Değerli okurlarım, 1945 de İnönü’nün ABD ile yaptığı anlaşmalarla tam bağımsızlık ilkesinden ayrılmaya başladığımızı ve DP’nin gelişiyle de CHP’nin kimlik sorunları yaşamaya başladığını izledim. 78 yıl sonra CHP’nin nerede olduğu bilinmiyor. Yıllardır, sağ, sol, orta ve demokrasi arayışı onu Atatürk yolundan ayrılmış gösteriyor. Bu gün, “Değişim yolundayız” diyen CHP hâlâ antiemperyalizmden, laiklikten, Atatürk ilkelerine geri dönmekten açıkça bahis etmiyor. Bunu yapmakla gerçek tabanını kaybettiğinin farkında değil! Son iki seçimin birden kaybından sonra gösterilen nedenleri, “özrü kabahatinden büyük” olarak algıladım. Yanlış olmasa gerek ki, işittiklerimize göre eski kadroya oy vermeyeceklerini söyleyenler çoğaldı. CHP’yi yönetenlerin dikkatine dostane hatırlatma: Oluşan %48 oy Kılıçdaroğlu ve CHP oyu değil, Erdoğan’a verilmemek için atılan oydu. CHP’nin parti olarak aldığı oyunun geçmişte %25 civarında kaldığı unutulmasın. Bunun nedeni şu: CHP aynen Basın ve yazarlar gibi halktan kopuk. Halkın ona, onun halka iletimi kapalı. Konuşulanlar 86 milyon kişilik ülkede kamuoyu oluşturmaya yeterli olmayan en fazla birkaç bin kişiye kısıtlı. Hyde park, Central Park gibi halkın serbestçe konuşabileceği yerler olmadan, halkın CHP’nin merkez ve yerel ileri gelenleriyle iletişimi olmadan, halkın partisi olunamaz. Uzun yıllardır Bodrum’dayım, “Halkın partisi CHP” mahallemize bile uğramadı! Halkla hamur olmadan, halkın ne düşündüğü neyi tercih ettiği bilinemez ve söylenmekte olanlar birkaç kişinin fikridir, tahminindir, sizi de bizi de yanıltır. İlçelere de bile merkezden kopukluktan şikâyetçi! Halkın düşünüşü diye sunulan bilgilerin ne kadar yanlış olabileceği son seçimlerdeki kayıplarla gördük. Halkın kendi sesini duyuracak bir yolu yok! Varsa açıklamalısınız. Siz hâlâ halksız yürümeye çalışıyor ve bu nedenle de kaybediyorsunuz. Çünkü yalnızsınız. Çünkü halkın ihtiyaçlarını AKP gibi görmediniz ve yıllarca karşılamadınız. Şimdi maaşa bağlanmış o halka, onları da kollayacağınıza inandırmanız çok zor. Şimdi belediyeleriniz yaptıkları çok değerli ama yardımlarınızı onlar görmüyor, dinlemiyor, okumuyor Belki demokrasiyle yaklaştınız ama eşit değerde yöntem kullanmadan bütün savaşlarınızı kaybettiniz! Onların yanlışları tenkitle, kötülemekle onlara inananları değiştiremediniz. O halkın çoğu Atatürk’e inanmıştı, siz Atatürk’ten ayrılarak onları kaybettiniz. Şimdi de onlar Atatürk’e ve size inanamıyorlar. İktidardan şu veya bu şekilde “şeriat” isteği sesleri çıkıyor. Muhalefet taraftar kaybetmek korkusuyla doğruyu açıkça söylemiyor. Kimin ne olduğu belli değil. Siz ise yanlış hareketler içinde, kendi içinizde bile birleşik bir görünüm sergileyemiyorsunuz. Düzelmeye renginizi belli edip başlayın. Halk sizin ne olduğunuzu tahminle yaşıyor, çok kişi olanları anlamıyor, güvenini kaybediyor ve emin olmadığından kime oy vereceğini de şaşırıyor. Şimdi partiler içi çelişki ve partiler arası oyunlarının sırası değil. Eldeki belediyeleri kaybetmemek için ne gerekiyorsa yapılmalı. Aksi %48’e ihanettir ve hem çağdaş ülkeye kavuşmanın hem de CHP’nin sonu olur İktidarın yanlışlarını tekrarla yetinmek sizi başarıya götürmez, götürmedi, götürmeyecek. İktidar sade Başkanından oluşmuyor, arkasında körü körüne de olsa ona inanalar, faydalananlar var. Farklılıkları Başkanların kişisel güç kavgasına dönüştürmek, güçlünün, onun işine yarıyor. Siz onların taraftarlarına karşı hareket ettikçe, onlar kalelerini sağlamlaştırıyor, ayrılım artıyor. Ateşi ateşle söndüremezsiniz Halkı ayıran hıyanet değil bilgisizliktir. Bilgilendirmek için hiçbir gayretiniz yok. Şikâyetlerinizin bilgilendirmek olmuyor.   Gereken, hücumla aradaki vadiyi büyütmek değil, gerçekleri değişik yoldan anlatarak doğru eğitim ile doğruya inandırmak, birleşik toplum yolunu açmaktır. İktidarın sizin geçmişteki hatâlarınızdan ötürü başımızda olduğunu da unutmayın. İktidar 21 yıldır ülkeyi bölmek için Atatürk ve inkılapları din karşılığı olarak kullanıyor. Suskunluğu bırakın gerçekleri ustaca anlattın, onları aydınlatın. Kara propagandaya karşı değişik insanları konuşturun, değişik anlatma şekilleri kullanın, etkiyi arttırın, sosyal medyayı değişik kişilerle kullanın. Hasmınızın yarattığı gündeme kapılmayın, o bir tuzaktır, sizi zayıf gösterir, kendi gündeminizi yaratın. Taraftarlarınızın karşısına yeni bir ekiple gelin. Kılıçdaroğlu değerlidir, bir bilge olarak kullanın. Eski yönetim için tabanı geri toplamak çok geç. Yeni bir ekip ile fabrika ayarlarına dönün. Sağa sola yaklaşmayı düşünmek bile Atatürk’ün yolundan ayrılmaktır. Siz bunu yaptınız, 6 oka geri dönün ve döndüğünüze taraftarlarınızı inandırın. Ayrılık yapaydır, halk bütün olmayı ister. O yolu kapatanlar var, onlara birleşme yolunu siz açın. Atatürk’ü doğru tanımaları için kampanya başlatın. Din, Mezhep, Dil, Parti ayrılıklarını kullananlar ülkeyi parçalamak isteyenlerdir. Karşı önlem alın. Altıok, Halkçı, Laik, Milliyetçi, Devletçi, İnkılapçı ve Cumhuriyetçi olmamız varlığımızın simgesidir. Kemalizm in temel ilkeleridir. Halkımızın reçetesidir. Demokrasi adı altındaki sapmalar yanlıştır. Hiçbir yerde olmayan gerçek demokrasiye kimseyi inandıramazsınız, ama çalıştığı kanıtlanmış Atatürk ilkelerine inandırabilirsiniz. 6 ilkenin doğru uygulanışı zâten demokrasiden beklenen öğelerin varlığıdır. Parti yönetiminde / tüzüğünde ve seçimlerde akılcı ve arkadan gelenlere fırsat tanır olmalısınız. Altan gelenlere daha fazla ilerleme fırsatları tanımalısınız. Halkını tanımayan, onların isteklerini bilmeyen yönetimler ülkeyi batırmaktan ve kişisel çıkarlarına hizmetten başka bir işe yaramazlar. Yöneticilerin elinde kalan, halkının gücü ve iradesi olmayan bir ülke de batmaya mahkûmdur! Değişmeye niyeti olmayan iktidar ve parçalanmış muhalefetin tutumlarıyla bu Cumhuriyet batmak yolunda. Temelden değişimi yapamazsanız, bu ülkenin batışının vebali CHP’nin boynunda olacak. Diğer partiler sizden kaçanlarla kuruldu. Lafla değil, yaptıklarınızla iyi örnek olun ki geri gelsinler. Vakit çok dar kavgayı, vaadi bırakın değişimi yapın.