Prof. Dr. Tolga Yarman
Köşe Yazarı
Prof. Dr. Tolga Yarman
 

YENİ OSMANLICILIK ÇERÇEVESİNDE HİLAFET ÇAĞRILARI:
ENERJİ, BÖLGE VE TÜRKİYE

YENİ OSMANLICILIK ÇERÇEVESİNDE HİLAFET ÇAĞRILARI:ENERJİ, BÖLGE VE TÜRKİYEProf. Dr. Tolga Yarman [ 1 ]Sözcü Kitabevi’nden çıkan, “Yeni Dünya Düzeninde Nasıl bir Türkiye” [ 2 ] kapaklı kitaptakiyazım, “Bölgedeki Enerji Savaşlarına Odun Taşınırken, Cumhuriyetimiz’in ve İmânımız’ın,Akıl Genleriyle Oynanıyor, Aklımızı, Karış Karış Geri Alacağız ve Ebediyen PayidarKılacağız!”, başlığını taşıyordu.Bu yazının Türkiye odaklı bel kemiğini, eşanlamlı sayılabilecek, Yeni Osmanlıcılık [ 3 , 4 , 5 ],BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), Ilımlı İslâm ve Arap Baharı Projeleri, oluşturmaktaydı. Dahada merkeze ise, petrol ve doğal gazı koymamız yerinde olmaktaydı. Nitekim, bölgemiz ya daeski Osmanlı Toprakları, Dünyamız’ın büyük bir petrol ve doğal gaz deposu olmanın yanısıra, petrol ve doğal gazın en önde gelen üretim alanlarından başlıcası olmaktaydı.Günümüzde işte bu topraklarda; yeniden; Şii İran’a karşı, şekilciliği öne çeken; yozlaştırılmışsünni olarak, Saddamlaştırılacak; dış güdümlü, “güya halife” bir Türkiye, tasarlanmaktaydı…Algıladığım ve üst mercilere rapor ettiğim bütün işaretler bu yöndeydi.Temel BaşlıklarBu çerçevede şu temel başlıkları hatırlamak yerinde olacaktır: [ 6 , 7 , 8 , 9 ][ 1 ] 1963’de Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Üniversite öğrenimini Fransa’da gördü; Institut National des SciencesAppliquées de Lyon Mühendislik Okulu’ndan, 1967’de mezun oldu. “Doktora çalışmasını” ABD’de yaptı;Massachusetts Institute of Technology’den, 1972’de Nükleer Bilimler ve Mühendislik alanında “BilimDoktoru” ünvanını aldı. İTÜ’de, 1982’de Profesör oldu. CHP kapatıldıktan sonra yerine kurulan SosyalDemokrasi Partisi’nin (SODEP) (1983), kurucu üyesi oldu… Binlerce öğrencinin hocası… Pek çokakademik yapıtı bulunuyor. Yıllarca, birikimleri ile toplumun sorunlarının kesiştiği alt alanlarda, duraksız,ulusumuzu ve insanlığı savundu.[ 2 ] https://www.dr.com.tr/Kitap/Yeni-Dunya-Duzeninde-Nasil-Bir-Turkiye/Arastirma-Tarih/Politika-Arastirma/Turkiye-Politika-/urunno=0001956731001, Editör: Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan.[ 3 ] Prof. T. Yarman, Dışişleri Bakanlığı’na Mektup (20 Mayıs 2010), Arslan Bulut, Yeniçağ, 27 Temmuz2010.[ 4 ] Zikredilen mektubu Mektubu, Aytunç Erkin köşesinde hatırlattı: Sözcü, 16 Şubat 2020.[ 5 ] T. Yarman, “Haçlı Ordusu Yetmedi, Saddam'la da Olmadı, Ali'nin Torunları'nı Vurmak Üzere, Bölge'deYeni Bir Emeviyye Ordusu Kurulmak İsteniyor:  Enerji Zemininde, Bölge'nin ve Türkiye'nin EmperyallerTarafından Yeniden Yapılandırılmasında, Güncele Bütünsel Bir Bakış”, Makale, Emeryalizm ve Türkiye,Kitap, Kaynak Yayınları / Derleyen: Barış Doster: https://www.amazon.com/Emperyalizm-ve-T%C3%BCrkiye-Bar%C3%BDs-Doster/dp/9753439016.[ 6 ]: T. Yarman (Oturum Başkanı), M. Durakoğlu, R. Okçabol, E. Erdem, O. Yılmaz, “Peçeli Emperyalizm,Bölge, Türkiye ve Üniversite: Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletin mi?”, TÜMÖD, Baro Han, 23 Nisan2011.