“Halkını cehâlete ve sefâlete teslim eden yöneticiler yok olmaya; cehâlet ve sefâlete sürükleyen yöneticileri seçen halk ise köle olmaya mahkûmdur”
“Memleket için gerçek ülkü ne ise onu görecek ve o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, seni yoldan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen burada direneceksin. Önünde sonsuz engeller yığılacaktır. Kendini büyük değil, küçük, araçsız, hiç telakki edecek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın,....”
Bu sözler 100 yıldır karşında iken sen ne yaptığının farkında mısın? Seyrettin, sızlandın, sustun, ülkeyi sahipsiz bıraktın, o yüzden de batın.
Şimdi de seni daha da hızlı batıranları suçlayarak, onların yanlışlarını tekrar ederek, kurtulacağını, doğru yola geri döneceğini sanıyorsun. Yanılıyorsun, çünkü suçunu anlamadın ve hâlâ başkasının seni doğru yola sokacağını beklemektesin. Başkası gelmeyecek, yola sokmayacak, zâten başka yol seni kurtarmayacak!
“Basın ulusun ortak sesidir. Bir güç, bir okul, bir yol göstericidir” uyarısının, ilk kısmın gazetecilere, ikinci kısmın da yazarlara hitap olduğunu da anlamadın. Haberleri tekrar ettin ve okumayan, yetişmemiş halkımıza okulda olamadın, yol da göstermedin. Şimdi yapılan yanlışları tenkitle, tekrarla, değerli köşeleri işgal edip, senden beklenenleri yapmıyorsun. Uzun zamandır okumaya değer yazı bile neredeyse kalmadı.
TUSİAD ülkenin en varlıklı, en eğitimli insanlarını barındırırken, son 20 yıldır ülkeyi çöküşe sürükleyenleri, çıkarları nedeniyle destekledi. Ancak şimdi ithalât azalmaya başlayınca, yarım ağızlı konuşmalara başladı. Çöküntünün nedenlerinden biri oldu ve olmakta devam ediyor. Çiftçinin ve sanayimizin batmasına yardımcı oldu. Kötülüğe sessiz kalmakla, yapılanlara ortak gibi oldu.
Din 1950’den beri siyasette kullanılmaya başladı ve sen seyrettin. Bugün neredeyse hilafeti ilan edilecek sen hâlâ nereye gittiğinin farkında değilsin. Susuyorsun.
20 yıldır, yüzlerce defa bağımlığımızdan, dış güçlerin biz batırmak için yaptıklarından yazıldığında, komplo teorisi diye alaylı yazılar yazdın. Doğrusuna dilin varmadı, FETÖ örtüsüne saklayarak geçiştirdin. Bak ne demişler:
“Nixon: Müslüman ülkelerde demokrasi ve laiklik olmasına izin veremeyiz, ....... Başlarındaki çobanı ele geçirince, ülkeyi biz yönetiriz. ... “, “Joseph Grew: .... Türkler üstün kabiliyette bir millet, yolları ancak islâm ile kesilebilir. ... Bu milleti ne kadar karanlığa itersek çıkarlarımıza o kadar hizmet etmiş oluruz”, Samüel Huntington: Türkiye Atatürk’ün mirasını reddetmelidir”
Daha yüzlercesini yazsam da sen uyanmayacaksın. Bilsen de bilmesen de çöküşe ortak olacaksın.
Gazetelerde, TV’de haberlerin tekrarı ve işe yaramaz yorumlardan başka, ne yapılması gerektiğini halka öğreten hiçbir yazı olmadığının farkında mısın? İyi ki Sinan Meydan gibi 1-2 kişi varda arada bir, faydalı bir yol gösterici, uyarıcı oluyor.
Ben bu basiretsizliğini seyretmekten gerçekten bıktım. Halkın bugün içine düşürüldüğü durumun gelmekte olduğu insan kör olsa görürdü, sen görmedin, gören de sustu, sen seyrettin!
Derviş ile gelen sıcak para politikasının ülkenin ekonomisini batıracağı yazılırken, birçoğunuz, “Ama ekonomiyi iyi götürüyorlar” dediniz. Zâten artık olan oldu, kına yaksan da faydası yok! Artık aileler aç!
Bu olanlar ayan beyan ortadayken, yapılanlara karşı gelmeye kınamaktan başka gücün yokken, seçim engellerine nasıl manî olacaksın, çok merak ediyorum.
Halksız hiçbir yere varamayacağın türlü anlatamadın! Burada yapılanların bir tanesine bile Fransız gençliği müsaade etmezdi. Daha dün yüzlerce yıllık zeytin ağaçlarını sökmeye başladılar, sen haberle yetindin, birkaç fedakâr köylü karşı çıkmaya çalıştı, senin gençliğin evde hafta sonu programını yapıyor! Sen de haberi verdin diye görevin bitti sanıyorsun.
70 yıldır gelenleri görmediğin, durduramadığın gibi, bunu da durduramazsan, sen sanmaya devam ettikçe, yazını yazacak, huzurla yaşayacak çağdaş bir ülken kalmayacak. Ben bıktım garî:
Gitçek, gitçek ama, sen mi gitçen, o mu gitçek?
Bitçek bitçek ama, kimin çıkarına bitçek?
Kötü bitince de hiç beklemiyorduk mu dencek?
Ha! Şunu da ekleyeyim, komplo teorisi dediklerini uygulamış olanlar, artık sana poposu ile gülüyorlar, bayram ediyorlar. Yakında ganimetleri de paylaşırlar.
Sen hâlâ bekle, bir şey olur da kurtuluruz diye!
Sen halkı yaratmazsan, halka dayanmazsan, halkın esamisinin okunmadığı bu ülkede daha çok beklersin.
Sana değil, sayısı gittikçe artan sıkıntıda, işsiz, aç ve ümitsiz kalan halkı her dakika düşünüyorum, içim kan ağlıyor. Onların ayranı kabarıp, bir gün kan dökülürse vebali, kanı, senin elinde olacak. Onu da unutma!
Hain Vahdettin ülkeyi İngilizlere yazıyla açıkça sattı, sen ülkenin satılmasını görmemezlikten geliyor, sessiz kalarak ortak oluyorsun, farkında mısın?
Eğer yanlış olduğumu düşünüyorsan, o zaman yazının başındaki sözlerin de yanlış denmiş olduğunu söylemiş olursun, ona da ne denir ki?
Senin olanlara laik olduğundan başka!
Bak bayramını bile kutlatmıyorlar. Yetsin gâri.turgutk@gmail.com www.turgutkarabekir.com
]]>