Turgut Karabekir
Köşe Yazarı
Turgut Karabekir
 

CHP’ye alternatif var mı?

Öncelikle, geçmişte partiler oy toplamak içini, ideolojisinden ayrılıp, sağa sola kayarak Verenine de, oy alma çabasında olduklarına da, inandırıcı olmadılar. Bu tutumun en iyi örneği CHP’nin 70 yıldır başarısızlıkları ve tabii ki altılı masa fiyaskosudur. CHP 1950’den beri renk değiştirdi ama hiçbir başarıya erişemediği gibi, taraftarlarını kaybetti. Onun bu hatâsı yüzünden ayrılanlar yeni partiler kurarak politika ortamını sulandırdılar ve sayıları arttıkça kazanma şanslarını azalttılar. Geçen gün bir yazarımız, “CHP’nin bir çete tarafından yönetildiğini, çürümüş olduğunu ve Atatürk ilkelerine bağlı olanları tarafından kapatılması gerektiğini” söyledi. Söylediklerinde doğru taraflar olduğu kesin ama önemli bir eksiklik vardı. CHP ana muhalefet olarak %20 civarında oyu olan hazır bir kuruluş. Onun gücünde AKP’den başka mevcut parti yok. Ön sıradaki partiler içinde, Sağ, Sol olmayan ve Atatürk ilkelerine, laikliğe, bağımsızlığa bağlı olan bir parti de yok. Yerel seçimlere kalan kısa süre içerisinde de, ülke genelinde ve önemli olan Büyük şehirlerde AKP+MHP oyunu geçecek bir parti kurup örgütlemek olanaksız. CHP çok kapsamlı ve güçlü bir altyapıya ve malî imkânlara sâhip hazır bir kuruluş. Yukarıdaki imkânsızlıklar veya büyük zorluklar yerine CHP’yi gerçekten yenilemek daha pratik ve yapılabilir bir yol. Ancak tarafsız basın bu konuya eğilmiyor. CHP’nin neden yön değiştirdiğini, değiştirmemesi gerektiğinin kaçınılmaz olduğunu söylemiyor Değiştirirken Atatürk ilkelerinden, Laiklik ve bağımsızlıktan ayrılmayın demiyor. Bugün ivedilikle yapılması gereken CHP’nin yeni yönetiminin yukarıdaki ilkelere bağlı olan doğru kişiler tarafından devir alınmasıdır. Bu yapıldığında içinde olduğu belirsizlik ortadan kalkacak ve taban tekrar oy verme arzusunda olacak. Partinin rengini saklaması yanlıştır ve durum o yolun yanlış olduğunun kanıtıdır. Şâyet bu yol başarılı olsaydı içinde olduğumuz karmaşada ve çöküşte. Zâten onlar saklasa da, halkımızın bu kesiminde oy verenler akıllıdır ve gerçekleri görmekte ve partiden ayrılmaktadır. Gerçekçi olalım ve önümüzdeki kalan kısa zamanda gereken temel değişiklikleri doğru yapalım. Hiçbir şey ben böyle düşündüm diye olagelmiyor. O nedenle geçmişe bakıp doğru adımları seçmek, yapılmış olan yanlışları tekrar etmemek gerekir. İstekle gerçek ancak mantık yoluyla birleşebiliyor, hayalî düşüncelerle değil. Zaman dar sorun büyük ve olacaklar çok büyük kayıplara neden olmaya hazır. CHP’nin mevcut yönetiminin bu gidişle doğru seçimleri yaparak istediğimiz yenilikleri vaktinde yapamaz. Bu kapsamda Atatürk’ün öngörüsünü tekrar hatırlatmam gerekiyor: “Basın, ulusun ortak sesidir. Bir güç, bir okul, bir yol göstericidir” Gayet açık “Yol gösterici”! Uzun yıllardır bu görevini yapmasını basına hatırlatmaktayım ve şimdi yapmasının gerektiğinin de kaçınılmaz olduğunu biliyorum ve tekrar ediyorum. Bu konularda kesin konuşmamın nedeni de şu: Atatürk hâlâ bu ülkenin halkının yarısından fazlasının bağlayıcısı, birleştiricisi. Başka partilerin içinde ideoloji farkından ötürü ayrı görünenlerin büyük bir kısmı, şartlar gerektirdiğinde bu bileştirici ile oy birliğine girer. Çünkü gerçekler doğru anlatıldığında ve inandırıcıolduğunda, o kişilerin ideolojileri ülkenin bekâsının önüne getirmelerine engel olmaz. En azından geçici olarak birleşik hareket etmelerine engel olmaz. (Bunu 2006 yılından beri öneriyorum) Olamaz ama eğer altılı masada yapılan yanlışlar gibi taraflar zâten gaye birliğinde değil de çıkarlar peşinde idiyse olamaz. Şâyet ülke yerine partinin çıkarları konuşuluyorsa engel olur. Bu ayarın doğru düzeyde tutulmasını sağlayacak da basının olduğunu Atatürk bize söylüyor. Gerekeni yapmak ta basına düşüyor. (Yandaş olmayan basın) Kısacası çıkış yolumuz var. Var ama o yolu yürümek gerekiyor ve onu bizim için başkası yürümeyecek. Basının bu süreçteki görevi ülke için hayâtî önem taşıyor. Eğer 3 aydır yapılan gibi bu değişimi CHP’nin kendi başına yapmasını beklersek, hiçbir şeyin doğru yapılmayacağı ve seçimin kaybedileceği kesindir. Şu anda ülkenin geleceği bizim ve dolayısıyla Basının hareketine bağlı. Hepimiz okuduğunuz yazarla beklentilerinizi söyleyebilir ve vatandaşlık görevinizi yerine getirebilirsiniz. Her bir yazarın e-posta adresi yazılarının başlığında mevcuttur, ufak bir not göndermeniz yeterli olur. Sonuç: Yukarıdaki nedenlerle CHP’nin doğru yenilemesinden başka alternatif şu anda yok! Sevgili okurlarım bazen ümit veren bir şeyler de oluyor. Geçen gün Ekrem İmamoğlu İsmail Saymaz ile konuşurken, “ .... Kaldı ki en büyük ittifakın tabandaki toplumsal ittifak olduğunu unutmayalım” demiş. İyi ki demiş, ağaçlardan ormanı göremeyen düşüncesizler arasında bu sözler çok yerinde oldu. Eklem Beyi büyük resme bakabildiğini bize gösterdiği için tebrik ederim. Unutmayalım ne zaman doğal olanın özel olarak görülmesi tebrik nedeni olmuşsa, aslında olan toplumun ne kadar yozlaşmış olduğunun kanıtıdır. Yazılanlar, TV oturumlarında konuşulanlar, ayrıntılar üzerinde kaldıkça da, halkın çoğunluğunun bilgisiz kalmasından doğan yozlaşmamız devam eder.
Ekleme Tarihi: 13 Ekim 2023 - Cuma
Turgut Karabekir

