 ekim 1923’te kurulan Son TÜRK DEVLETİ’nin misyonunun YARADAN’ın Temel, Evrensel ve Sevgi Merkezli Öğretileri’ni dünyaya hakim olduğunu anlamış olacağız.                   
 

Onun öldürüldüğü, 10 kasım 1938 saat 09.05 den itibaren Şeytan’ın başlattığı KARŞI DEVRİM’in karargahının o’nu öldürmek üzere yine MISIR’da kurulduğunu bileceğiz. Düşmanı doğru tanımlarsak; 10 kasım 1938 saat  09.06 ‘dan sonra Şeytan’ın yerel işbirlikçilerinin kimler olduğunu anlayıp , kendi kaderimizi kendimizin belirleyeceği seçimleri doğru yapacağız!..           

Yerel Seçimlerle bu seçim, bu hassasiyette ve partilerüstü yapılmıştır!..           

Şeytan’ın senaryosu; dünyanın her bir tarafında Son Başbuğumuzca tohumlanan Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürkler tarafından, yırtılıp atılmış, DÜNYA TÜRKLÜĞÜ’nün önlenemez yükselişi hızlanmıştır!..       

Bunun teminatı , herbiri asker doğan TÜRK MİLLETİ ve O’nun sinesinden çıkan HARBİYELİ ‘lerin yönettiği TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’dir!.                     
HARBİYE MARŞI; çok değerli bir büyüğümün ifadesiyle, DÜNYACA HEP BİR AĞIZDAN SÖYLENECEKTİR!..                         

Aydınlandık!..         Aydınlatıyoruz!..    Aydınlatacağız! 
Hep beraber BAŞARACAĞIZ!.

GELDİK
 
 Yedi kat arştan indik,
Topraktan, sudan aynı suret geldik.
 
Ona, buna kulluğa değil,
Aleme sultan olmaya geldik.
 
Renk renk açıp şu cennette,
Solmaz gülistan olmaya geldik.
 
Birbirimizi sevmeye, sevilmeye,
Can ile canan olmaya geldik.
 
Şu üç günde,
Kardeşten, Dosttan tat almaya geldik.
 
Elbet çok çalışmaya, terlemeye,
Bakıp arıdan, karıncadan feyz almaya geldik.
 
El ele verip cehaleti yıkmaya,
Ebedi barışı, huzuru kurmaya geldik.
 
 Bir Cahil
18.05.2024, Cumartesi

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

23
Nisan
10
Kasım
05
Kasım
03
Temmuz
26
Mayıs