Kamuoyuna düşen bir haber dikkat çekici. Ruanda ile Türkiye arasında bir turizm anlaşması yapıldı. Hatta Resmi Gazete’de yayımlandı.
Bazı kaynaklardan alınan haberler hiç iç açıcı değil. İngiltere ile Ruanda arasında bir anlaşma yapıldı. İngiltere’de bulunan çeşitli ülke vatandaşı olan, her bakımdan sıkıntılı, suçlu, hırsız, tecavüzcü, berbat bir insan güruhunu Ruanda’ya geri gönderiyor. Başkent Kigali’de büyük havaalanına göndermiyor. Güney’deki küçük bir havaalanına gönderip, sonra da transit olarak turist adı altında 60-70 uçak dolusu suçlu insan Türkiye’ye sokulacak.
Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Ruanda’lıların turist olması mümkün görünmüyor. Hiçbir bağımız ve bağlantımız yok. Haritada bir çırpıda yerini gösterin dense bunu başaracak kaç kişi olabilir. Yıllarca iç savaş yaşamış, palalarla insan kesmiş bir kabile topluluğu Ruanda. Nasıl gelecekler, hangi parayla, hangi vizeyle, hangi statü ile hiçbir şey belli değil. Yine bilmediğimiz bir planın içine mi düşeceğiz?
Fakat dikkat çekilen nokta sadece Ruandalılar değil, İngiltere’de ne kadar sıkıntılı, zararlı insan varsa bunlar anlaşmaya göre Ruanda üzerinden Türkiye’ye getirilecek. Hoppala ne oldu da bu durum kabul edildi. Arka planında ne var? Bakalım izleyelim altından ne çıkacak. AB ile sığınmacı
anlaşması yapılarak milyonlarca sığınmacıya ülkemiz tampon bölge oldu. Zararı hepimize. Birlikte yaşama imkanımız yok. Daha önce de yazdığım gibi tarihsel ve kültürel olarak ortaklaştığımız nokta yok. Ensar ve muhacir denilerek kimlere kapılarımızı açtık bilemiyoruz. Bunların sayılarını bile tam olarak bilmiyoruz. Kesin olmamakla birlikte sığınmacıların sayılarının 13 milyona yaklaştığı söyleniyor.
Bir araştırmaya göre Sığınmacıların ülkelerine gönderilmesini isteyenlerin oranı % 91.2. Bu nasıl okunmalı AKP ve MHP seçmeni bile geriye gitsinler istiyor. Özellikle Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’ın af çıkarmasından sonra bile ülkelerine dönmüyorlar. Bizim ülkemizde T.C vatandaşları ikinci sınıf vatandaş oldu. Belli mahallelerde çeteleşmeler oluşmuş durumda. Hatta suç işlediklerinde kamuoyu yaratılmasın diye hemen örtbas ediliyor. Huzurun kalmadığı da ortada. Bir emperyal proje daha önümüze konuldu. Halkın büyük bir kısmının istemediği sığınmacılar konusunda muhalefet partilerinden yeterli ses çıktığını da göremiyoruz. Bu durum insan hakkı ihlali değildir.
Aynı durum bizim başımıza gelse ensar yada muhacir denilerek bizim insanımızı kabul edecek ülke var mıdır? Hiç sanmıyorum. Şimdi Ruanda’dan gelecek uçakları takip etmeye devam edeceğiz. Bakalım turist ! olarak gelenler, nasıl insanlar? 60-70 arası uçak tam dolu olarak gelecekmiş. Nasıl bir pazarlıkla ülkemize gönderilen bu insanlar,
Türkiye’ye girdikten sonra nerede yaşayacaklar, şuan için böyle bir bilgiye sahip değiliz.
İzleyelim, öğrenelim sizinle paylaşalım.
Erdal DİREĞİN