Bretton Woods'la doların 1 ons altına eşitlenmesi 1971 yılına kadar sürdürülebildi. 1971 yılı sonrası ABD'nin diretmesiyle petro dolar dediğimiz aslında anlaşılması pekte kolay olmayan karşılıksız dolar basımı dünyayı yeni bir kaos ortamına sürükledi. 2018 yılından beri Russia today'de yayınlanan Kenzie report programnda ekonomist Mark Kenzie bu sistemin sürdürülebilir olmayacağını tekrar Woods sistemine dönülmesi gerektiğini savunmaktadır. Yine ABD'de istihbarat örgütlerine eğitim veren ve başında James Ricards'ın bulunduğu bir düşünce kuruluşu hazırladığı rapora göre ABD bir nükleer saldırıyla mı yoksa ekonomik darbeyle mi ağır yara alır sorusunda ekonomik nedenlerle ABD'nin asıl yıkım yaşayacağı ortaya çıkmıştır. Aslında bu noktada Amerika homojen bir görüşe sahip değildir. James Ricards, Mark Kenzie, Trump'ında arkadaşı olan ve birlikte kitap çıkaran Robert Kiyosaki ve Pentegon daha ulusalcı ve doların kağıt parçası olmasından öte Amerikan ekonomik çıkarları için korunması gerektiğine inanlarla buna karşı çıkan ve globalleşmeyi savunan bir sermaye sınıfı vardır. Ve aralarındaki savaş son ABD seçimlerinde gün yüzüne çıkmıştır.
ABD sermaye sınıfının karşılıksız para basımının sonuçlarını bildiği için dünyayı hiper enflasyona sürükleyerek yeni dijital para düzenine geçmek ve böylece ulus devletlerinin merkez bankalarını pasivize edip bir merkezden dijital parayı dolaşıma sokmaktır. Bununla alakalıda 9 martta başkanlık kararnamasiyle bu durum devreye sokulmuştur. Karşılıksız dolar basımı altının normal şartlarda fiyatının oluşan enflasyon nedeniyle ons bazında 3-4 kat artması gerekirken tüm dünyanın gözü önünde bir illüzyon yaratılarak düşük gösterilmektedir. ABD sermaye sınıfının yapmak istediği bu düzen için önce kriz, savaş ve kıtlık yaratması böylece insanlara yeni sistemin kurtarıcı gibi sunulmak istemektedir.
Bu işin başlangıcı için Ukrayna Rusya krizi yaratılmış. Ancak Rusya geçilecek yeni düzende pasifize olmak yerine erken davranmıştır. 2017 den bu yana dolar altın ve gümüş biriktirmiş ve bunu medyaya servis etmiştir.
Rusya bu gün savaşı bilerek uzatmaktadır. Çünkü Rusya dünyanın yaşayacağı enerji ve emtia ihtiyacını erken fark etmiştir. Savaşın uzaması Batı ve ABD'nin emtiaya olan ihtiyacını daha arttıracaktır. Şimdi emtia denince akla sürekli altın, gümüş, petrol gelmekte oysaki son altı ayda buğday emtia değeri 800$ dan 1700$ fırlamıştır. Bunun lojistiği, işlenmesi de diğer emtia olan doğalgaz ve petrole olan ihtiyacı arttıracaktır. İşte bu yönüyle olayları fark eden Rusya önce altın gümüş dolar biriktirmiştir. Zaten buğday petrol ve doğalgazı kendisi üretmektedir. Bu durum Batıyı adeta boğacaktır. Önümüzdeki aylarda konuşulan gıda zinciri kırılımı yavaş yavaş gerçekleşmektedir. Yeni düzende Rusya dolar üzerinden dünyada söz sahibi olduğu ABD gücünü kırmak istemektedir.
Ancak bu noktada İngiltere'nin tavrı oldukça ilginçtir. Dünyada doğru düzgün savaş kazanmadan masa başında kazanan sanırım tek devlet İngilizlerdir. Tek başına girdiği en son savaş Arjantin ile yaşadığı Fonkland adaları savaşıdır. Bu savaşı kaybetmesine rağmen ve Arjantin savaşı kazanmasına rağmen masa başında İngiltere adaları tekrar almıştır. İster istemez Osmanlı'nın Rusya ile yaptığı 78 harbi aklıma geldi. Osmanlı savaşa girmiş 1880 de batışına neden olacak olan ingiliz Gold Smith kurumundan aldığı borçlar karşılığı İngilizler Doğu Akdeniz ve Ortadoğuya çöreklenmişti. Düşününce 78 Harbindeki Osmanlı yerine günümüzde Ukrayna'yı koyacak olursak, İngilizler nasıl bir menfaat peşinde olacak bunu zaman gösterir.
Diğer noktada dünyada kıtlığın konuşulduğu şu günlerde Türkiye BM ile SDG (sürdürülebilir Gelişim Hedefleri) anlaşması yapmış ve bu anlaşmaya aracılık eden Gates vakfıdır. Türkiye'ye gelmiş ve Tarım Bakanlığıyla anlaşmaya aracılık etmiştir. Ancak anlaşmanın içeriği hakkında pek bilgi verilmemiştir.Yeni dünya düzenine geçiş sancılı ve kaotik bir ortamda olacak ilerleyen aylarda gıda zincirinde kopmalar, enerji kıtlığından kaynaklanacak elektrik kesintisi konuşulursa hiç şaşırmamak gerek.
Kaynak: RussiaToday, Financial Times, Sputnik, Hamza Yardımcıoğlu röportajları.
]]>