Toprak yarıldı ve kendimi nehirlerin dalgın sularına düşerken gördüm.
Asi nehrinin tatlı suları, talihsiz bir şehrin yorgun duvarlarını süpürdü, yıpranmış kader ve hatıralar, derin yaralı nehirlere aktı.
Kalabalığın çığlıkları arasında, güneşin saf ve soğuk kokusuyla yüreğim ezidi
eski çağlara yükseldim.
Keşke kulaklarım doğunun sertliği ve kuzey rüzgarının çığlıklarıyla sağır olsaydı.
Şam'da kırmızı toprağımın buruk kokusunu duymazdım belki.
Akdeniz'in masmavi denizinin hiddetinde, kumlarla birlikte sahile sürüklenen deniz k
abuklarının uğultusunu, acı çığlıklarını duymazdım.
abuklarının uğultusunu, acı çığlıklarını duymazdım.
Ey Babil'in mavi kuşlarının yaradanı,bana saf, kullanılmamış bir hediyeden daha fazlasını ver.
Sessizliğin kulesi Yedi arşa yükseldi
Köklerim en eski topraktır.
olduğum yere geri dönmek istiyorum
Zihnin en derin yaralı bölgelerine geri dönmek istiyorum..
varlığın kollarına dönmek istiyorum.
Yaşayabilirim ya da yaşamayabilirim gerçekten bilmiyorum
Sana ve kaderime kızmayacağıma söz veriyorum, başarısız olursam yıldızlara, aya, güneşe, akan kayalara ya da şeffaf çakıllara gömeceğim kendimi.
Tüm ifadeler:
141Ramazan Koca, M Sıddık Doğan ve 139 diğer kişi