[ 7 ]: T. Yarman, “Enerji Zemininde, Bölge'nin ve Türkiye'nin Emperyaller Tarafından YenidenYapılandırılmasında Stratejik Denklemler”, TÜMÖD’ü ziyareti sırasında, Kemal Kılıçdaroğlu veArkadaşları’na yapılan sunum, 11 Temmuz 2011, ITÜ Sosyal Tesisi, Maçka.[ 8 ]: T. Yarman, “Dünya Betonarme Yalanlarla Yönetiliyor: Enerjinin Olduğu Yerde Siyaset, Hatta KirliSiyaset, Hatta Hatta Kanlı Siyaset Vardır!”, TMMOB 8. Enerji Sempozyumu, Küresel Enerji Politikaları veTürkiye, 17 Aralık 2011, Kültür Üniversitesi, İstanbul. (Davetli olarak yapılan bu konuşma SempozyumKitabı’nda yayınlanmıştır.) 1) 12 Eylül 1980 = 12 Eylül 2010Bu demek olmaktaydı ki, Türkiye’yi, 12 Eylül 1980 müdahalesine taşıyan dış saiklerle, 12Eylül 2010 referandumuna taşıyan dış saikler, aynıdırlar.Bilhassa, 12 Eylül 2010 referandumu uzantısında, Türkiye, “Yeni Osmanlıcılığa” attığıadımı pekiştirmiştir. Bu akımın ülkemizde sempatizanları bulunmakla beraber, proje,yukarıda işaret ettiğim doğrultuda, dış mihraklı olarak geliştirilmiştir. Yeni Osmanlıcılık;BOP’u; Arap Baharı’nı, Ilımlı İslam’ı ve ilk denemesi Saddam’ın, 1980’de İran’asaldırtılmasıyla gerçekleştirilmiş olan, Mezhep Savaşları’nı kapsamaktadır.Bugün ülkemizde, “dinci” denilen her eylem, “sığ” ve “yanlış anlaşılmaya çok müsait”olarak, adlandırılmaktadır. “Dinci” yerine, düzgün bir niteleme, hakkaniyetsizliğe veadaletsiziliğe karşı baş kaldırı refleksleri köreltilmiş, biata icbar edilmiş, tavırsız, amorf,kısacası, “şekil mezhepçisi” nitelemesidir; yani özden ziyade, şekle; şekille ayrıştırılmaya,boyun vermiş kişidir. Yapılmak istenen, en başta belirttiğim çerçevede, Cumhuriyetimiz’in veİmânımız’ın akıl genleriyle oynanıp, bunların yozlaştırılmasıdır. Aklı, naklin önündençıkartıp, arkaya, hatta giderek çöpe atmayı, hedeflemektedir. Yönetimde akıl olmayacaktır,kesin biat olacaktır, inançta da akıl olmayacaktır, ne naklediliyorsa o olacaktır, başka da birşey olmayacaktır…2) Birinci Dünya Savaşı (1914 – 1918) = Birinci Dünya Enerji SavaşıŞunun şurası 2002’den sonra BOP’a paralel olarak, “Yeni Osmanlıcılık” diye bir projenin dışmihraklı olarak uygulamaya getirilmiş olması, yukarıdaki başlığı vaz etmemizi beraberindegetirmektedir. Bu bağlamda; Türk’ün gösterdiği efsane kahramanlık saklı olarak; ÇanakkaleSavaşları (1915 – 1916), bir boyutuyla olsun; İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası (Müttefikler)bir tarafta, Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu öbür tarafta; ancak Osmanlı’nın her haldegıyabında olarak; Almaya’nın, Osmanlı’dan imtiyazla tesis ettiği “Berlin - Bağdatdemiryolunu”, Sirkeci ile Haydarpaşa arasındaki İstanbul bağlantısı, kesilmek suretiyle,akamete uğratmak ve Almaya’yı, petrol ve doğal gaza erişiminden ala koymak, anlamındadır.Başka bir deyişle, Avrupa enerji açısından kuraktır. Birinci Dünya Savaşı itibariyle, hemAlmanya hem de Müttefikler, Osmanlı topraklarında bulunan, enerji kaynaklarına ulaşmakistemektedirler. Bu savaşta Müttefikler galip gelmekte, Almanya mağlup olmaktadır. ErmeniÇeteleri’nin, tam da Çanakkale Savaşları sırasında, Doğumuz’da silahlandırılmasını, böyle birbağlamda, Osmanlı Kuvvetleri’ni Çanakkale savunmasında zayıflatmak üzere, Londra, Parisve Moskova, Hariciyeleri’nin ve Genelkurmayları’nın geliştirdiği, olağan bir strateji olarakgörmemek