Turgut Karabekir
Köşe Yazarı
Turgut Karabekir
 

Yağmur + Cehâlet = Cinâyet!

Sevgili okurlarım, İnsanlar yok yere ölüyor, malları telef oluyor, iş yerleri yok oluyor ve yetkililer suçluyu aşırı yağmur ilan ediliyor, halk da seyirci! Yıllardır karşılaştığımız bu olay en derin gerilik ve en büyük kuyruklu yalanlar dizisi! Sel sularının oturum alanlarına tahribat yapmasının nedeni yüzde yüze yakın, insanın doğanın kurallarına aykırı hareket etmiş olmasıdır. İklim değişikliği olacağı ve aşarı kuraklık ile aşırı yağmurların yağacağı bilim insanları tarafından 1975’ten beri açıklanmaktaydı. Ben ABD’deki 60 yıla yakın uygulamalarla dolu meslek hayatımda öğrendiğim ve uyguladığım önlemleri 2001 yılından beri, yapılmasının gerektiğini söyleyerek yazmaktayım. İstanbul dâhil, hiçbir belediye gereken önlemi almadığı gibi, ilgilenmedi bile! Bu nedenle benim kitabımda ve eminin insanlık kitabında gerekeni yapmayarak neden olunan ölümler, afet değil cinâyet ve neden oldukları ziyanlar da kasıtlı tahriptir. Ve gereken bütün cezalar uygulanmalıdır. Bu cinayetlere sessiz kalanlar ya da olanı afet diye düşünerek kabul edenler de cinâyet ortaklarıdır. En azından bu utancın parçasıdırlar. Yapılması gerekenleri tekrar özetliyorum: 1-Yapılaşmamış alanlarda oluşan yağmur suları: (Dağlar, bayırlar, çayırlar, ormanlar ve kullanılmayan doğal konumlarındaki alanlarda oluşan sular) Bu alanlarda oluşan suyun hiçbir nedenle yapılaşmış alanları etkileyecek şekilde, onların içine girmesine müsaade edilmemeli. Bu suların yapılaşmış alana girmeden, uygun bir yerde (yerlerde) göletlenmesi, fırtına geçinceye kadar suyun depolanması şarttır. 2-Göletler kuru ve yaş olarak kullanılır: Yukarıdaki alanlardan gelen suları tutmak için, yerine ve ihtiyaca göre hem kuru hem yaş olarak gölet / baraj yapılır. 3- Kuru göletler: Fırtına süresinde gölet havzasının tümünde oluşacak suyu en az 100 yıllık verilere yetecek hacimde yapılır. Yağmur suyu geçici olarak depolanır, kendiliğinden durulanır ve fırtına geçtikten sonra yavaş yavaş boşalmasına müsaade edilir. 4- Islak göletler: Yukarıdaki alanlarda ve yeni oluşan mahallelerde suyun bir kısmını gölette tutmak için yapılır. (Islak gölet). Islak gölette kapasite hem fırtınadan sonra duracak su miktarına, hem de fırtına zamanında gelecek aşırı su miktarına göre hesaplanır. 5- Gaye: Bir bölgenin suyunu diğer bir bölgeye aktarmamaktır. Her bölge kendi hudutları içinde oluşan bu geçici su yükünü, başka bölgeye ek yük getirmemesi için fırtına süresinde tutmak zorundadır. 6- Yapılaşma alanlarında hedef: Her yapının, her yeni yapılan toplu konut alanlarının, her yeni mahallenin kendi yaratacağı suyu, kendi içinde geçici olarak tutmasıdır, başka bölgeye yük getirmemesidir. 7- Yer altı depolama: Şehir içerisinde yeni yapılacak projelerde yer darlığı nedeniyle gölet yapılamayan yerlerde, yalınız o arsadaki yapılaşma nedeniyle binalarda ve arsa yüzeyinde oluşan suyu tutabilmek için yer altında depolama yapılır. 8-Yollar, park yerleri, meydanlar: Kendi üzerlerinde oluşan yağmur suyunu taşıyacak altyapıya sahip olmalıdır. Alanlar, yollar bu suyu kendi alt yapısına taşıyabilecek meyille yapılır ve korumalı menfezler ile suyun altyapıya kolayca girmesi sağlanır. 