Osmanlı imparatorluğu'nun son kahramanı.Mustafa Kemal Atatürk .Osmanlı imparatorluğu'nun bir subayı olan Mustafa Kemal Çanakkale savaşı veya Çanakkale muharebesi dediğimiz Osmanlı imparatorluğu'nun son gerçek Savaşı'nda görev almıştır...
Bu savaşta göstermiş olduğu askeri başarı ve dehası ile Osmanlı imparatorluğu'nun başkenti olan Konstantinopolis olarak anılan İstanbul'un işgal edilmesinin önlemiştir..1915 - 1916 yılları arasında Gelibolu yarımadası'nda elde edilen bu zafer Osmanlı imparatorluğu'nun son savaşı ve son zaferidir..Bu savaşı zaferle sonuçlandıracak olan en doğru askeri hamle müdahale ve kararları uygulayan kişi de Mustafa Kemal'dir.. Bu savaştan son da 1. Dünya savaşı sonunda Osmanlı imp imparatorluğu ile itilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros mütarekesi ya da diğer adıyla Mondros ateşkes antlaşması 30 Ekim 1918'de yapılmıştır...
Çanakkale Savaşı'ndan sonra Osmanlı imparatorluğu:15 Aralık 1917 Erzincan mütarekesi ile Rusya Sovyet federatif sosyalist cumhuriyeti arasında imzalanan Kafkas cephesi savaşlarını sona erdiren ve Ruslar ile ittifak devletleri ve Osmanlı imparatorluğu arasında 3 Mart 1918 tarihinde devamı olan Brest Litovsk antlaşması imzalanmıştır... Brest litovsk antlaşması, 1918 Batum antlaşması. Bu anlaşma Rusya Sovyet federatif sosyalist Cumhuriyeti Alman imparatorluğu avusturya-macaristan imparatorluğu Bulgaristan krallığı ve Osmanlı devleti arasında itilaf devletlerinin yenilmesi üzerine geçersiz kalmış bir anlaşmadır...
Çanakkale savaşları'ndan sonra yardımcı olamayan Rus imparatorluğu ekonomik anlamda büyük darbe görmüş iç savaşlar yaşamış ve şubat 1917'de ve Ekim 1917'de gerçekleşen 2 devrimi sonucunda Sovyet Rusya yani Sovyet sosyalist cumhuriyetler Birliği kurulmuştur..1918 tarihinde 11 Mayıs ve 4 Haziran arasında süren batı konferansı ve sonrasında yapılan anlaşma ile Osmanlı imparatorluğu Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği devleti ile 14 maddeden oluşan bir anlaşma imzalanmıştır... Bu süreci tarihsel olarak incelediğimizde albümünü zırhlısından 30 Ekim 1918'de akşamı imzalanan Mondros mütarekesi veya ateşkes antlaşması ile Osmanlı imparatorluğu fiilen sona ermiştir.
Bu ateşkes antlaşması ile Osmanlı devleti 1914 tarihli sınırlarına çekilmek zorunda kalmıştır. Şimdi tarihe dikkat edin 13 Ekim 1921 tarihli Kars antlaşması ile Kars ve Ardahan Türkiye'ye kalmış Batum Gürcistan'a verilmiştir..Bütün bu süreç içerisinde antlaşma veya savaşı ile Osmanlı'nın toprak kaybetmediği kaybetmediği tek savaş, Çanakkale savaşıdır. Mondros mütarekesi Osmanlı imparatorluğu'nun yıkılmasından sonra kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin misak-ı milli sınırlarını da belirleyicisi olmuştur Bu mütarekede fiilen terk edilen Topraklar misak-ı milli sınırları içerisine alınmış ve edep olarak Kurtuluş savaşı başlamıştır..Bu mütareke sonrasında Osmanlı imparatorluğu'nun başkenti olan kostantiniye yani İstanbul önce 13 Kasım 1918'de sonra 16 Mart 1920'de iki kez işgal edilmiştir.
Bu işgalde Birleşik Krallık, Fransa ve İtalya kazanan itilaf Devletleri olarak başroldedir..İtilaf devletlerinin başka ülkelerden de aldıkları desteklere rağmen Çanakkale boğazı'ndan geçip İstanbul'u askeri olarak işgal edilmiş olmaları İstanbul'un işgaline engel olamamıştır. Çünkü itilaf devletleri ile Osmanlı arasında Mondros mütarekesi kuralları geçerli hale gelmiştir..Mondros ateşkes Antlaşması'nın 7. Ve 24. Maddeleri Osmanlı imparatorluğu'nun veya Devleti'nin siyasi ve toprak bütünlüğü ile egemenliğini neredeyse yok edecek maddelerdir. .Çanakkale Savaşı'nda bütün askeri güçlerine rağmen İstanbul'u elde edemeyen itilaf Devletleri havai fişek atmaya bile gerek duymadan Çanakkale boğazı'ndan geçip tek bir kutlama mermisi bile sıkmadan 16 Mart 1920'de İstanbul'un yönetimini fiilen ele alacak şekilde işgal etmişlerdir. .Kahramanlar en olumsuz şartlarda en doğru kararı verip en doğru hamleyi yapanlardır.