için, kör olmak gerekir.3) Öylelikle Müttefikler’in, Birinci Dünya Savaşı Çerçevesinde vaz ettikleri, Üç TemelStrateji, Gerçekleştirilmiştir…Söz konusu olan ve hiç bir yerde telaffuz edilmeyen temel stratejiler şunlardır:o Petrol bulunduran Osmanlı topraklarını Payitaht İstanbul’dan çöz.o Müslüman toplumları Payitaht İstanbul’dan çöz.o Almanya’yı, Ortadoğu’dan kov.Fazla olarak, Anadolu’yu parçala, paylaş, yut! Mustafa Kemal Atatürk “Mucizesi”, busonuncu stratejik hedefe, müsaade etmemiştir… Ne var ki, ilk üç stratejik hedef kusursuztutturulmuştur. Bugün yani, şu olup bitenden yüz yıl sonraki Yeni Osmanlıcılık Projesi,1919’daki deyişiyle “yerli” (ama, kimse kusura bakmasın, “milli” diyemeyeceğim), İngilizMuhipleri (sevdalanmış yalakaları) marifetiyle, o mucizeden, öç alma projesidir…[ 9 ]: T. Yarman, “Enerji Zemininde, Bölge'nin ve Türkiye'nin Emperyaller Tarafından YenidenYapılandırılmasında Stratejik Denklemler”, Fen Edebiyat Fakültesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaz Tepe,23 Aralık 2011. Bunu idrak ediyorsak, “iç cephe” sağlam demektir. Bu çerçevede, dediklerimi iktidarodaklarının, keza, muhalefet odaklarının idrak edeceklerini umuyorum. Onlara şunu hususuhatırlatmak isterim: Pentagon (ABD Genelkurmayı), bizim, TBMM’den 2003’te İrak tezkeresinin geçmemişolması yönündeki altın başarımız saklı olarak, ifade ediyorum… İrak’a, güneyden 250bin kişilik bir orduyla girdi… İrak halledildi. Burnunuzun dibine kadar ve bu cesamettegiren bir ordunun arkasında bulunan genelkurmayın, bizim için bir güzellikkurgulamaması düşünülemez. Öyle de oldu. Yalnız iktidar için değil, muhalefet için de birgüzellik kurgulamaması düşünülemez… Öyle yapmıyorsa, o genelkurmay, iyi birgenelkurmay değil demektir!..Hemen her işaretten, söz konusu genelkurmayın, görevini kusursuz olarak eda ettiğiniizliyoruz… İktidarı, şantaj altında bırakmışlardır. [ 10 ] Geriye kalanı, muhalefet yönetimlerieliyle, idare etmeyi de, elhak başarmışlardır. [ 11 ]Burada, Hâşâ ne “Şeytan”a Yapacak bir şey Kalıyor, Ne de “Şeytan’a Uyana HesapGününde Sorulacak Sual”…2 Ocak 2022’de bir bakan, göreneğe ihanet anlamında sayılacak şu sözleri, ayrıca arka arkayaüç kez tekrarlayarak, sarfetti:Yaptıklarımız bize Allah yaptırıyor!..Burada, hâşâ ne “Şeytan”a yapacak bir şey kalıyor, ne de “Şeytan’a uyana hesap günündesorulacak sual”… Kötüsü, Allah’a (tövbe) günah ciro ediliyor, oluyor… Görenekte, oysa sözkonusu fiiller, günahtır. Bu; ne kadar böyleyse; göreneğin bekçisi aklın ve vicdanınparçalanarak yok edilmesi suretiyle; bir o kadar, Yeni Osmanlıcılığın “amentüsüdür”…Hilafet ÇağrılarıSüreçte kulağımıza daha, önceleri olduğundan daha da sık gelmeye başlamış olan hilafetçağrılarını, tek tük ferdî çıkış olarak görmek gaflettir.Ayasofya Camiimiz’in, bütünüyle ve tekrar ibadete açılması; olup biten, YeniOsmanlıcılık Projesi’nin dikkatle dokunmuş bir halkasıdır. Ayasofya’nın, bahse konusürecini, yukarıda 2 sayılı dipnotta işaret ettiğim kitaptaki makalemde irdeledim… Pekiyi, bizne yaptık, 24 Temmuz 2020 günü, yani Lozan Anlaşması’nın, yani Türkiyemiz’in tapusununimzalandığı günün, 97’nci yıldönümünde!.. Takkemizi, maskemizi ve seccademizi kapıpgittik, hazır olan imama uyduk, namazımızı kıldık… Allah kabul etsin, ancak, imamCumhuriyet’e sövdü, Atatürk’e sövdü, biz dut yemiş bülbül gibi kala kaldık… Ellerimizikulaklarımıza dokundurarak namaza durduk; oturduk kalktık, kem küm, güya dua ettik;sonunda bir o yana bir bu yana, selam verdik. Çıktık işin içinden… Yuh olsun valla, bize!..