9- Ruhsat: Yukarıdaki önlemler projelendirilip yetkili makamlardan onay alınmadan hiçbir proje için inşaat müsaadesi verilmez. İnşaat projeleri kurallara uygun olsa bile önlemeler yerine konmadan, kullanıma hazır olmadan hafriyat ruhsatın bile verilmez. Bütün önlemeler işler vaziyette olduktan sonra ruhsat verilebilir. 10- Malî sorumluluk: Tamamen arsa sahibine aittir. 11- Dereleri kanal içine almak: Her yerde yanlış olarak yapılıyor. Yapılan kanallar eski dere yataklarının boyutunda olmadığından işe yaramıyor ve tahribatı arttırıyor. Çünkü su sıkıştırılamaz. Suyu kanal içine sıkıştırmaya çalıştığınız zaman suyun sürati artar ve aynı zamanda yıkım gücü de artar. Bunun için doğada derelerin aktığı, yatağı ve taşma alanı vardır. Yurdumuzda yapılan bütün yapılaşmada ikisi de nazara alınmayarak çok yerde dere yok sayılıyor. Diğer yerlerde de ufak bir kanala sıkıştırıldığından ötürü büyük güç üreterek daima taşıyor ve yıkıma neden oluyor. 12- Mevcut durumu değiştirmek zaman ve çok karmaşık yasal sorunlar ve malî sorumluluklar getirir. O nedenle en kısa zamanda yapılması gereken yağmur suları yapılaşmış bölgelere girmeden yukarıda anlattığım gölet yöntemi kullanılmalıdır. 13- Su tasarrufu: Susuzlukla kıvranan, kuraklığa doğru hızla giden ülkemizde milyonlarca metreküp suyun israfı akılcı değil. Bu sular göletlerde toplanınca, kurumakta olan yerlere güneş enerjisi ile çalışan pompalarla basılmalıdır. (“Kuraklık kapıya dayandı” yazıma bakınız) 14- Durulama: Mevcut sistemsizlik ve ilkel durum her yağmur yağdığında denizlerimiz pisletiyor. Milyarlarca metreküp pislik ve katı metal, çöp, mikrop sahillerimize akıyor. Artık bu geriliğe son vererek sahillerimi kurtarmaya başlamalıyız. Derelere, yağmur sularına yukarıdaki yöntemlerle toplanma yapıldığında içerisindeki pislikler dibe çökme şansına erişir ve pislenme çok azalır. 15- Kanallama: Florida eyaleti düzdür. Çok yağmur yağar ve sular bütün eyaleti kaplayan geniş ve kontrollü kanallarda toplanır. Fırtına geleceği zaman kanallardaki su boşaltılır. Kanallar gölet vazifesi görür. Taşma olmaz. Bu kuralları, yöntemleri ben uydurmadım. Bunlar ABD’de “Storm Water Management” ismi ile benim ofisimin olduğu ve danışmanlık yaptığım Maryland, DC, Virginia ve West Virginia eyaletlerinde uygulanmakta idi. Yaptığım projelerde de bunları uygulamıştım. Gelişmiş bir işyeri bölgesindeki bir projemde yer altı toplama deposu da dâhildi. Ülkemizde de bu tür / benzeri uygulamaların yapılması uygar bir yaklaşım olur. Aksi hâlde bugünkü utanç verici hâl büyüyerek devam eder ve düzeltilmesi daha da imkânsız hale gelir. Eğer önlemler ilk yazmaya başladığım 2001 yılında alınmaya başlamış olsaydı bugün sorumlarımız daha az olurdu. Yüzlere vatandaşımızı kaybetmemiş, milyarlara varan mülkleri yıkmamış olurduk Yukarıdaki önlemleri almamak insanların ölmesini kabul etmektir. Susuzluğa razıyız demektir. Ben uygar değilim demektir. Ve cinâyettir.    
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2023 - Cumartesi
Turgut Karabekir

Yağmur + Cehâlet = Cinâyet!

