Nanoizm, hayata cesur tarafımızdan bakan, emperyalizme karşı mücadele eden omurgalı insanın sanat alanındaki dünya görüşünü temsil eden bir şiir türüdür.
Nanoist şiirin yapısına göre; Dilde, anlamda, düşüncede, görüntüde, sezgi zenginliğinde, ritimde, armonide, tınıda, ardı ardına gelen her kelimeyle değişen akışta bir müzikalite yaratmaya çalışır.
İtalyan fütürizminin asırlık totaliter kuşatma geleneğine, özellikle de tarihsel bilinçten yoksun, faşizmin sözcülüğünü yapan ve zamanın üç boyutunda işleyen nanoist sanat devrimiyle son veren hümanizmin evrensel zaferidir. .
******************
Zaman içinde Zaman!
Gecenin en karanlık yerindeyim!!
Bütün mezralar sis içinde
Mevsimlerden akan kasvetin etkisinden
Şehirlerin üzerine kar taneleri düşüyor.
Kuşlar göç mevsiminden uzak bir köşede kaderlerini yaşamaya çalışıyorlar.
Ölü ışıklar sarmaşık çiçekleri gibi sokakları kaplamak üzere”
Korkuyorum titriyorum kendimi sakinleştirmeye çalışıyorum
Hüzün sonsuzluğa akan hayatın kardeşidir, dedim kendi kendime sakin ol, bir yerlerde mutlaka bir güneş vardır yırtık karanlığı örten.
Beni yalnız bırakarak vadilerde bensiz dolaşmaya başladım.
Sessizce çığlık atan bir nehirden akan çamurlu su gibi
Depresyondayım, bu çöküşü saniyeler içinde çok uzun süredir yaşıyor olmalıyım.
Yüzümdeki hayatın anlamsız çizgilerinden acı tecrübeler aktı ve ben büyümeye başladım.
Sessizliğin çölünden dilimde bir damla susuzluk
Dudaklarımda öpülmemiş derin çatlaklardan gelen kahverengi irin
Hassas kalbimin dallarından mevsimin en ağır hasadını yaşıyor gibiydim.
Sanki bilerek yavaş yavaş unutuluyordum
İçimde üşüyorum, her şey bulanık
Zaman kalbimde kıvranıyor
Ben de zamanın yokluğunda acı çekiyorum
Tanrı benimle konuşsaydı, duymak imkansız olurdu.”
hava kar-hava-buz
Rüzgarın ıslığı kulaklarımı martıların çığlıklarıyla dolduruyor
O kadar yorgunum ki ya ölüm eşiğimden geçmişti ya da ben ölümün eşiğinden geçiyorum .
11/10/2022-Paris
]]>