On yıl önce açılım dendi, çözüm dendi, tavizler gırla gitti. Açılım ne olduğu söylendi mi? Söylenmedi! Şimdi de hızlanmış çözüm diye yeni bir oyun çıktı. Çözümün ne içerdiği konuşmalarda silah bırakmaktan başka ne olduğu gene söylenmiyor!
Demokrasiyle çözüme gitme sözünün neyi kast ettiğini söyleyen var mı? Yok!
PKK’nin ayrımcı bir terör örgütü olduğunu herkes biliyor. Devamlı isim değiştiren DEM parti ne istediğini söylüyor mu? Söylemiyor! Sade yuvarlak laf ediyor.
TBMM’sinde konuşulma şartı sanki her sorunun üstünden gelecek ve 40 bin şehidin kanı yerde kalmayacak havası yaratılırken, TBMM’nin vermesi gereken kararın ne için verileceği belli mı? Değil! PKK’yı bu güne kadar kim besledi, destekledi?
ABD destekledi. Peki, ABD, BOP’nin gâyeleri, yâni biz de diğerleri gibi parçalanmadan, PKK’ya ve Afganistan’dan, Irak’tan, Suriye’den gelmiş 2 milyona yakın eğitimli savaşçıya silah bırak der mi? Demez!
Der diyecek aklı başında bir insan var mı? Yok! Bahçeli’nin ve Erdoğan’ın çözümün ne olduğunu söylediğini duyan var mı? Yok!
Dikkatle dinlenirse onların söyledikleri, kendilerini sorumlu yapmayacak, belirsiz yuvarlak laflar. Sorunu, TBMM’de karara alma lafları 22 yıldır TBMM den istediği bir tek karar bile geçiremeyen muhalefetten çıkıyor. DEM Parti iktidarla beraber olursa CHP TBMM’den istediği yasayı geçirebilir mi? Geçiremez!
Aylardır başarılı olması için çalıştığım Özgür Özel Beye soruyorum: İktidar ileride sorumlu olmamak için uzak ve suskun dururken, belirsiz konuyu konuşacak komisyona CHP’nin başkanlık etmesi neden?
Neye karar verileceğini biliyorsanız biz de bilelim, bilmiyorsanız neden CHP o gruba başkan oluyor?
Muhalefetin şu birkaç günde en az iki milyon daha fazla oy kaybettiğinin farkında olmalısınız. Bu gibi yanlışları kaldıracak üstün durumunuz henüz yok!
Anayasada değiştirilmek istenen maddelerin; laikliği, Atatürk ilkelerini, Türklüğü, bütünlüğümüzü, Cumhuriyeti yok edeceğini bilmeyen var mı? Yok, ama gene de çok kişi susuyor, gerçekler konuşmuyor!
Turhan Çömez, “Bilinmeyen değişimi destekleyen vatan hainidir” diyerek sorunun ciddiyetini gösterdi.
Yukarıdaki suallerin cevabı verilmeden, halkını onayı alınmadan, kontrol edilememiş ve edilemeyecek bir BMM’sinde konuşulması, muhalefetin birlik olmasına engel olur ve birlik olmamak büyük risk taşır. Bu riski alma hakkı hiçbir partiye verilmemiştir. İstenenin ne olduğu açıklıkla, kesinlikle belli olmadan, muhalefet ön planda olmamalı, uzak ve temkinli olmalıdır. Eğer bu yanlışlar devam ederse seçime kadar bu olaylar işin içine karışmamış olsa bile, muhalefette birlik olmayacak ve CHP’nin kendi başına seçim kazanması imkânsız olacaktır.
Kayıpları geri kazanmak için yapması gereken soruların cevabını almaktır: Önce federal bir yapı, sonra da ayrılmak mı istiyorlar, sorun, öğrenin!
Özgür Bey, açıkça sorunuz, bu ülke size bir kurtarıcı olarak sarılmaya hazır. Sorgulamak sızın hak ve sorumluluğunuz, halkımızın da sizden beklediği açık olmanız. İstedikleri nedir? Ayrılmak mı? Bilelim!
Ancak bu kadar açık olur ve gerçekleri açıklığa kavuşturursanız, başarılı yola geri dönebilirsiniz. Yapmazsanız Cumhuriyet bitecektir ve sebebi de siz olacaksınız. Zâten şimdiki yolda devam ederseniz iktidarın suçlu olarak sizi göstereceği açıktır.
Gerçeklerle yüzleşin, idareyi maslahat kimseye yaramaz. Ne size ne de ülkeye!
Kürt kökenli kardeşlerim, ülkemizde kimse bana Gürcü / Çerkez olduğum için, sana da Kürt olduğun için ayrılım yapmıyor. Bu ülkede ikimiz de özgürüz.
Yarın topraklar Siyonistlerin yönetimine geçince sen özgürlüğünü kaybedecek, ikinci sınıf olacaksın. Bu bilgisizlik seni esaret sürükleyecek.
Siyonistler Hitler ile anlaştılar ve Almanya’daki Yahudilere soykırım yapılmamasına karşılık, Polonya Yahudilerinin soykırımına razı oldular. Almanya’daki Yahudilerin elinde olan ağır senayı harp boyunca Alman ordusuna gerekenleri imal etmeye devam etti.
Alman Yahudilerinin çoğu Filistin’e göç ettiler, kısa bir süre sonra İsrail’in kurulmasını sağladılar. Kürt kardeşim, özgürlük içinde yaşadığın bu toprakları bizden senin için mi alacaklarını sanıyorsun. Onlar zaten 1978’de açıkladılar, bu topraklara uzanan Büyük İsrail kurulmasını istiyorlar.
Onlara yardımcı olursan, özgürlüğünü de onlara teslim edeceksin. İsrail’in içindeki Araplar kendi ülkelerinde duvarlar içerisinde, esir kampından farksız yaşıyorlar.
Sen farklı mı olacağını sanıyorsun? Onların Müslümanlara neler yaptıklarını hiç mi görmüyorsun. Elindeki sorgusuz sualsiz var olan özgürlüğünü, birkaç kişinin çıkarları için kaybetmeyi göze alman çılgınlıktır.
Sırası geldiğinde onlara başkaldırırsan seni Türkiye’ye itecekler. O zaman sen ihânet ettiğin bu halktan nasıl bir kabul göreceksin, hiç düşündün mü?
Batı, ABD, dolayısıyla Hristiyanlar Ortadoğu’yu alıp, bu kukla ülkeleri kurdular ve 80 yıl sömürdüler, hâlâ da o toprakları kan götürüyor ve sömürü devam ediyor. Ayrımcılarına ve içimizde yaşamaya devam edecek 10 milyon Kürt’e İstediğin gelecek bu mu?
Burada neyin eksik be kardeşim, neyin eksik?
Bizi bile yar bilmiyorsan, senin dininde olmayan bir düşmanın sana yar olmasını nasıl beklersin? onun için yapmayacağı kötülüğün olmadığını her gün, yıllardır, seyrediyoruz. Sen kör müsün de kendi evlatlarını daha büyük tehlikelere atacaksın, medet umduğun ABD’nin şimdiki sözde himayesi altında çektiklerin yetmedi mi? Ancak beraber olursak felâketlerden kurtulabiliriz, bunu unutma!