Şu basiret özrünün bilincindeysek, “iç cephe”, sağlam demektir.Müteakiben, basiret özrümüzden kurtulmak gerekir… Nasıl mı?.. Bu soruyu ise,“Türkiye için Ne yapmalı?” [ 12 ] başlıklı kitabımızda yanıtlamıştım… Aşağıya alıyorum… [10] Deutsche Welle, 30 Ekim 2019.[11] T. Yarman, Kurultay Konuşması, CHP, 25 Temmuz 2020.[12] https://www.sozcukitabevi.com/Kitap/turkiye-icin-ne-yapmali Editör: Prof. Ahmet Övgün Ercan Başaramazsak, söyleyeyim, ağızdan yel alsın… Hilafet’in ilanı, dış destekli, Kuzey Afrika’da,giderek Afrika’nın Müslüman ülkelerinde, Orta Doğu’da, Arap Yarımadası’nda, fevkaladeörgün bir proje olarak yürütülen, Yani Osmanlıcılığın, Ilımlı İslam’ın, doğal son bir halkasıolarak tecelli edecektir… Etkisi, az olur çok olur bilemem… Ayasofya’nın bütünüyle vetekrar ibadete açılmasından sonra ortaya gelen etkiden çok mu olur, az mı olur, onu dabilemem… Şu ki ülkemizin git gide daha da tutsak bir konuma sürükleneceği korkarım,ortadadır…Söz konusu bağlamda, işte, “Türkiye için Ne yapmalı?” başlıklı kitabımızdaki makaleminsonuç bölümünü aşağıya alıyorum…Bölgede, petrol ve doğal gaz sömürüsüne, en büyük mâni, Atatürk Cumhuriyeti olduğu için,Cumhuriyetimiz yozlaştırılmak üzere, elden gelen her türlü şer eylem gündeme getirilmiştir.Rejim (2017’de) bunun için değişmiştir. Bölgede mezhep savaşları bunun içinkörüklenmiştir… Böylesi bir operasyona ne yazık ki, muhalefet, ayrıca alet edilmiştir.Dış dayatmalı ve iktidarı olduğu kadar muhalefeti de kapsayan, kurguyu bozmanın yegâneyolu; her cenahtan ilericileri toplayacak tabandaki seçmenle, Cumhurbaşkanı adayımızıbelirleyebilmek üzere, belli bir “önseçim” gerçekleştirmektir… Bu yönde kamuoyuoluşturulmalıdır… Adaylar belli bir yöntemle örneğin beşe indirgenir, sonra yarıştırılırlar .Bir rüzgar estirelim… Fikrî zenginlik çağlasın… Coşku olsun, heyecan dorukta olsun…Umutlar kocaman kocaman tomurcuklansın… Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını nasıl tasavvurediyoruz, anlatalım, görüşlerimizi, önerilerimizi yarıştıralım, onları yan yana koyalım… Devbir yürek olalım, dev bir erek…  Bütün Türkiye ile, bölge ile, dünya ile kucaklaşalım… Barışıkurumsallaştıralım… Seçeceğimiz aday, cumhurbaşkanımız olacaktır… O’nun etrafındakilitlenince Türkiye, enginlere sığmayacak, taşacaktır… Güneş ufuktan şimdi doğar… Gümüşdere durmaz akar… Yürüyelim arkadaşlar!.. Yazi, Prof. Ahmet Övgün Ercan'in Ediorlugu'nde Pankuş'tan çıkmak üzere olan kitapta yer verilmek üzere kaleme alınmıştır... ]]>
Ekleme Tarihi: 25 Ocak 2022 - Salı
Prof. Dr. Tolga Yarman

YENİ OSMANLICILIK ÇERÇEVESİNDE HİLAFET ÇAĞRILARI:
ENERJİ, BÖLGE VE TÜRKİYE

