Zehra Ünal
Köşe Yazarı
Zehra Ünal
 

Yarışmak mı, Yaşamak mı?

Evler yarışta, arabalar start çizgisinde, eşler gizli kıyas tablolarında… Çocuklar, kıyafetler, hatta dertler ve hastalıklar bile bir “benimkisi daha çok” yarışının içinde. Öyle ki artık kimin acısı daha derin, kimin gözyaşı daha haklı, o bile bir skor tablosunda yer bulabiliyor. Yarış, her yeri sarmış durumda. Ama yarışın kendisi bile artık kimseye iyi gelmiyor. Oysa hayatta yarışılması gereken yegâne şey, iyiliktir. Fakat iyilik sessizdir. Göstermez kendini. Manşetlik bir yanı yoktur, takipçi kazandırmaz, alkış toplamaz. Belki de bu yüzden çoğu zaman yarış dışı bırakılır. “Hayırda yarışmak” ayet olur da, hayat olmaz. Biraz düşünelim… Neden bu kadar çok kıyaslıyoruz? Neden sürekli karşılaştırıyoruz? Çünkü var olma biçimimiz, başkalarının varlığına bağlı hale geldi. Sosyal medyada gördüğümüz her paylaşımla, kendimize yeni bir "yetersizlik" hikayesi yazıyoruz. “Ben neden orada değilim?”, “Benim çocuğum neden bunu yapamıyor?”, “Ben neden onun kadar sevilmiyorum?”... İnsanın özüyle buluşamadığı bu çağda, belki de en devrimci şey, yarışmamak. En cesur duruş, yavaşlamak. En kıymetli marifet, sadeleşmek. Yapay zekâlar bile bu hız çağında, insan gibi düşünmeyi öğrenirken, biz insanlar makine gibi yaşamaya başlıyoruz. Üstelik her şeyin algoritmalarla ölçüldüğü bir dünyada, doğru bir insan olmak, ölçülemez bir meziyet olarak kaldı. Puanlanamaz, filtrelenemez, etkileşim alamaz. Ama bir insanı hayata bağlayabilir, bir çocuğun kalbini ısıtabilir, bir yaşlıya huzur verebilir. Eğer illa bir şey olmak istiyorsanız; iyi bir insan olun. Doğru bir insan olun. Güzel bir insan olun. O kulvarda rakip yok, rekabet yok. Sadece kalbinizle baş başasınız. Unutmayın, hayat bir yarış değil. Bir yolculuk. Ve bu yolculukta kimseyle değil, sadece kendi dününüzle yarışmanız yeterli. Dün olduğunuzdan daha anlayışlı, daha vicdanlı, daha adil, daha sevgi dolu biriyseniz  kazandınız demektir. Yarışan değil, yaşatan olun. Çünkü bu dünya, iyi insanların sessiz kahramanlığına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor.
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2025 - Çarşamba
Zehra Ünal

Yarışmak mı, Yaşamak mı?

Evler yarışta, arabalar start çizgisinde, eşler gizli kıyas tablolarında… Çocuklar, kıyafetler, hatta dertler ve hastalıklar bile bir “benimkisi daha çok” yarışının içinde. Öyle ki artık kimin acısı daha derin, kimin gözyaşı daha haklı, o bile bir skor tablosunda yer bulabiliyor. Yarış, her yeri sarmış durumda. Ama yarışın kendisi bile artık kimseye iyi gelmiyor.

Oysa hayatta yarışılması gereken yegâne şey, iyiliktir. Fakat iyilik sessizdir. Göstermez kendini. Manşetlik bir yanı yoktur, takipçi kazandırmaz, alkış toplamaz. Belki de bu yüzden çoğu zaman yarış dışı bırakılır. “Hayırda yarışmak” ayet olur da, hayat olmaz.

Biraz düşünelim… Neden bu kadar çok kıyaslıyoruz? Neden sürekli karşılaştırıyoruz? Çünkü var olma biçimimiz, başkalarının varlığına bağlı hale geldi. Sosyal medyada gördüğümüz her paylaşımla, kendimize yeni bir "yetersizlik" hikayesi yazıyoruz. “Ben neden orada değilim?”, “Benim çocuğum neden bunu yapamıyor?”, “Ben neden onun kadar sevilmiyorum?”...

İnsanın özüyle buluşamadığı bu çağda, belki de en devrimci şey, yarışmamak. En cesur duruş, yavaşlamak. En kıymetli marifet, sadeleşmek.

Yapay zekâlar bile bu hız çağında, insan gibi düşünmeyi öğrenirken, biz insanlar makine gibi yaşamaya başlıyoruz. Üstelik her şeyin algoritmalarla ölçüldüğü bir dünyada, doğru bir insan olmak, ölçülemez bir meziyet olarak kaldı. Puanlanamaz, filtrelenemez, etkileşim alamaz. Ama bir insanı hayata bağlayabilir, bir çocuğun kalbini ısıtabilir, bir yaşlıya huzur verebilir.

Eğer illa bir şey olmak istiyorsanız; iyi bir insan olun. Doğru bir insan olun. Güzel bir insan olun. O kulvarda rakip yok, rekabet yok. Sadece kalbinizle baş başasınız.

Unutmayın, hayat bir yarış değil. Bir yolculuk. Ve bu yolculukta kimseyle değil, sadece kendi dününüzle yarışmanız yeterli. Dün olduğunuzdan daha anlayışlı, daha vicdanlı, daha adil, daha sevgi dolu biriyseniz  kazandınız demektir.

Yarışan değil, yaşatan olun. Çünkü bu dünya, iyi insanların sessiz kahramanlığına her zamankinden daha çok ihtiyaç duyuyor.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

17
Eylül
13
Ağustos
25
Temmuz
16
Mayıs
18
Nisan
03
Mart
27
Şubat