Erdal Direğin
Köşe Yazarı
Erdal Direğin
 

BUGÜN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR…

Bu gün Ata’mızı, aramızdan ayrılışının 86. Yılında saygı, minnet ve özlemle andık. Yıllar sonra Üsküdar halkı, komşu ilçeleri gibi Ata’sını anarken insan zinciri oluşturdu. Yağmur o kadar yağıyordu ki, 10 dakika durmak insanı sırılsıklam yapmaya yetti. Ne gam! Kimsenin umurunda değil ki ıslanmak. Atatürk heykelinde resmi törenler yapılıyordu. Halkımız Şemsi Paşa meydanından Kız Kulesine doğru yerini almıştı bile. Karşı kıyıda Atatürk’ün vefat ettiği Dolmabahçe Sarayı. Denizde onlarca tekne Ata’sını selamlıyor. Teknelerden sis bombaları ve meşalelerden çıkan dumanlar neredeyse Dolmabahçe Sarayını kaplıyordu. Üsküdar Belediyesi’nin Gezi Vapuru da denizden insan zincirini selamlıyordu. Sirenler, vapur düdükleri, araç kornaları hepsi bir birine karışıyor. Hep birlikte büyük devrimciyi düşünüyoruz. Yoktan var ettiği bir ülke. Büyük bir duygu seli, bir dakika boyunca hayat duruyor. Şunu biliyorum ki, yağmur olmasa kalabalık on misli daha fazla olurdu. Fakat nitelikli kalabalıkların sayılarının ölçülmesi de doğru olmazdı. Atatürk’ün dediği gibi “Bir Türk dünyaya bedel” değil miydi? Yine de aileler yağmura soğuğa rağmen çocukları ile gelmişlerdi. O küçükler bizim geleceğimiz. İlerinin gençleri ve büyükleri. Atatürk, bu günleri ön gördüğü için, gençlere o günlerde seslenmemiş miydi? O zaman bugünü yaşayanlara, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okumalarını tavsiye ediyorum. Hem de hemen. İnternete yazın karşınıza çıksın. Seksen yıl önce bunları, bu günleri nasıl da görebilmişti. Çok şaşırtıcı. İşte onun için yüzyılda bir gelen dahidir Mustafa Kemal Atatürk. Ne kadar da şanslıyız ki bu kahraman insan, dünyanın en büyük devrimcisi bizim Önderimiz, ölümsüz Liderimiz... Yurdun dört bir yanında andığımız Ata’mızı, bir de anlamaya çalışsak nasıl olur? Bu zor günlerde sıcak yatağından kalkıp ıslanmayı göze alamayanlar, konforlarından taviz vermeyenler nasıl olacak bu iş? O zaman şikayet etmeyin. Kurtarıcı beklemeyin, o bir daha gelmez. O’nun izinden gitmeyi deneyin, kurtuluşu göreceksiniz. Reçete belli, Cesaret, Azim ve Karar… Kurucumuz, büyük devrimci, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ruhun şad olsun. Emanetini yarınlara emanet etmek için, var gücümüzle çalışıyoruz. Senin sözünü hiç unutmadan ; “Umutsuz Durumlar Yoktur, Umutsuz İnsanlar Vardır” Öyleyse bu bilinçle “Umutsuz olmaya hakkımız yok” diyerek sizleri saygı ile selamlıyorum.
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2024 - Pazar
Erdal Direğin

BUGÜN DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR…

Bu gün Ata’mızı, aramızdan ayrılışının 86. Yılında saygı, minnet ve özlemle andık. Yıllar sonra Üsküdar halkı, komşu ilçeleri gibi Ata’sını anarken insan zinciri oluşturdu.


Yağmur o kadar yağıyordu ki, 10 dakika durmak insanı sırılsıklam yapmaya yetti. Ne gam! Kimsenin umurunda değil ki ıslanmak. Atatürk heykelinde resmi törenler yapılıyordu. Halkımız Şemsi Paşa meydanından Kız Kulesine doğru yerini almıştı bile. Karşı kıyıda Atatürk’ün vefat ettiği Dolmabahçe Sarayı. Denizde onlarca tekne Ata’sını selamlıyor. Teknelerden sis bombaları ve meşalelerden çıkan dumanlar neredeyse Dolmabahçe Sarayını kaplıyordu. Üsküdar Belediyesi’nin Gezi Vapuru da denizden insan zincirini selamlıyordu. Sirenler, vapur düdükleri, araç kornaları hepsi bir birine karışıyor. Hep birlikte büyük devrimciyi düşünüyoruz. Yoktan var ettiği bir ülke. Büyük bir duygu seli, bir dakika boyunca hayat duruyor.

Şunu biliyorum ki, yağmur olmasa kalabalık on misli daha fazla olurdu. Fakat nitelikli kalabalıkların sayılarının ölçülmesi de doğru olmazdı. Atatürk’ün dediği gibi “Bir Türk dünyaya bedel” değil miydi?


Yine de aileler yağmura soğuğa rağmen çocukları ile gelmişlerdi. O küçükler bizim geleceğimiz. İlerinin gençleri ve büyükleri. Atatürk, bu günleri ön gördüğü için, gençlere o günlerde seslenmemiş miydi? O zaman bugünü yaşayanlara, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini okumalarını tavsiye ediyorum. Hem de hemen. İnternete yazın karşınıza çıksın. Seksen yıl önce bunları, bu günleri nasıl da görebilmişti. Çok şaşırtıcı. İşte onun için yüzyılda bir gelen dahidir Mustafa Kemal Atatürk. Ne kadar da şanslıyız ki bu kahraman insan, dünyanın en büyük devrimcisi bizim
Önderimiz, ölümsüz Liderimiz...

Yurdun dört bir yanında andığımız Ata’mızı, bir de anlamaya çalışsak nasıl olur? Bu zor günlerde sıcak yatağından kalkıp ıslanmayı göze alamayanlar, konforlarından taviz vermeyenler nasıl olacak bu iş? O zaman şikayet etmeyin. Kurtarıcı beklemeyin, o bir daha gelmez. O’nun izinden gitmeyi deneyin, kurtuluşu göreceksiniz. Reçete belli, Cesaret, Azim ve Karar…

Kurucumuz, büyük devrimci, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ruhun şad olsun. Emanetini yarınlara emanet etmek için, var gücümüzle çalışıyoruz. Senin sözünü hiç unutmadan ; “Umutsuz Durumlar Yoktur, Umutsuz İnsanlar Vardır” Öyleyse bu bilinçle “Umutsuz olmaya hakkımız yok” diyerek sizleri saygı ile selamlıyorum.

Yazıya ifade bırak !