Sizden Gelenler
Köşe Yazarı
Sizden Gelenler
 

BAYRAMLARIMIZDA ŞEKER NASIL ACILAŞTI?

Bütün insanlar şekeri ve şekerden üretilmiş ürünleri severler. Hele Türklerin de bu konuda artık dünyaya mal olmuş şekerden üretilmiş tatlıları; akide şekerleri, baklavaları vardır. Ramazan Bayramı’nda şeker tadında bir yazı yazmak isterdim. Ancak gerçekler bilinirse, onları değiştirebilir, daha iyi bir duruma getirebiliriz. Şeker Nasıl Acılaştı? Türkiye’de şeker, bütünüyle şeker pancarından üretiliyordu. Bu, ilk defa Bülent Ecevit tarafından iyi niyetli olarak (!) dışarıdan kurtarıcı olarak getirilen Kemal Derviş Yasaları ile bozuldu. Sonra şeker fabrikaları zarar ediyor gerekçesiyle (?) özelleştirmeler başladı. Türkşeker bünyesindeki 25 şeker fabrikasının 10’u 2018 yılında özelleştirildi. 2021’de şeker pancarı üretimi yüzde 21 düşerek 18 milyon 250 bin ton olarak gerçekleşti. Türkşeker, 2018 yılındaki özelleştirmeler öncesi pancardan şeker üreten şirketler içerisinde yüzde 65 paya sahip idi. Bu oran günümüzde yüzde 35’e geriledi. 2021 yılında toz şekerin fiyatı yüzde 49, kesme şekerin fiyatı ise yüzde 55 arttı. Özelleştirme öncesi ve sonrası pancar ekilen alan ise şöyle azaldı; 1992 yılında 4,3 milyon dekar alana pancar ekimi yapılırken 2002 yılında bu alanın 3,7 milyon dekara, 2021’de ise 3,3 milyon dekara geriledi. 2002-2003 yılında 3.982 ton şeker ithalatı, 209 bin 153 ton da ihracat yapılırken 2019-2020 döneminde ihracat 244 bin 710 ton oldu, ithalat ise 70 kattan fazla artarak 283 bin 662 tona çıktı. Özetle günümüzde  yaşanan şeker krizinin başlıca  nedenlerinden biri şeker fabrikalarının bir kısmının özelleştirilmesiyle birlikte, özellerin devreye girmesiyle piyasada şeker fiyatlandırması açısından ikili bir yapının olması. Sonuçta Türkşeker AŞ’ ine ait fabrikaların satılmaları ve Şeker Yasası, çiftçilere,şeker fabrikası işçilerine, mevsimlik işçilere, tüketicilere ve sağlımıza zarar verdi. Türkiye’nin gıda egemenliği şekerle de yara aldı. Şeker Yasası ile sağlımız olumsuz olarak etkilendi! Diğer yandan pancar yanında mısır gibi diğer bitkilerden elde edilen şeker benzeri maddelerin, kısaca Nişasta Bazlı Şeker(NBŞ) üretimine başlangıçta Amerika Birleşik Devletleri temelli yabancı sermaye desteklenerek olanak sağlandı. Bunların toplam şeker üretimindeki payına Kota diyoruz. Kota, başlangıçta yüzde 10 idi.Beklentiler,yüksek olan bu oranın sağlığa zararlı olduğu için AB’de olduğu üzere  azaltılması yönünde iken hükümetin,8 Nisan 2013 tarihinde TBMM’ne sunduğu yasa tasarısı ile NBŞ kotası yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkarıldı. Ancak daha sonra tepkiler üzerine yüzde 5’i kadar ve 2021/2022 pazarlama yılları için yüzde 50 azaltılarak yüzde 2,5 kadar indirildi. Oysa AB ülkelerinde kota oranının daha çok yüzde 0 oranında değiştiği biliniyor. NBŞ tüketimi, pancardan elde edilen şekere göre daha ucuz olduğu gerekçesiyle; şekerlemeler, unlu mamuller, reçel, alkollü ve alkolsüz içecekler gibi şeker gıda sanayinde arttı, sağlığımıza zarar verdi ve vermeye devam ediyor. Şeker hastalığı ve şişmanlık başta olmak üzere kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalıkların artmasına yol açtı. NBŞ’lerin tüketimi, AB’nde ve dünyada düşerken Türkiye’de yükseldi. Türkiye’de kişi başına NBŞ tüketimi 5kg. iken, AB’de bu miktar 1 kg. civarında. Şeker Yasası ile Ekonomi de Nasıl Etkilendi? Şeker pancarı tarımı, topraktan en yüksek düzeyde yararlanılmasını sağlıyordu.Şeker pancarı tarımı, işgücü açısından da önemli idi. Üç yılı sulu buğday tarımı+1 yıl şeker pancarı tarımı şeklinde yapılan münavebeli tarım sürecinde, toplam 500 bin kişi şeker pancarıyla geçiniyordu. Hane halkı düzeyinde bu sayı yaklaşık 2.5 milyon kişiye eşdeğerdi. Yüz bini geçen mevsimlik tarım işçisi de hasat döneminde çalışırdı. Şeker fabrikasında çalışan işçi sayısı ise 30 bin dolayında idi.Şeker fabrikalarının çıktıları, üretim ekonomisinin can damarı idi. En önemli çıktısı şeker ile Türkiye şeker piyasasında egemen rol oynuyordu. Yan ürünü olan melas, maya, içki ve yem sanayisinin en önemli girdileri idi. Pancar posası ise hayvan yetiştiriciliği ve besiciliğinde ucuz ve değerli bir yem kaynağı idi.Şeker tarımı, taşımacılık sektörüne de her yıl milyonlarca ton yük sağlamakta idi.Özelleştirme ile işçiler, işlerini kaybettiler. Şekeri Acılaşmaktan Nasıl Kurtarabiliriz? Şeker Yasası, yeniden değiştirilmeli. Bu kapsamda NBŞ kotası, yüzde 1’nin altına indirilmeli.Devletin elinde kalan şeker fabrikalarının satışa çıkarılmaları durdurulmalı. Çiftçi örgütleri ve şeker fabrikaları işçileri olmak üzere tüketici dernekleri ve şeker piyasasının aktörleri satışa karşı tavır göstermeli. Bu konuda öncelikle bütün siyasi partiler açık görüşünü açıklamalı. Utangaç kamucu olmamalı.Pancar şekerinin dış satımı için gerekli desteklemeler yeniden gündeme getirilmeli.Kimyasal tatlandırıcıların dışalımı yasaklanmalı.Türkiye şeker pancarı üreticisi, Avrupa Birliği’ndeki üreticiler kadar desteklenmeli. Sağlığına özen gösteren, ancak ne yapacağını bilemeyen kentli halkımıza da duyurulur. Acılaşmamış şeker tadında Ramazan ve 1 Mayıs Emek Bayramınızı kutluyorum. Mustafa Kaymakçı Azim ve Karar, 30 Nisan 2022 ]]>
Ekleme Tarihi: 01 Mayıs 2022 - Pazar
Sizden Gelenler

