Siyaset= toplum tasarımı alanı, olarak tüm bireylerin toplumsal varoluş aracıdır.Bu araç temsili (parlamenter sistem )veya doğrudan(M.Kemal Atatürk ' ün kurduğu devlet modeli -Meclis)demokrasi olan sistemlerle hayata geçirilebilir.Toplumların tarihsel gelişim süreci dikkate alınmadan atılacak adımlar toplumları mutsuz eder. T.C. Devleti vatandaşları olarak bizlerde devletimizin yanlış yönetimi nedeniye mutsuz ve gelecek endişesi taşıyoruz. Ama vatandaş olarak çözüm bekleyen bu soruna aklımızı işe koşarak çözüm odaklı çalışmalıyız.Bizde bu düşüncelerimizle tutarlı davranarak uzunca süredir bilimsel çalışma yapıyoruz.Bilim, insanlığın sorunlarına her alanda çözüm üretme rotasıdır.Siyaset bir bilim dalıdır. Bu bağlamda gerçekleri araştırarak öğrenme ve öğrendiğimizi hayata geçirme ve her karşılaşılan sorunda sorgulama yolu ile bir üst diyalektik düzleme aklımızı evrilterek ilerleme bilimsel metotdur.Birey-insan her nerede yaşıyorsa sistemin en önemli bileşenidir.Donanımlı,bilinçli,insani değerlere önem veren ve yuksek değerlere sahip ,bağımsız kişilik sahibi olarak çözüm odaklı bir yaklaşımda olmak birinci görevimizdir.Bu görevi birlikte, disiplin ve planlı yapmanın yoluda örgütlü mücadeledir.Siyasi alanda en önemli araç partidir. Ama bu partinin paradigma ve parametreleri sonucu belirleyen bileşenlerdir.Bu yaklaşım ve özelliklerin karar vericisi T.C.Devleti kurucu sisteminde TBMM dir.Kurucu Anayasamız "TBMM devletin başıdır" der.Meclisi iskalayan bir lider yada parti yaklaşımı ne yazık ki toplumun tümünü gözetmekten uzak bir tutumdur. Ve 1947 den bu yana bütünü ıskalayan bu yaklaşımda yürüyen tüm partilerin yanlış tutumları bugün bumerang gibi meclisin fiili olarak tasfiyesi ile sistemin diktatörlüğe evrilmesinde yol açmıştır. Bu gayri milli ve gayri insani ve evrensel değerleri hiçe sayan yönetim anlayışını reddederek birlikte yönetmenin yol ve metodlarını ortaya koymalı ve Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmalıyız. Bunun temel tutumu sistem yaklaşımı disiplini ile hareket edebilmektir.Sistem dili bilim dilidir."Ben kerameti meclisten bekleyenlerdenim" diyen, bilim ve aklı bize miras bırakan "TC devleti kendine has bir sistemdir" ve "TC bir halk devletidir" diyerek egemenliği Türk Milletine teslim eden önderimize ve Cumhuriyetimize kuranlara borcumuz olduğu gibi gelecek kuşaklara da sorumluluğumuz var.Ülke yok olurken vatanseverler neredeymiş diyecek olan bizden sonrakilerin vebalini taşımak istemiyorsak elimizi çabuk tutmalı değilmiyiz?BCP bu yaklaşımda çalışarak siyaseti istediğimiz uygar,milli ve bağımsız bir çizgiye taşıyacağına inanmaktadır. TBMM nin yapısını, çalışma, temsiliyet koşullarını ve geleceğimizi Türk Milletinin milli iradesi zemininde tasarlamak için birlikte çalışmalar yapılması gerekmektedir.Cumhuriyet ve parlamenter sistem örgütlenmeleri farklıdır.Cumhuriyet örgütlenmesi yatay, diğeri dikeydir.Biri halkın akıllarının örgütlenmesi diğeri bir fikrin veya şablonun merkezden dayatılarak kelleleri örgütlemektir.
Esenlik dileğimle,Müge Gülseswww.bcp.org.tr
Kapak Görseli: Bilimma
]]>