CHP’ye alternatif var mı?

Öncelikle, geçmişte partiler oy toplamak içini, ideolojisinden ayrılıp, sağa sola kayarak Verenine de, oy alma çabasında olduklarına da, inandırıcı olmadılar. Bu tutumun en iyi örneği CHP’nin 70 yıldır başarısızlıkları ve tabii ki altılı masa fiyaskosudur.

CHP 1950’den beri renk değiştirdi ama hiçbir başarıya erişemediği gibi, taraftarlarını kaybetti. Onun bu hatâsı yüzünden ayrılanlar yeni partiler kurarak politika ortamını sulandırdılar ve sayıları arttıkça kazanma şanslarını azalttılar.

Geçen gün bir yazarımız, “CHP’nin bir çete tarafından yönetildiğini, çürümüş olduğunu ve Atatürk ilkelerine bağlı olanları tarafından kapatılması gerektiğini” söyledi.

Söylediklerinde doğru taraflar olduğu kesin ama önemli bir eksiklik vardı. CHP ana muhalefet olarak %20 civarında oyu olan hazır bir kuruluş. Onun gücünde AKP’den başka mevcut parti yok. Ön sıradaki partiler içinde, Sağ, Sol olmayan ve Atatürk ilkelerine, laikliğe, bağımsızlığa bağlı olan bir parti de yok.

Yerel seçimlere kalan kısa süre içerisinde de, ülke genelinde ve önemli olan Büyük şehirlerde AKP+MHP oyunu geçecek bir parti kurup örgütlemek olanaksız. CHP çok kapsamlı ve güçlü bir altyapıya ve malî imkânlara sâhip hazır bir kuruluş. Yukarıdaki imkânsızlıklar veya büyük zorluklar yerine CHP’yi gerçekten yenilemek daha pratik ve yapılabilir bir yol.

Ancak tarafsız basın bu konuya eğilmiyor. CHP’nin neden yön değiştirdiğini, değiştirmemesi gerektiğinin kaçınılmaz olduğunu söylemiyor Değiştirirken Atatürk ilkelerinden, Laiklik ve bağımsızlıktan ayrılmayın demiyor.

Bugün ivedilikle yapılması gereken CHP’nin yeni yönetiminin yukarıdaki ilkelere bağlı olan doğru kişiler tarafından devir alınmasıdır. Bu yapıldığında içinde olduğu belirsizlik ortadan kalkacak ve taban tekrar oy verme arzusunda olacak.

