Sizden Gelenler
Köşe Yazarı
Sizden Gelenler
 

DİKTATÖRLER ÖLÜR, ŞARKILAR YAŞAR

Victor Jara "Beş bin kişiyiz buradaBu ufacık yerinde kentin.Beş bin kişiyiz.Kim bilir kaç kişiyiz daha kentlerde ve ülkede?Burada yapayalnız on bin el, tohum ekenVe fabrikaları çalıştıran."*. *. *Tarih 15 Eylül 1973'dü.Yer Santiago.Şili Ulusal Stadyumu.Amerikan'ın desteklediği faşist general Pinochet darbeyle yönetimi ele geçirmişti. Stadı dev bir işkencehaneye çevirmişti.Askeri araçlar her saat yüzlerce tutuklu getiriyordu.Diktaya karşı direnenleri tek tek topluyorlardı.Tribünlerde beş bine yakın insan vardı.İşçiler, köylüler, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, yurtseverler.Ölümü bekleyen binler.Namluların gölgesindeydiler.Onu da getirdiler.Evinden almışlardı.Hırpalamışlardı.Perişan haldeydi.Ama gitarını bırakmamıştı.Bir tribünlere baktı, bir gitarına.Tribünlerin morale, umuda ihtiyacı vardı. Birden söylemeye başladı."Beş bin kişiyiz buradaBu ufacık yerinde kentin.Beş bin kişiyiz."O söyledikçe, tribünler de söylemeye başladı.Şili Ulusal stadyumunda sanki bir konser vardı.Dünyanın en büyük korosu sahne almıştı.Öleceklerini bile bile faşizme direniyorlardı.*. *. *Komutan Pedro Pablo Barrientos Nunez çok sinirlendi.Askere "nişan al" emri verdi.Silahları tribünlere çevirdiler.Ama kimse susmuyordu.O söylüyor, binler ona eşlik ediyordu."Beş bin kişiyiz buradaBu ufacık yerinde kentin.Beş bin kişiyiz. "Barrientos çılgına döndü.O'nu mutlaka susturmalıydı.O susarsa tribünler de susardı.Bir emir daha verdi."Ellerini kırın!"Kırdılar.Yine susmadı.Gitar çalamıyordu ama söylüyor, söyletiyordu." Kafasını kırın!"Dipçikle kafasını parçaladılar.Acıyla yere yığıldı.Faşistlerin kinleri bitmedi.Ellerini kestiler..İbret olsun diye tribünlerin önüne astılar.Ve susturdular.*. *. *Ölü bedeni dört gün sonra Santiago varoşlarında bir sokak arasında bulundu.Paramparçaydı.Delik deşik.Tanınmayacak durumdaydı. Öldürüldüğünde 39 yaşındaydı.O, Victor Jara'ydı.Şili halkının sesiydi.Güney Amerika'nın nefesiydi.Onun şarkıları tarlalarda, fabrikalarda, okullarda, meydanlardaydı.Onun şarkıları grevde, eylemde, barikattaydı.Onun şarkılarını sömürüye karşı direnenler söylüyordu.Ve onun şarkıları öfkenin, direnişin, mücadelenin bayrağıydı.Manifesto isimli şarkısında söylediği gibi."Benim gitarımın sesiHem duygulu hem de haklıdır.Dünyanın yüreğinden çıkarBir güvercin gibi kanatlı.Kutsal su gibi şefkatli,Okşar gitarım öleni ve yiğidi.Şarkım amacına kavuşur..Violetta'nın dediği gibi.Pırıl pırıl coşkulu durmak bilmez..Ve bahar kokan bir işçidir."*. *. *Gitarından korktular.Şarkılarından korktular.Dudağında yarım kalan şarkıyla susturdular.Aradan 49 yıl geçti.Onu öldürenler lanetlendi, tarih oldu.Ama O yaşıyor.Şili halkı onu hiç unutmadı.Onun şarkıları hiç susmadı.Son seçimlerde meydanlarda onun şarkıları yankılandı.49 yıl önce öldürüldüğü Şili Ulusal Stadyumunun adı artık Victor Jara Stadyumu...Ve o statta onun kesilen ellerinin asıldığı tribünde de şöyle yazıyor.“Un Pueblo Sin Memoria es Un Pueblo sin Futuro.”Türkçesi; Hafızası olmayan bir halkın geleceği de olmaz.Tarih bize diyor ki, Diktatörler ölür ama şarkılar yaşar. ]]>
Ekleme Tarihi: 24 Ocak 2022 - Pazartesi
Sizden Gelenler

DİKTATÖRLER ÖLÜR, ŞARKILAR YAŞAR

Victor Jara

"Beş bin kişiyiz buradaBu ufacık yerinde kentin.Beş bin kişiyiz.Kim bilir kaç kişiyiz daha kentlerde ve ülkede?Burada yapayalnız on bin el, tohum ekenVe fabrikaları çalıştıran."*. *. *Tarih 15 Eylül 1973'dü.Yer Santiago.Şili Ulusal Stadyumu.Amerikan'ın desteklediği faşist general Pinochet darbeyle yönetimi ele geçirmişti.