BAYRAMLARIMIZDA ŞEKER NASIL ACILAŞTI?

Bütün insanlar şekeri ve şekerden üretilmiş ürünleri severler. Hele Türklerin de bu konuda artık dünyaya mal olmuş şekerden üretilmiş tatlıları; akide şekerleri, baklavaları vardır.

Ramazan Bayramı’nda şeker tadında bir yazı yazmak isterdim. Ancak gerçekler bilinirse, onları değiştirebilir, daha iyi bir duruma getirebiliriz.

Şeker Nasıl Acılaştı?

Türkiye’de şeker, bütünüyle şeker pancarından üretiliyordu. Bu, ilk defa Bülent Ecevit tarafından iyi niyetli olarak (!) dışarıdan kurtarıcı olarak getirilen Kemal Derviş Yasaları ile bozuldu.

Sonra şeker fabrikaları zarar ediyor gerekçesiyle (?) özelleştirmeler başladı. Türkşeker bünyesindeki 25 şeker fabrikasının 10’u 2018 yılında özelleştirildi. 2021’de şeker pancarı üretimi yüzde 21 düşerek 18 milyon 250 bin ton olarak gerçekleşti. Türkşeker, 2018 yılındaki özelleştirmeler öncesi pancardan şeker üreten şirketler içerisinde yüzde 65 paya sahip idi. Bu oran günümüzde yüzde 35’e geriledi. 2021 yılında toz şekerin fiyatı yüzde 49, kesme şekerin fiyatı ise yüzde 55 arttı.

Özelleştirme öncesi ve sonrası pancar ekilen alan ise şöyle azaldı; 1992 yılında 4,3 milyon dekar alana pancar ekimi yapılırken 2002 yılında bu alanın 3,7 milyon dekara, 2021’de ise 3,3 milyon dekara geriledi. 2002-2003 yılında 3.982 ton şeker ithalatı, 209 bin 153 ton da ihracat yapılırken 2019-2020 döneminde ihracat 244 bin 710 ton oldu, ithalat ise 70 kattan fazla artarak 283 bin 662 tona çıktı.

Özetle günümüzde  yaşanan şeker krizinin başlıca  nedenlerinden biri şeker fabrikalarının bir kısmının özelleştirilmesiyle birlikte, özellerin devreye girmesiyle piyasada şeker fiyatlandırması açısından ikili bir yapının olması. Sonuçta Türkşeker AŞ’ ine ait fabrikaların satılmaları ve Şeker Yasası, çiftçilere,şeker fabrikası işçilerine, mevsimlik işçilere, tüketicilere ve sağlımıza zarar verdi. Türkiye’nin gıda egemenliği şekerle de yara aldı.

