Sizden Gelenler
Köşe Yazarı
Sizden Gelenler
 

Suay Karaman yazdı: ESKİ CHP

Suay Karaman 7 Haziran Salı günü yapılan CHP grup toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu muhafazakâr genç kadın kardeşlerine seslendi ve şöyle dedi: “Şuna inanmanızı isterim: CHP eski CHP değil, siz eski siz değilsiniz. Artık beraberiz, artık birlikteyiz; aynı değerleri savunuyoruz, aynı değerleri savunmaya devam ediyoruz. Buna da inanmanızı isterim.” Bu sözleriyle Kılıçdaroğlu, genel başkanlığını yaptığı CHP'yi bir kez daha yerin dibine batırdı. Eski CHP’nin ne olduğunu bilmeyen bir genel başkan, o koltuğa yakışmamaktadır; Atatürk’ün partisinde, Atatürk’ü inkâr eden bir genel başkan olmamalıdır. Kurtuluştan, kuruluşa geçen süreci bilmeyenler, değil genel başkan ve milletvekili olmak, partinin ilçe yönetimlerinde bile görev almamalıdırlar. Eski CHP yaptığı devrimlerle, ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için büyük çaba harcadı. 3 Mart 1924 tarihinde Öğrenim Birliği Yasası’nı çıkardı. Eğitimde birlik sağlandı, kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı. 17 Şubat 1926 tarihinde Türk Medeni Kanunu kabul edildi ve aile yapısında önemli değişiklikler meydana geldi. Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın ve erkek eşit hale getirildi, evliliklerde resmi nikâh yapma zorunluluğu getirildi, tek eşle evlilik esası benimsendi. 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan anayasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Eski CHP, özellikle kadınları kulluktan çıkartıp birey yaparak, toplum hayatına kattı. 1923 yılında %5 olan okuma yazma oranı, 1940 yılında %25 oldu. Eski CHP döneminde gerçekleştirilen somut ekonomik girişimler sonucunda, on beş yıl gibi kısa bir zamanda büyük bir kalkınma hamlesine girişildi. Bu süreç içinde yabancıların elinde bulunan şirketler millileştirildi, büyük sanayi yatırımları gerçekleşti ve fabrikalar yapıldı. 1922-1925 yılları arasında fiyatlarda artış oranı yılda %3, 1925-1927 yılları arasında ise %1 olmuştur. Bazı fiyatlarda ucuzlama görülmüştür. Türk parası, yabancı paralar karşısında değer yitirmemiş, aksine bazılarına karşı değer kazanmıştır. 1923-1938 yılları arasındaki 11 yıl, gelir ve giderin eşit olduğu denk bütçe; 3 yıl, gelirin giderden çok olduğu bütçe fazlası gerçekleştirilmiştir. Yalnızca, Cumhuriyetin ilk bütçesi olan 1924 yılı bütçesi, %8'lik bir açık vermiştir. 1924 yılı hariç, dış ticaret dengesi 1923 ile 1946 yılları arasında dış satım hep dış alımdan fazla olmuştur. 1929 - 1939 yılları arasında bütün dünyada sanayi üretimi %19 artarken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde %96 artmıştır. Dünyada ortalama kalkınma hızı %4-5 seviyesindeyken, Türkiye’de %10 olmuştur. Bu kalkınma hamleleri yapılırken Osmanlı Devleti’nin ağır borçlarının da ödendiği unutulmamalıdır. Eski CHP zamanında bestelenen ve zamanımızda da sık sık söylenen 10. Yıl Marşı’ndaki “Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan” sözünün içi sosyal ve toplumsal devrimlerin yanı sıra kalkınma planlarıyla, sanayi planlarıyla, basma, kâğıt, şeker ve uçak fabrikalarıyla, demir-çelik, çimento ve cam üretimiyle, demiryollarıyla, Sümerbank’la, Etibank’la doludur. Yeni CHP, “ABD bizim müttefikimiz” demektedir. Barzani’yi makamında ziyaret ederek, övgü dolu sözler söylemektedir. “Avrupa Birliği davasından vazgeçmeyelim” demektedir. NATO’ya olan bağlılığını her fırsatta dile getirmektedir. AB ile yapılan Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nın çekincelerini ortadan kaldıracağını bildiren yeni CHP, Yunanistan’ın işgal ettiği adalarımıza ses çıkarmadığı gibi sözde Ermeni soykırımına da tepki vermemektedir. FETÖ, PKK gibi terör örgütlerine sempatiyle bakan, Soros’un desteklediği kurumlarla iş birliği yapan, tarikat ve cemaatlere tek söz söylemeyen, oy uğruna onlarla işbirliği yapan yeni CHP, Dersim’e katliam diyenlere ve Atatürk’ü katliamcı ilan edenlere kucak açmaktadır. Geçmişte cumhuriyet karşıtı girişimde bulunanlarla helalleşme yemini eden yeni CHP, Kemalistlerle hesaplaşmaktadır ve 28 Şubat kumpasında hapse atılan komutanlar için tek söz söylememektedir. Ne yazık ki 2002’nin AKP’si ile bugünün yeni CHP’si birbirine benzemektedir; 2002 yılında AKP’nin ortakları, bugün yeni CHP’nin yanındadır. 31 Ekim 2013 tarihinde AKP’li 4 kadın milletvekilinin türbanla genel kurula girmesini “bugün çok mutluyum” diye niteleyen Kemal Kılıçdaroğlu, laikliğe karşı yapılan eylemlere sessiz kalmaktadır. Zaten “laiklik tehlikede değildir” diyen bir genel başkan, muhafazakâr kesimden oy, eski CHP’den öç almak için tepki vermemektedir. Girdiği bütün seçimleri yitiren yeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD Başkanı seçilen Joe Biden’dan beklentisini şöyle dile getirmişti: “Türkiye’deki bütün demokrasi hareketlerini desteklemesini isterim. Sadece yeni seçilecek ABD başkanından değil, AB’den, AB liderlerinden de aynı talepte bulunuyoruz. Türkiye’deki demokrasi hareketlerini desteklesinler.” Eski CHP emperyalizme ilk kez yenilgiyi tattırmıştı ancak yeni CHP emperyalizmin dümen suyuna girmiştir. Eşsiz liderimiz Atatürk’ün koltuğuna yakışmayanlara gerekli dersler verilmelidir. Türk Milletinin değer vermediği ve saygı duymadığı yeni CHP kadrosu, bir an önce yönetimden gönderilmelidir. İvedilikle eski CHP’ye gereksinim vardır. Azim ve Karar, 13 Haziran 2022 ]]>
Ekleme Tarihi: 13 Haziran 2022 - Pazartesi
Sizden Gelenler

