Ey müminler, zamanında alınan her nefes kutsaldır.
Her batan güneş, her ışık, suyla dolan her kara bulut ve o şanlı günler bir gün gün ışığına çıkacaktır.
Şimdi, dağların eteğinde, taşları gölgeleyen ışığıyla nazlanan güneş, doğmakla doğmamak arasında çelişki içindedir.
Karanlık ve cehalet her ülkede dolaşıyor, Ama harika bir hayat, güçlü bir ruh,
Karanlık alem de ışık alemine benzer bir yapıya sahiptir; ancak ışık aleminden farklı olarak kaostan veya yokluğu, eksikliği ve düzensizliği simgeleyen "kara su" dan oluşur.
Geç kök salan her ağacın, zamansız solan her çiçeğin alacakaranlıktan çıkacağı günleri biliyorum.
Şimdi Dipsiz çukurlar, taşlara dökülen yıldızlar ve dokuz bilinmeyen gezegen ile
Okyanustaki en yalnız dalgalar gibi çırpınıyorum, düşüncelerim gökyüzüne doğru sürükleniyor
Öyle bir ateşe düştüm ki, yemeden içmeden kesildim.
Ey yaratılmış on sekiz bin âlemin en kıymetli annesi Fatıma.
Atalarım gibi camsı bir inciden parlayan bir yıldız gibiyim. Kor gibi yandıkça, bin çiçek açacağım halkımla.
Rabbime olan tevekkülüm, inancım ve teslimiyetim, ebedî âlemlerin sahibi olan Yüce Allah'a teslimiyettir.
Medeniyetler beşiği Ümmü'l-Antakya ufukta sabah güneşi gibi büyük bir ihtişamla yükselecek, doğru yol bulunacak ve Mehdi'nin çıkışı gibi tüm karanlık yollar aydınlanacaktır.