'Bizim 65’ler ve Öteki 65’ler’
Ülkemizde bazı kanun ve yasalar o kadar net ve açık ki; gelin görün ki, her yasa ve kanun da olduğu gibi bahsedeceğimiz konuda da bariz bir ayrımcılık aleni olarak yapılıyor.
Konu şu meşhur 65 ya; Hani korona virüs salgınında sokakları yasakladığımız, kimileri tarafından görüldükleri parklarda öcü muamelesine maruz kalan, kimi zaman hakarete ve şiddete uğrayan 65 yaş.
Hani şu emeklilik hakkının kazanıldığı yaş işte.
Ülkemizde uygulanan kanunlar kapsamında yaş sınırı 65 yaş olarak uygulanmaktadır. 65 yaşını doldurmayan her birey tapu işlemini kimlik belgesi ve tapu belgesi ile yapabilirken 65 yaşını dolduran kişilerin bu satış işlemini yapabilmek adına akıl sağlığının yerinde olduğunu kanıtlaması gerekiyor.
Türkiye de 65 yaş ve üzeri yurttaşlara uygulanan ‘Akli Meleke Raporu’ var; yaş gurubunda bir yakını olan herkesin bildiği.
Bu raporu almadan;
-65 ve üzeri hiçbir vatandaş kendi evini satamaz.
-65 ve üzeri hiçbir vatandaş devir işleri yapamaz.
-65 ve üzeri hiçbir vatandaş bankadan kredi alamaz.
65 ve üzeri vatandaşların bunları yapa bilmesi için;
-Tam teşekküllü bir hastaneden heyet raporu alması gerek.
Yeterli mi, tabi ki hayır…
-Raporla birlikte iki tane de yakın akraba olmayan şahit gerek.
Raporun alındığı gün ile satışın yapıldığı gün aynı olmak zorunda. Yani eski tarihli raporlarda geçerli değildir.
İşte böyle sevgili okuyucular.
65 ve üzeri hiçbir vatandaş akıl sağlığı yerinde raporu olmadan birde iki şahit bulundurmadan çişini yapamaz desek yeridir.
Mesela bizim 65’liler için en ayrıcalıklı lüks toplu taşıma araçlarına ücretsiz binmek iken; öteki 65’liler devletin uçağına, helikopterine son model arabasına biniyor.
Mesela bizim 65’liler devletin kurum ve kuruluşları başta olmak üzere hiçbir yerde iş bulamazken, kimse işe almaz iken; öteki 65’liler devletin her kademesinde makam mevkilerde rahat koltuklarda otura otura asgari ücretlilerden kat be kat fazla maaşlarla devrini daim ediyorlar.
Bak burası ço-ko-mel-li…
Zannetmeyin ki Türkiye de 65 ve üzeri herkes bu yasağa ve şartlara tabi!
İşte size güllük gülistanlık bir örnek.
Biliyorsunuz ülkede kurulu siyasi partiler var.; onları genel başkanları, yöneticileri var. Belediye başkanları, Kaymakamlar, Valiler, Milletvekilleri, Bakanlar vs. oldukça geniş bir yelpazede Türkiye’nin siyasetine, ekonomisine politikasına yön veren ve 84 milyonu yöneten.
Kimileri bir ilçeyi, ili, kimileri devleti yönetirken kimileri de bu görevlere talip son tahlilde. Kendi evini akıl raporu olmadan satamıyorken; ülke de başka 65 ve üzerlerine sorgusuz sualsiz ilçeleri, illeri, devleti teslim ettik, ediyoruz ve etmeye de devam ediyoruz.
Sonra da kalkıp genç nüfustan, gençlere fırsattan aşık atıp nabza şerbet pohpohluyoruz.
Ne yaman çelişkidir ki; gençler de 65’ini geçmiş 70’ini devirmiş akli melekeleri yerinde olup olmadığı bilinmeyenlerin ardından koşturup kendilerini paralıyor.
Aklını kaçırmışlık tam da bu olsa gerek; acaba bu ‘Akli Meleke Raporunu’ gençler için de istesek mi!
Ne dersiniz!
08Ekim 2021 Özgür İfade Gazetesi]]>