Suay Karaman yazdı: ESKİ CHP

Suay Karaman

7 Haziran Salı günü yapılan CHP grup toplantısında Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu muhafazakâr genç kadın kardeşlerine seslendi ve şöyle dedi: “Şuna inanmanızı isterim: CHP eski CHP değil, siz eski siz değilsiniz. Artık beraberiz, artık birlikteyiz; aynı değerleri savunuyoruz, aynı değerleri savunmaya devam ediyoruz. Buna da inanmanızı isterim.” Bu sözleriyle Kılıçdaroğlu, genel başkanlığını yaptığı CHP'yi bir kez daha yerin dibine batırdı.

Eski CHP’nin ne olduğunu bilmeyen bir genel başkan, o koltuğa yakışmamaktadır; Atatürk’ün partisinde, Atatürk’ü inkâr eden bir genel başkan olmamalıdır. Kurtuluştan, kuruluşa geçen süreci bilmeyenler, değil genel başkan ve milletvekili olmak, partinin ilçe yönetimlerinde bile görev almamalıdırlar.

Eski CHP yaptığı devrimlerle, ülkemizin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için büyük çaba harcadı. 3 Mart 1924 tarihinde Öğrenim Birliği Yasası’nı çıkardı. Eğitimde birlik sağlandı, kız ve erkekler eşit haklarla eğitim görmeye başladı. 17 Şubat 1926 tarihinde Türk Medeni Kanunu kabul edildi ve aile yapısında önemli değişiklikler meydana geldi. Mahkemelerde tanıklık yapma, miras ve boşanma konularında kadın ve erkek eşit hale getirildi, evliliklerde resmi nikâh yapma zorunluluğu getirildi, tek eşle evlilik esası benimsendi. 5 Aralık 1934 tarihinde yapılan anayasa değişikliğiyle kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi. Eski CHP, özellikle kadınları kulluktan çıkartıp birey yaparak, toplum hayatına kattı. 1923 yılında %5 olan okuma yazma oranı, 1940 yılında %25 oldu.