Sevgili okurlarım, İnsanlar yok yere ölüyor, malları telef oluyor, iş yerleri yok oluyor ve yetkililer suçluyu aşırı yağmur ilan ediliyor, halk da seyirci!

Yıllardır karşılaştığımız bu olay en derin gerilik ve en büyük kuyruklu yalanlar dizisi! Sel sularının oturum alanlarına tahribat yapmasının nedeni yüzde yüze yakın, insanın doğanın kurallarına aykırı hareket etmiş olmasıdır.

İklim değişikliği olacağı ve aşarı kuraklık ile aşırı yağmurların yağacağı bilim insanları tarafından 1975’ten beri açıklanmaktaydı. Ben ABD’deki 60 yıla yakın uygulamalarla dolu meslek hayatımda öğrendiğim ve uyguladığım önlemleri

2001 yılından beri, yapılmasının gerektiğini söyleyerek yazmaktayım.

İstanbul dâhil, hiçbir belediye gereken önlemi almadığı gibi, ilgilenmedi bile!

Bu nedenle benim kitabımda ve eminin insanlık kitabında gerekeni yapmayarak neden olunan ölümler, afet değil cinâyet ve neden oldukları ziyanlar da kasıtlı tahriptir. Ve gereken bütün cezalar uygulanmalıdır.

Bu cinayetlere sessiz kalanlar ya da olanı afet diye düşünerek kabul edenler de cinâyet ortaklarıdır.

En azından bu utancın parçasıdırlar.

Yapılması gerekenleri tekrar özetliyorum:

1-Yapılaşmamış alanlarda oluşan yağmur suları:

(Dağlar, bayırlar, çayırlar, ormanlar ve kullanılmayan doğal konumlarındaki alanlarda oluşan sular)
Bu alanlarda oluşan suyun hiçbir nedenle yapılaşmış alanları etkileyecek şekilde, onların içine girmesine müsaade edilmemeli. Bu suların yapılaşmış alana girmeden, uygun bir yerde (yerlerde) göletlenmesi, fırtına geçinceye kadar suyun depolanması şarttır.

2-Göletler kuru ve yaş olarak kullanılır: Yukarıdaki alanlardan gelen suları tutmak için, yerine ve ihtiyaca göre hem kuru hem yaş olarak gölet / baraj yapılır.

3- Kuru göletler: Fırtına süresinde gölet havzasının tümünde oluşacak suyu en az 100 yıllık verilere yetecek hacimde yapılır. Yağmur suyu geçici olarak depolanır, kendiliğinden durulanır ve fırtına geçtikten sonra yavaş yavaş boşalmasına müsaade edilir.

4- Islak göletler: Yukarıdaki alanlarda ve yeni oluşan mahallelerde suyun bir kısmını gölette tutmak için yapılır.

(Islak gölet). Islak gölette kapasite hem fırtınadan sonra duracak su miktarına, hem de fırtına zamanında gelecek aşırı su miktarına göre hesaplanır.

5- Gaye: Bir bölgenin suyunu diğer bir bölgeye aktarmamaktır. Her bölge kendi hudutları içinde oluşan bu geçici su yükünü, başka bölgeye ek yük getirmemesi için fırtına süresinde tutmak zorundadır.

6- Yapılaşma alanlarında hedef: Her yapının, her yeni yapılan toplu konut alanlarının, her yeni mahallenin kendi yaratacağı suyu, kendi içinde geçici olarak tutmasıdır, başka bölgeye yük getirmemesidir.

7- Yer altı depolama: Şehir içerisinde yeni yapılacak projelerde yer darlığı nedeniyle gölet yapılamayan yerlerde, yalınız o arsadaki yapılaşma nedeniyle binalarda ve arsa yüzeyinde oluşan suyu tutabilmek için yer altında depolama yapılır.
8-Yollar, park yerleri, meydanlar: Kendi üzerlerinde oluşan yağmur suyunu taşıyacak altyapıya sahip olmalıdır. Alanlar, yollar bu suyu kendi alt yapısına taşıyabilecek meyille yapılır ve korumalı menfezler ile suyun altyapıya kolayca girmesi sağlanır.

