Ersoy Arslan
Köşe Yazarı
Ersoy Arslan
 

MALLIK FELSEFESİNİN YÜKSELİŞİ

İnsanlık; “Düşünüyorum öyleyse varım” dan, “Bu mal bile yaptıysa ben hayli hayli yaparım” a ne vakit evrildi bilinmez, lakin mallığın bu denli yüceltildiği başka bir dönem olmamıştı. Düşünen, sorgulayan insan bu çağın soytarısı konumuna düşürülmüştür. Dünya adeta mal insanların etrafında dönüyor desek yeridir. Günümüz dünyasında, bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolay. İnternet, sosyal medya ve dijital platformlar sayesinde birçok bilgiye anında ulaşabiliyoruz. Ancak bu hızlı bilgi erişimi, beraberinde düşünmeden ezbere hareket etme eğilimini de artırdı. Mallık felsefesi adını verdiğimiz bu olgu, düşünmeden, sorgulamadan ve derinlemesine analiz yapmadan, cahilce davranışlar sergileme anlamına geliyor. Mallık felsefesi, özellikle sosyal medyanın etkisiyle yaygınlaşmış durumda. Birçok insan, sadece başkalarının dediklerini veya yazdıklarını tekrar ediyor, bunları kendi düşünceleriymiş gibi sunuyor. Derinlemesine araştırma yapmadan, doğruluğunu kontrol etmeden, bilgi ve fikir üretiyorlar. Bu durum, hem bireylerin hem de toplumun düşünce kalitesini olumsuz etkiliyor. Aşk mevzusuna girecek olursak; fıstık gibi kadınların yanında olabildiğince ve maksimum düzeyde mal erkekleri, her geçen gün daha da fazla görmeye başladık. Mallık felsefesinin yükselişi, bilginin ve gerçeğin manipüle edilmesine de zemin hazırlıyor. Sahte bilgilerin kolayca yayılmasına, yanlış anlaşılmaların ve tartışmaların artmasına sebep oluyor. İnsanlar, doğruluğu sorgulanmamış bilgilerle hareket ettikçe, toplumda güven sorunu da derinleşiyor. Bununla birlikte, mallık felsefesi bireylerin düşünce ve eleştirel yetilerini köreltiyor. Hazır cevaplar ve yüzeysel bilgiler, derinlemesine düşünme ve sorgulama pratiğini zayıflatıyor. Felsefi ve entelektüel gelişim için gereken sabır ve çaba yerine, anlık tatmin ve yüzeysellik ön plana çıkıyor. Mallık felsefesinin yaygınlaşmasıyla birlikte, bilgiye dayalı kararlar yerine duygusal ve ön yargılı tepkiler daha fazla görülüyor. Bu durum, bireylerin ve toplumların uzun vadeli çıkarlarını tehlikeye atabilir. Mantıklı ve sağduyulu kararlar almak yerine, popülist yaklaşımlar ve anlık moda eğilimleriyle hareket edilmesi, toplumsal ve siyasal istikrarsızlıklara yol açabilir. Sonuç olarak mallık felsefesi olarak adlandırdığımız; düşünmeden ezbere hareket etme ve aptalca söz ve eylemlerde ısrar etme eğilimi, çağımızın önemli bir sorunudur. Bu sorunun üstesinden gelmek için, bireylerin bilgiye eleştirel bir gözle yaklaşmaları, derinlemesine düşünme pratiğini sürdürmeleri ve doğruluğu sorgulanan bilgilerle hareket etmeleri gerekmektedir. Ancak bu şekilde, gerçek anlamda bilinçli ve sorumlu bir toplum oluşturabiliriz. Aksi takdirde mallık furyası, felsefe boyutunu dahi aşarak iyice çığırından çıkacak, bu dünyanın tek gerçeği haline gelecek maalesef…
Ekleme Tarihi: 05 Temmuz 2024 - Cuma
Ersoy Arslan

MALLIK FELSEFESİNİN YÜKSELİŞİ

İnsanlık; “Düşünüyorum öyleyse varım” dan, “Bu mal bile yaptıysa ben hayli hayli yaparım” a ne vakit evrildi bilinmez, lakin mallığın bu denli yüceltildiği başka bir dönem olmamıştı. Düşünen, sorgulayan insan bu çağın soytarısı konumuna düşürülmüştür. Dünya adeta mal insanların etrafında dönüyor desek yeridir.

Günümüz dünyasında, bilgiye erişim hiç olmadığı kadar kolay. İnternet, sosyal medya ve dijital platformlar sayesinde birçok bilgiye anında ulaşabiliyoruz. Ancak bu hızlı bilgi erişimi, beraberinde düşünmeden ezbere hareket etme eğilimini de artırdı. Mallık felsefesi adını verdiğimiz bu olgu, düşünmeden, sorgulamadan ve derinlemesine analiz yapmadan, cahilce davranışlar sergileme anlamına geliyor.

Mallık felsefesi, özellikle sosyal medyanın etkisiyle yaygınlaşmış durumda. Birçok insan, sadece başkalarının dediklerini veya yazdıklarını tekrar ediyor, bunları kendi düşünceleriymiş gibi sunuyor. Derinlemesine araştırma yapmadan, doğruluğunu kontrol etmeden, bilgi ve fikir üretiyorlar. Bu durum, hem bireylerin hem de toplumun düşünce kalitesini olumsuz etkiliyor.

Aşk mevzusuna girecek olursak; fıstık gibi kadınların yanında olabildiğince ve maksimum düzeyde mal erkekleri, her geçen gün daha da fazla görmeye başladık.

Mallık felsefesinin yükselişi, bilginin ve gerçeğin manipüle edilmesine de zemin hazırlıyor. Sahte bilgilerin kolayca yayılmasına, yanlış anlaşılmaların ve tartışmaların artmasına sebep oluyor. İnsanlar, doğruluğu sorgulanmamış bilgilerle hareket ettikçe, toplumda güven sorunu da derinleşiyor.

Bununla birlikte, mallık felsefesi bireylerin düşünce ve eleştirel yetilerini köreltiyor. Hazır cevaplar ve yüzeysel bilgiler, derinlemesine düşünme ve sorgulama pratiğini zayıflatıyor. Felsefi ve entelektüel gelişim için gereken sabır ve çaba yerine, anlık tatmin ve yüzeysellik ön plana çıkıyor.

Mallık felsefesinin yaygınlaşmasıyla birlikte, bilgiye dayalı kararlar yerine duygusal ve ön yargılı tepkiler daha fazla görülüyor. Bu durum, bireylerin ve toplumların uzun vadeli çıkarlarını tehlikeye atabilir. Mantıklı ve sağduyulu kararlar almak yerine, popülist yaklaşımlar ve anlık moda eğilimleriyle hareket edilmesi, toplumsal ve siyasal istikrarsızlıklara yol açabilir.

Sonuç olarak mallık felsefesi olarak adlandırdığımız; düşünmeden ezbere hareket etme ve aptalca söz ve eylemlerde ısrar etme eğilimi, çağımızın önemli bir sorunudur. Bu sorunun üstesinden gelmek için, bireylerin bilgiye eleştirel bir gözle yaklaşmaları, derinlemesine düşünme pratiğini sürdürmeleri ve doğruluğu sorgulanan bilgilerle hareket etmeleri gerekmektedir. Ancak bu şekilde, gerçek anlamda bilinçli ve sorumlu bir toplum oluşturabiliriz. Aksi takdirde mallık furyası, felsefe boyutunu dahi aşarak iyice çığırından çıkacak, bu dünyanın tek gerçeği haline gelecek maalesef…

Yazıya ifade bırak !