Mevcut düzeni korumak isteyenler veya daha iyisini yapmaya cesareti olmayanlar da bu kahramanlara hain gözüyle bakarlar. 16 Mart 1920'de ki işgalden sonra, Mustafa Kemal 18 asker arkadaşıyla birlikte 15 Mayıs 1919'da tarihinde İstanbul'dan Samsun'a doğru yola çıkmıştır. Her ne kadar padişah görevlendirilmesi olarak lanse edilmiş olsa da Mustafa Kemal bu ülkenin kurtuluşu için en doğru planları kafasında ve aklında kurmuş olarak yola çıkmıştır...
19 Mayıs 1919'da fiilen yok olan Osmanlı imparatorluğu son kahramanı, Tam Bağımsız ve Özgür Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu olarak Samsun'a adım atmıştır..İşte Osmanlı imparatorluğu adına savaşan Mustafa Kemal Çanakkale'de gösterdiği başarı ve kahramanlık ile Osmanlı imparatorluğu'nun ilk kahramanı 19 Mayıs 1919'da attığı adım ile Türkiye Cumhuriyeti'nin ve ilk kurucusu ve kahramanıdır. Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı'nda mücadele eden silah arkadaşları ile onun yanında savaşan Türk halkı düşmanın tarafından hain diye tabir edilen Kemal'in yandaşları diye anılan Kemalistler olarak alınmıştır...
Bu Kemalist yakıştırmasını Mustafa Kemal ile birlikte ve onun ilkelerinden ilerleyen bizler gururla taşıyoruz. Bizler hem tarihimizi hem kimliğimizi hem de gerçekleri biliyoruz. .Ülkelerde insanlar gibi kurulur büyür yıkılıp yok olabilir. Fakat biz şunu da biliyoruz Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk cumhuriyet'i kurduktan sonra "Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır demiştir." Atatürk genç Türkiye Cumhuriyeti'ni de Türk gençliğine emanet ve armağan etmiştir. Atatürk'ün Gençliğe Hitabesinde bahsettiği kişileri, belli bir yaş aralığında olanlar olarak anlamak, algılamak ve düşünmek çok büyük bir hatadır... Bakın Atatürk bu konuda ne demiştir.
Atatürk Gençlik”in tanımını şöyle yapmıştı:“Benim anladığım gençlik, Türk înkılâbı’nın fikirlerini ve ideolojisini benimseyip, bunu gelecek nesillere aktarabilecek kimselerdir. Benim nazarımda 20 yaşındaki bir yobaz ihtiyardır, 70 yaşındaki bir idealist de ter’ü taze bir gençtir, işte benim anladığım Türk Genci, Türk Gençliği”.(sigaya çekmek:sorguya çekmek)
KAYNAK:ATATÜRK KÜLTÜR DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMUBu konudaki detayı merak edenler buradaki yazıdan okuyabilirler...
https://m.facebook.com/groups/kulturvemerak/permalink/5047178898730911/
İşte tarihten bahsederken tarihi yapanların her zaman tarihi yazanlar ve anlatılanlardan daha farklı yaşanmışlıkları olduğunu bilmek önemlidir. Ne Çanakkale zaferini anarken ne Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi bayramlarını varlığını ve gücünü dünyada dile getirirken Atatürk'ün adını dahi anmaktan çekinenler bu ülkede Atatürk'ün izinden giden Atatürkçü ve Kemalistlere, "Kemalist" diyen zihniyetten farksızdırlar. Çünkü tarih ne kadar sapı tıp değiştirip anlatırsanız anlatın yaşanmış tarih gerçekliği ile geleceğe hep ilerleyecektir... Bazıları tarafından Osmanlı'ya ihanet etti denilen, bazıları tarafından halen Osmanlı olduğu düşünülen fakat gerçekte yepyeni bir ülke olan Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı'nın son kahramanı Mustafa Kemal tarafından Atatürk adı verilerek kurulmuş bir ülke olan Türkiye Cumhuriyet'dir..Bizler de ki ATA, Vatan ve Atatürk sevdası ile bilinci işte bu şekildedir...
Mehmet URAL #ferrocanAtatürk'ün Yolunda#KültürveMerak#Atatürk
]]>