9- Ruhsat: Yukarıdaki önlemler projelendirilip yetkili makamlardan onay alınmadan hiçbir proje için inşaat müsaadesi verilmez. İnşaat projeleri kurallara uygun olsa bile önlemeler yerine konmadan, kullanıma hazır olmadan hafriyat ruhsatın bile verilmez. Bütün önlemeler işler vaziyette olduktan sonra ruhsat verilebilir.

10- Malî sorumluluk: Tamamen arsa sahibine aittir.

11- Dereleri kanal içine almak: Her yerde yanlış olarak yapılıyor. Yapılan kanallar eski dere yataklarının boyutunda olmadığından işe yaramıyor ve tahribatı arttırıyor. Çünkü su sıkıştırılamaz. Suyu kanal içine sıkıştırmaya çalıştığınız zaman suyun sürati artar ve aynı zamanda yıkım gücü de artar. Bunun için doğada derelerin aktığı, yatağı ve taşma alanı vardır.

Yurdumuzda yapılan bütün yapılaşmada ikisi de nazara alınmayarak çok yerde dere yok sayılıyor. Diğer yerlerde de ufak bir kanala sıkıştırıldığından ötürü büyük güç üreterek daima taşıyor ve yıkıma neden oluyor.

12- Mevcut durumu değiştirmek zaman ve çok karmaşık yasal sorunlar ve malî sorumluluklar getirir. O nedenle en kısa zamanda yapılması gereken yağmur suları yapılaşmış bölgelere girmeden yukarıda anlattığım gölet yöntemi kullanılmalıdır.

13- Su tasarrufu: Susuzlukla kıvranan, kuraklığa doğru hızla giden ülkemizde milyonlarca metreküp suyun israfı akılcı değil. Bu sular göletlerde toplanınca, kurumakta olan yerlere güneş enerjisi ile çalışan pompalarla basılmalıdır. (“Kuraklık kapıya dayandı” yazıma bakınız)

14- Durulama: Mevcut sistemsizlik ve ilkel durum her yağmur yağdığında denizlerimiz pisletiyor. Milyarlarca metreküp pislik ve katı metal, çöp, mikrop sahillerimize akıyor. Artık bu geriliğe son vererek sahillerimi kurtarmaya başlamalıyız. Derelere, yağmur sularına yukarıdaki yöntemlerle toplanma yapıldığında içerisindeki pislikler dibe çökme şansına erişir ve pislenme çok azalır.

15- Kanallama: Florida eyaleti düzdür. Çok yağmur yağar ve sular bütün eyaleti kaplayan geniş ve kontrollü kanallarda toplanır. Fırtına geleceği zaman kanallardaki su boşaltılır. Kanallar gölet vazifesi görür. Taşma olmaz.

Bu kuralları, yöntemleri ben uydurmadım. Bunlar ABD’de “Storm Water Management” ismi ile benim ofisimin olduğu ve danışmanlık yaptığım Maryland, DC, Virginia ve West Virginia eyaletlerinde uygulanmakta idi.

Yaptığım projelerde de bunları uygulamıştım. Gelişmiş bir işyeri bölgesindeki bir projemde yer altı toplama deposu da dâhildi.

Ülkemizde de bu tür / benzeri uygulamaların yapılması uygar bir yaklaşım olur. Aksi hâlde bugünkü utanç verici hâl büyüyerek devam eder ve düzeltilmesi daha da imkânsız hale gelir.

Eğer önlemler ilk yazmaya başladığım 2001 yılında alınmaya başlamış olsaydı bugün sorumlarımız daha az olurdu. Yüzlere vatandaşımızı kaybetmemiş, milyarlara varan mülkleri yıkmamış olurduk

Yukarıdaki önlemleri almamak insanların ölmesini kabul etmektir. Susuzluğa razıyız demektir. Ben uygar değilim demektir. Ve cinâyettir.
 

 

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

02
Ekim
08
Kasım
02
Kasım