YENİ OSMANLICILIK ÇERÇEVESİNDE HİLAFET ÇAĞRILARI:ENERJİ, BÖLGE VE TÜRKİYEProf. Dr. Tolga Yarman [ 1 ]Sözcü Kitabevi’nden çıkan, “Yeni Dünya Düzeninde Nasıl bir Türkiye” [ 2 ] kapaklı kitaptakiyazım, “Bölgedeki Enerji Savaşlarına Odun Taşınırken, Cumhuriyetimiz’in ve İmânımız’ın,Akıl Genleriyle Oynanıyor, Aklımızı, Karış Karış Geri Alacağız ve Ebediyen PayidarKılacağız!”, başlığını taşıyordu.Bu yazının Türkiye odaklı bel kemiğini, eşanlamlı sayılabilecek, Yeni Osmanlıcılık [ 3 , 4 , 5 ],BOP (Büyük Ortadoğu Projesi), Ilımlı İslâm ve Arap Baharı Projeleri, oluşturmaktaydı. Dahada merkeze ise, petrol ve doğal gazı koymamız yerinde olmaktaydı. Nitekim, bölgemiz ya daeski Osmanlı Toprakları, Dünyamız’ın büyük bir petrol ve doğal gaz deposu olmanın yanısıra, petrol ve doğal gazın en önde gelen üretim alanlarından başlıcası olmaktaydı.Günümüzde işte bu topraklarda; yeniden; Şii İran’a karşı, şekilciliği öne çeken; yozlaştırılmışsünni olarak, Saddamlaştırılacak; dış güdümlü, “güya halife” bir Türkiye, tasarlanmaktaydı…Algıladığım ve üst mercilere rapor ettiğim bütün işaretler bu yöndeydi.Temel BaşlıklarBu çerçevede şu temel başlıkları hatırlamak yerinde olacaktır: [ 6 , 7 , 8 , 9 ][ 1 ] 1963’de Galatasaray Lisesi’ni bitirdi. Üniversite öğrenimini Fransa’da gördü; Institut National des SciencesAppliquées de Lyon Mühendislik Okulu’ndan, 1967’de mezun oldu. “Doktora çalışmasını” ABD’de yaptı;Massachusetts Institute of Technology’den, 1972’de Nükleer Bilimler ve Mühendislik alanında “BilimDoktoru” ünvanını aldı. İTÜ’de, 1982’de Profesör oldu. CHP kapatıldıktan sonra yerine kurulan SosyalDemokrasi Partisi’nin (SODEP) (1983), kurucu üyesi oldu… Binlerce öğrencinin hocası… Pek çokakademik yapıtı bulunuyor. Yıllarca, birikimleri ile toplumun sorunlarının kesiştiği alt alanlarda, duraksız,ulusumuzu ve insanlığı savundu.[ 2 ] https://www.dr.com.tr/Kitap/Yeni-Dunya-Duzeninde-Nasil-Bir-Turkiye/Arastirma-Tarih/Politika-Arastirma/Turkiye-Politika-/urunno=0001956731001, Editör: Prof. Dr. Ahmet Övgün Ercan.[ 3 ] Prof. T. Yarman, Dışişleri Bakanlığı’na Mektup (20 Mayıs 2010), Arslan Bulut, Yeniçağ, 27 Temmuz2010.[ 4 ] Zikredilen mektubu Mektubu, Aytunç Erkin köşesinde hatırlattı: Sözcü, 16 Şubat 2020.[ 5 ] T. Yarman, “Haçlı Ordusu Yetmedi, Saddam'la da Olmadı, Ali'nin Torunları'nı Vurmak Üzere, Bölge'deYeni Bir Emeviyye Ordusu Kurulmak İsteniyor:  Enerji Zemininde, Bölge'nin ve Türkiye'nin EmperyallerTarafından Yeniden Yapılandırılmasında, Güncele Bütünsel Bir Bakış”, Makale, Emeryalizm ve Türkiye,Kitap, Kaynak Yayınları / Derleyen: Barış Doster: https://www.amazon.com/Emperyalizm-ve-T%C3%BCrkiye-Bar%C3%BDs-Doster/dp/9753439016.[ 6 ]: T. Yarman (Oturum Başkanı), M. Durakoğlu, R. Okçabol, E. Erdem, O. Yılmaz, “Peçeli Emperyalizm,Bölge, Türkiye ve Üniversite: Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletin mi?”, TÜMÖD, Baro Han, 23 Nisan2011.[ 7 ]: T. Yarman, “Enerji Zemininde, Bölge'nin ve Türkiye'nin Emperyaller Tarafından YenidenYapılandırılmasında Stratejik Denklemler”, TÜMÖD’ü ziyareti sırasında, Kemal Kılıçdaroğlu veArkadaşları’na yapılan sunum, 11 Temmuz 2011, ITÜ Sosyal Tesisi, Maçka.[ 8 ]: T. Yarman, “Dünya Betonarme Yalanlarla Yönetiliyor: Enerjinin Olduğu Yerde Siyaset, Hatta KirliSiyaset, Hatta Hatta Kanlı Siyaset Vardır!”, TMMOB 8. Enerji Sempozyumu, Küresel Enerji Politikaları veTürkiye, 17 Aralık 2011, Kültür Üniversitesi, İstanbul. (Davetli olarak yapılan bu konuşma SempozyumKitabı’nda yayınlanmıştır.)