Stadı dev bir işkencehaneye çevirmişti.Askeri araçlar her saat yüzlerce tutuklu getiriyordu.Diktaya karşı direnenleri tek tek topluyorlardı.Tribünlerde beş bine yakın insan vardı.İşçiler, köylüler, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, yurtseverler.Ölümü bekleyen binler.Namluların gölgesindeydiler.Onu da getirdiler.Evinden almışlardı.Hırpalamışlardı.Perişan haldeydi.Ama gitarını bırakmamıştı.Bir tribünlere baktı, bir gitarına.Tribünlerin morale, umuda ihtiyacı vardı.

Birden söylemeye başladı."Beş bin kişiyiz buradaBu ufacık yerinde kentin.Beş bin kişiyiz."O söyledikçe, tribünler de söylemeye başladı.Şili Ulusal stadyumunda sanki bir konser vardı.Dünyanın en büyük korosu sahne almıştı.Öleceklerini bile bile faşizme direniyorlardı.*. *. *Komutan Pedro Pablo Barrientos Nunez çok sinirlendi.Askere "nişan al" emri verdi.Silahları tribünlere çevirdiler.Ama kimse susmuyordu.O söylüyor, binler ona eşlik ediyordu."Beş bin kişiyiz buradaBu ufacık yerinde kentin.Beş bin kişiyiz.

"Barrientos çılgına döndü.O'nu mutlaka susturmalıydı.O susarsa tribünler de susardı.Bir emir daha verdi."Ellerini kırın!"Kırdılar.Yine susmadı.Gitar çalamıyordu ama söylüyor, söyletiyordu." Kafasını kırın!"Dipçikle kafasını parçaladılar.Acıyla yere yığıldı.Faşistlerin kinleri bitmedi.Ellerini kestiler..İbret olsun diye tribünlerin önüne astılar.Ve susturdular.*. *. *Ölü bedeni dört gün sonra Santiago varoşlarında bir sokak arasında bulundu.Paramparçaydı.Delik deşik.Tanınmayacak durumdaydı.

Öldürüldüğünde 39 yaşındaydı.O, Victor Jara'ydı.Şili halkının sesiydi.Güney Amerika'nın nefesiydi.Onun şarkıları tarlalarda, fabrikalarda, okullarda, meydanlardaydı.Onun şarkıları grevde, eylemde, barikattaydı.Onun şarkılarını sömürüye karşı direnenler söylüyordu.Ve onun şarkıları öfkenin, direnişin, mücadelenin bayrağıydı.Manifesto isimli şarkısında söylediği gibi."Benim gitarımın sesiHem duygulu hem de haklıdır.Dünyanın yüreğinden çıkarBir güvercin gibi kanatlı.Kutsal su gibi şefkatli,Okşar gitarım öleni ve yiğidi.Şarkım amacına kavuşur..Violetta'nın dediği gibi.Pırıl pırıl coşkulu durmak bilmez..Ve bahar kokan bir işçidir."*. *. *Gitarından korktular.Şarkılarından korktular.Dudağında yarım kalan şarkıyla susturdular.Aradan 49 yıl geçti.Onu öldürenler lanetlendi, tarih oldu.Ama O yaşıyor.Şili halkı onu hiç unutmadı.Onun şarkıları hiç susmadı.Son seçimlerde meydanlarda onun şarkıları yankılandı.49 yıl önce öldürüldüğü Şili Ulusal Stadyumunun adı artık Victor Jara Stadyumu...Ve o statta onun kesilen ellerinin asıldığı tribünde de şöyle yazıyor.“Un Pueblo Sin Memoria es Un Pueblo sin Futuro.”Türkçesi; Hafızası olmayan bir halkın geleceği de olmaz.Tarih bize diyor ki, Diktatörler ölür ama şarkılar yaşar.

]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

18
Mayıs
21
Ağustos
28
Haziran
23
Haziran
16
Haziran