Eski CHP döneminde gerçekleştirilen somut ekonomik girişimler sonucunda, on beş yıl gibi kısa bir zamanda büyük bir kalkınma hamlesine girişildi. Bu süreç içinde yabancıların elinde bulunan şirketler millileştirildi, büyük sanayi yatırımları gerçekleşti ve fabrikalar yapıldı. 1922-1925 yılları arasında fiyatlarda artış oranı yılda %3, 1925-1927 yılları arasında ise %1 olmuştur. Bazı fiyatlarda ucuzlama görülmüştür. Türk parası, yabancı paralar karşısında değer yitirmemiş, aksine bazılarına karşı değer kazanmıştır. 1923-1938 yılları arasındaki 11 yıl, gelir ve giderin eşit olduğu denk bütçe; 3 yıl, gelirin giderden çok olduğu bütçe fazlası gerçekleştirilmiştir. Yalnızca, Cumhuriyetin ilk bütçesi olan 1924 yılı bütçesi, %8'lik bir açık vermiştir. 1924 yılı hariç, dış ticaret dengesi 1923 ile 1946 yılları arasında dış satım hep dış alımdan fazla olmuştur. 1929 - 1939 yılları arasında bütün dünyada sanayi üretimi %19 artarken, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde %96 artmıştır. Dünyada ortalama kalkınma hızı %4-5 seviyesindeyken, Türkiye’de %10 olmuştur. Bu kalkınma hamleleri yapılırken Osmanlı Devleti’nin ağır borçlarının da ödendiği unutulmamalıdır.

Eski CHP zamanında bestelenen ve zamanımızda da sık sık söylenen 10. Yıl Marşı’ndaki “Çıktık açık alınla, on yılda her savaştan” sözünün içi sosyal ve toplumsal devrimlerin yanı sıra kalkınma planlarıyla, sanayi planlarıyla, basma, kâğıt, şeker ve uçak fabrikalarıyla, demir-çelik, çimento ve cam üretimiyle, demiryollarıyla, Sümerbank’la, Etibank’la doludur.

Yeni CHP, “ABD bizim müttefikimiz” demektedir. Barzani’yi makamında ziyaret ederek, övgü dolu sözler söylemektedir. “Avrupa Birliği davasından vazgeçmeyelim” demektedir. NATO’ya olan bağlılığını her fırsatta dile getirmektedir.

AB ile yapılan Yerel Yönetim Özerklik Şartı’nın çekincelerini ortadan kaldıracağını bildiren yeni CHP, Yunanistan’ın işgal ettiği adalarımıza ses çıkarmadığı gibi sözde Ermeni soykırımına da tepki vermemektedir. FETÖ, PKK gibi terör örgütlerine sempatiyle bakan, Soros’un desteklediği kurumlarla iş birliği yapan, tarikat ve cemaatlere tek söz söylemeyen, oy uğruna onlarla işbirliği yapan yeni CHP, Dersim’e katliam diyenlere ve Atatürk’ü katliamcı ilan edenlere kucak açmaktadır. Geçmişte cumhuriyet karşıtı girişimde bulunanlarla helalleşme yemini eden yeni CHP, Kemalistlerle hesaplaşmaktadır ve 28 Şubat kumpasında hapse atılan komutanlar için tek söz söylememektedir. Ne yazık ki 2002’nin AKP’si ile bugünün yeni CHP’si birbirine benzemektedir; 2002 yılında AKP’nin ortakları, bugün yeni CHP’nin yanındadır.

31 Ekim 2013 tarihinde AKP’li 4 kadın milletvekilinin türbanla genel kurula girmesini “bugün çok mutluyum” diye niteleyen Kemal Kılıçdaroğlu, laikliğe karşı yapılan eylemlere sessiz kalmaktadır. Zaten “laiklik tehlikede değildir” diyen bir genel başkan, muhafazakâr kesimden oy, eski CHP’den öç almak için tepki vermemektedir.

Girdiği bütün seçimleri yitiren yeni CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ABD Başkanı seçilen Joe Biden’dan beklentisini şöyle dile getirmişti: “Türkiye’deki bütün demokrasi hareketlerini desteklemesini isterim. Sadece yeni seçilecek ABD başkanından değil, AB’den, AB liderlerinden de aynı talepte bulunuyoruz. Türkiye’deki demokrasi hareketlerini desteklesinler.” Eski CHP emperyalizme ilk kez yenilgiyi tattırmıştı ancak yeni CHP emperyalizmin dümen suyuna girmiştir. Eşsiz liderimiz Atatürk’ün koltuğuna yakışmayanlara gerekli dersler verilmelidir. Türk Milletinin değer vermediği ve saygı duymadığı yeni CHP kadrosu, bir an önce yönetimden gönderilmelidir. İvedilikle eski CHP’ye gereksinim vardır.

Azim ve Karar, 13 Haziran 2022

]]>
Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

18
Mayıs
21
Ağustos
28
Haziran
23
Haziran
16
Haziran