Gece yarısı rüzgarı kara bir güne teslim olur
Yalnızlığımla mutlu olduğumuz günleri özlerim
Kullanmadığım birkaç kelime ağzımdan dökülür.
Geriye bakıyorum ve boşluğun acısı donuk bir ağrıyla karışır.”
keşke bir köprü olsaydım diyorum kendi kendime
Belki üzerime çok yağmur yağardı.
Her gece soğuktan kurumuş ellerimi ıslatırdı.”
Ve gövdemin gölgesinde çınar gibi dimdik duran dallarımı.”
Düşündükçe ağlıyorum
ağladıkça gözlerim yanıyor
Ne kara bir gün geçiriyordum
Biraz daha ileri git, acımasız keder diyorum
Hasadın bittiği bahçelere indim, üzerime yağmur yağsın.
Karanlığı yenmek her geçen gün biraz daha zorlaşıyor.
Bu acıyı kaç kişi çekecekti?
Gel beni dinle, ölümün hüzünlü dostu Kar
Kuşların yüreğimin içinde nasıl uçtuğunu gör
Hüzün kanatlarıma taşınır
Dünyanın en uzun hüznünü yağıyorum
Dallarım içten dışa kırılıyor
Taşlar düşüyor gülüşlerimden
Yüreğime karanfiller ekiyorum.