1) 12 Eylül 1980 = 12 Eylül 2010Bu demek olmaktaydı ki, Türkiye’yi, 12 Eylül 1980 müdahalesine taşıyan dış saiklerle, 12Eylül 2010 referandumuna taşıyan dış saikler, aynıdırlar.Bilhassa, 12 Eylül 2010 referandumu uzantısında, Türkiye, “Yeni Osmanlıcılığa” attığıadımı pekiştirmiştir. Bu akımın ülkemizde sempatizanları bulunmakla beraber, proje,yukarıda işaret ettiğim doğrultuda, dış mihraklı olarak geliştirilmiştir. Yeni Osmanlıcılık;BOP’u; Arap Baharı’nı, Ilımlı İslam’ı ve ilk denemesi Saddam’ın, 1980’de İran’asaldırtılmasıyla gerçekleştirilmiş olan, Mezhep Savaşları’nı kapsamaktadır.Bugün ülkemizde, “dinci” denilen her eylem, “sığ” ve “yanlış anlaşılmaya çok müsait”olarak, adlandırılmaktadır. “Dinci” yerine, düzgün bir niteleme, hakkaniyetsizliğe veadaletsiziliğe karşı baş kaldırı refleksleri köreltilmiş, biata icbar edilmiş, tavırsız, amorf,kısacası, “şekil mezhepçisi” nitelemesidir; yani özden ziyade, şekle; şekille ayrıştırılmaya,boyun vermiş kişidir. Yapılmak istenen, en başta belirttiğim çerçevede, Cumhuriyetimiz’in veİmânımız’ın akıl genleriyle oynanıp, bunların yozlaştırılmasıdır. Aklı, naklin önündençıkartıp, arkaya, hatta giderek çöpe atmayı, hedeflemektedir. Yönetimde akıl olmayacaktır,kesin biat olacaktır, inançta da akıl olmayacaktır, ne naklediliyorsa o olacaktır, başka da birşey olmayacaktır…2) Birinci Dünya Savaşı (1914 – 1918) = Birinci Dünya Enerji SavaşıŞunun şurası 2002’den sonra BOP’a paralel olarak, “Yeni Osmanlıcılık” diye bir projenin dışmihraklı olarak uygulamaya getirilmiş olması, yukarıdaki başlığı vaz etmemizi beraberindegetirmektedir. Bu bağlamda; Türk’ün gösterdiği efsane kahramanlık saklı olarak; ÇanakkaleSavaşları (1915 – 1916), bir boyutuyla olsun; İngiltere, Fransa ve Çarlık Rusyası (Müttefikler)bir tarafta, Almanya ve Osmanlı İmparatorluğu öbür tarafta; ancak Osmanlı’nın her haldegıyabında olarak; Almaya’nın, Osmanlı’dan imtiyazla tesis ettiği “Berlin - Bağdatdemiryolunu”, Sirkeci ile Haydarpaşa arasındaki İstanbul bağlantısı, kesilmek suretiyle,akamete uğratmak ve Almaya’yı, petrol ve doğal gaza erişiminden ala koymak, anlamındadır.Başka bir deyişle, Avrupa enerji açısından kuraktır. Birinci Dünya Savaşı itibariyle, hemAlmanya hem de Müttefikler, Osmanlı topraklarında bulunan, enerji kaynaklarına ulaşmakistemektedirler. Bu savaşta Müttefikler galip gelmekte, Almanya mağlup olmaktadır. ErmeniÇeteleri’nin, tam da Çanakkale Savaşları sırasında, Doğumuz’da silahlandırılmasını, böyle birbağlamda, Osmanlı Kuvvetleri’ni Çanakkale savunmasında zayıflatmak üzere, Londra, Parisve Moskova, Hariciyeleri’nin ve Genelkurmayları’nın geliştirdiği, olağan bir strateji olarakgörmemek için, kör olmak gerekir.3) Öylelikle Müttefikler’in, Birinci Dünya Savaşı Çerçevesinde vaz ettikleri, Üç TemelStrateji, Gerçekleştirilmiştir…Söz konusu olan ve hiç bir yerde telaffuz edilmeyen temel stratejiler şunlardır:o Petrol bulunduran Osmanlı