Muhalefet partilerinin seçim kazanabilmek için gerekeni yapmadıklarını ve yapmalarını gerekenleri aşağıdaki iki yazıda anlatmıştım.
https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut- karabekir/muhalefet-partilerine-cagrim-12-1492-kose-yazisi https://www.ozgurifade.com.tr/yazar/turgut-karabekir/muhalefet-partilerine-cagrim-22-1495-kose-yazisi
Ama onların gerekeni yapmalarını sağlamak için basının ve halkın da yapması gerekenler var.
Çünkü: Bilgisi yetersiz ve olaylara seyirci kalan toplumlarda halkı bilgilendirecek yalnız basın var. İşin zor tarafı da, basının olayları gündemde tutarak bilgilendirmeyi sağlaması için halkın etkin olması, ısrarla istemesi gerekiyor. Bu bir ikilem!
Bizde ikisi de yok denecek kadar etkisiziz, varsa sorumluluklarını tanıyan, yerine getiren yâni Atatürk’ün dediğini yapan aydının sayısı çok az, dolayısıyla yetersiz.
Basın Atatürk’ün, “Basın, ulusun ortak sesidir. Bir güç bir okul, bir yol göstericidir” sözünü yerine getirmiyor. Halk ta, “Asıl önemli olan, memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerideki cephenin suskunluğudur”, sözü sanki söylenmemiş gibi, olaylara seyirci!
Her sıkıntının temelinde yatan bu iki sorunumuzu dikkatlerine getirdiğim hâlde, Atatürk’ün ismini her gün on defa ananlar bile onun dediklerini yapmıyorlar!
Hâl bu ki her ikisi de görevlerini yerine getirmeden hiçbir şey olmaz, zâten olmadığı için de bu hâldeyiz.
Sevgili okurlarım bunun önde gelen nedeni sizin yapmanız gerekeni yapmamanız. Yaptığım önerileri varması gereken yerlere göndermemeniz. Harekete geçmesi gereken kişilerden, yapmalarını ısrarla istememeniz.
Örneğin bu son iki yazımın kapsamında eminin hiç biriniz yazımı partilere iletmediniz. Onlar da bir tek benden geldiği için bir kenara attılar. Yâni siz de bu ufacık gayreti yapmamakla sorunun bir parçası olmaktasınız. İşte partilerin adresleri:
chp@chp.org.tr,
bilgi@iyiparti.org.tr
dp@dp.org.tr
iletisim@zaferpartisi.org.tr
sosyalmedya@memleketpartisi.org.tr
tip@tip.org.tr
iletisim@tkp.org.tr
info@saadet.org.tr
bilgi@yenidenrefahpartisi.org.tr
iletisim@dogruparti.org.tr
iletisim@yesiller.org.tr
iletisim@gelecekpartisi.org.tr
iletisim@devapartisi.org.tr
btp@btp.org.tr emekpartisi@emep.org
dsp@dsp.org.tr
Yapmanız gereken bu adresleri kopyalayıp BCC olarak postaya yapıştırmak. Not yerine de “Bunu yapmanızı istiyoruz “ yazmanız.
Basın için yapmanız gerekene gelince: Biliyorsunuz her yazarın yazısının altında eposta adresi var. Onlara yazımı gönderebilirsiniz. Çünkü basın konuları gündemde tutmadan hiçbir şey olmaz. Sade bizim ülkemizde değil bu her yerde böyledir. Ya sokaklara dökülüp hakkınızı arayacaksınız ya da basın gündemde tutacak.
Bunun başka yolu yok.
Esasında arzu edilen ve uygar toplumlarda yapılan, halkın bilgili olup böyle şeyleri kendiliğinden yapması ve yazarların halkı dinlemeye alışmış olmasıdır. Maalesef yaşadığımız gerçek bu değil.
Manzara şu:
İstediğini yapan iktidarın önde gelenlerinden bir kaç kişisi konuşuyor, diğerleri sanki yok!
Muhalefet partilerinin başkan ve başkan vekillerini konuşuyor, diğerleri sanki yok!
Basın, iktidarın ortaya attığı gündeme bağlı kalarak, günlük haberlerin tekrar ediyor ve çok zaman erdemli bile olmayan kişiler gündemdeki konularda işe yaramayan kişisel yorumlar yapıyorlar,
Siyasi alanda varlığımızın dili yok. Halk nerde?
Halk yok. Çarşıda pazarda derdini söyleyen bu kapsamda halk sayılamaz.
Halk bizde hâlâ padişahlık dönemindeki kulluktan ve ataletten ve her şeyi başkasından beklemekten kurtulamamış, kendi çöküşünü yaşayan seyirciler.
Bir tiyatroda tabii ki halk oyuncu değil, seyircidir.
Ama salon boş ise oyun da oynanmaz! Bizde salon boş ve oyun onların kendi aralarında devam ediyor.
Biz oyunu beğenmediğimiz hâlde bizden bilet parasını kesiyorlar. Nasıl mı? Bizi çökelterek! Ama olanın nedeni de biziz, çünkü biz denetim görevimizi yapmıyoruz. Onlar da sahayı boş bulmuşlar 80 yıldır ver yansı gidiyorlar.
Durum vahim ve her gün daha büyük bir batağa düşmekteyiz. Bizler karar verip elimizi taşın altına koymalı, hesap sormalı ve birçok şeyin yapılmasını istemeli, varlığımızı göstermeliyiz.
Ben yapamam diye bir şey yoktur. Herkes bir şey yapabilir ve siz de bunun dışında değilsiniz. Her bireyin düşünmesi gereken, “Ben yaparsam belki başkası da yapar” olmalıdır.
Binlerce denizyıldızı sahile vurmuş ve birisi onları tek tek suya atmaya başlamış Görenler sen deli misin ne kadarcık atabilirsin ki, boşuna uğraşıyorsun demişler. O da, “ama benim attıklarım kurtuldu” demiş.