Partinin rengini saklaması yanlıştır ve durum o yolun yanlış olduğunun kanıtıdır. Şâyet bu yol başarılı olsaydı içinde olduğumuz karmaşada ve çöküşte. Zâten onlar saklasa da, halkımızın bu kesiminde oy verenler akıllıdır ve gerçekleri görmekte ve partiden ayrılmaktadır.

Gerçekçi olalım ve önümüzdeki kalan kısa zamanda gereken temel değişiklikleri doğru yapalım. Hiçbir şey ben böyle düşündüm diye olagelmiyor. O nedenle geçmişe bakıp doğru adımları seçmek, yapılmış olan yanlışları tekrar etmemek gerekir.

İstekle gerçek ancak mantık yoluyla birleşebiliyor, hayalî düşüncelerle değil. Zaman dar sorun büyük ve olacaklar çok büyük kayıplara neden olmaya hazır.

CHP’nin mevcut yönetiminin bu gidişle doğru seçimleri yaparak istediğimiz yenilikleri vaktinde yapamaz. Bu kapsamda Atatürk’ün öngörüsünü tekrar hatırlatmam gerekiyor:

“Basın, ulusun ortak sesidir. Bir güç, bir okul, bir yol göstericidir” Gayet açık “Yol gösterici”!

Uzun yıllardır bu görevini yapmasını basına hatırlatmaktayım ve şimdi yapmasının gerektiğinin de kaçınılmaz olduğunu biliyorum ve tekrar ediyorum.

Bu konularda kesin konuşmamın nedeni de şu: Atatürk hâlâ bu ülkenin halkının yarısından fazlasının bağlayıcısı, birleştiricisi.

Başka partilerin içinde ideoloji farkından ötürü ayrı görünenlerin büyük bir kısmı, şartlar gerektirdiğinde bu bileştirici ile oy birliğine girer.

Çünkü gerçekler doğru anlatıldığında ve inandırıcıolduğunda, o kişilerin ideolojileri ülkenin bekâsının önüne getirmelerine engel olmaz. En azından geçici olarak birleşik hareket etmelerine engel olmaz. (Bunu 2006 yılından beri öneriyorum)

Olamaz ama eğer altılı masada yapılan yanlışlar gibi taraflar zâten gaye birliğinde değil de çıkarlar peşinde idiyse olamaz. Şâyet ülke yerine partinin çıkarları konuşuluyorsa engel olur.

Bu ayarın doğru düzeyde tutulmasını sağlayacak da basının olduğunu Atatürk bize söylüyor. Gerekeni yapmak ta basına düşüyor. (Yandaş olmayan basın)

Kısacası çıkış yolumuz var. Var ama o yolu yürümek gerekiyor ve onu bizim için başkası

yürümeyecek. Basının bu süreçteki görevi ülke için hayâtî önem taşıyor.

Eğer 3 aydır yapılan gibi bu değişimi CHP’nin kendi başına yapmasını beklersek, hiçbir şeyin doğru yapılmayacağı ve seçimin kaybedileceği kesindir.

Şu anda ülkenin geleceği bizim ve dolayısıyla Basının hareketine bağlı.

Hepimiz okuduğunuz yazarla beklentilerinizi söyleyebilir ve vatandaşlık görevinizi yerine getirebilirsiniz. Her bir yazarın e-posta adresi yazılarının başlığında mevcuttur, ufak bir not göndermeniz yeterli olur.

Sonuç: Yukarıdaki nedenlerle CHP’nin doğru yenilemesinden başka alternatif şu anda yok!

Sevgili okurlarım bazen ümit veren bir şeyler de oluyor. Geçen gün Ekrem İmamoğlu İsmail Saymaz ile konuşurken, “ .... Kaldı ki en büyük ittifakın tabandaki toplumsal ittifak olduğunu unutmayalım” demiş.

İyi ki demiş, ağaçlardan ormanı göremeyen düşüncesizler arasında bu sözler çok yerinde oldu.

Eklem Beyi büyük resme bakabildiğini bize gösterdiği için tebrik ederim. Unutmayalım ne zaman doğal olanın özel olarak görülmesi tebrik nedeni olmuşsa, aslında olan toplumun ne kadar yozlaşmış olduğunun kanıtıdır.

Yazılanlar, TV oturumlarında konuşulanlar, ayrıntılar üzerinde kaldıkça da, halkın çoğunluğunun bilgisiz kalmasından doğan yozlaşmamız devam eder.

Yazıya ifade bırak !

Diğer Yazıları

02
Ekim
08
Kasım
02
Kasım