Erdal Direğin
Köşe Yazarı
Erdal Direğin
 

İN ORADAN AŞAĞI…

Evet size söylüyorum size… Siz neden alınıyorsun ki size demedim. Siz zaten birisi orada diye, senelerdir en tepedesiniz, rahatınıza bakın… Şimdi bilmece gibi konuşmayıp işin doğrusuna gelelim. 14 seçim kaybetmiş olan bir genel başkan neden hala o koltukta oturmaktan geri durmaz. Kendisini neden bulunmaz Hint kumaşı sanır. Halka rağmen bu gücü kimden alır? Sanki çekilirse parti sahipsiz kalır, başkalarının eline geçer… Türkiye’nin en eski partisi, Atatürk’ün Partisi, Ana Muhalefet Partisi ne hale geldi, getirildi. Biraz bunun nedenlerini inceleyelim. Neden bu kadar etkisiz muhalefet yapılır. Dikkat ederseniz çok önemli konularda bile muhalefet gereken tepkiyi göstermemiştir. Halk büyük zamlarla inim inim inlerken muhalefet ne yapıyor. Onlarda iktidar milletvekilleri gibi susmuş. Emekçiler ve emeklilerin maaşları belli iken nedir bu sessizlik. Milyonlarca sığınmacının ülkemize verdiği sıkıntı karşısında söyleyecek bir sözünüz yok mu? Ülke yavaş yavaş mültecilerle vatandaşlarımız arasında büyük bir sürtüşmeye doğru gidiyor. Bunu sadece Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ görüyor da, siz ana muhalefet partisi milletvekilleri siz bunu görmüyor musunuz?   Dikkat ederseniz CHP yönetimine seslenmiyorum, ısrarla milletvekilleri diyorum. Kaybedilen seçimden bu yana 90 gün geçmesine rağmen öz eleştiri yapmayan bir genel başkan ve yönetiminden hiçbir şey beklemiyorum. Böyle bir siyasi parti olabilir mi, 5-6-7 dönem milletvekili olanlar var. Siz hanedan mısınız? Nasıl oluyor da hep aynı kişiler milletvekili olabiliyor. Bazen de babadan oğula, toruna giden vekillikler… Siz kimsiniz ya, siz kimsiniz? Seçmeni bu kadar salak yerine koyarsanız, gün gelir seçmen gereğini yapar. Görmüyor musunuz, size hiçbir şekilde teveccüh kalmadı. Muhalif seçmen, bu durumda sandığa gitmeyecek. Bunu bile bile neden istifa etmiyorsunuz? Bu sistemde yani bu delege sistemiyle yine genel başkan olarak kalacaksınız. Bunu başarı olarak kabul edecek misiniz? Koyun sandığı ilçe önlerine tüm üyeler sizi oylasın bakalım sonuç ne olacak? Ben söyleyeyim Genel Başkan sadece % 15 destek alır, % 85 destek alamaz. 1 aydır ülkenin bir çok ilinde yaptığım görüşmelerin sonucudur bu. Bunu genel merkez bilmiyor mu? Çok iyi biliyorlar. Yerel seçim demeyin, eğer özellikle büyükşehirler kaybedilirse vay halimize… İlçe kongreleri yapılıyor, neredeyse tamamlandı denebilir. Kongrelerin katılımlarına bakıldığında heyecanın yok denecek kadar az olduğunu göreceksiniz. Hiç kimse umutlu değil. Böyle muhalefet karşısında Erdoğan ve ekibi nasıl da mutludur. Hedefledikleri her şey bir bir oluyor. Buna destek veren de başta Kemal bey olmak üzere diğer muhalefet. Bunlar herkes tarafından görünen ve seslendirilen gerçekler. Halk mutsuz ve umutsuz. Kemal Kılıçdaroğlu o koltukta oturmaya devam ettikçe siyasal iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Bu kez çok yerde seslendirilen, Kemal bey o koltukta oldukça sandığa gitmeyecek seçmen. Bu Kılıçdaroğlu’nu mutlu edecekmidir? Nasıl aday olduğunu daha önceki yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Neden gitmediğini yada gitmek istemediğini de anlamak mümkündür. Herkese rağmen gitmek istemiyorsa, bu talimat kimden yada kimlerden gelmiştir. Ayrıca sistemli olarak Partide Atatürk çizgisinde olanları yıllara sair asimile etmeyi başarmıştır. Son yıllarda, parti yönetimine koyulmayan isimlere bakarsanız bunun doğru olduğunu görebilirsiniz. Genel başkan neyi hedeflemektedir ? Daha önce aktarmıştım. 6’lı masanın kurucu partisi CHP, mutabakat metninde 1921 Anayasasını referans alacak kadar aklını kaybetmişti. O Anayasada cumhuriyet yok, kurtuluş savaşı yok, Büyük Taarruz yok, Atatürk yok, devrimleri yok, ne var muhtariyet var. Bir CHP Genel başkanı bu metne imza koyar mı? Neymiş efendim, 1924 ve 1961 Anayasası çok sığ kalıyormuş. Vay canına, siz bu ülkeyi orta doğu ülkesi mi sanıyorsunuz? Bunların hesabını vermeden o koltukta oturamazlar? İktidarın olumsuzluklarını eleştirirken, bir de bunların abukluklarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Dört partiye % 1 oyla 38 milletvekili verecek kadar akıl tutulması ve iş bilmezlikte cabası… Yoksa bunları bilerek ve isteyerek mi yaptılar? Son sözüm size sayın Genel Başkan, sizi nasıl parlattıklarını dün gibi hatırlıyorum. Televizyonda canlı yayında İ.Melih Gökçek’i parçaladınız, yayından kaçırdınız. Bir kaset kumpasının ardından bir anda CHP Genel Başkanı olarak sizi karşımızda bulduk, keşke bulmasaydık. Bu süreçte 14 seçim kaybettiniz ama hep başarı hikayeleri yazdınız. Asla başarılı değilsiniz. Bunu en üst perdeden seslendiriyorum. Hani seçimde “ Vatanını seven Sandığa gitsin” demiştiniz ya biz de çağrınıza uyup sandığa gitmiştik. Ben de milyonlarca seçmenin hislerine tercüman olup “Vatanını seviyorsan İstifa et” diyorum… Yeniden heyecanın ve umudun artması için lütfen İstifa ediniz. Etmezseniz dönülmez bir yola gireceğiz…
Ekleme Tarihi: 29 Ağustos 2023 - Salı
Erdal Direğin

