Sedat Kaya
Köşe Yazarı
Sedat Kaya
 

SİYASİ EMELLER VE RANT UĞRUNA SELE KURBAN EDİLEN BİR BELDE

Bir zamanlar "Gevene" idi adı. Sonra Pazaryeri yaptılar. Kastamonu'nun Abana ilçesine bağlı güzel bir köydü. Ezine Çayı'nın yatağının yamaçlarına kurulmuştu. Evler kargirdi. Adından da anlaşılacağı gibi büyük bir pazarı vardı. Her hafta Perşembe günleri kurulan pazar bölgenin en bereketli, en hareketli alış veriş yeriydi. Çevre köylerde yetiştirilen meyva ve sebzeler bu pazarda alıcı bulurdu. Ayrıca her yıl Ağustos ayının son haftası 15 günlük bir panayır kurulurdu. Bu panayır da çok ünlüydü. Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden gelen tüccar sınıfı buradan çok büyük miktarlarda sebze, meyva siparişi verir, ticari anlaşmalar yapardı. Hatta Mısır'dan gelip alış veriş yapanlar bile vardı. Köyün hemen yanında bir Rum mezarlığı bulunuyordu. Izmana, Aya, Zırma, Gerdiç, Narba, Hene, Mimir, Kilmes gibi yerleşimlerden gelen Rumlar bu mezarlıkta atalarına dua ederdi. Cumhuriyet sonrası devlet tarafından adı Bozkurt olarak değiştirilse de, halk eski ismini kullanmayı, "Pazaryeri" demeyi tercih etmişti. 1950 yılına gelindiğinde köyün nüfusu bine yaklaşmıştı. O yıl Türkiye'de seçimler vardı. Pazaryeri halkı çok büyük bir oranda seçimi kazanan Demokrat Parti'ye oy vermişti. Bağlı olduğu ilçe Abana ise tümüyle Cumhuriyet Halk Partisi'ne. İşte bu siyasi farklılık yörede kutuplaşmalara neden oldu. Kutuplaşmadan beslenenler için bundan büyük bir fırsat olmazdı. 1952 yılında Demokrat Parti iktidarı kendisine oy veren Pazaryeri'ni ilçe yaparak ödüllendirdi. Kendisine oy vermeyen Abana'yı ise cezalandırdı. İlçe statüsünden çıkarıp, köye çevirdi.(1) 1953 yılında ismi tekrar Bozkurt olarak değiştirildi ve belediye kuruldu. İşte o tarihten sonra Pazaryeri'nin kaderi değişti. Yerleşim yamaçlardan nehir yatağına kaymaya başladı. Kargir evler yerini betona bıraktı. Bir zamanlar pazar yeri kurulan bölge artık koskoca bir şantiyeydi. O eski Rum mezarlığı bile inşaatla doldu, o bölgeye çarşı kuruldu. Cumhuriyet Halk Partisi belediye statüsünün Abana'dan alınıp, Bozkurt'a verilmesine itiraz etti. Mecliste tartışmalar yaşandı. CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülen iptal başvurusu reddedildi. 1960 ihtilalinden sonra Bozkurt'un ilçe statüsü korunurken, Abana da tekrar ilçe yapıldı.(2) Böylece yöredeki kutuplaşma önlenmek istendi. Oysa iki ilçe arasında sadece 3 kilometrelik bir uzaklık vardı. Abana ve Bozkurt Türkiye'nin birbirine en yakın iki ilçesi oldu. Peki sonra. Sonrası malum. Her yıl daha çok inşaat, artan nüfus,  dereyatağına verilen imar izinleri. Plansız, altyapısız ve  denetimsiz büyüme. Çevredeki ağaçların kesilip, derelere set çekilmesi. HES'lerin her yeri sarması. Biten tarım, kaybolan pazar kültürü, köylerin terkedilmesi. Para, para, para. Ve sonuç. Büyük bir sel felaketi, onlarca ölü, onlarca kayıp, yıkılan evler, dağılan yuvalar, milyarca liralık zarar. Önce Gevene'ydi adı, sonra Pazaryeri, şimdi Bozkurt. Bir zamanların şirin bir köyüydü Karadeniz'in. Siyasi emeller ve rant uğruna sele kurban edildi. Yüzlerce köy gibi. Ders alınır mı acaba? 1- ( https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d09/c026/b020/tbmm090260200404.pdf )  2-( https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/MM__/d02/c027/mm__02027073ss0634.pdf ) Sedat Kaya : Yazar 17  Ağustos 2021   |   ®️   |   İstanbul’un Siyasi Gazetesi]]>
Ekleme Tarihi: 17 Ağustos 2021 - Salı
Sedat Kaya