Şeker Yasası ile sağlımız olumsuz olarak etkilendi!

Diğer yandan pancar yanında mısır gibi diğer bitkilerden elde edilen şeker benzeri maddelerin, kısaca Nişasta Bazlı Şeker(NBŞ) üretimine başlangıçta Amerika Birleşik Devletleri temelli yabancı sermaye desteklenerek olanak sağlandı. Bunların toplam şeker üretimindeki payına Kota diyoruz.

Kota, başlangıçta yüzde 10 idi.Beklentiler,yüksek olan bu oranın sağlığa zararlı olduğu için AB’de olduğu üzere  azaltılması yönünde iken hükümetin,8 Nisan 2013 tarihinde TBMM’ne sunduğu yasa tasarısı ile NBŞ kotası yüzde 10’dan yüzde 15’e çıkarıldı. Ancak daha sonra tepkiler üzerine yüzde 5’i kadar ve 2021/2022 pazarlama yılları için yüzde 50 azaltılarak yüzde 2,5 kadar indirildi. Oysa AB ülkelerinde kota oranının daha çok yüzde 0 oranında değiştiği biliniyor.

NBŞ tüketimi, pancardan elde edilen şekere göre daha ucuz olduğu gerekçesiyle; şekerlemeler, unlu mamuller, reçel, alkollü ve alkolsüz içecekler gibi şeker gıda sanayinde arttı, sağlığımıza zarar verdi ve vermeye devam ediyor.

Şeker hastalığı ve şişmanlık başta olmak üzere kanserden kalp hastalıklarına ve karaciğer yetmezliğine kadar birçok kronik hastalıkların artmasına yol açtı.

NBŞ’lerin tüketimi, AB’nde ve dünyada düşerken Türkiye’de yükseldi. Türkiye’de kişi başına NBŞ tüketimi 5kg. iken, AB’de bu miktar 1 kg. civarında.

Şeker Yasası ile Ekonomi de Nasıl Etkilendi?

Şeker pancarı tarımı, topraktan en yüksek düzeyde yararlanılmasını sağlıyordu.Şeker pancarı tarımı, işgücü açısından da önemli idi. Üç yılı sulu buğday tarımı+1 yıl şeker pancarı tarımı şeklinde yapılan münavebeli tarım sürecinde, toplam 500 bin kişi şeker pancarıyla geçiniyordu. Hane halkı düzeyinde bu sayı yaklaşık 2.5 milyon kişiye eşdeğerdi. Yüz bini geçen mevsimlik tarım işçisi de hasat döneminde çalışırdı. Şeker fabrikasında çalışan işçi sayısı ise 30 bin dolayında idi.Şeker fabrikalarının çıktıları, üretim ekonomisinin can damarı idi. En önemli çıktısı şeker ile Türkiye şeker piyasasında egemen rol oynuyordu. Yan ürünü olan melas, maya, içki ve yem sanayisinin en önemli girdileri idi. Pancar posası ise hayvan yetiştiriciliği ve besiciliğinde ucuz ve değerli bir yem kaynağı idi.Şeker tarımı, taşımacılık sektörüne de her yıl milyonlarca ton yük sağlamakta idi.Özelleştirme ile işçiler, işlerini kaybettiler.

Şekeri Acılaşmaktan Nasıl Kurtarabiliriz?

Şeker Yasası, yeniden değiştirilmeli. Bu kapsamda NBŞ kotası, yüzde 1’nin altına indirilmeli.Devletin elinde kalan şeker fabrikalarının satışa çıkarılmaları durdurulmalı. Çiftçi örgütleri ve şeker fabrikaları işçileri olmak üzere tüketici dernekleri ve şeker piyasasının aktörleri satışa karşı tavır göstermeli. Bu konuda öncelikle bütün siyasi partiler açık görüşünü açıklamalı. Utangaç kamucu olmamalı.Pancar şekerinin dış satımı için gerekli desteklemeler yeniden gündeme getirilmeli.Kimyasal tatlandırıcıların dışalımı yasaklanmalı.Türkiye şeker pancarı üreticisi, Avrupa Birliği’ndeki üreticiler kadar desteklenmeli.

Sağlığına özen gösteren, ancak ne yapacağını bilemeyen kentli halkımıza da duyurulur.

Acılaşmamış şeker tadında Ramazan ve 1 Mayıs Emek Bayramınızı kutluyorum.

Mustafa Kaymakçı

Azim ve Karar, 30 Nisan 2022

]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

18
Mayıs
21
Ağustos
28
Haziran
23
Haziran
16
Haziran