topraklarını Payitaht İstanbul’dan çöz.o Müslüman toplumları Payitaht İstanbul’dan çöz.o Almanya’yı, Ortadoğu’dan kov.Fazla olarak, Anadolu’yu parçala, paylaş, yut! Mustafa Kemal Atatürk “Mucizesi”, busonuncu stratejik hedefe, müsaade etmemiştir… Ne var ki, ilk üç stratejik hedef kusursuztutturulmuştur. Bugün yani, şu olup bitenden yüz yıl sonraki Yeni Osmanlıcılık Projesi,1919’daki deyişiyle “yerli” (ama, kimse kusura bakmasın, “milli” diyemeyeceğim), İngilizMuhipleri (sevdalanmış yalakaları) marifetiyle, o mucizeden, öç alma projesidir…[ 9 ]: T. Yarman, “Enerji Zemininde, Bölge'nin ve Türkiye'nin Emperyaller Tarafından YenidenYapılandırılmasında Stratejik Denklemler”, Fen Edebiyat Fakültesi, Dokuz Eylül Üniversitesi, Tınaz Tepe,23 Aralık 2011.

Bunu idrak ediyorsak, “iç cephe” sağlam demektir. Bu çerçevede, dediklerimi iktidarodaklarının, keza, muhalefet odaklarının idrak edeceklerini umuyorum. Onlara şunu hususuhatırlatmak isterim:

Pentagon (ABD Genelkurmayı), bizim, TBMM’den 2003’te İrak tezkeresinin geçmemişolması yönündeki altın başarımız saklı olarak, ifade ediyorum… İrak’a, güneyden 250bin kişilik bir orduyla girdi… İrak halledildi. Burnunuzun dibine kadar ve bu cesamettegiren bir ordunun arkasında bulunan genelkurmayın, bizim için bir güzellikkurgulamaması düşünülemez. Öyle de oldu. Yalnız iktidar için değil, muhalefet için de birgüzellik kurgulamaması düşünülemez… Öyle yapmıyorsa, o genelkurmay, iyi birgenelkurmay değil demektir!..Hemen her işaretten, söz konusu genelkurmayın, görevini kusursuz olarak eda ettiğiniizliyoruz… İktidarı, şantaj altında bırakmışlardır. [ 10 ] Geriye kalanı, muhalefet yönetimlerieliyle, idare etmeyi de, elhak başarmışlardır. [ 11 ]Burada, Hâşâ ne “Şeytan”a Yapacak bir şey Kalıyor, Ne de “Şeytan’a Uyana HesapGününde Sorulacak Sual”…2 Ocak 2022’de bir bakan, göreneğe ihanet anlamında sayılacak şu sözleri, ayrıca arka arkayaüç kez tekrarlayarak, sarfetti:Yaptıklarımız bize Allah yaptırıyor!..Burada, hâşâ ne “Şeytan”a yapacak bir şey kalıyor, ne de “Şeytan’a uyana hesap günündesorulacak sual”… Kötüsü, Allah’a (tövbe) günah ciro ediliyor, oluyor… Görenekte, oysa sözkonusu fiiller, günahtır. Bu; ne kadar böyleyse; göreneğin bekçisi aklın ve vicdanınparçalanarak yok edilmesi suretiyle; bir o kadar, Yeni Osmanlıcılığın “amentüsüdür”…Hilafet ÇağrılarıSüreçte kulağımıza daha, önceleri olduğundan daha da sık gelmeye başlamış olan hilafetçağrılarını, tek tük ferdî çıkış olarak görmek gaflettir.Ayasofya Camiimiz’in, bütünüyle ve tekrar ibadete açılması; olup biten, YeniOsmanlıcılık Projesi’nin dikkatle dokunmuş bir halkasıdır. Ayasofya’nın, bahse konusürecini, yukarıda 2 sayılı dipnotta işaret ettiğim kitaptaki makalemde irdeledim… Pekiyi, bizne yaptık, 24 Temmuz 2020 günü, yani Lozan Anlaşması’nın, yani Türkiyemiz’in tapusununimzalandığı günün, 97’nci yıldönümünde!.. Takkemizi, maskemizi ve seccademizi kapıpgittik, hazır olan imama uyduk, namazımızı kıldık… Allah kabul etsin, ancak, imamCumhuriyet’e sövdü, Atatürk’e sövdü, biz dut yemiş bülbül gibi kala kaldık… Ellerimizikulaklarımıza dokundurarak namaza durduk; oturduk kalktık, kem küm, güya dua ettik;sonunda bir o yana bir bu yana, selam verdik. Çıktık işin içinden… Yuh olsun valla, bize!..