SİYASİ EMELLER VE RANT UĞRUNA SELE KURBAN EDİLEN BİR BELDE

Bir zamanlar "Gevene" idi adı. Sonra Pazaryeri yaptılar.
Kastamonu'nun Abana ilçesine bağlı güzel bir köydü.
Ezine Çayı'nın yatağının yamaçlarına kurulmuştu.
Evler kargirdi.
Adından da anlaşılacağı gibi büyük bir pazarı vardı.
Her hafta Perşembe günleri kurulan pazar bölgenin en bereketli, en hareketli alış veriş yeriydi.
Çevre köylerde yetiştirilen meyva ve sebzeler bu pazarda alıcı bulurdu.
Ayrıca her yıl Ağustos ayının son haftası 15 günlük bir panayır kurulurdu.
Bu panayır da çok ünlüydü.
Özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden gelen tüccar sınıfı buradan çok büyük miktarlarda sebze, meyva siparişi verir, ticari anlaşmalar yapardı.
Hatta Mısır'dan gelip alış veriş yapanlar bile vardı.
Köyün hemen yanında bir Rum mezarlığı bulunuyordu.
Izmana, Aya, Zırma, Gerdiç, Narba, Hene, Mimir, Kilmes gibi yerleşimlerden gelen Rumlar bu mezarlıkta atalarına dua ederdi.
Cumhuriyet sonrası devlet tarafından adı Bozkurt olarak değiştirilse de, halk eski ismini kullanmayı, "Pazaryeri" demeyi tercih etmişti.
1950 yılına gelindiğinde köyün nüfusu bine yaklaşmıştı.
O yıl Türkiye'de seçimler vardı.
Pazaryeri halkı çok büyük bir oranda seçimi kazanan Demokrat Parti'ye oy vermişti.
Bağlı olduğu ilçe Abana ise tümüyle Cumhuriyet Halk Partisi'ne.
İşte bu siyasi farklılık yörede kutuplaşmalara neden oldu.
Kutuplaşmadan beslenenler için bundan büyük bir fırsat olmazdı.
1952 yılında Demokrat Parti iktidarı kendisine oy veren Pazaryeri'ni ilçe yaparak ödüllendirdi.
Kendisine oy vermeyen Abana'yı ise cezalandırdı. İlçe statüsünden çıkarıp, köye çevirdi.(1)
1953 yılında ismi tekrar Bozkurt olarak değiştirildi ve belediye kuruldu.
İşte o tarihten sonra Pazaryeri'nin kaderi değişti.
Yerleşim yamaçlardan nehir yatağına kaymaya başladı.
Kargir evler yerini betona bıraktı.
Bir zamanlar pazar yeri kurulan bölge artık koskoca bir şantiyeydi.
O eski Rum mezarlığı bile inşaatla doldu, o bölgeye çarşı kuruldu.
Cumhuriyet Halk Partisi belediye statüsünün Abana'dan alınıp, Bozkurt'a verilmesine itiraz etti.
Mecliste tartışmalar yaşandı.
CHP tarafından Anayasa Mahkemesi'ne götürülen iptal başvurusu reddedildi.
1960 ihtilalinden sonra Bozkurt'un ilçe statüsü korunurken, Abana da tekrar ilçe yapıldı.(2)
Böylece yöredeki kutuplaşma önlenmek istendi.
Oysa iki ilçe arasında sadece 3 kilometrelik bir uzaklık vardı.
Abana ve Bozkurt Türkiye'nin birbirine en yakın iki ilçesi oldu.
Peki sonra.
Sonrası malum.
Her yıl daha çok inşaat, artan nüfus,  dereyatağına verilen imar izinleri.
Plansız, altyapısız ve  denetimsiz büyüme.
Çevredeki ağaçların kesilip, derelere set çekilmesi.
HES'lerin her yeri sarması.
Biten tarım, kaybolan pazar kültürü, köylerin terkedilmesi.
Para, para, para.
Ve sonuç.
Büyük bir sel felaketi, onlarca ölü, onlarca kayıp, yıkılan evler, dağılan yuvalar, milyarca liralık zarar.
Önce Gevene'ydi adı, sonra Pazaryeri, şimdi Bozkurt.
Bir zamanların şirin bir köyüydü Karadeniz'in.
Siyasi emeller ve rant uğruna sele kurban edildi.
Yüzlerce köy gibi.
Ders alınır mı acaba?
1- ( https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/TBMM/d09/c026/b020/tbmm090260200404.pdf )
 2-( https://www.tbmm.gov.tr/tutanaklar/TUTANAK/MM__/d02/c027/mm__02027073ss0634.pdf )
Sedat Kaya : Yazar
17  Ağustos 2021   |   ®️   |   İstanbul’un Siyasi Gazetesi
]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

22
Temmuz
21
Temmuz
25
Kasım