Kasım, şairlerin mevsimidir.
Her zaman ince bir hüzün yayar.
Sararmış akşamların durgun sisini yükseltir."
Ruhumuzun esintileriyle kollarımıza sığınırız.
Ve güneşin ardına gizlenmiş gölgelerin ayak izleri, acısıyla tatlısıyla gönül bahçemize sığınır.
Dikenler önceki çiçeklerin dallarından sıyrılır ve gelecekteki çiçeklerin dallarına yerleşir.
Yaz aylarında sıkça duyduğumuz kuşların kanat seslerini her fırsatta ararız.
Ama bilinmeyen bir incelik yüzünden her şey birer birer yüzünü ince bir peçeyle kapatmıştı.
Ellerimle karanlığımda yavaş yavaş görünmez çizgilerimi arıyorum.
Varlığını yüzümde hissediyorum, parmaklarınla dudaklarıma dokunuyorsun ve sonra hafif bir ışık kıvılcımı gibi kapımdan giriyorsun.
Bilincimin derinliklerindeki karanlıkta
Benim için atan kalbinin sesini duyuyorum
Hava soğuk - Kasımın ilk günleri evdeymişim gibi sana sımsıkı sarılıyorum Kar yağıyor ve tüm unutkanlığım bembeyaz Kaybettiğimi sandığım şeylerle
Sonra uzun zamandır kayıp bir kokunun kokusunun yeniden bana doğru yükseldiğini hissediyorum. Kaybettiğim her şey kollarımda,
kendi ekili arazimde...
Kanaryaların cıvıltıları, nesli tükenmekte olan açelyalar, bahçemize diktiğim fidanlar, her şey yavaş yavaş karanlık algısına düşüyordu .
Yapraklar yaz otlarının çatırdamasıyla yaprak yaprak ölür ve insan ırkı kanlı, acılı bir ölüme tanık olmanın yasını tutar.
Bir köşede olgunlaşmaya bırakılan tüm aşklar,hüzün ayının ardından yeni bir ayın müjdesi ile yeniden canlanır ve toprağa dikilmiş bir fidan gibi şekilden şekle girerler.
01/11/2022-Paris
]]>