Şu basiret özrünün bilincindeysek, “iç cephe”, sağlam demektir.Müteakiben, basiret özrümüzden kurtulmak gerekir… Nasıl mı?.. Bu soruyu ise,“Türkiye için Ne yapmalı?” [ 12 ] başlıklı kitabımızda yanıtlamıştım… Aşağıya alıyorum…

[10] Deutsche Welle, 30 Ekim 2019.[11] T. Yarman, Kurultay Konuşması, CHP, 25 Temmuz 2020.[12] https://www.sozcukitabevi.com/Kitap/turkiye-icin-ne-yapmali Editör: Prof. Ahmet Övgün Ercan

Başaramazsak, söyleyeyim, ağızdan yel alsın… Hilafet’in ilanı, dış destekli, Kuzey Afrika’da,giderek Afrika’nın Müslüman ülkelerinde, Orta Doğu’da, Arap Yarımadası’nda, fevkaladeörgün bir proje olarak yürütülen, Yani Osmanlıcılığın, Ilımlı İslam’ın, doğal son bir halkasıolarak tecelli edecektir… Etkisi, az olur çok olur bilemem… Ayasofya’nın bütünüyle vetekrar ibadete açılmasından sonra ortaya gelen etkiden çok mu olur, az mı olur, onu dabilemem… Şu ki ülkemizin git gide daha da tutsak bir konuma sürükleneceği korkarım,ortadadır…Söz konusu bağlamda, işte, “Türkiye için Ne yapmalı?” başlıklı kitabımızdaki makaleminsonuç bölümünü aşağıya alıyorum…Bölgede, petrol ve doğal gaz sömürüsüne, en büyük mâni, Atatürk Cumhuriyeti olduğu için,Cumhuriyetimiz yozlaştırılmak üzere, elden gelen her türlü şer eylem gündeme getirilmiştir.Rejim (2017’de) bunun için değişmiştir. Bölgede mezhep savaşları bunun içinkörüklenmiştir… Böylesi bir operasyona ne yazık ki, muhalefet, ayrıca alet edilmiştir.Dış dayatmalı ve iktidarı olduğu kadar muhalefeti de kapsayan, kurguyu bozmanın yegâneyolu; her cenahtan ilericileri toplayacak tabandaki seçmenle, Cumhurbaşkanı adayımızıbelirleyebilmek üzere, belli bir “önseçim” gerçekleştirmektir… Bu yönde kamuoyuoluşturulmalıdır… Adaylar belli bir yöntemle örneğin beşe indirgenir, sonra yarıştırılırlar .Bir rüzgar estirelim… Fikrî zenginlik çağlasın… Coşku olsun, heyecan dorukta olsun…Umutlar kocaman kocaman tomurcuklansın… Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını nasıl tasavvurediyoruz, anlatalım, görüşlerimizi, önerilerimizi yarıştıralım, onları yan yana koyalım… Devbir yürek olalım, dev bir erek…  Bütün Türkiye ile, bölge ile, dünya ile kucaklaşalım… Barışıkurumsallaştıralım… Seçeceğimiz aday, cumhurbaşkanımız olacaktır… O’nun etrafındakilitlenince Türkiye, enginlere sığmayacak, taşacaktır… Güneş ufuktan şimdi doğar… Gümüşdere durmaz akar… Yürüyelim arkadaşlar!..

Yazi, Prof. Ahmet Övgün Ercan'in Ediorlugu'nde Pankuş'tan çıkmak üzere olan kitapta yer verilmek üzere kaleme alınmıştır...

]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

27
Mayıs
28
Ekim
28
Mayıs
15
Şubat
05
Eylül