CHP Atatürk İlkleri ile kurulmuş, Altıok’la temsil edilen ve iktidara tek başına gelme potansiyeli en yüksek muhalefet partisidir. Ülkeyi fabrika ayarlarına döndürebilecek partidir. Bizim sorumluluğumuz seçime katılırken kazanmasını garantileyecek kadar oy farkını yaratmalarını sağlayacak yardımları yapmaktır.
Atatürk vefat ettiğinde on yaşındaydım. İnönü ve ondan sonra gelenler Atatürk’ün başarılı ilkelerini devam ettirmediler, sağ sol arayışıyla partinin yönünü değiştirdiler ve parti tabanını kaybettiler. Ayrılanlar yeni partiler kurdular ve oylar gereksiz yere bölündü.
Diğer önemli bir sorun da her zaman halktan kopuk olmalarıydı. Hiçbir öneriyi önemsemediler, Halkın partisi değil, (başkan)’larının partisi olmayı seçtiler. Son 22 yıl iktidarın gündemini tenkitle yetinen, hiçbir başarı kazanmamış, hep kaybetmiş ve Altıok yolundan çıkmış, hatta yolunu şaşırmış bir parti oldular.
Özgür Özel’in başkan olmasıyla bir ümit ışığı belirdi ve ben bu kandil ışığının bir meşaleye dönmesi için uğraşıyorum. Bu beklentimin kof çıkmamasını ümit ederek, yardım etmeye devam edeceğim. Özgür Özel ilk geldiğinde selefi Kılıçdaroğlu gibi emperyalizmden ve Altıok’tan bahsetmiyordu. Ama bugünkü hareketleri beklentimize uygun olan, Atatürk ilkeleri ve Altıok’u takip edeceğini söyleyen ve öyle görünen, açık sözlü bir yolda yürüyor. Bizlerin görevi aksini görmedikçe onu bu yolda desteklemek ve gereken bütün uyarıları da, yardımları da yapmaktır.
Parti yönetiminin yapacaklarının en başında Partinin halka inmesi gerekir. İl ve özellikle İlçe yönetimlerinin halkı tanımaması, halkla beraber olduklarının görülmemesi, önde gelen eksikliktir. Parti, particilerin olmaktan çıkmalı, halkla aynı nefesi alan, aynı değerlere odaklanan, aynı ihtiyaçları paylaşan birimler olmalıdır. Mevcut kopukluk en kısa zamanda kalkmalı, halk parti yönetimini, parti halkı tanımalıdır.
İleride ülkeyi yönetmeyi isteyenlerin, ülkenin temel varlığı en ufak birim mahalleyi yönetebilmesi, sorunlarını çözmesi, kişiler ile merkez arasında bağlantı olması, önde gelen hedefleri olmalıdır.
Halk, partinin iktidara geldiğinde ne yapacağını, halkla nasıl beraber nefes alacağını, boş vaatlerle değil, gerçeği yaşamaya başlayarak görmeli ve yapılacağını söylediklerinde, inanır olmalıdır.
Son 23 yıldır parti ileri gelenlerinin yapılan önerile cevap vermemelerine rağmen, Özgür beyin iyi niyetli olduğu gördüğümden yardımlarıma devamı edeceğim. İmkânı olan her vatandaşımın da, katkılarını esirgememesi diliyorum. Parti bizden uzak olsa da, biz onlardan uzak durmayalım, sesimizi duyuralım. Aşağıdaki adımların atılması isteği bir kişiye kısıtlı kalmasın, siz de yazımı chp@chp.org.tr adresini “forward-ileti” ederek katılın. Çoktan güç doğsun!
CHP yönetimine:
Halka konuşmak yetersiz, halk ile konuşunun. Yönetimin yapısı yukarıdan aşağıya küçülmesin, aşağıda büyük ve araştırıcı, yukarıda etkin olsun.
Haltan uzak durmayın, siz kapı, kapı halka gidin.
Halk ile sık sık ufak tatminkâr toplantılar yapın.
Onlara varlığınızı ve beraber olduğunuzu gösterin.
Halkı dinleyin, ne yapmanızı istediklerini duyun, söylenenleri değerlendirin. Değerlendirdiğinizi bildirin.
Yapamayacağınız vaatlerde bulunmayın.
İktidarın bütçesini tenkit etki yapmıyor, kendi bütçenizi ile neyi nasıl düzelteceğinizi halka gösterin.
Halkı ülkenin ana sorunlarında bilgilendirin.
Anladıklarını ve öğrendiklerini, bildikleri ve doğru buldukları için karar vermek yeteneğine erişmelerini sağlayın. Bilgisizlikten, yok olmuş halktan, bilgili halkı tekrar yaratın ki, halkın gücü sizin gücünüz olsun.
Bilgi olmadan fikir olmaz, fikir olmadan uyum olmaz, biat ile de ilerleme olmaz. Bilgi oluşmadan güçlü toplum olmaz. Güç olmadan da hiçbir şey olmaz. En önemli göreviniz bilgili ve güçlü bir toplum yaratmaktır.
Kime olursa olsun, bireyin üstünde değil, bireyle eşit olduğunuzu, onlar için var olduğunuzu gösterin.
Halkın işveren sizin de iş gören olduğunuzu, sizi denetim yetkisinin halkta olduğunu unutmayın.
CHP 1938’den beri yukarıda sıraladıklarımın tersini yaparak, kendi tabanını da, halkı da kaybetti ve ülkenin yabancılara bağımlılığa düşmesine yol açtı.
Bu günden sonra doğruyu yapmaya başlayın ve gücünüzü halktan alarak düşmanlarınıza karşı güçlü bir toplum olun.
Esas olan ve önemli alan sizin varlığınız değil, halkın varlığı ve gücüdür, bunu hatırlayın ve başardığınızı hareketlerinizle Batı’ya gösterin.
Halkın karnı, boş vaatlere tok: Geldiğiniz yol ile olumlu bir yere varamadınız ve varılmaz. Bugünden gösterebileceğiniz başarılar, halkın sizi seçmesi ve desteklemesi için yapacağınız en verimli yatırımdır.
Hangi partiden ve etnik kökten olursa olsun her bireyin ihtiyacı aynı. Ayrılık yapay olarak yaratıldı.
Hâlâ bu halkı birleştirecek en az yüzde 70’inin Atatürk’e olan saygı, sevgi ve güvenidir. Onun izinde olduğunuzu halkı inandırın. Seçim için size destek vermenin ülkenin bekâsı için doğru yol olduğuna onları inandıracak konuları tekrarla anlatın, öğretin.
Yolunuzun ve seçecekleri yolun, Atatürk’ün yolu olduğu gösterin.
Diğer partilere de, bir kere için kişisel çıkar ve egolarını bırakıp, ülkenin bekası için birlikte oy vermenin vatanî bir görevleri olduğunu çekinmeden, söyleyin, sandalye satmadan, ısrarla isteyin. Siz değil, vermeyenler, size katılmayanlar suçlu olsun
Ama öncelikle iktidarın yasal olmasa da bütün gücü kullandığını hesaba katın ve siz tek başınıza her olasılıkta kazanacak gibi güçlü ve hazır olun. Bu vatan, onu yıkmak isteyenlerden başka türlü kurtulamaz.