İN ORADAN AŞAĞI…

Evet size söylüyorum size… Siz neden alınıyorsun ki size demedim. Siz zaten birisi orada diye, senelerdir en tepedesiniz, rahatınıza bakın…
Şimdi bilmece gibi konuşmayıp işin doğrusuna gelelim. 14 seçim kaybetmiş olan bir genel başkan neden hala o koltukta oturmaktan geri durmaz. Kendisini neden bulunmaz Hint kumaşı sanır.
Halka rağmen bu gücü kimden alır? Sanki çekilirse parti sahipsiz kalır, başkalarının eline geçer…
Türkiye’nin en eski partisi, Atatürk’ün Partisi, Ana Muhalefet Partisi ne hale geldi, getirildi.

Biraz bunun nedenlerini inceleyelim. Neden bu kadar etkisiz muhalefet yapılır. Dikkat ederseniz çok önemli konularda bile muhalefet gereken tepkiyi göstermemiştir. Halk büyük zamlarla inim inim inlerken muhalefet ne yapıyor. Onlarda iktidar milletvekilleri gibi susmuş. Emekçiler ve emeklilerin maaşları belli iken nedir bu sessizlik. Milyonlarca sığınmacının ülkemize verdiği sıkıntı karşısında söyleyecek bir sözünüz yok mu? Ülke yavaş yavaş mültecilerle vatandaşlarımız arasında büyük bir sürtüşmeye doğru gidiyor. Bunu sadece Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ görüyor da, siz ana muhalefet partisi milletvekilleri siz bunu görmüyor musunuz?
 

Dikkat ederseniz CHP yönetimine seslenmiyorum, ısrarla milletvekilleri diyorum. Kaybedilen seçimden bu yana 90 gün geçmesine rağmen öz eleştiri yapmayan bir genel başkan ve yönetiminden hiçbir şey beklemiyorum.

