İnsan olma duygusu, varlığımızın farkındalığını, tanınmasını ve onaylanmasını hissetmek demektir.
İnsanı tanımlayan temel özellik, bedensel niteliklerinden çok ruhu, ruhsal yönü olarak gösterilir. Allah'ın nurunun tecellisi olan bir ruh yaratılmıştır. Ruh ve beden arasındaki ilişkiyi bir buğday tanesini sürükleyen bir karıncaya benzeterek açıklar.
Ruh, asıl vatanından, ilahi bir alemden koparak ait olduğu bu bedene gelmiştir ve adeta burada bir tutsak hayatı yaşıyor gibidir.Bütün bunların bilincinde olan ruh, insanın yerine konulduğunu ya da konulmadığını doğduğu andan itibaren hisseder.
Hatta sosyal hayatta insanların birbirlerine gülümseyip 'Merhaba bugün nasılsın!' dediği düşünülürse bu bile çok şey ifade ediyor.Bence her şeyin ortaya çıktığını söylemek önemli. Birbirini yerine koyan insanlar kendilerini bir topluma ait hissederler.
İyi ve kötü kavramları iç içedir: “…kötü iyiden ayrılamaz. İyi, kötüyü terk etmektir. Kötülük olmadan, kötülüğü terk etmek imkansızdır. Yani iyilik, kötülükten vazgeçmek demektir.çünkü insan iyi ve kötü yönlere yönlendirilebilecek bir donanımla doğar. Alışkanlıkları yönlendirmek ve güzelleştirmek eğitimle mümkündür. Bu nedenle insan için istenen temel nitelik, kötü alışkanlıklardan kurtulmak ve iyiliğe yönelmektir.
Bu açıdan bilgi, bir kişinin ahlaki yetkinliğini kazanmasında büyük önem taşımaktadır.Kötülüğü bilmek, ondan vazgeçmek, kötülük olmadan onunla savaşmak imkansızdır. İnsanın kendi varlığından kurtulup mutlak varlığa kavuşması için iyinin yanında kötünün de varlığına ihtiyaç vardır.Ama kötü kişinin kendi istek ve arzularıyla şekillenir.
Çünkü insanın değer yargıları ve Tanrı'nın değer yargıları iki ayrı niteliktir. İnsan, iyiyi ve kötüyü ayırt etme yeteneği ile doğar. Allah bütün bunları bilir ve nefsin niyetini açık tutmasını ister.Ve Allah şöyle buyurur: "İçimizde üç şey vardır, mü'min, kafir ve diğeri ölümdür.
12/05/2022-ParisCaroline Laurent
Turunccaroline_laurent_turunc
]]>