Sizden Gelenler
Köşe Yazarı
Sizden Gelenler
 

VAR OLMA SAVAŞI

[caption id="attachment_25298" align="alignnone" width="120"] Yakup Çelik[/caption] VAR OLMA SAVAŞI Dünya, beyin, ve insan vücudu tabi dolaşım sistemiyle çalışıyor. Bu doldur boşalt sisteminin aksaması ve yanlış yönlendirilmesi söz konusu olduğunda sistemde bozuluyor. Günümüz dünyasında ve ülkemizde olan bu döngünün, gelecekten umutsuz bir gidişat olduğunu da, teşhis etmek sanırım yanlış olmaz. Ülkeler arası çıkar çatışmaları artık diplomatik siyasi münazaralarla değilde, gücü gücüne yeten ile halledilirken, bunun en önemli aracı olan savaşlarda milyonlarca masun insan hayatlarını kaybediyor. Bu ilişkiler ışığında önemli sayılması gereken tabiat ve beşeri varlıkların korunmasını amaçlayan bilim dünyası, kendisini baskılayan küresel güçlerin programlarına karşı, canları pahasına var gücüyle mücadele ediyorlar. Döngüde suni aksamaların yaşamımızdaki tezahürü olan sağlık sorunları, hem bedenimiz, hemde beynimizde yarattığı tahribatın yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkiliyor oluşu, gelecek nesillerimize de olumlu bir ilham vermiyor olması son derece manidardır. İlaç, medikal, gıda, silah, ve enerji konularında konvansiyonel (anlaşmaya dayalı uzlaşıcı) gizli küresel güçlerin kıskacındaki az gelişmiş ülkeler ve toplumlar, adeta bir kobay gibi masada pay ediliyorlar. Ülkelerdeki siyasi erklerin beyin hücre yapılanmaları, yalan depolama alan genişliği yaratmasıyla oluşan dolum nedeniyle, gerçeklerin bilinmesi ve konuşulmasına müsaade etmemektedirler. Gerçeklerin topluma yansıtılmaması konusunda küresel bir figüran olan bu yapılar, bilimsel siyasi yapıcılığı vasfından uzaklaştığı sonucuna, bizlerin artık kanaat getirebilmemiz son derece önemlidir. Emperyalistlerin sömürü düzeni oluşturduğu bir ülkede iktidarı dizayn etmek gibi bir huyları var olduğundan, muhalefet partilerini de dizayn etmek gibi bir girişimleri olur. Şayet istemedikleri bir iktidar ülkede yönetime gelmiş ise, yaptırımlar yoluyla bunu itaatkar bir konuma getirmek isteyeceklerdir. Bunu başaramayıp hedeflerindeki sömürü sistemini hayata geçirebilmek için, mutlaka altarnatif olarak ana muhalefet yolunu denerler. Bu'da sonuç vermezse diğer muhalefet parti ve sivil toplum kuruluşlarına yönelirler. Bu manada ülkemizinde bu hedefleri içerisinde yer aldığından ötürü, ülkenin gerçek sahipleri olan biz vatandaşlarına önemli görevler düşmektedir. Dikkatlerinize arz ettiğim bu kısa makalemde umarım düşündüklerinize tercüman olmuşumdur. Yakup CELİK.]]>
Ekleme Tarihi: 21 Nisan 2021 - Çarşamba
Sizden Gelenler

VAR OLMA SAVAŞI

[caption id="attachment_25298" align="alignnone" width="120"]iç resim Yakup Çelik[/caption]

VAR OLMA SAVAŞI

Dünya, beyin, ve insan vücudu tabi dolaşım sistemiyle çalışıyor. Bu doldur boşalt sisteminin aksaması ve yanlış yönlendirilmesi söz konusu olduğunda sistemde bozuluyor. Günümüz dünyasında ve ülkemizde olan bu döngünün, gelecekten umutsuz bir gidişat olduğunu da, teşhis etmek sanırım yanlış olmaz. Ülkeler arası çıkar çatışmaları artık diplomatik siyasi münazaralarla değilde, gücü gücüne yeten ile halledilirken, bunun en önemli aracı olan savaşlarda milyonlarca masun insan hayatlarını kaybediyor. Bu ilişkiler ışığında önemli sayılması gereken tabiat ve beşeri varlıkların korunmasını amaçlayan bilim dünyası, kendisini baskılayan küresel güçlerin programlarına karşı, canları pahasına var gücüyle mücadele ediyorlar. Döngüde suni aksamaların yaşamımızdaki tezahürü olan sağlık sorunları, hem bedenimiz, hemde beynimizde yarattığı tahribatın yaşam kalitemizi olumsuz yönde etkiliyor oluşu, gelecek nesillerimize de olumlu bir ilham vermiyor olması son derece manidardır. İlaç, medikal, gıda, silah, ve enerji konularında konvansiyonel (anlaşmaya dayalı uzlaşıcı) gizli küresel güçlerin kıskacındaki az gelişmiş ülkeler ve toplumlar, adeta bir kobay gibi masada pay ediliyorlar. Ülkelerdeki siyasi erklerin beyin hücre yapılanmaları, yalan depolama alan genişliği yaratmasıyla oluşan dolum nedeniyle, gerçeklerin bilinmesi ve konuşulmasına müsaade etmemektedirler. Gerçeklerin topluma yansıtılmaması konusunda küresel bir figüran olan bu yapılar, bilimsel siyasi yapıcılığı vasfından uzaklaştığı sonucuna, bizlerin artık kanaat getirebilmemiz son derece önemlidir. Emperyalistlerin sömürü düzeni oluşturduğu bir ülkede iktidarı dizayn etmek gibi bir huyları var olduğundan, muhalefet partilerini de dizayn etmek gibi bir girişimleri olur. Şayet istemedikleri bir iktidar ülkede yönetime gelmiş ise, yaptırımlar yoluyla bunu itaatkar bir konuma getirmek isteyeceklerdir. Bunu başaramayıp hedeflerindeki sömürü sistemini hayata geçirebilmek için, mutlaka altarnatif olarak ana muhalefet yolunu denerler. Bu'da sonuç vermezse diğer muhalefet parti ve sivil toplum kuruluşlarına yönelirler. Bu manada ülkemizinde bu hedefleri içerisinde yer aldığından ötürü, ülkenin gerçek sahipleri olan biz vatandaşlarına önemli görevler düşmektedir. Dikkatlerinize arz ettiğim bu kısa makalemde umarım düşündüklerinize tercüman olmuşumdur. Yakup CELİK.]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

18
Mayıs
21
Ağustos
28
Haziran
23
Haziran
16
Haziran