Böyle bir siyasi parti olabilir mi, 5-6-7 dönem milletvekili olanlar var. Siz hanedan mısınız? Nasıl oluyor da hep aynı kişiler milletvekili olabiliyor. Bazen de babadan oğula, toruna giden
vekillikler… Siz kimsiniz ya, siz kimsiniz? Seçmeni bu kadar salak yerine koyarsanız, gün gelir seçmen gereğini yapar. Görmüyor musunuz, size hiçbir şekilde teveccüh kalmadı. Muhalif seçmen, bu durumda sandığa gitmeyecek. Bunu bile bile neden istifa etmiyorsunuz? Bu sistemde yani bu delege sistemiyle yine genel başkan olarak kalacaksınız. Bunu başarı olarak kabul edecek misiniz?
Koyun sandığı ilçe önlerine tüm üyeler sizi oylasın bakalım sonuç ne olacak? Ben söyleyeyim Genel Başkan sadece % 15 destek alır, % 85 destek alamaz. 1 aydır ülkenin bir çok ilinde yaptığım görüşmelerin sonucudur bu. Bunu genel merkez bilmiyor mu? Çok iyi biliyorlar. Yerel seçim demeyin, eğer özellikle büyükşehirler kaybedilirse vay halimize…

İlçe kongreleri yapılıyor, neredeyse tamamlandı denebilir. Kongrelerin katılımlarına bakıldığında heyecanın yok denecek kadar az olduğunu göreceksiniz. Hiç kimse umutlu değil. Böyle muhalefet karşısında Erdoğan ve ekibi nasıl da mutludur. Hedefledikleri her şey bir bir oluyor. Buna destek veren de başta Kemal bey olmak üzere diğer muhalefet. Bunlar herkes tarafından görünen ve seslendirilen gerçekler. Halk mutsuz ve umutsuz. Kemal Kılıçdaroğlu o koltukta oturmaya devam ettikçe siyasal iktidarın ekmeğine yağ sürüyor. Bu kez çok yerde seslendirilen, Kemal bey o koltukta oldukça sandığa gitmeyecek seçmen. Bu Kılıçdaroğlu’nu mutlu edecekmidir? Nasıl aday olduğunu daha önceki yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Neden gitmediğini yada gitmek istemediğini de anlamak mümkündür. Herkese rağmen gitmek istemiyorsa, bu talimat kimden yada kimlerden gelmiştir.

Ayrıca sistemli olarak Partide Atatürk çizgisinde olanları yıllara sair asimile etmeyi başarmıştır. Son yıllarda, parti yönetimine koyulmayan isimlere bakarsanız bunun doğru olduğunu görebilirsiniz.

Genel başkan neyi hedeflemektedir ? Daha önce aktarmıştım. 6’lı masanın kurucu partisi CHP, mutabakat metninde 1921 Anayasasını referans alacak kadar aklını kaybetmişti. O Anayasada cumhuriyet yok, kurtuluş savaşı yok, Büyük Taarruz yok, Atatürk yok, devrimleri yok, ne var muhtariyet var. Bir CHP Genel başkanı bu metne imza koyar mı? Neymiş efendim, 1924 ve 1961 Anayasası çok sığ kalıyormuş. Vay canına, siz bu ülkeyi orta doğu ülkesi mi sanıyorsunuz? Bunların hesabını vermeden o koltukta oturamazlar? İktidarın olumsuzluklarını eleştirirken, bir de bunların abukluklarıyla uğraşmak zorunda kalıyoruz. Dört partiye % 1 oyla 38 milletvekili verecek kadar akıl tutulması ve iş bilmezlikte cabası… Yoksa bunları bilerek ve isteyerek mi yaptılar?

Son sözüm size sayın Genel Başkan, sizi nasıl parlattıklarını dün gibi hatırlıyorum. Televizyonda canlı yayında İ.Melih Gökçek’i parçaladınız, yayından kaçırdınız. Bir kaset kumpasının ardından bir anda CHP Genel Başkanı olarak sizi karşımızda bulduk, keşke bulmasaydık. Bu süreçte 14 seçim kaybettiniz ama hep başarı hikayeleri yazdınız. Asla başarılı değilsiniz.

Bunu en üst perdeden seslendiriyorum. Hani seçimde “ Vatanını seven Sandığa gitsin” demiştiniz ya biz de çağrınıza uyup sandığa gitmiştik. Ben de milyonlarca seçmenin hislerine tercüman olup “Vatanını seviyorsan İstifa et” diyorum…
Yeniden heyecanın ve umudun artması için lütfen İstifa ediniz. Etmezseniz dönülmez bir yola
gireceğiz…

Yazıya ifade bırak !